ASAYİŞ - 25 Şubat 2024 Pazar 15:06

Ehliyet almak için sağlık raporu almaya gitti, gece kulübünde çalıştığını ve kendi adına senet tutulduğunu öğrendi

A
A
A

Ankara’da Dilan Melis Güvenç adlı genç kız, ehliyet için sağlık raporu almaya gittiği sağlık ocağında hayatının şokunu yaşadı. Kayıtlarda uyuşturucu kullandığını, birçok hastanede kaydı olduğunu, kimliği kullanılarak bir kişinin gece kulübünde çalıştırıldığını ve kendi adına senet tutulduğunu öğrenen Güvenç, herhangi bir işe giremediğini söyledi.

Ankara’da yaşayan Dilan Melis Güvenç, 2020 yılında kimliğini kaybetti. Kimliğini kaybetmesinin ardından Güvenç, nüfus müdürlüğüne giderek talep oluşturdu ve yeni kimliğini aldı. 3 yıl aradan sonra 2023 Eylül ayında ehliyet için sağlık raporu almaya giden Güvenç, ’uyuşturucu kullandığın için sağlık raporu alamazsın’ yanıtıyla karşılaştı. Aile hekiminin söylemesi üzerine sağlık kayıtlarına e-nabız üzerinden ulaşan Güvenç, uyuşturucu kullanımı ile ilgili hastane kayıtlarının kendisine ait olmadığını ve kimliğinin kullanıldığını iddia etti. Konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunan Güvenç, kimlik bilgileri kullanılarak Ankara’da bir eğlence mekanında bir kişinin sigorta girişi yapılarak çalıştığını öğrendi. Kimlik bilgilerinin çalınmasından dolayı bu işlemlerin gerçekleştiğini iddia eden Güvenç, sağlık raporu alamaması sebebiyle herhangi bir işe de giremediğini söyledi.

Ehliyet almak için sağlık raporu almaya gitti, gece kulübünde çalıştığını ve kendi adına senet tutulduğunu öğrendi

"Eski kimliğim halen bende"

Dilan Melis Güvenç (23), 2020 yılında kimliğini kaybettiğini söyleyerek, "Direkt nüfus müdürlüğüne gittim. Orada kayıp talebimi oluşturup yeni kimliğimi aldım. Bir hafta sonra eski kimliğimi buldum. O kimlik de halen bende duruyor. Yeni kimliğimi de şu an kullanıyorum. Onun haricinde herhangi bir kimlik kaybım yok" dedi.

Ehliyet almak için sağlık raporu almaya gitti, gece kulübünde çalıştığını ve kendi adına senet tutulduğunu öğrendi

"Adıma 8-10 hastanede acil kaydı açılmış"

Yazın ehliyet almaya karar verdiğinde sağlık raporu gerekmesi sebebiyle aile hekimini ziyaret ettiğini belirten Güvenç, yaşanan olayı şöyle anlattı:

"Doktorum sağlık kayıtlarımı kontrol ettiğinde bana ehliyet için sağlık raporu veremeyeceğini çünkü madde kullandığımı söyledi. Bunun nasıl olabileceğini sordum. Kendisi kayıtları açıp kontrol edebileceğimi söyledi. e-nabız’dan kayıtları kontrol ettim. Dediği gibi Ankara içinde 8-10 farklı hastanede benim adıma açılmış çoğunluğu acil kaydı açılmış. Hatta Hacettepe Üniversitesinde bir gün yoğun bakımda yatıldığına dair belgeyle karşılaştım. İlk önce uyuşturucu tahlillerinin çıktığı Etlik Şehir Hastanesine gittim. Oraya gittiğimde polisle görüştüm, adli vaka olup olmadığını kontrol ettiler. Adli vaka olmadığını görünce de en yakın karakola müracaat etmemi söylediler. Oraya gittiğimde de Emniyet Genel Müdürlüğünün sisteminde benim geçmiş sorgularıma baktıklarında bir ay kadar önce karakolda ifade verdiğimi, benim böyle bir ifadem olup olmadığını sordular. Ben de kendilerine böyle bir tanıklığımın olmadığını söyledim. Dosya numarası ile o karakolu ziyaret ettim. O karakolda da kamera kayıtlarına ulaştık, birlikte izledik. Benim kimliğimi kullanarak ifade veren kişiyi de gördüm. Polis bana kamera kayıtlarını veremeyeceği için savcılığa yönlendirdi. Bu sayede savcılığa giderek suç duyurusunda bulundum."

"3’er gün olmak üzere aynı gece mekanında farklı vakit aralıklarında sigortamın bulunduğunu gördüm"

Savcılık soruşturmasının ardından e-devlet üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) dökümünü incelediğini söyleyen Güvenç, "SGK kayıtlarımı kontrol ettiğimde 3’er gün olmak üzere aynı gece mekanında farklı vakit aralıklarında sigortamın bulunduğunu gördüm. Herhangi öyle bir yerde çalışmışlığım olmadığı için bu bilgilerle tekrar ek nüsha sunmak için savcılığa gittim. Bu süreçte birkaç hastane kaydı daha oldu. Yine tekrar savcılığa gittim. Bundan bir hafta önceye kadar hiçbir haber yoktu. Soruşturmam hala devam ediyordu. Bir hafta önce Çankaya’daki polis karakolundan bir polis memuru beni aradı. Dedi ki ’bir durum var, bununla ilgili ifade vermeniz gerekiyor.’ Karakola gittiğimde bir kızın Çankaya’da bulunan gece mekanında benim kimlik fotokopimi kullanarak çalıştığı, kendi beyanına göre de benim adıma düzenlenmiş senetle tutulduğunun iddia edildiğini söyledi. Bu kişiyi tanıyıp tanımadığım, daha önce bir tanışıklığım olup olmadığı soruldu. Ben de böyle birisini tanımadığımı, daha önceden soruşturmamın devam ettiğini aktardım, bu şekilde ifademi verdim" diye konuştu.

"Savcılıktan yardım talep ediyorum"

Şu anda soruşturmanın devam ettiğini ve herhangi bir gelişme olmadığını ifade eden Güvenç, "Hem kolluk kuvvetlerinden hem savcılıktan hem de avukatlardan yardım talep ediyorum. Bu konu hakkında ne yapabileceğimi de bilmiyorum. Ehliyetimi de alamadım. Şu anda sağlık raporu alamamam sebebiyle herhangi bir işte de çalışamıyorum. Herkese bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini, değil kimlik, kimlik fotokopisi olsa bile çok dikkatli şekilde muhafaza edilmesi gerektiğini söylüyorum" dedi.

Yunus Emre Aytekin-Mert Cerrahoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Alkollü sürücü aracı kendisinin kullanmadığını söyledi, kamera kayıtlarını izleyince ikna oldu Nevşehir’de kaza yapan alkollü sürücü, önce aracı arkadaşının kullandığını söyledi, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi kamerası görüntüsünü izleyince de aracı kendisinin kullandığını itiraf etti. Daha sonra ise görüntü alan gazeteciye, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım” dedi. Kaza, gece saatlerinde 2000 Evler Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Üniversite Kavşağı’nda meydana geldi. 1.33 promil alkollü olan Efe P., kullandığı 50 FE 378 plakalı Volkswagen marka otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç önce orta refüje çıktı, daha sonra da karşı şeride geçen otomobil kaldırım taşlarına çarparak durdu. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobili sürdüğünü iddia eden bir vatandaş ile otomobilde bulunan bir kişi herhangi bir yaralanmalarının olmadığı gerekçesi ile tedaviyi kabul etmedi. Kaza yerine gelen polis ekipleri inceleme yaparken araçta yolcu olarak bulunduğunu söyleyen Efe P.’nin konuşmalarından ve durumundan şüphelendi. Aracı sürdüğünü bir türlü kabul etmeyen alkollü gence polis ekipleri dakikalarca dil döktü. Aracın Efe P.’nin bir yakınının üzerine olması nedeniyle sürücünün Efe P. olabileceği ihtimali üzerinde duran polis ekipleri KGYS kameralarını inceledi. Yapılan kamera araştırması sonrası polis ekipleri aracı Efe P.’nin sürdüğünü tespit etti. Polis ekiplerinin kaza görüntüleri izletmesi sonrası aracı kendisinin kullandığını söyleyen 19 yaşındaki aday sürücü Efe P.’nin yapılan alkol kontrolünde 1.33 promil alkollü olduğu tespit edildi. Alkollü sürücü Efe P. uzun uğraş sonucu aracı kendisinin kullandığını itiraf ettikten sonra, “Ehliyet alalı iki yıl olmadı. Bu üçüncü kazam” dedi. Görüntü alan basın mensuplarına da, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım ifadelerini kullandı. Efe P., görüntü alan gazeteciye de "tamam" işareti yaptı. Sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 lira ceza işlem uygulanırken, araç da trafikten men edildi.
Sinop Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi. Sinop Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Erbaş, yaz Kur’an kurslarının önemine ilişkin, “Çocuklar küçük yaşlarda sizlerden öğrendiklerini asla unutmazlar. Eğer onların şu kalplerine, minicik körpecik zihinlerine İslam’ın güzelliklerinden birkaç hususu bile aktarabilirseniz sizin kurtuluşunuza vesile olur” dedi. Başkan Erbaş, gençleri, çocukları ve aileleri İslam’ın güzellikleriyle buluşturulması gerektiğini belirterek, camilerin, Kur’an kursların herkese açık olduğunu söyledi. “Rol model olmalıyız” Din görevliliğinde ihlas, samimiyet, aşk ve heyecanın olması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bunlar hocalara çok yakışıyor. Din samimiyettir ve aşk, heyecan Aşk, heyecan kalmadıysa muvaffak olamayız. Aşkımızı, heyecanımızı asla kaybetmeyelim. Rol model olmalıyız, bizi gören gençler, çocuklar bize heves etmeli” diye konuştu. “İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” Başkan Erbaş, din görevlilerinin aynı zamanda İslam’ı tebliğ noktasında yaşanılan çağın ve dünyanın öğretmenleri olduğunu belirterek, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz. Bu uğurda adanmışlık ruhuyla çalışmak en büyük bahtiyarlığımız ve çalışmalarımızın meyvelerini görmek en büyük heyecan kaynağımızdır. Çalışmalarımızın meyvesini görmemiz lazım. O meyveler bizim heyecanımızı daha da arttıracak” ifadelerini kullandı. Programa, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş da katıldı.
Muğla Bal paketleme tesisi yangınında milyonlarca liralık maddi hasar meydana geldi Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sanayi sitesinde meydana gelen ve milyonlarca lira maddi hasara neden olan fabrika yangını büyük ölçüde kontrol altına alındı. Söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangını söndürmek için canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde sanayi sitesinde çöplükte çıkan yangın, bal paketleme tesisine sıçrayıp kısa sürede tüm tesisi ve çevresini sararak milyonlarca liralık maddi hasara sebep oldu. Yangını söndürmek için Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin yanı sıra, Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı orman yangını söndürme ekipleri, Dalaman Hava Limanı’na bağlı itfaiye ekibi, özel sektör tankerleri ve iş makineleri ve beton dökme mikserleri görev yaptı. Rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyüyen ve mücadelesi oldukça güç şartlar altında sürdürülen yangında iş yeri ile birlikte araçlar da yandı. Yaklaşık 2 saat süren çalışmanın ardından kontrol altına alınan yangında ilk belirlemelere göre 2 işletmede bulunan market ürünleri, 6 bin teneke bal, 10 ton zeytinyağı, 1 kamyon, 2 kamyonet, 1 forklift, 5 transpalet ve elektronik cihazlar yanarak zarar gördü. Çalışmaları yerinde takip eden Vali Akbıyık, canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti Yangın çıktıktan kısa süre sonra Köyceğiz Toparlar Sanayi Bölgesi’ne gelerek çalışmaları bizzat yangın mahallinde takip edip ekiplerin müdahalesini koordine eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangının saat 21.05 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çöp alanında başlayıp iki iş yerine sıçradığını belirtti. Vali Akbıyık yaptığı açıklamada, “Saat 21.05 civarı Köyceğiz Toparlar mevkiinde bal fabrikası iş yerinde meydana gelen yangın, tesisin hemen yanındaki çöp dökme alanında başlayıp iş yerine sıçrıyor. Bütün kamu araçlarımız, Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD, belediye itfaiye araçları hatta Dalaman Hava Limanı itfaiyeleri ve özel sektör, olabilecek en hızlı şekilde müdahaleye başladılar. Yangın kontrol altına alındı. 150 personel 50 civarında arazöz, tanker, beton mikseri ve iş makineleri canla başla mücadele etti. Allah’a şükür can kaybı yok, bir kişi dumandan etkilendi. Yangının yerleşim yerlerine sıçrama ihtimalini düşünmüyoruz ama hava rüzgarlı, tüm birimlerle müdahale devam ediyor. Kamu, özel sektör, kişi ve kurum söndürme çalışmalarına canla başla destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Ankara Irak’ın kuzeyine düzenlenen hava harekatı ile 25 hedef imha edildi Milli Savunma Bakanlığı Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendiğini ve 25 hedefin vurulduğunu açıkladı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıları bertaraf etmek ve hudut güvenliği sağlamak maksadıyla Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendi. İcra edilen hava harekatıyla Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan 25 hedef imha edildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılarak, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleye son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu harekat sırasında; masum insanların, dost unsurların, tarihî ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınmıştır” ifadelerine yer verildi.