GÜNDEM - 13 Şubat 2025 Perşembe 15:00

Tayin hakkı isteyen üniversite idari çalışanlarından YÖK önünde eylem

A
A
A
Tayin hakkı isteyen üniversite idari çalışanlarından YÖK önünde eylem

Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) üyeleri, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önünde yaptıkları eylemle tayin hakkı istedi.


ÜNİPERSEN, üniversitelerde idari kadrolarda çalışan memurların başta tayin hakkı olmak üzere diğer memur haklarından da yararlanabilmesi talebiyle YÖK önünde eylem düzenledi. YÖK binası önünde pankart açıp slogan atan sendika üyeleri taleplerini dile getirdi. ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel yaptığı basın açıklamasında, "Bizler, üniversitelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışan devlet memurlarıyız. Devlet memurlarının en doğal hakkı olan tayin hakkı için buradayız. Bugün tüm üniversite önlerinde ve burada YÖK önünde bir kez daha ses yükselterek, hem devlet memuru olmanın getirdiği hakları hem de üniversite personeli olmanın getirdiği hakları almak için toplandık. Bilindiği üzere 7. dönem toplu sözleşmede üniversite idari personelinin tayin sorununun çözümü için çalışma yapılması kararı alınmıştı. Yükseköğretim Kurulu da konuya ilişkin 2024 yılı Şubat ayında üniversitelerden talep toplayarak, hazırlık çalışmasına başlandığını bildirmişti. Aradan geçen 1 yıllık sürede ’Taslak çalışmayı yaptık, Cumhurbaşkanlığına gönderdik’ demenin ötesine gidilmedi" şeklinde konuştu.


Güzel, "Bir tarafta ’7. dönem toplu sözleşmeye imza atarak burada yazan iş ve işlemleri yapacağız’ diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var, diğer tarafta ’Bu tutanakta yazılı olanların yapılmasını takip edeceğiz’ diyen sözde yetkili sendika var. Burada da ’İdari personelin tayin sorununun çözümü için taslak çalışmayı yaptık, Cumhurbaşkanlığına gönderdik. Bizden çıktı’ diyen Yükseköğretim Kurulu var. Evinden, eşinden, çocuğundan ayrı yaşamak zorunda kalan idari personel, YÖK’ün taslak çalışması ile eşine çocuğuna kavuşacak mı? Başka ilde tedavi olmak zorunda olan idari personel, toplu sözleşmede yazan hüküm ile tedavi olabilecek mi? Kirasını bile ödemekte zorlanan idari personel, sözde yetkili sendikanın kazanımlar türküsü söylemesi ile memleketine tayin olabilecek mi? Üniversiteler YÖK’e, YÖK Cumhurbaşkanlığına ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, o kurumlar tekrar YÖK’e yönlendirip duruyor. Bürokrasinin çıkmaz koridorlarında dolaşmaktan bıktık artık. Adı üstünde devlet memuru; branş sorunu yok, bölüm sorunu yok, her ilde üniversite var. Çözüm basit, çıkmazlarda dolaşmanın da alemi yok" diye konuştu.



"Tayin sorunumuzun çözümü için aksiyon alması gereken kurum sadece Yükseköğretim Kurulu değildir"


YÖK’ün ’Hazırlık çalışmasını yaptık gönderdik’ diyerek işi çıkmaza soktuğunu söyleyen Güzel, "Nasıl ki diğer yaptığı tüm iş ve işlemlerde en başından en sonuna kadar takip sürecini devam ettirip nihayete ermesini sağlıyorsa, idari personelin tayin sorununda da aynı bilinçle yaklaşılmalı, yapılan hazırlık çalışmasının nihayete ermesi için ilgili kurumlarla görüşmeler hızlandırılarak sorun çözüme kavuşturulmak zorundadır. Burada şu hususa da dikkat çekmek istiyoruz. Üniversite idari personelinin tayin sorununun çözümü için aksiyon alması gereken kurum sadece Yükseköğretim Kurulu değildir. 7. dönem toplu sözleşmede yazan maddelerin hayata geçirilmesinden sorumlu olan kurumlardan biri de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır. Kısaca Cumhurbaşkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu koordineli bir şekilde sorunu çözüme götürmelidir" ifadelerini kullandı.


Güzel, "Buradan bir kez daha Yükseköğretim Kuruluna, üniversite yönetimlerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Cumhurbaşkanlığına sesleniyoruz. Üniversite idari personelinin yıllardır beklediği tayin hakkı için tüm kurumlar üzerine düşeni yaparak puan usulüne dayalı tayin sisteminin hayata geçmesi sağlanmalıdır" dedi.



Tayin hakkı isteyen üniversite idari çalışanlarından YÖK önünde eylem

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.