ASAYİŞ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 19:03

Evine dönen akademisyene köpekler saldırdı

A
A
A

Ankara’da yürüyüşten evine dönen bir akademisyene köpekler saldırdı. Saldırıda bacakları ve yüzü parçalanan kadın, komşuları tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.

Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Çiğdem Mahallesi’nde akşam 17.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görev yapan Prof. Dr. Meliha Yılmaz, evine dönerken köpeklerin saldırısına uğradı. Köpeklerin yere yıkarak ısırdığı kadını komşuları kurtardı. Olayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekibi geldi. Meliha Yılmaz, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Yılmaz, kaldırıldığı hastanede tedavi edilerek gece saatlerinde taburcu edildi. Olayın ardından köpekleri toplamak üzere olay yerine gelen belediye görevlilerine hayvanseverler tepki gösterdi.

“Köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu”

Yaşanan olayın ilk olmadığını ve mahallede yıllardır bir köpek sorunu yaşandığını vurgulayan Çiğdemim Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Fethi Aksoy, “Dün akşam saat 17.00 civarında bir komşumuzun telefonuyla olaydan haberim oldu. Bir köpek saldırısı olduğunu söyledi. Hemen muhtarımızı da alıp birlikte olay yerine gittik. Bir komşumuz kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Diğer komşularımız müdahale etmişler ve kanayan yere tampon yaparak kanamayı durdurmuşlardı. Ambulansı bekledik. Ambulans biraz gecikti ama neyse ki zamanında yetişti. Acile kaldırıldı komşumuz. Gece 01.00’e kadar acildeydi. Daha sonra taburcu edilip evine çıktı. Şu anda genel durumu iyi. Bacağının birinde bayağı derin yarıklar var. Oradan çok kanama olmuştu. Diğer bacakta ve yüzde bayağı bir çizik ve yaralanma var. Oralara plastik cerrahi işlem yapmış. O bölgedeki köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu. Sonra da sürüklüyorlar. O esnada araya giren komşularımız uzaklaştırıyor köpekleri ve ambulansı çağırıyorlar” diye konuştu.

“Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar”

Saldırıya uğrayan akademisyene olay yerinde müdahale eden komşularından Özlem Onay ise, çığlık sesi duyduklarını anda dışarı çıktıklarını belirterek, “Bir anda ses duydum. Çığlık sesi duyduk balkona koştuk. Eşim de hemen aşağı koştu. Daha önce hep bu tarz saldırılar olduğu için bu tarz çığlıkların ne olduğunu biliyoruz. Bir komşumuz Meliha Hanım’ı ormana doğru sürükleyen 3 köpek vardı. Belgesel izler gibi gördük izledik bağırmaya başladık. Biz bağrınca durdular Meliha Hanım’da sürünerek buraya doğru gelmeye başladı. Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar. Çok korkunç bir görüntüydü daha kendimize gelemedik” ifadelerini kullandı.

“Köpek teröründen adım atamıyoruz”

Mahallede yaşamaktan mutlu olmalarına rağmen başıboş köpeklerden rahatsız olduklarını açıklayan mahalle sakini Gülseren ise, “Dün saat 17.00 sularıydı balkonda duruyorduk. Korkunç bir çığlık Meliha Hocamı duyduk. Kanlar içindeydi yüzü bacağı korkunç bir haldeydi. Telefonu kaptığım gibi 112’yi tuşladım konuşamadım. Bu arada ambulansta çok geç geldi. Ambulansa yol vermeyenleri kınıyorum. 45 dakika ambulans bekledik kanamalı hastayla. Hasta kokmuştu çok kötüydü. Bu mahallede yaşamaktan hepimiz çok mutluyuz ama köpek sesinden ve köpek teröründen adım atamıyoruz” açıklamasında bulundu.

Fazlı Çolak - Ali Oğulcan Arslan



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Vali Aydoğdu: “Engelli bireyler sadece destek bekleyen insanlar değil, tam aksine, onlara fırsat verildiğinde bu ülkenin kalkınmasına katkı sağlayanlardır” Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Engelli bireyler sadece destek bekleyen insanlar değil, tam aksine, onlara fırsat verildiğinde bu ülkenin kalkınmasına, ilerlemesine ve güzelleşmesine katkı sağlayanlardır.” dedi. Vali Aydoğdu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü mesajında şu ifadelere yer verdi: “3 Aralık Dünya Engelliler Günü, sadece bir farkındalık günü değil; hepimiz için bir vicdan muhasebesi. Bir toplumun gerçek gücü, her bir bireyine gösterdiği duyarlılıkla ölçülür. Engelli bireyler sadece destek bekleyen insanlar değil, tam aksine, onlara fırsat verildiğinde bu ülkenin kalkınmasına, ilerlemesine ve güzelleşmesine katkı sağlayanlardır. İşte bu yüzden "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturunu sadece sözde değil, her alanda yaşamımıza yerleştirmeliyiz. Erzincan’ın bereketli toprakları, bize önemli bir gerçeği öğretiyor: Birlikte güçlü olmayı ve birbirimize destek olmayı. Bu güzel dayanışma ruhunu her alanda daha da güçlendirmek için adımlar atmamız gerekiyor. Engelleri aşmanın yolu, yalnızca fiziksel değil toplumsal farkındalığı artırarak, gönüllerimizde ve zihinlerimizde de engelleri kaldırmaktan geçiyor. Bugün bir milat olsun. Şehirlerimizi, yaşam alanlarımızı herkes için daha da erişilebilir hâle getirmek adına gayret gösterelim. Unutmayalım, insanları mutlu kılan küçük adımlar, toplumları değiştiren büyük sıçramalara dönüşür. Birlikte hareket ederek engelleri aşmanın gücünü hep birlikte gösterelim. Bu yolda, dayanışma ve umutla daha güzel bir geleceği hep birlikte inşa edeceğimize yürekten inanıyorum. Ve Erzincan. Tarihiyle, doğasıyla, insanıyla hepimiz için bir ilham kaynağı. Bu güzel şehri ve insanını daha kapsayıcı bir yer hâline getirmek için elbirliğiyle çalışıyoruz. Kaldırımlarda rampa yapmayı da kalplerde merhamet açmayı da dert ediniyoruz. Çünkü mesele, sadece bir gün değil bir ömür boyu dayanışma meselesi. Gelin, "biz" olmanın gücünü gösterelim. Haydi Erzincan, el ele, omuz omuza verelim. Çünkü unutmayın: Birlikte olunca hiçbir engel aşılmaz değildir! Engelsiz bir dünya hayaliyle, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli kardeşlerimizin yaşamlarının kolaylaşmasına vesile olmasını diliyor, tüm engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”