ASAYİŞ - 18 Eylül 2025 Perşembe 15:25

Polis memurunun üzerine aracı süren CHP’li Beker’in şoförü hakim karşısında

A
A
A
Polis memurunun üzerine aracı süren CHP’li Beker’in şoförü hakim karşısında

23 Nisan’da ‘Dur’ ihtarına uymayarak aracını polisin üzerine sürdüğü öne sürülen CHP Ankara Milletvekili Adnan Beker’in şoförü İrfan Aşılıoğlu hakim karşısına çıktı.


Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık İrfan Aşılıoğlu ile avukatları katıldı. Hakim sanık Aşılıoğlu’na savunma yapması için söz verdi.


"Polis bir anda yola atladı"


Aşılıoğlu olay günü mitinge gitmek için yola çıktıklarını söyleyerek, "Seyrimiz sırasında, içinde milletvekili olduğunu görmeleri üzerine iki farklı kontrol noktasından izin verilerek geçtik. Olayın olduğu yere geldiğimizde yeniden bir polis noktası vardı. Daha önce de olduğu gibi miting alanına gitmek istediğimizi belirttik. Daha önceden gelen başka milletvekillerine ait olduğunu düşündüğüm araçlar, gitmek istediğimiz istikamette ileride olacak şekilde park halindeydiler. Ben de oraya gidip park edecektim, ancak oradaki müşteki polis memuru izin vermedi. Komiseriyle görüştük. Komiser, aracı iç tarafa park edip yürümemizi söyledi. Bunun üzerine aracı sola manevra yaparak komiserin gösterdiği yere park etmek üzere hamle yaptığım sırada, polis bir anda yola atladı ve oraya park etmeme de izin vermeyeceğini söyledi. Komiserin izin verdiğini söylememize rağmen kabul etmedi. Telsizin yere düştüğünü sonradan öğrendim. Onu alabilmesi için de araçla geri manevra yaptım" ifadelerinde bulundu.


"Şoför, müştekiyi iki üç metre sürükledi"


Sanık savunmasının ardından olay esnasında görevli polis memuru tanık Ö.Ş.’ye söz verildi. Ö.Ş., olay gününe ilişkin, "Ben, olay tarihinde 23 Nisan olması nedeniyle bir gün öncesinde yapılan görevlendirme kapsamında, şoförüm olan polis memuru Ayhan A. ile birlikte alanın GAR girişinden sorumlu olarak görevliydim. Bu alana kesinlikle araç girişi olmayacağına dair talimat vardı. Görev esnasında, bariyerlerle çevrili olan alandaki bariyerlerin birileri tarafından kaldırılmaya çalışıldığını gördük ve hemen oraya geçtik. İçinde milletvekilimizin bulunduğu araç oradaydı. Daha önceki noktadan araçla geçtiklerini görmüştüm. Ben, milletvekilime bize verilen talimatı ileterek araç geçişine izin veremeyeceğimizi bildirdim. Israrcı olunması üzerine, telsizle üstlerimden tekrar talimat aldım. Bana, yine geçişe izin verilmeyeceği yönünde talimat verildi. Bunu da kendilerine ilettim. Bunun üzerine şoför aracı sürmeye başladı. Benim sürücüm olan müşteki de aracın önüne geçti. Şoför, müştekiyi iki üç metre sürükledi. Müşteki de aracın önünden çekilmedi, şoför de fren yapmadı. Müştekide küçük bir yaralanma oldu. Görev bittikten sonra hastaneye giderek rapor aldık" dedi.


Beyanların ardından hakim, eksik hususların tamamlanmasına hükmederek sonraki duruşmayı 18 Kasım’a erteledi.


’Olayın geçmişi’


Olay, 23 Nisan’da Ankara’nın Altındağ ilçesinde meydana geldi. Talatpaşa Bulvarı üzerinde görev yapan polis memuru, CHP Milletvekili Adnan Beker’e ait aracı, Cumhuriyet Caddesi’nin trafiğe kapalı olması nedeniyle durdurdu. Milletvekili Beker ve sürücü İrfan Aşılıoğlu araçtan indi. Beker, polislerle konuştuğu sırada Aşılıoğlu tekrar direksiyona geçip aracı hareket ettirdi. Bu sırada aracın önünde bulunan polis memuru, sürücüyü durdurmak istedi. Aracı polisin üzerine doğru süren sürücü, kısa süre sonra durdu. Hastaneden rapor alan polis memurunun şikayeti üzerine, şoför hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Aşılıoğlu, soruşturma kapsamında 24 Nisan’da ’görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, nöbetçi hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olaya ilişkin hazırladığı iddianamede Aşılıoğlu hakkında, ’görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan 3 yıla kadar hapsi istendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.