ÇEVRE - 11 Temmuz 2024 Perşembe 17:02

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı:

A
A
A
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı:

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Kişi başı 150 litre olan ortalama günlük su tüketimimizi, 2030 yılına kadar 120 litreye, 2050 yılına kadar ise 100 litrenin altına düşürmeyi hedefliyoruz” dedi.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nun 2’nci toplantısına katıldı. Bakan Yumaklı, yaptığı konuşmada, 2023 yılının Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Ulusal Su Kurulu’nun kurulduğunu hatırlattı.


Kurulun oluşturulma amacının su kaynaklarının tüm taraflarca etkin yönetimi ve verimli kullanımı için üst düzeyde koordinasyon ve iş birliğini sağlamak olduğunu belirten Bakan Yumaklı, Ulusal Su Kurulu 2’nci toplantısının hayırlara vesile getirmesini dilediğini aktardı.



“2,1 milyar insan temiz suya hasret durumda”


Küresel iklim değişikliğinin en çok su kaynaklarını tehdit ettiğine dikkati çeken Bakan Yumaklı, “Bugün, dünyada 80 ülke su sıkıntısı çekiyor. 844 milyon insan, içme suyu hizmetine erişemiyor. Dünya nüfusunun dörtte birinden fazla olan, 2,1 milyar insan temiz suya hasret durumda” ifadesini kullandı.



“Ülkemiz su kıtlığı riski taşıyan 25 ülke arasında sayılmakta”


Türkiye’nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden bir tanesi olduğunun altını çizen Bakan Yumaklı, “Ülkemiz, Dünya Kaynakları Enstitüsü 2023 yılı değerlendirmelerine göre en fazla su kıtlığı riski taşıyan 25 ülke arasında sayılmaktadır” diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark yoktur” şiarından yola çıktıklarını söyleyen Yumaklı, ‘Suda Sıfır Kayıp’ ilkesi ile yola çıktık. Su kaynaklarımızı ulusal bilinçle korumak ve yönetmek üzere başlatmış olduğumuz ‘Su Verimliliği Seferberliğini’ emin adımlarla, hep birlikte sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.


Türkiye’nin tarımsal gayri safi milli hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 içinde yer aldığını anlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Bu çalışmalar içinde; etkin arazi kullanımı, tarımsal üretim planlaması ve su yönetimi konuları, dünyadaki tüm ülkeler gibi bizim gündemimizin de ilk sırasında konularımız arasındadır. Suyu merkeze alan tarımsal üretim planlaması ile gıda arz güvencemizi garanti altına almayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.



Bakan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bitkisel üretim odağında planlı üretim uygulamalarını eylül ayından itibaren yürürlüğe koymuş olacağız. Bakanlık olarak, tarımda israfı ve kayıpları önleyerek tarımsal verimliliği artıracak sulama otomasyonu yatırımlarını ülke geneline yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Altyapısı uygun bölgelerde, yapay zekâ destekli sulama otomasyonu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Su kaynaklarımız için yapıcı ve kolektif adımlar atmaya mecburuz. Ülke olarak, su kaynaklarımızın akılcı ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi amacıyla, havza ölçekli yönetim yaklaşımını benimsiyoruz. Bu bağlamda, havza ölçekli planlar hazırlıyor ve bu doğrultuda tedbirler alıyoruz.”



“Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi kurulmaya devam ediyor”


Sakarya Havzası Nehir Havza Yönetim Planı ile Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planı’nın onaylanmasının kurul tarafından gerçekleştirileceğini duyuran Bakan Yumaklı, “Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi TATUS’u, taşkın riski yüksek olan havzalarda kurmaya devam ediyoruz. Sistemin iyileştirilmesi ve 2028 yılında ülkemizin tamamında kurulması için çalışmalarımız sürüyor” şeklinde konuştu.



“Kişi başı 150 litre ortalama su tüketiminin 2050 yılına kadar 100 litre altına düşürülmesi planlanıyor”


Bakan Yumaklı, şu ifadelere yer verdi:


“Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı hazırladık. 2030 ve 2050 yıllarına yönelik sektörel ve bireysel su verimliliği hedeflerini belirledik. Temel verimlilik uygulamalarına yönelik eylem planları oluşturulmuştu. Bu kapsamda; kişi başı 150 litre olan ortalama günlük su tüketimimizi, 2030 yılına kadar 120 litreye, 2050 yılına kadar ise 100 litrenin altına düşürmeyi hedefliyoruz.”



“İçme suyu sistemlerinde ortalama yüzde 32 olan su kaybını 2030 yılında yüzde 25’e düşürmeyi amaçlıyoruz”


Yumaklı, içme suyu sistemlerindeki su kayıplarını da minimuma indirmeyi amaçladıklarını belirterek, “İçme suyu sistemlerinde ortalama yüzde 32 olan su kaybını, 2030 yılında yüzde 25’e ve 2050 yılında ise yüzde 10’a düşürmeyi amaçlıyoruz. Mevcutta yüzde 50 civarında olan sulama randımanının, 2030 yılında yüzde 60, 2050 yılında ise yüzde 65’e yükseltilmesini hedefliyoruz. Endüstriyel üretimde 2030 yılına kadar yüzde 30, 2050 yılına kadar ise yüzde 50 su kazanımı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.



Bakan Yumaklı, şunlar kaydetti:


“Hazırlanan Su Kanunu ve Taşkın Kanunu taslaklarının yasalaşmasıyla birlikte, su kaynaklarımızın bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi için önemli bir mesafe kaydetmiş olacağız. Bu düzenlemelerle, sürdürülebilir su politikasının temel prensipleri için yeni bir çerçeve çizilerek, kurumlar arasındaki yetki çakışmaları da ortadan kaldırılacak. İnsan gücü ve finansal kaynaklarının optimizasyonuyla birlikte, su kaynaklarımızın miktar ve kalite olarak etkin yönetimi sağlanacak. Amacımız, taşkın ve kuraklık risklerinin, afete dönüşmeden yönetimini sağlamak.”


Öte yandan, Ulusal Su Kurulu’nun 2’nci toplantısına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. Yumaklı’nın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da kestanenin geleceği ele alındı Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, Kardelen ve Yaylacık markalarıyla iç pazara, Cardelion markasıyla dış pazara Bursa kestane şekeri üreten İlka Şekerleme tesislerini ziyaret ederek, kestanenin şekere dönüşüm sürecini yerinde inceledi. Ziyarette, Bursa’da kestane yetiştiriciliğinin yeniden güçlendirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar ele alındı. Bursa’nın coğrafi işaretli ürünü kestane şekerinin üretim sürecini yakından incelemek amacıyla İlka Şekerleme’nin Nilüfer Yaylacık’taki modern tesislerine gelen Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, üretimin her aşamasına ilişkin detaylı bilgi aldı. Ziyarette İlka Şekerleme Genel Müdürü Mümin Akgün ev sahipliği yaptı. Ziyaret kapsamında Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, orman meyvesi olan kestanenin işlenerek katma değeri yüksek bir ürüne dönüşme sürecini yerinde gözlemledi. Üretim hattı, hijyen ve sanitasyon uygulamaları, kalite kontrol süreçleri ile ihracata yönelik üretim standartları hakkında bilgilendirilen Şahan, kestane yetiştiriciliğinin Bursa ekonomisi ve orman köylüsü açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Ziyarette, Bursa’nın kestane şekeri üretiminde merkez konumda olmasına rağmen, kestane ağaçlarında görülen gal arısı ve mavi mürekkep hastalığı nedeniyle son yıllarda verim düşüşü yaşandığı, bu nedenle üreticilerin hammaddeyi ağırlıklı olarak Ödemiş ve Kiraz bölgelerinden temin etmek zorunda kaldığı değerlendirildi. Bu tablonun tersine çevrilmesi amacıyla Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nün, Orman Genel Müdürlüğü koordinasyonunda kestane yetiştiriciliğine yönelik yürüttüğü çalışmalar da gündeme geldi. Orman Genel Müdürlüğü’nün son yıllarda kestane zararlılarına karşı yürüttüğü biyolojik mücadele ve ıslah çalışmaları sayesinde, sahada verim artışlarının gözlemlenmeye başlandığı, bu çalışmaların kestane yetiştiriciliğinin sürdürülebilirliği açısından önemli bir eşik oluşturduğu vurgulandı. Ziyarete ilişkin yapılan açıklamada, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nün kestane gal arısına karşı yürüttüğü biyolojik mücadelenin somut sonuçlar verdiği belirtildi. 2025 yılında yürütülen çalışmalar kapsamında 650 bin gal yumrusunun toplandığı, bu yumrulardan 75 bin adet gal arısının doğal düşmanı olan Torymus sinensis üretildiği ve yüzde 11,5’lik üretim oranına ulaşıldığı ifade edildi. Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, Bursa’da kestane yetiştiriciliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların Orman Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle kararlılıkla sürdürüldüğünü vurguladı. Kestanenin hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli bir orman ürünü olduğuna dikkat çekildi. İlka Şekerleme Genel Müdürü Mümin Akgün ise firma olarak Bursa’da kestane yetiştiriciliğinin yeniden güçlenmesi adına üzerlerine düşen sorumluluğu almaya hazır olduklarını ifade etti. Akgün, yerel üretimin artmasının hem sektör hem de Bursa ekonomisi açısından önemli kazanımlar sağlayacağını dile getirdi.
Kayseri Başkan Palancıoğlu KAYSO heyetine gözde projelerini gezdirdi Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, ilçenin gözde projeleri arasında yer alan Çarşı Melikgazi projesi ile Melikgazi Belediyesi Mehmet Altun Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Meclis Başkanı ve yönetim kurulu üyelerine gezdirerek, bu iki yatırım hakkında bilgiler verdi. 2 projeyi heyete gezdirerek yapılan çalışmaları detaylarıyla birlikte paylaşan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Kayseri Sanayi Odası Başkanımız Sayın Mehmet Büyüksimitci, Meclis Başkanımız Sayın Abidin Özkaya ve değerli yönetim kurulu üyeleri ile Çarşı Melikgazi ve Havacılık Lisemize teknik ziyaret gerçekleştirdik. Çarşı Melikgazi’yi 13 Şubat’ta inşallah açmaya karar verdik. Firmalarımızla anlaşmalarımızı yaptık. Birçoğu üretime başladı. Çarşı Melikgazi Kayseri’nin ticaretinin yeni güler yüzü olacak. Havacılık Lisesi de bizim için son derece önemli. Melikgazi Belediyesi Mehmet Altun Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kayseri’nin sanayisine yeni bir yön verecek şekilde, İngilizce hazırlık olmak üzere 50 öğrencimiz ile eğitime başladı. İnşallah Sanayi Odamızın, sanayicilerimizin, savunma sanayi şirketlerimizin ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın, hepsinden önemlisi Kayserililerin burayı sahiplenmesi; Kayseri’nin ve ülkemizin geleceği açısından son derece önemli. Kayseri’mizde özellikle Sanayi Odası Başkanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız ile el ele vererek ortaya çıkartacağımız havacılık ve uzay bilimleri ile ilgili bir OSB çalışması var. Bu yeni kurulacak olan OSB’ye bu okulumuz bir zemin teşkil edecek. Kayseri’nin geleceğine ve sanayisine yön verecek çocukların yetişmesine vesile olacak. Ben değerli başkanlarıma, sanayicilerimize ve yönetim kuruluna ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum." dedi. "Çarşı Melikgazi Kayseri’nin marka değerine çok ciddi katkıda bulunacak" Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitci de çok faydalı bir gezi gerçekleştirdiklerini söyleyerek projelerle ilgili şunları dile getirdi: "Hakikaten bugün çok faydalı bir gezi yaptık. Tabii ki biz sosyal medyadan sizleri takip ediyoruz ama özellikle Çarşı Melikgazi bence Türkiye’de örneği olmayan bir konseptle kurulmuş. Kayseri’ye Kayseri’nin marka değerine çok ciddi katkıda bulunacak. İçerideki konsept gereği Kayseri’nin belli firmalarının olması ve dışarıdan gelecek misafirlerin ilk adres olarak seçeceğine inanıyorum. Vatandaşımız da çok teveccüh gösterecektir. Standart işler dışında güzel işler yapıldığı için size ve ekibinize çok teşekkür ediyoruz. Kayseri’ye değer katıyorsunuz. Havacılık Lisemiz ise Türkiye’nin geleceği ile ilgili çok güzel bir okul. Vizyoner bakış açısıyla mesleki eğitimle ilgili böyle bir girişimde bulunmanın bugün de sonuçlarını alıyoruz. Çocukların en yüksek okulları kazanacak puanlarla bir meslek lisesi seçmiş olmaları aslında bu okulun ne kadar doğru kurgulandığını gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde de gördüğümüz gibi mesleki eğitimle ilgili demek ki bizim bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Bunu da yine siz yaptınız. Kayseri’nin 1926’da başlayan havacılıkla ilgili bir serüveni vardı. Bu okul ile bunu tekrar bir imza altına almış olduk. Önümüzdeki yıllarda kurulacak olan Uzay, Havacılık ve Savunma İhtisası OSB ile endüstriyel üretim Kayseri’de başlayacak. Sizlere tekrar tekrar teşekkür ediyorum."
Kocaeli Başiskele’de ulaşım konforu için yeni çalışma Başiskele ilçesinde ulaşım konforunu artırmak amacıyla Hoca Ahmet Yesevi Caddesi’nde başlatılan yenileme çalışmaları sürüyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekipleri, ilçenin önemli güzergahlarından biri olan 3 bin 200 metre uzunluğundaki caddede altyapı ve üstyapı çalışmalarını eş zamanlı yürütüyor. Güzergahın 2 bin 500 metrelik bölümünde binder asfalt serimi ve yaya kaldırımı imalatlarını tamamlayan ekipler, bu kısımda 5 bin 500 ton aşınma tabakası asfalt serimi gerçekleştirdi. Yol genişletme ve altyapı çalışmaları sürüyor Caddenin kalan 1 kilometrelik kısmında altyapı yenileme çalışmaları devam ederken, 800 metrelik bölümde ise yol genişletme işlemi yapılıyor. Çalışmalar kapsamında elektrik hatları yer altına alınırken, dekoratif aydınlatma direklerinin montajı ve orta refüj düzenlemeleri gerçekleştiriliyor. Dere ıslahı ve menfez inşası tamamlandı Proje dahilinde Kanlı Dere üzerinde yürütülen ıslah çalışmaları neticesinde bir menfez inşa edildiği, güzergah üzerinde iki ayrı kavşak düzenlemesinin yapıldığı kaydedildi. Özellikle hafta sonları Yuvacık Barajı güzergahını kullanan sürücüler için alternatif ve konforlu bir ulaşım aksı oluşturulması hedeflenen caddedeki taş duvar ve çevre düzenleme imalatlarının kısa sürede tamamlanacağı belirtildi.
Antalya Dağın zirvesinde mahsur kalıp çığlığını 4 gün sonra duyurabilen genç: "Devletimden Allah razı olsun, gelmeseler ölecektim" Antalya’da 800 metre rakımlı dağa çıkıp 650’nci metresinde mahsur kaldıktan sonra yardım çığlığını dördüncü gün duyurabilen genç, ihbarla bölgeye yönlendirilen JAK ve AFAD ekiplerinin başarılı operasyonuyla kurtarıldı. Geceyi dağda ekiplerle birlikte ateş yakıp yemek yiyerek geçiren genç, zirveden 5’inci gününde indirildi, "Allah razı olsun devletimizden. Gelmeseler orada ölecektim ya da kendimi atacaktım. Gece geldiler ateş yaktılar, yemek yedirdiler. Çok minnettarım" dedi. Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Çakırlar Mahallesi’nde, cumartesi günü yaklaşık 800 metre rakımlı dağın 650’nci metresinde mahsur kalan Samet Kara (29), günlerce sesini duyurmaya çalıştı. Pazartesi gecesi ise dağlık alandan bir kişinin bağırdığını ve yardım istediğini duyan bölgedeki kum ocağındaki çalışanlar çevreyi kontrol etti. Sesin geldiği bölgeyi kontrol eden güvenlik görevlileri yardım çağrısının sarp kayalıkların olduğu dağlık alandan geldiği fark etti. Bölgede kendi imkanları ile arama yapan çalışanlar kimseye rastlayamadı. Ancak dün sabah saatlerinde tekrar bir kişinin yardım istediğini duyan çalışanlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Drona el salladı Aynı zamanda bölgede ikamet eden bir vatandaşın dağlık alanda bir kişiyi gördüğü ve el salladığı ihbarı üzerine bölgeye Jandarma Komando Arama Kurtarma timi (JAK) ve AFAD ekipleri sevk edildi. Verilen konuma gelen AFAD ekipleri ilk olarak termal ve kızılötesi kameralı dronlar ile bölgede arama yaptı. Yapılan aramada ilk olarak mahsur kalan gencin yeri tespit edildi. Kayaların arasında bir oyuğa sığındığı ve oldukça bitkin halde olduğu gözlenen genç, mahsur kaldığı yerden kurtarmak için gelen AFAD ekiplerinin gönderdiği drona el sallayarak mutluluğunu gösterdi. 10 saatlik tırmanış ile ulaştılar Gencin yerini tespit eden AFAD ekipleri gencin bulunduğu noktanın sarp kayalık ve ulaşımın imkansız olması nedeniyle Jandarma Komando Arama Kurtarma (JAK) timinden yardım istedi. Dağlık alanın diğer yanından dün öğlen saatlerinde tırmanışa başlayan JAK ekipleri yaklaşık 10 saatlik uğraş sonunda 4 gündür bölgede mahsur kalan Samet Kara’nın yanına gece saatlerinde ulaşmayı başardı. Sığındığı oyukta kendisini kurtarmak için gelen JAK ekibini karşısında gören genç büyük mutluluk yaşarken, yapılan ilk kontrolde herhangi bir yaralanma olmadığı belirlendi. Ateş yakarak geceyi birlikte geçirdiler Yağışın devam etmesi ve saatin geç olması nedeniyle herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına gencin sağ salim kurtarılması için JAK ekibi geceyi bölgede geçirip hava aydınlanınca inişe geçme kararı aldı. Gencin bulunduğu noktaya kamp kuran JAK timi ıslanan ve üşüdüğü görülen gencin ısınması için ateş yakarak yiyecek ile su verdi. Sabah erken saatlerde ise genci aşağı indirme çalışmaları tekrar başladı. Ayağındaki terliği kullanılamaz hale gelen Samet Kara’ya ekipler ayakkabı getirip giydirdi. Ardından Kara, gerekli emniyet tedbirleri alınarak, JAK ve AFAD ekipleri tarafından dağcılık ekipmanları ile indirilerek kurtarılması sağlandı. "Allah razı olsun devletimizden" Kurtarılmasının sevincini yaşayan Kara, "Tedbirsiz dağa çıktım. 4 ya da 5 gündür oradaydım. Allah razı olsun devletimizden. Gelmeseler orada ölecektim ya da kendimi atacaktım. Gece geldiler ateş yaktılar, yemek yedirdiler. Çok minnettarım" dedi. "Canım sıkılmıştı, yıldızlara bakacaktım" Kara, neden dağa çıktığı yönündeki soruya da "Yıldızları bakacaktım. Canım çok sıkılmıştı" cevabını verdi. Bölgede hazır bekleyen sağlık ekiplerince kontrolleri yapılan genç, ardından tedbir amaçlı hastaneye götürüldü.