EĞİTİM - 16 Temmuz 2023 Pazar 10:39

Türkiye’den iki büyük olimpiyatta tarihi başarı

A
A
A
Türkiye’den iki büyük olimpiyatta tarihi başarı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türk öğrencilerin Uluslararası Matematik Olimpiyatı’nda 1 altın ve 5 gümüş, Uluslararası Biyoloji Olimpiyatı’nda ise 3 gümüş ve 1 bronz madalya kazandığını belirterek, “Öğrencilerimiz Uluslararası Matematik Olimpiyatı’nda tarihi bir başarıya imza atarak ülkemizi 112 ülke arasında 8. sıraya taşıdı. Böylece matematikte olimpiyat tarihimizdeki en iyi ikinci başarımızı kazandık. 34. Uluslararası Biyoloji Olimpiyatı’nda ise 3 gümüş, 1 bronz madalya alan öğrencilerimiz göğsümüzü kabarttı” dedi.


Japonya’nın Chiba şehrinde 112 ülkeden 623 öğrencinin yarıştığı 64. Uluslararası Matematik Olimpiyatı’nda Türkiye’yi temsil eden Mehmet Can Baştemir altın, Barış Koyuncu, Şevket Onur Yılmaz, Melek Güngör, Serdar Bozdağ ile Hakan Gündoğan da gümüş madalyanın sahibi oldu. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Al Ain kentinde 80 ülkeden 320 öğrencinin katılımı ile düzenlenen 34. Uluslararası Biyoloji Olimpiyatı’nda ise Türkiye’yi temsil eden öğrencilerden Halil Eren Uyar, Erdem Yamalıoğlu, Tolga Tabanlı gümüş ve Kerem Aydın da bronz madalya kazandı.



"Alınan uluslararası başarılar göğsümüzü kabarttı"


İki ayrı olimpiyatta gelen başarılara ilişkin değerlendirmede bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Ülkemizi uluslararası arenada temsil etmek üzere TÜBİTAK BİDEB bünyesinde yetiştirilen genç bilim insanlarımız katıldıkları olimpiyatlarda bayrağımızı gururla dalgalandırarak ülkemizin adını en üst sıralara taşıdı. Öğrencilerimiz, matematikte tarihi bir başarıya imza atarak ülkemizi 112 ülke arasında 8. sıraya yükseltti. Bu sonuçlarla olimpiyat tarihimizdeki en iyi ikinci başarımızı elde ettik. Gençlerimiz, Biyoloji Olimpiyatı’nda da çok iyi mücadele ettiler. Türkiye Yüzyılı’nda geleceğin bilim insanları olarak gördüğümüz gençlerimiz, emeklerimizi boşa çıkarmıyor. Son dönemlerde uluslararası arenada artan bu başarı grafiği, bilimle yoğrulan gençlerimizin emeklerinin birer nişanesi. Bilim ve teknoloji üreten, geliştiren gençlerimiz sayesinde uluslararası arenada söz sahibi bir Türkiye olarak geleceğimize daha da umutla bakıyoruz. Bizler, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuzdan hareketle gençlerimize her alanda destek olmayı sürdüreceğiz. Olimpiyatlara katılarak ülkemizi gururlandıran tüm öğrencilerimizi, ailelerini, öğretmenlerini ve emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.