GÜNDEM - 12 Aralık 2023 Salı 08:08

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik: “Yerli malı kullanımı hepimiz için bir yurtseverlik görevidir”

A
A
A
TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik: “Yerli malı kullanımı hepimiz için bir yurtseverlik görevidir”

Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, yerli malı haftası nedeniyle açıklama yaptı. Başkan Çelik, “Yerli malı kullanımı hepimiz için bir yurtseverlik görevidir” dedi.


TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik, açıklamasında 1946 yılından beri yerli malı haftası olarak kutlanan haftanın 1983 yılından itibaren her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında resmi adıyla “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaya başlandığını hatırlatarak “Yerli malı haftası yerli üretim ve yerli malları kullanma konusunda farkındalık oluşturmak adına önemli bir etkinlik olsa da son yıllarda vatandaşlarımızın hem birey olarak hem de kurum ve kuruluşlar olarak bu konuda biraz duyarsız kalmaları üzüntü vericidir. Dolayısıyla yerli üretim kadar yerli malları tüketiminin de yaygınlaştırılması, yerli malı kullanımının bir yurtseverlik görevi olduğu bilincinin çocuklarımızdan başlayarak tüm insanlarımız için sürekli gündemde tutulması geleceğimiz için en önemli yatırımlardan birisi olacaktır” ifadelerini kullandı.



Ekonomik sıkıntılardan çıkış yolu için; yerli üretim ve tüketim


Çelik, güçlü bir ekonomi için yerli üretimin önemine dikkat çekerek “Yaşanan ekonomik sıkıntılardan çıkış yolu yerli üretimle birlikte yerli malları tüketimindedir. Ülkemiz coğrafyası dört mevsim itibarıyla her türlü ürünün yetiştirildiği ender coğrafyalardan biridir. Dolayısıyla bu potansiyelimizi en iyi şekilde kullanarak üretimimizi artırmamız gerekiyor. İthalatı mümkün olduğunca azaltarak ihraç eden bir ülke olmamızın önünde hiçbir engel yoktur. İthalatın çözüm olmadığı artık net bir şekilde görülen bir gerçektir. Dolayısıyla ithalat ile yabancı ülkelerin çiftçisini, üreticisini desteklemek yerine yerli üreticilerimizi daha fazla destekleyerek üretimi artırmak mecburiyetindeyiz. Ekonomisiyle güçlü bir Türkiye için bir yandan üretimi artırmak diğer yandan yerli malları tüketiminde her bir fert olarak seferber olmak durumundayız” dedi.



Coğrafi işaretli ürünler yerli malı kullanımını teşvik ediyor


Coğrafi işaretli ürünlerin ülke genelinde yerli malı kullanımını teşvik ettiğini belirten Çelik, “Bugün artık insanlarımız yerel ürünlere yönelerek coğrafi işaretli ürünleri tercih eder duruma gelmiştir. Avrupa Birliğince tescil edilmiş 18 adet coğrafi işaretli ürünümüzün olması ayrıca da 42 çeşit ürünün tescil için beklediği bir tablo ülkemiz adına gurur vericidir. Coğrafi işaretli ürünler her ne kadar belli bölgelerimize ait ürünler olsa da bugün bu ürünlerin ülkemizin her bir yanında tüketilerek yerli malı kullanımını teşvik etmesi bakımından değerli ürünlerimizdir. Dolayısıyla coğrafi işaretli ürün sayımızın artırılması hem yerli üretimin kullanımının yaygınlaştırılması hem de sağlıklı bir nesil için oldukça önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.



Vatandaşlarımız yerli malı kullanımında duyarlı olmalı


Genel Başkan Çelik, yerli malı tüketimi konusunda insanların bilinçlendirilmesi için yoğun çaba harcanması gerektiğini belirterek “Yerli malı kullanmanın ve milli üretimin önemi konusunda insanlarımıza ve özellikle de çocuklarımıza bu bilincin aşılanması için ülkemizde daha fazla farkındalık oluşturmanın yanında tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılmalıdır. Dolayısıyla yerli üretimin önemi ve yerli malı tüketimi konusunda insanlarımızın bilinçlendirilmesi için yoğun çaba harcanması gerekiyor. Bu yılki yerli malı haftasının önümüzdeki yıllarda yerli üretim ve tüketimin artırıldığı günlere vesile olması dileklerimle tüm vatandaşlarımızı yerli malı kullanma konusunda gerekli hassasiyeti göstermeye ve bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum“ ifadelerine yer verdi.




TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik: “Yerli malı kullanımı hepimiz için bir yurtseverlik görevidir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.