EKONOMİ - 26 Ağustos 2023 Cumartesi 10:49

SGK Başuzmanı Karakaş: “Hakem Kurulu yüzde 45’lik fark üzerinden karar vermek zorunda”

A
A
A

Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi süreci hakkında, “Memur sendikaları 2024 yılı için yüzde 70 oranında bir zam ile pazarlığa oturdu. Ancak hükümetin 2024 yılı için teklifi yüzde 25 ile sınırlı kaldı. 2025 yılı için iki teklif arasındaki fark ise yüzde 45 oldu. Yani Hakem Kurulu bu aradaki yüzde 45’lik fark üzerinden karar vermek zorunda” dedi.

Yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin, 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7’nci Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde, 1 Ağustos’ta başlayan süreç sona erdi ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci başladı. Müzakere sürecinin sonlanmasıyla birlikte Kamu İşveren Heyeti ile Yetkili Konfederasyon Memur-Sen, memur ve memur emeklilerini ilgilendiren genel zam oranlarında uzlaşmaya varamazken, 11 iş kolunda ise yetkili sendikalarla ile Kamu işveren Heyeti arasında imzalar atılmıştı. Uzlaşmaya varılamayan maddelerle ilgili Memur-Sen, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na sunulmak üzere başvurusunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletti. Bu çerçevede Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, Kamu Toplu Sözleşmede Hakem Kurulu sürecini İhlas Haber Ajansı’na (İHA) değerlendirdi.

Karakaş, memurlarla ilgili olan bu toplu sözleşme memur ve memur emeklileri olmak üzere toplamda 6,5 milyonu aşkın kişiyi ilgilendirdiğini ve memur ailelerinin de göz önünde bulundurulduğunda bu sayının 25 milyona ulaştığını belirtti. Aynı şekilde memurlara yapılacak olan oransal zamların, kat sayıyı ilgilendirdiğini belirten Karakaş, ocak ayında yapılacak zamlarda olan kıdem tazminatı tavanını da kapsadığını ifade ederek, “Şu anda gündemde olan 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi neredeyse ülke nüfusunun yarısını ilgilendirmekte ve ülkemizin en büyük toplu sözleşmesi. İşçilerimizin toplu sözleşmesine baktığımız zaman kamuda çalışan 700 bin civarı, belediyede çalışanlarını da göz önünde bulundurduğumuz zaman en fazla 1 milyon 200 bin kişiyi ilgilendirmekte. Bu anlamda en büyük toplu sözleşmeden bahsediyoruz” diye konuştu.

“Yetkili konfederasyon 967 başlıkla toplu sözleşme müzakerelerine oturdu”

Karakaş, yetkili sendikanın memurların bütün bu taleplerini göz önünde bulundurduğunu sözlerine ekleyerek, “Yetkili konfederasyon 967 başlıkla toplu sözleşme müzakerelerine oturdu. Neticeye baktığımız zaman oransal zamlar hakkında bir mutabakata varılmadığını görüyoruz. Ancak 11 hizmet kolunda 11 sendikayı ilgilendiren alanlarla ilgili önemli uzlaşmaların sağlandığını görüyoruz. Dolayısıyla yetkili konfederasyon bu kazanımlarını Hakem Kurulunda sekteye uğramaması açısından bunları tutanağa aldı diyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

“Yani Hakem Kurulu yüzde 45’lik fark üzerinden karar vermek zorunda”

Karakaş, toplu sözleşmedeki en önemli hususların hakem kurulunda belli olacağının da altını çizerek, “Burada oransal zamlar son derece önemli. Oransal zamlara baktığımız zaman memur sendikaları 3’er aylık dönem halinde toplamda 2024 yılı için yüzde 70 oranında bir zam ile pazarlığa oturdu. 2025 yılı içinse toplamda yüzde 40 zam talep ettiler. Ancak hükümetin 2024 yılı için teklifi yüzde 25 ile sınırlı kaldı. 2025 yılı için iki teklif arasındaki fark ise yüzde 45 oldu. Yani Hakem Kurulu bu aradaki yüzde 45’lik fark üzerinden karar vermek zorunda” değerlendirmesinde bulundu.

SGK Başuzmanı Karakaş: “Hakem Kurulu yüzde 45’lik fark üzerinden karar vermek zorunda”

“Teklifler arasındaki makas son derece açık”

2025 yılı için sendikaların genel zam teklifinin yüzde 40 olduğunu hatırlatan Karakaş, “Hükümetin vermiş olduğu yüzde 6 ve yüzde 5’lik, toplamda yüzde 11’lik teklifi göz önünde bulundurduğumuz zaman aradaki farkın yüzde 29 olduğunu görüyoruz. Netice itibarıyla aradaki oransal rakamlar son derece büyük. Makas son derece açık. Dolayısıyla Hakem Kurulunun işinin oldukça zor olduğunu söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

Memura bayram ve ikramiyesi ve kira yardımı

Genel zam oranlarının yanı sıra toplu sözleşmede Hakem Kurulu’nun kararına sunulacak daha önemli maddelerinde olduğunu dikkati çeken Karakaş, şu ifadelere yer verdi:

“Özellikle büyükşehirlerde ve tatil yörelerinde memurlarımızın kira sorunu ile karşı karşıya olduğu ve aldıkları maaşların büyük bir bölümünün kira ücretine gittiğini göz önünde bulundurularak, memur sendikaları 7 bin 650 lira tutarında kira yardımı talep etti. Aynı zamanda bütün emeklilere her Ramazan Bayramı’nda ve Kurban Bayramı’nda ikramiye verilmekte. Sadece memurlar bayramda herhangi bir ikramiye almadıklarından dolayı şu anda yetkili sendikanın her bayramda 4 bin 850 lira tutarında bayram ikramiyesi talebi de bulunmaktadır. Dolayısıyla bütün bu kararlar Hakem Kurulu tarafından verilecektir.”

“Hakem Kurulu’nda konfederasyonlardan 4 işveren heyetinden 7 üye var”

Hakem Kurulu üyelerinin Kamu İşveren Heyeti ve konfederasyon üyelerinden oluştuğunu fakat sayılarda eşitlik olmadığını ifade eden Karakaş, “Hakem Kurulu’nda yetkili konfederasyonun 2 üyesi diğer konfederasyonların 1’er üyesi olmak üzere toplam 4 üye bulunmakta. Cumhurbaşkanı tarafından ise 7 üye atanmakta ve atanan üyelerden biri yüksek yargı mensuplarından oluşmakta. Geçmiş dönemlerde Sayıştay Başkanı bizzat başkanlık yapmıştı. Bu dönem de Sayıştay Başkanının atanması söz konusu olabilir. Üyelerin dağılımı 11’e 4 olunca çoğunluğun hükümet tarafından olduğunu görüyoruz. Hakem Kurulunun vereceği karar daha çok hükümetin verdiği tekliflere yakın olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

Karakaş, Hakem Kurulu’nun karar verirken geçmiş dönemlerde Merkez Bankası’nın beklenti enflasyonlarını göz önünde bulundurduğunu ve bu yıl da Merkez Bankası’nın beklenti enflasyonlarını göz önünde bulunduracağını sözlerine ekledi.

“Oy birliğiyle değil oy çokluğuyla karar verilecek”

Hakem Kurulu’nun yasal olarak en geç 31 Ağustos gününe kadar vermesi gerektiğinin de açıklayan Karakaş, “Kurulun 31 Ağustosta vermesi zorunlu değildir, bunu 27 Ağustosta da verebilir, 28 Ağustosta da verebilir. Yani daha önce önceden de karar verebilir. Ayrıca Hakem Kurulu oy birliği ile değil oy çokluğuyla karar vermekte. Bu nedenle kararla ilgili bir gecikme söz konusu olmayacaktır. Oy çokluğu olduğu için her halükarda karar ortaya çıkacaktır” dedi.

Kemal Diri - Hakan Karaduman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.