EKONOMİ - 26 Aralık 2025 Cuma 15:55

Memur-Sen’den memurların sorunlarına dikkat çekilmesi amacıyla 5. Tez Ödül Töreni

A
A
A
Memur-Sen’den memurların sorunlarına dikkat çekilmesi amacıyla 5. Tez Ödül Töreni

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından sorunların çözülmesi amacıyla düzenlenen Tez Ödül Töreni’nin 5’incisi gerçekleştirildi.


Alana yönelik akademik üretimi teşvik etmek ve desteklemek amacıyla düzenlenen ’Memur-Sen Tez Ödül Töreni’nin beşincisi gerçekleştirildi. Program kapsamında başvuran tezler arasından başarılı bulunan çalışmaların yazarları ve danışman hocaları ödüle layık görüldü. Ödül törenine özel hazırlanan tanıtım filminin gösteriminin de yapıldığı programda, kamu görevlilerinin sorunlarının çözülmesi ve memurların hak ve menfaatlerinin çözülmesi amaçlandı.


Tanıtım filminin ardından açılış konuşmalarını gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, memur sendikacılığı konusunda akademinin oldukça ilgisiz olduğunu belirterek, "Akademideki tüm kürsüler, tüm öğretiler, oradaki tüm müktesebat işçi sendikacılığı üzerine kurgulanmış durumda. Memur sendikacılığına ilişkin kurulan cümleler bile bizim hayretimizi celbediyor. Çünkü bakıyoruz o cümle bizimle örtüşmüyor. Gerçeği yansıtmıyor. Yazılan makaleler çok sınırlı. Bu açıdan bu ihtiyaca binaen Erdinç hocam başta olmak üzere Merve hocam, Mehmet Merve hocam, Necdet Ünüvar hocamız burada zamanında çok önemli fikir tartışmalarına rehberlik etti. Biz bu tartışmalarda bir tez ödülleri programını uygulayarak bir tez teşviki ortaya çıkararak memur sendikacılığına ilişkin akademideki arkadaşların, yeni başlayan genç yeteneklerin uzmanlaşması sağlanabilir mi, burada belli bir kapasite üretilebilir mi, yoksa diğer türlü kendiliğinden boğulmayacak diyerek bir yola çıktık. Bunun üzerine bu çalışmayı geleneksel hale getirdik ve yürütüyoruz. Faydalı bir çalışma oldu. Bunu baştan ifade etmek isterim. Çünkü şu ana kadar 200’e yakın bu konuda tez yazılmasına vesile oldu ve bu tezler içerisinden inceleyerek irdeleyerek bazılarını ödüllendirerek bazılarına ilişkin kanaatlerimizi belirterek belki kitaplaşma aşamasında en azından daha geniş ele almasını sağlayarak bu konuda kendi adımımıza ilişkin bir müktesebat oluşturmanın gayreti içerisindeyiz" açıklamasında bulundu.



"Sosyal adalet sağlamak için en önemli enstrüman, ’toplu sözleşme sistemi’"


Sosyal adaletin sağlanması için en önemli ’enstürman’ı toplu sözleşme olarak vurgulayan Yalçın, "Toplu sözleşmede araya giren on günde dahi dört gün müzakere süreci kaldı. Bayram da araya girdiği için dört gün müzakere süreci. Dört gün içerisinde biz masaya götürdüğümüz bine yakın konuyu sabahlara kadar kesintisiz burada herkes nöbet tutuyor, gece yarısı ikide onunki başlıyor, üçte diğeri başlıyor gibi Dört gün içerisinde sorunu belli bir kadar getirdik. Masada 90 tane maddede de aslında hizmet konu boyutuyla uzlaştık. 90 tane madde tamam. Genel toplu sözleşmede uzlaşamazdık. Çünkü ortaya koydukları rakam ve geldikleri marj bizim asla imza atabileceğimiz bir şey değildi. Çünkü işçilerle ilgili yapılan toplu sözleşmeyi hatırlayın. Tam o ara işçilerle ilgili yapılan toplu sözleşmede bir mikrofon azizliği yaşandı ve ondan sonra rakamlar da değersizleşti. Üzülerek ifade edelim ki akademiden ne bu konudaki çarpıklığa ilişkin doğru düzgün bir yazı yazan ne bu konulara ilişkin merak taşıyan hiçbir şeyle karşılaşmadık. Onun için bu toplumun toplu sözleşmede hakeme biz başvurmayacağız dedik. Toplu sözleşme sisteminin boşluklarına da dikkat çekmek için biz başvurmayacağız dedik. Çalışma Bakanlığı’na başvuru yaptık" ifadelerini kullandı.



"Memur sendikacılığına dair daha çok akademik çalışma yapılmasını istiyoruz"


Kamu görevleri sendikacılığının önünün açık olduğunu vurgulayan Yalçın, "Genel noktada bu konuda mutlaka ama mutlaka bu konuda odaklanmaya ve beraber çalışma yapmaya ihtiyaç var. Bu tartışma bunun vesilesi olsun istiyoruz. Memur sendikacılığına ilişkin dikkatleri toplamak ve akademinin bu konuda doktora çalışmalarıyla makalelerle üniversitede yapacakları tartışma kürsüleriyle bu konuyu gündemlerine almalarını özellikle bekliyoruz. Bu açıdan biz tez ödülleri çalışmasıyla aslında konuya ilişkin uzman kimlikler sadece bu konuya ilişkin odaklanmış memur sendikacılığını da bütün detayıyla bilen uzman kimlikler üresin gayretiyle başlattık. İyi de oldu. Geldiğimiz noktada gittikçe ilgi artıyor. Ve bugün bunun devamında yapılacak tartışmada da tam da az önce ifade etmeye çalıştığımız hususları burada akademi nasıl görüyor konusunda el almış olacağız" şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından tez yazarlarına ve danışman hocalarına ödül verildi. Ödül takdiminden sonra tören sona erdi.


Programa Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, tez yazarları ve davetliler katıldı.



Memur-Sen’den memurların sorunlarına dikkat çekilmesi amacıyla 5. Tez Ödül Töreni

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da vatandaşlar Filistin için ses yükseltti Kastamonu’da cuma namazı çıkışında bir araya gelen vatandaşlar, Gazze’deki insanlık dramı için İsrail’i protesto etti. İnsanlık İttifakı ve Milli İrade Platformu tarafından Kastamonu’da cuma namazı çıkışında basın açıklaması düzenlendi. Nasrullah Meydanı’nda bir araya gelen grup Filistin’de devam eden İsrail saldırılarını kınadıklarını belirterek ’barışçıl şahitlik’ çağrısını yeniledi. Grup adına konuşan TÜGVA Kastamonu İl Temsilcisi Selim Önen, "Gazze’de yaşam, ‘normalleşme’ değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürmektedir. Uluslararası hukuk, güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze’de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hala tartışma konusuysa burada yalnızca bir ‘kriz’ değil, aynı zamanda uluslararası düzenin ‘itibar kaybı’ yaşanmaktadır. Bugün yaşadığımız iletişim çağında, bir çocuğun soğukta can verdiği haberini ‘akış’ içinde tüketebiliyorsak, burada bir sorun vardır. Bir toplumun ihtiyaç duyduğu ‘insani yardım’ kavramı bile süslenerek tartışmalı hale getiren ‘prosedürler’ var ise burada bir sorun vardır. Bu çağrımız bir ülkeye, bir halka, bir kuruma karşı önyargı değil; insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebi içermektedir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında 400’ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte, kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl ‘şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz" dedi.
Aydın Zeytin üreticileri için destek ve markalaşma önerisi Aydın Ziraat Odaları, zeytin üretiminde artan maliyetler ve kuraklığın etkileri karşısında çiftçilerin desteklenmesi ve zeytin ile zeytinyağının markalı ürün olarak pazarlanmasına yönelik önerilerde bulundu. Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu, zeytin üretiminde yaşanan sorunlara ilişkin yaptığı açıklamada, üreticilerin desteklenmesi ve zeytin ile zeytinyağının markalı ürün olarak pazarlanmasının önemine dikkat çekti. Açıklamada çözüm önerileri kapsamında, çiftçilerin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca zeytin ve zeytinyağının ham madde olarak değil, paketli ve markalı ürünler şeklinde pazarlanmasının üretici gelirini artıracağı ifade edildi. Üreticinin desteklenmesinin aynı zamanda tüketiciye de katkı sağlayacağına dikkat çeken Aydın Ziraat Odaları’ndan yapılan açıklamada "Ülkemizde zeytin üretimi Ege, Akdeniz, Marmara, Güney Anadolu bölgelerinde, Akdeniz iklim kuşağında yapılmaktadır. Üretimim bir kısmı yağ, bir kısmı dane zeytin olarak değerlendirilmektedir. Zeytin kutsal kitaplarda bile ismi geçen ender ürünlerden birisidir. Tıp uzmanlarınca da sağlık açısından tüketilmesi önerilmektedir. Zeytin üretimi yapılan yerlerde de üreticilerimiz için en önemli gelir kaynaklarından biridir. Üretimi çok zahmetli, meşakkatli bir üründür. Genelde aile ziraatı olarak göze çarpar. Eğer aile ziraatı olmaz ise ürünlerin büyük kısmı ağaçlarda hasat edilmeden kalır. Son zamanlarda işçilik anormal derecede artış göstererek erkek işçi yevmiyesi 3 bin, 3 bin 500 TL, kadın işçi yevmiyesi ise bin 500 TL bulmaktadır. Tarımsal kuraklıktan zeytin de etkilenerek hem rekoltede hem de kalitede (danelik) kayıplar yaşanmaktadır. Girdi maliyetlerinde son yıllarda başta akaryakıt, gübre, zirai ilaç olmak üzere büyük artışlar yaşanmakta buda üreticilerimizi çok zorlamaktadır. Son iki yıla baktığımızda zeytinyağı fiyatları dünyada da düşmekte ancak zeytin üretimi yapılan Avrupa birliği ülkelerinde (İspanya, İtalya, Yunanistan) üreticiler 1,5 Euro’ya varan paralarla desteklenmektedir. Ülkemizde ise üretici birlikleri imkanları ölçüsünde kooperatifler vasıtası ile üreticilerimizden hem zeytin hem zeytinyağı alımı yaparak piyasada regüle vazifesi yapmakta, fiyatların dengede kalması için gayret içerisinde olmaktadırlar. Enflasyonun sebebi üretici olamaz. Çünkü ne aldığının ne sattığının fiyatını kendi belirleyememektedir. Oluşan fiyatlardan ne üretici memnun ne de tüketici. Üreten kazanamıyorum diye dertleniyor, bağırıyor, tüketici ise çok pahalı alamıyorum diye dertleniyor, ses yükseltiyor. Bunun çaresi gelişmiş olarak adlandırdığımız ülkelerdeki gibi çiftçilerin desteklenmesi, ürettiklerimizin ham olarak değil kutulu, markalı olarak satılabilmesi. Eğer üretici tam anlamıyla desteklenir ise bundan tüketici de faydalanır. Üreticiye destek aynı zamanda tüketiciye destek demektir" ifadeleri yer aldı.
Antalya Antalya’da gerçeğini aratmayan teleferik kurtarma tatbikatı Antalya’da Saklıkent Kayak Merkezi’nde Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve STK’lara ait kurtarma birimlerinin katılımı ile muhtemel bir afet durumunda mahsur kalan vatandaşların kurtarılması senaryosuna dayalı olarak ‘Teleferik Kurtarma Tatbikatı’ yapıldı. Antalya’da kış aylarında yerli ve yabancı binlerce turistin uğrak noktalarından birisi olan 2 bin 200 metre rakımlı Saklıkent Kayak Merkezi’nde Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Tim Komutanlığı muhtemel bir afet durumunda yaşanabilecek mahsur kalma durumuna karşı ‘Teleferik Kurtarma Tatbikatı’ yapıldı. JAK ekiplerinin yanı sıra AFAD, Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ve STK’lara ait arama ve kurtarma ekipleri katıldı. Tatbikatı İl Jandarma Komutan vekili Jandarma Albay Tuncay Caferoğlu, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Jandarma Albay Ali Uslu, AFAD İl Müdürü Necmi Erçin ve ilgili kamu kurumlarının yöneticileri birlikte takip etti. Senaryo gerçeğini aratmadı Toplam 67 personelin katıldığı tatbikatta, senaryo gereği 2 bin 200 rakımlı Saklıkent Kayak Merkezi’nde bulunan teleferik hattında meydana gelen arıza nedeniyle mahsur kalan 14 vatandaşın olduğu ihbarı ile harekete geçen hızla bölgeye hareket etti. Bölgeye gelen ekler ilk olarak oluşturulan komuta merkezine gelerek burada bilgilendirme ve görev dağılımı sonrası harekete geçen kurtarma ekipleri mahsur kalan 14 kişiye ulaşmak için çalışma başlattı. Teleferikte mahsur kalan ve bazıları yaralı da olan kazazedelere ekipler koordineli çalışma ile direklere tırmanılarak ve kurtarma ekipmanları yardımıyla ulaşıldı. Ardından mahsur kalan kazazedeler ip yardımıyla bulundukları yerden aşağıda bekleyen sağlık ve diğer kurtarma ekiplerinin yanına indirilerek ambulansa taşındılar. "Afetlere hazırlıklı olmalıyız" Başarıyla tamamlanan tatbikatın ardından konuşan İl Jandarma Komutan vekili Jandarma Albay Tuncay Caferoğlu, afetlerle mücadelede süreli hazır olunması gerektiğini belirterek "Afetlerle sürekli yüz yüze olduğumuz ülkemizde bunlarla mücadele etmenin de en güzel, en kolay yolu sürekli hazır bulunmaktır. Bu yaptığımız tatbikatlarla her türlü afete hazırlık çalışmalarımızı yapıyoruz. Tüm kurumlarımızla vatandaşlarımızın karşılaşabileceği her türlü tehdit ve tehlikelere karşı gerekli çalışmaları yapıyoruz. Umuyoruz ki doğal afetlerle veya bu tür kazalarla karşılaşmayalım. Ama karşılaştığımız zaman da biz gerek kolluk kuvvetleri olarak gerek kurtarma ekipleri olarak gerek gönüllü kurtarma ekipleri olarak her zaman bu tip faaliyetlere hazırız" dedi.
Erzincan Vali Aydoğdu başkanlığında 29. Birim Amirleri Toplantısı yapıldı Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu başkanlığında gerçekleştirilen 29. Birim Amirleri Toplantısı’nda, kış tedbirlerinden asayişe, bürokrasinin hızlandırılmasından devam eden projelere kadar pek çok kritik konu masaya yatırıldı. Valilik Toplantı Salonu’nda düzenlenen oturumda; vali yardımcıları ve birim amirleri, yürütülen projelerin güncel durumu hakkında kapsamlı sunumlar yaptı. Sunumları dikkatle takip eden Vali Aydoğdu, özellikle eğitim, sağlık ve sosyal yardım projelerinin takvime uygun şekilde, aksatılmadan tamamlanması gerektiğini vurguladı. Kurumlar arası koordinasyonun önemine değinen Vali Aydoğdu, kamu hizmetlerinde temel ölçütün vatandaş memnuniyeti olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Bürokratik işlemleri hızlandırarak vatandaşlarımızın taleplerine en kısa sürede çözüm üretmeliyiz. Devletimizin güler yüzünü hizmetlerimize yansıtmak önceliğimizdir." Kış şartları ve yeni yıl için "Tam Hazırlık" emri Toplantının ana gündem maddelerinden biri de kış mevsimi ve yeni yıl hazırlıklarıydı. Vali Aydoğdu, yaklaşan kış şartlarının günlük hayatı olumsuz etkilememesi için şu talimatları verdi: Karla Mücadele: Ulaşım, enerji ve altyapı ekiplerinin 7/24 hazır bekletilmesi. Güvenlik ve asayiş: Yeni yıl öncesi vatandaşların huzur ve güvenliği için denetimlerin artırılması. Teyakkuz hali: Olası aksaklıklara karşı tüm birimlerin titizlikle hareket etmesi. Vali Aydoğdu, toplantı sonunda birim amirlerine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederek başarılar diledi.