ASAYİŞ - 07 Temmuz 2025 Pazartesi 13:57

Sahiplendiği köpekleri öldürdüğü iddia edilen sanık: "Evimin bahçesinde bulunduğu iddia edilen kemik parçası koyun kemiğidir"

A
A
A
Sahiplendiği köpekleri öldürdüğü iddia edilen sanık: "Evimin bahçesinde bulunduğu iddia edilen kemik parçası koyun kemiğidir"

Ankara’nın Etimesgut ilçesinde sahiplendiği sokak köpeklerini öldürdüğü iddiasıyla sanık M.M.D.’nin, ‘müstehcenlik’ ve ’birden fazla evcil hayvana cinsel istismarda bulunarak kasten öldürme’ suçlarından yargılanmasına başlandı. Sanık savunmasında, "Evimin bahçesinde bulunduğu iddia edilen kemik parçası koyun kemiğidir, bu kanıtlanmıştır. Peçetelere sarılı yumaklar da kardeşlerimin saçlarıdır" iddialarında bulundu.


Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık M.M.D. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, hayvan hakları dernekleri avukatlarının davaya katılma taleplerini görüşen hakim, avukatların beyanlarını almadan katılma talepleri hakkında karar vereceğini söyledi. Duruma tepki gösteren avukatlar, usule aykırı hareket edildiğini savunarak sözlü olarak itirazda bulundu. Avukatlarla hakim arasında bu nedenle sözlü tartışmalar yaşandı. Mahkeme, yapılan değerlendirme sonucunda hayvan hakları derneklerinin dosyaya katılma taleplerini reddetti.



"Hiçbir canlıya zarar vermem"


Söz verilen tutuklu sanık D. savunmasında, "Ben şerefli bir Türk hekimi olarak yetiştirildim. Kardeşlerimden biri tıp fakültesinde eğitim görmektedir. Şahsıma yönelik suç ithamlarında bulunulmaktadır. İfadelerimin zapta geçmesini istiyorum. Bundan dolayı hiçbir canlıya zarar vermem. Köpekler bana aitti, köpeklerden kayboldukları için çok üzüldüm" ifadelerini kullandı.



"Evimin bahçesinde bulunduğu iddia edilen kemik parçası koyun kemiğidir"


İddianameye ilişkin konuşan sanık D., "İddianame, hiçbir somut delile dayanmayan, tamamen en kötü zihniyetle hazırlanmış bir senaryodur. Bundan dolayı ben 70 gündür haksız yere, zulüm altında özgürlüğümden mahrumum. Örnek vermek gerekirse; savcı, içini görmediği poşet içinde köpek olduğunu kurgulamıştır. Evimin bahçesinde bulunduğu iddia edilen kemik parçası koyun kemiğidir, bu kanıtlanmıştır. Peçetelere sarılı yumaklar da kardeşlerimin saçlarıdır. Anneme, bana ve kardeşlerime aittir. Hiçbir somut temele dayanmayan, benimle uyuşmayan, alakasız şeylerle itham edildim. Mağdur oldum. Köpeklere balkon kısmında yer yaptım. Evim zemin kat seviyesinde, pencerede de köpeklerin hava alabilmesi için aralık bırakmıştım. O aralıktan köpekler kaçmış. Nisan ayında sahiplendiğim köpekler 2,5 aylıktı; normal hareket edebilen, koşabilen köpeklerdi. Kaybolduklarını anladığım anda dışarı çıkarak aramaya başladım ancak bulamadım" dedi.


Mahkeme hakiminin güvenlik kamera kayıtlarını sorması üzerine M.M.D., "Benim dairemde kamera yoktur. Yan dairedeki kameralar yalnızca girişi görmektedir, balkon kısmını görmez. Evin diğer tarafında garaj kapısının açık olmasından ötürü köpekler oradan da kaçmış olabilir. Ben daireye gelerek köpekleri görmek isteyen kişilere köpeklerin kaçtığını ifade etmek istedim ancak onlar daireme girmek istediler. Bu nedenle tartışma yaşandı" diye konuştu.



"Balkon duvarındaki ‘kan’ diye nitelendirilen şey ise kırmızı boyadır"


Evinin balkon kısmındaki duvarda bulunan lekelere ilişkin M.M.D., "Güdül Devlet Hastanesi’nde çalışmaktayım. Hafta sonunu köpeklerle geçiriyordum. Kan lekeleri ve köpeklerin cansız olmaları gerçek dışıdır. Ben köpeklere isim bile vermiştim. Birinin ismi Kemal’di. Kan diye iddia edilen olay, köpekleri ilk sahiplendiğimde yıkamış olmamdır. Yaş köpek mamasıyla süt koymuştum önlerine, o ‘kan’ olarak nitelendirilen şey yaş mama ve süt karışımının oluşturduğu görüntüdür. Balkon duvarındaki ‘kan’ diye nitelendirilen şey ise kırmızı boyadır" dedi.


M.M.D., telefonundan çıkan müstehcen görüntülere ilişkin ise "43 bin görüntü deniyor, bilirkişi raporunda 43 bin görüntü geçmiyor. Haberim yoktur. İlgim alakam yoktur. İzlediğimi hatırlamıyorum. İndirmedim. Ekran görüntüsü alındığına dair bilgim yok hatırlamıyorum" beyanına yer verdi.



"Sokağındaki çöp konteynerinde 4 tane yeni doğmuş yavru kedi gördüm"


Mahkeme hakimi sanık beyanının ardından tanık dinleneceğini bildirdi. Dinlenen E.T., "Gündüzleri genellikle evde oluyorum. Sanığın evinin mutfak balkonundan çıkılan kısım benim evimden gözüküyor. Ben oradan çıkan ya da dolaşan bir köpek hiç görmedim. Bu olaydan yaklaşık 1-1,5 yıl önce evimizin sokağındaki çöp konteynerinde 4 tane yeni doğmuş yavru kedi gördüm. Kim attı bilmiyorum" dedi.


Sanık beyanının ardından mahkeme hakimi duruşmada sözlü tartışma yaşandığı için 10 dakika ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme salonuna katılma talepleri reddedilen avukatlar alınmayınca tartışma yaşandı. Ardından dinlenen diğer tanık G.Ü. ise köpekleri sanık M.M.D.’ye sahiplendirdiklerini söyleyerek şunları söyledi:


"Yavru köpeklerimiz vardı. Şahıs sahiplenmek için bize ulaştı. Eşimle görüştü, 3 tane yavru köpek olduğunu söyledik, sahiplenmek istediğini söyledi. Durumum çok iyi, evim var dedi. Sahiplenmeye geldiğinde kutu ve bant getirdiğini görünce ‘Kutuya koyma, çok sıcak, bizim arabamız müsait, götürelim’ dedik ama kabul etmedi. Taksici kutuyu hayvanlar hava alabilsin diye deldi. Sanık cüzdanını açıp bize ‘Ne kadara satıyorsunuz’ dedi. Eşim de ‘Biz sahiplendiriyoruz, satmıyoruz’ diye yanıt verdi. Bir anda arabaya binip gitti."


Tanık ve sanık beyanlarının ardından ara karar veren mahkeme, eksik hususların giderilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Eylül’e erteledi.



İddianameden


Hastanede doktor olan sanık M.M.D., farklı kişilerden sahiplendiği köpekleri Etimesgut ilçesi Bağlıca Mahallesi’nde oturduğu evinde öldürdüğü iddiasıyla 29 Nisan’da gözaltına alınıp tutuklandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma tamamlanarak, iddianame hazırlandı. İddianamede, sanık M.M.D.’nin dosyada tespit edilen toplam 8 yavru köpekten 3’ünü 30 Mart 2025’te, 5’ini ise 26 Nisan 2025’te sosyal medya üzerinden verilen ücretsiz sahiplendirme ilanları aracılığıyla temin ettiği belirtildi. Şüphelinin, yavru köpekleri koli içerisinde evine götürüp, evde cinsel istismarda bulunduktan sonra parçalayıp öldürdüğü belirtildi. Şüphelinin, öldürdüğü köpekleri siyah çöp poşetlerine koyarak evin dışına çıkardığı, tespit edilemeyen bir yere götürüp, çöpe attığı kaydedildi. Ardından eve dönen şüphelinin, delilleri yok etmek amacıyla kapı kollarını ve yerleri sildiği, duvarları boyadığı, yavru köpeklerin ölümüne ilişkin kamera kayıtlarının dosyada mevcut olduğu belirtildi. Ayrıca, yapılan dijital incelemeler ve bilirkişi raporuna göre şüphelinin köpekler ve diğer hayvanlara yönelik cinsel istismar içerikli yaklaşık 43 bin müstehcen görüntüyü depolayıp kaydettiği, bu yönüyle de ‘müstehcenlik’ suçunu işlediği kanaatine varıldığı belirtildi. Sanık M.M.D. hakkında, ’müstehcenlik’ ve ’birden fazla evcil hayvana cinsel istismarda bulunarak kasten öldürme’ suçlarından 17 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.