KÜLTÜR SANAT - 24 Mayıs 2024 Cuma 22:50

Galata Kulesi 25 Mayıs’ta ziyaretçilere yeniden açılacak

A
A
A
Galata Kulesi 25 Mayıs’ta ziyaretçilere yeniden açılacak

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, onarım ve iyileştirme çalışmaları tamamlanan Galata Kulesi’nin 25 Mayıs’tan itibaren ziyaretçilere yeniden açılacağını bildirdi.


Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bakanlığımız tarafından Galata Kulesi’nde gerçekleştirilen onarım ve iyileştirme çalışmaları tamamlanmıştır. 1964-1967 yılları arasında eklenen betonarme yapılar üzerinde yapılan teknik analizler ve jeoradar raporları doğrultusunda hazırlanan projeler, modern teknolojilerle ve alanında uzman akademisyenlerimizin rehberliğinde uygulanmıştır. Restorasyon çalışmaları, fen ve sanat kurallarına uygun şekilde tamamlanarak yapı hem kültürel mirasımızı koruyacak hem de ziyaretçilere ve göçmen ebabil kuşlarına ev sahipliği yapacak şekilde düzenlenmiştir. Çalışmalar, profesyonel dağcılar tarafından yapılan kapsamlı uygulamalarla desteklenmiştir. 25 Mayıs 2024 tarihinden itibaren ziyaretçilere yeniden açılacak olan Galata Kulesi’nde, ziyaretçi yönetim olanı çerçevesinde saat başı en fazla 100 kişi olacak şekilde kontrollü girişlere izin verilecektir" ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Engelliler Derneği’nde mevcut başkan Hasar güven tazeledi Engelli ve Aileleri Birliği Derneği (ENABİRDER) Dördüncü Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Divan Başkanlığını Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkan Vekili Yıldıray Çınar’ın yaptığı toplantıda, yapılan oylama sonucunda mevcut başkan Tulgay Hasar yeniden genel başkanlığa seçildi. 625 üyeli derneğin genel kuruluna 430 üye katılım gösterdi. Toplantıda, yeni yönetim kurulu asil üyeleri de belirlendi. Yönetim kurulu Tulgay Hasar, Okan Duran, İsa Umut, Ayşen Öner, Selma Kılıç, Gökhan Kaniömri, Aynur Başeğmez Çamalan, Suna Taşdemir, Deniz Çetinkaya, Aslı Emir ve İsmail Öçal’dan oluştu. Denetim Kurulu Asil Üyeleri ise Selda Saraçbaşı, Handan Balabanoğlu ve Erdinç Kahvecioğlu olarak açıklandı. Federasyon Üst Kurul Delegeleri de Tulgay Hasar, Okan Duran, Gökhan Kaniömri, İsa Umut, Deniz Çetinkaya ve Murat Yalçın oldu. "Yapmamız gereken çok iş, almamız gereken çok yol var" Genel kurulda konuşan Tulgay Hasar, çalışmalarına aynı azim ve kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı. Derneğin kuruluşundan bu yana engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırmak adına önemli adımlar attıklarını belirten Hasar, şunları söyledi: ‘Engelli İstihdamı Protokolü’ ile engelli bireylerimizin iş koluna uygun istihdamını sağlamaya çalıştık. Amacımız, tüketen değil üreten bireyler oluşturmak. ‘Uçmayan Kalmasın’ ve ‘Deprem Bilgilendirme’ gibi etkinliklerle de farkındalık oluşturduk. Bankalarla yaptığımız görüşmeler sonucunda ATM’lerin engelli bireylerin kullanımına uygun hale gelmesini sağladık" Hasar, dernek olarak sosyal farkındalık oluşturacak yeni projeler üretmeye devam edeceklerini ve üyeleriyle birlikte daha büyük başarılara imza atacaklarını ifade etti.
Sakarya INCSOS 25’, SUBÜ’nün de iş birliği ile Mısır’da gerçekleştirildi 9’uncu Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi (INCSOS 25’); SUBÜ, AASTMT ve Turkish Studies iş birliği ile Mısır’ın İskenderiye şehrinde düzenlendi. 200’ün üzerinde akademisyen ve araştırmacının katıldığı kongrede, sosyal bilimlerin birçok farklı disiplininden 177 özet bildiri sunuldu. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Arap Bilim Teknoloji ve Deniz Taşımacılığı Akademisi (AASTMT) ile Turkish Studies iş birliği ile Mısır’ın İskenderiye şehrinde 9’uncu Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi (INCSOS 25’) düzenlendi. TBMM 29’uncu Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un onursal başkanı olduğu kongre, 3 gün sürdü. Arap Bilim Teknoloji ve Deniz Taşımacılığı Akademisi’nde düzenlenen kongrenin açılış törenine; TBMM 29’uncu Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve Ordu Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Özer, Mısır Arap Cumhuriyeti Milli Eğitim Eski Bakanı Yousry El Gamal, Türkiye Cumhuriyeti Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, AASTMT Öğrenci İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Alaa A. Abdel Bary, INCSOS 25’ Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem, akademisyenler, araştırmacılar, diplomatlar ve bürokratlar katıldı. Bilimin insanlığın ortak dili olduğunu, coğrafyaları, sınırları ve zamanları aştığını kaydeden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, "Bilimin ışığında, farklı kültürlerin buluştuğu, bu anlamlı atmosferde bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu tür uluslararası buluşmalar; sadece bildiri sunulan etkinlikler değil, aynı zamanda insanlığın ortak değerlerini büyüttüğümüz platformlar oluyor. Yükseköğretim Kurulu da (YÖK) uluslararasılaşmanın önemini özellikle vurguluyor. Kültürlerarası iletişimin böylesine zengin bir çerçevede kurulması; gelecekteki dostluklar, akademik iş birlikleri ve yapılacak uluslararası ortak projeler açısından çok kıymetli. Bu yılki kongremizin Mısır’da, insanlık tarihinin en köklü uygarlıklarından birine ev sahipliği yapmış topraklarda gerçekleşmesi ise başlı başına anlamlı. Bu nedenle kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen organizasyon komitesine, ev sahibi AASTMT’ye, katkı sunan tüm üniversitelere ve kurumlara gönülden teşekkür ediyorum. Başta Onursal Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Prof. Dr. Mahmut Özer olmak üzere, teşrif eden milletvekillerimize, rektörlerimize, bürokratlarımıza, üniversite temsilcilerine ve tüm katılımcılara şükranlarımı sunuyorum" dedi. Günümüz dünyasının artık tek bir disiplinden beklenen çözümlerle yönetilemeyecek kadar karmaşık bir yapıda olduğunu belirten Sarıbıyık, "Bu nedenle sosyal bilimlerle mühendislik, bilişim, sağlık ve çevre bilimleri gibi teknik alanların iş birliği artık bir seçenek değil, bir zorunluluk. Örneğin yapay zekâ gibi çığır açan teknolojiler sadece algoritmalarla değil; etik, hukuk, sosyoloji ve felsefe gibi alanlarla birlikte düşünüldüğünde insanlığa fayda sağlayabilir. Akıllı şehirler tasarlarken mühendislik hesapları kadar, bu şehirlerde yaşayan bireylerin davranış biçimlerini, kültürel değerlerini ve toplumsal ilişkilerini anlamak da bir o kadar önemli. Burada yaptığımız her sunum, kurduğumuz her iletişim ve başlattığımız her iş birliği; yarının daha adil, daha bilinçli ve daha dayanışmacı dünyasına bir adım olacak. Bu ortam, sadece bilim üretmek için değil; aynı zamanda insani değerleri büyütmek için de çok kıymetli. Akademik sınırları aşan, kültürel ve ahlaki sorumluluk taşıyan bu yaklaşım, hepimizin ortak vizyonu olmalı" diye konuştu. Türkiye ve Mısır cumhurbaşkanlarının riyasetiyle iki ülke arasındaki iş birliklerinin her geçen gün arttığını vurgulayan TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer, "Şu anda Türkiye ve Mısır arasındaki iş hacmi 8 milyar dolar. Önümüzdeki dönemde 15 milyar dolara çıkartılması bekleniyor. Ekonomik iş birliklerini arttırmanın yolu eğitim, kültür, yükseköğretim ve gençler arasındaki iş birliği köprülerini atmaktan geçiyor. Çünkü bu köprüleri atmadığımız müddetçe gençliğin de kültürün de eğitimin de sürdürülebilirliğini sağlamamız mümkün değil. İnanıyorum ki bugünkü kongre bu iş birliklerinin tahkim edilmesi çerçevesinde çok büyük katkılar sağlayacak. Burada sadece bildiriler sunulmayacak, birlikte çalışabilmenin önünü açacak iş birliği adımları atılacak. Türkiye, akademi ile iş birliği yapma açısından önemli bir potansiyele sahip. Türkiye 208 üniversitesi ve 7 milyonun üzerindeki ulusal ve uluslararası üniversite öğrencisiyle sadece kendi beşeri sermayesini tahkim eden bir yükseköğretim sistemine değil, ayrıca gönül coğrafyasındaki her beşeri sermayenin de niteliğini arttırmak için gayret gösteren bir yükseköğretim sistemine sahip. Kongrenin Türkiye ve Mısır iş birliğinin tahkimine katkı vermesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu. Konuşmasını sadece bir milletin temsilcisi değil bir medeniyetin sesi olarak yaptığını vurgulayan TBMM 29’uncu Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ise, "Türkiye ile Mısır arasında kurulacak her yeni köprü yalnızca iki ülke arasında değil ortak medeniyetimizin ruh köklerinde yankı bulacaktır. İki ülke muhteşem medeniyetimizin birbirini tamamlayan büyük kutbudur. Anadolu’dan Nil vadisine uzanan kültürel bağ yalnızca haritalarda değil, kalplerde ve gönüllerde çizilmiş bir çizgidir. Tarih boyunca bilim adamlarımız birbirlerine ilham vermişlerdir. Kimi zaman Kahire’den İstanbul’a kimi zaman Edirne’den İskenderiye’ye uzanan düşünce akımları; alimlerin, mutasavvıfların, sanatkârların birbirlerine ilham verdiği çağları yaşatmıştır. Bugün bu derin birlikteliğin verdiği güvenle diyoruz ki; Türkiye-Mısır ilişkilerinin güçlendirilmesi sadece bu iki ülkeye değil İslam dünyasına, Afrika’ya Akdeniz’e ve tüm insanlığa katkı sağlayacaktır. Bu bizim için sadece stratejik bir tercih değil tarihi ve insani bir sorumluluktur. Özellikle bir devlet değil terör örgütü gibi hareket eden İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım ve Gazze’de yaşanan insanlık dramı, vicdan sahibi herkes için kırılma noktasıdır. Bu noktada Türkiye ve Mısır gibi güçlü ülkelerin birlikte hareket etmesi, barış ve adalet adına hayati bir öneme sahiptir" ifadelerini kullandı. İki ülke ilişkilerinde geçmişin yüküyle değil geleceğin ümidiyle hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Şentop, "Tarihi sorunlar ancak irade varsa aşılabilir. Türkiye-Mısır ilişkileri, bu irade ve basirete sahip iki ülkenin ortak çabalarıyla örnek bir iş birliğine dönüştü. Ancak diplomatik adımların kalıcı olması, akademik ve kültürel ilişkilerle desteklenmek zorundadır. Bu çerçevede akademik iş birliği, kültürel projeler, eğitim alanındaki değişim programları ve bölgesel meselelerdeki ortak inisiyatifler ilişkilerimizin derin ve sağlam temeller üzerine inşa edilmesine yardım edecektir. Bu kongrenin tam da bu anlayışa hizmet edeceğine yürekten inanıyorum. Kongre aynı zamanda farklı ülkelerden bilim insanlarının bir araya gelerek küresel meselelere dair birlikte düşünmesini, birlikte üretmesini teşvik etmektedir. Bilim diplomasiyle, kültür siyasetle, vicdan güçle buluştuğunda dünya daha yaşanabilir bir yer olacaktır. İnanıyorum ki kongrede kurulacak her dostluk, ortaya konulacak her fikir bu yönde bir tutum olacak, insanlık için küçük ama anlamlı bir adım haline gelecektir. Bilim adamları ile diplomatlar arasındaki en önemli fark şudur; diplomatlar günü, bilim adamları geleceği düşünürler. Ama bu iki güç bir araya geldiğinde hem günü hem geleceği inşa etmek mümkün hale gelecektir. Kongre ise böyle bir birlikteliğin örneğidir" dedi. Kongrede sosyal ve beşeri bilimler başta olmak üzere; eğitim, hukuk, filoloji, güzel sanatlar, ilahiyat, sağlık ve spor bilimleri gibi farklı disiplinlerden özet bildiriler sunuldu. 2 oturum ve 15 salonda toplam 165 sunum, online olarak ise 2 oturumda toplam 12 sunum Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde yapıldı. İskenderiye’de yapılan açılış programı ve sunumların ardından kongrenin galası Kahire’de gerçekleştirildi. Kongre kapsamında sunulan bildiriler, ISBN’li bildiri kitaplarında yayımlanacak. Yazarlar makalelerini uluslararası dergilerde yayımlatma imkânı da bulacak. Sosyal bilimler alanında yeni ufuklar açmayı hedefleyen kongre ile ilgili detaylı bilgilere http://www.incsos.net adresinden ulaşılabiliyor.