EĞİTİM - 13 Ocak 2025 Pazartesi 15:05

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası: "Maaşımızın karşılığı refah payı yeniden düzenlenmeli"

A
A
A
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası: "Maaşımızın karşılığı refah payı yeniden düzenlenmeli"

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Resul Partici, "Maaşımızın karşılığı refah payı yeniden düzenlenmeli. Kamu çalışanlarımıza, kira yardımı ve enerji desteği sağlanmalıdır. Maaşlarımız yoksulluk sınırı temel alınarak yeniden yapılandırılmalı" dedi.


Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Resul Partici, memurlara yapılan yüzde 11,54’e ilişkin basın açıklaması yaptı.


Partici, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


"Bugün burada yalnızca maaşlarımız için değil, emeğimizin onuru, alın terimizin karşılığı ve insanca bir yaşam hakkı için sesleniyoruz. Bizler kamu çalışanları olarak sessiz kalarak kaybettirilmeye, susarak görmezden gelinmeye, daha fazla tahammül edemeyiz. Burası bir hak arayışının sembolüdür. Bugün ülkemizin dört bir yanında binlerce eğitim çalışanı haksızlıklar karşısında iş bıraktı. Çünkü artık bıçak kemiğe dayandı. Raflarda artan etiketler, evlerde ısıtmayan faturalar ve bir memurun hayal bile edemeyeceği yaşam standardı. Tüm bunların karşısında bizler yalnızca geçim standardı düşürülmüş bir kesim olarak değil toplumun vicdanıyız.


Bakın rakamlar ne diyor? ENAG yıllık enflasyonu yüzde 83,44 olarak açıkladı. TÜİK’in rakamları bile yüzde 43,28. Kiralar yüzde 58 oranında arttı. Bugün büyükşehirde ev kirası 35 bin seviyesine yükselmiş durumda. Yoksulluk sınırı ne kadar? 68 bin TL. Peki bizlere reva görülen maaş farkı ne kadar? Sadece yüzde 11.54. Bugün göreve yeni başlayan bir eğitim çalışanı yoksulluk sınırını yani altmış sekiz bin liranın yarısının biraz üzerinde maaş almaktadır. Bakıldığı zaman bugün kamu çalışanlarının bu sözde artış alım gücünü artırmayı bırakın tam tersine iyice geriye çekmiştir. Bu maaş farkıyla ne raflarda artan etiketler ne yükselen kiralar ve faturalar karşılanabilir. Bu farkla kamu çalışanlarımız, eğitim çalışanlarımız adeta açlığa ve sefalete iyice yakınlaştırılmıştır.


Bugün memur ek iş yapıyor. Öğretmen okulda öğle yemeği yiyemiyor. Temel gıdaya ulaşım oldukça zorlaştı. Bugün markette bir kilo süt, bir kilo et, bir kilo yağ, bir kilo çay almak sıradan bir maaşla imkansız hale geldi. Tüm bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda yüzde 11.54’lük duyarsızlığın ve yetersizliğin bir göstergesidir. Diğer taraftan vergi adaletsizliği. Yılın Üçüncü ayından itibaren bizlerden verilen bu sözde artış yüksek vergiler sebebiyle elimizden tekrar geri alınmaktadır. Yapılması gereken bellidir. Adaletsiz vergi düzeni ortadan kalkmalı. Vergide bir düzen sağlanmalı, adil vergi düzeni uygulanmalıdır.


Taleplerimiz açık ve net. Maaşımızın karşılığı refah payı yeniden düzenlenmeli. Kamu çalışanlarımıza, kira yardımı ve enerji desteği sağlanmalıdır. Maaşlarımız yoksulluk sınırı temel alınarak yeniden yapılandırılmalı. En düşük memur maaşı yoksulluk sınırına ulaştırılmalıdır. Bugün yoksulluk sınırı 68 bin TL. Adaletsiz vergi uygulaması son bulmalı. Vergi oranı yüzde on beşe sabitlenmelidir. Bizler bugün susmuyoruz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.