SAĞLIK - 03 Eylül 2019 Salı 10:04

TÜSEB’den yenilikçi ilaç geliştirme stratejik ar-ge proje çağrısı

A
A
A
TÜSEB’den yenilikçi ilaç geliştirme stratejik ar-ge proje çağrısı

Başkanlığını Prof.

Başkanlığını Prof. Dr. Adil Mardinoğlu ve Genel Sekreterliğini Prof. Dr. Hasan Türkez’in yaptığı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından yeni yönetim döneminde başlatılan yenilikçi ve ürün odaklı proje çağrılarına bir yenisi daha eklendi.


Yenilikçi İlaç Geliştirme Stratejik Ar-Ge Proje Çağrısı başlığı altında çıkılan ve 14.10.2019 tarihinde başvuru süresi sonlanacak olan çağrının amacının yeni ilaç etken maddelerinin klinik öncesi (pre-klinik) çalışmalarının desteklenmesi olarak belirtildi.


Bu kapsamda, doğal, sentetik, biyolojik, biyoteknolojik ve diğer etken maddelere yönelik proje önerilerinin değerlendirileceği ifade edilen açıklamada, “Çağrı kapsamında sunulacak proje önerilerinin yenilikçi olması ve katma değeri yüksek ürün potansiyeli taşıması beklenmektedir. Ayrıca, projeler bünyesinde sanayi-üniversite iş birliğinin gerçekleştirilmesi teşvik edilecektir” denildi.


TÜSEB tarafından yapılan yazılı açıklamada ilgili çağrının kapsamı tanımlandığı belirtilerek, şu bilgiler paylaşıldı; “Tedavi, önleme, teşhis veya bir fizyolojik fonksiyonu düzeltme, düzenleme veya değiştirme amacıyla, sadece insana uygulanan farmasötik ve biyofarmasötik ürünlerin dünya standartlarında yerli olarak üretilmesi stratejik bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Yenilikçi, etkin hücresel tedavi ürünlerinin geliştirilmesi ve üretilmesi, hücre ve doku odaklı çoklu omik yaklaşımlar ve biyoteknolojik araştırmalar ile bunlara paralel ilerleyen klinik uygulanabilirliğe dönük doku mühendisliği, biyomalzeme ve benzeri teknolojiler sayesinde artık mümkündür.


Ülkemizde, hücresel tedavi ürünlerinin geliştirilmesi ve üretilmesi için bilimsel ve teknolojik potansiyelin harekete geçirilmesine gerek duyulmaktadır. Yerli farmasötik ve biyofarmasötik ürünlerin üretimi alanında yapılacak Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi, teknoloji transferinin gerçekleştirilmesi, yatırım ve tesisleşme hem sağlık hem de ekonomi açıdan önemli olup, ilaç geliştirme alanında çıkılacak olan proje çağrıları ile yerli ve milli ilaç geliştirilmesine destek sağlamak TÜSEB’in stratejik hedeflerinden biridir. Bu çağrı programı ile ulusal sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikteki yenilikçi ilaç geliştirme çalışmalarına destek sağlanması amaçlanmaktadır. Desteklenmesi planlanan araştırmaların kamu-üniversite-sanayi işbirliği içerisinde gerçekleştirilmesi ve proje önerilerinin doğal, sentetik, biyolojik, biyoteknolojik ve diğer etken maddelerin klinik öncesi in vitro ve in vivo araştırmaları içermesi beklenmektedir” denilmektedir.


Yenilikçi İlaç Geliştirme Stratejik Ar-Ge Proje Çağrısı kapsamında yer alabilecek konular; hastalıklara yönelik etken moleküllerin geliştirilmesi, belirli bir hedef için yapı bazlı ilaç tasarımı veya fragman bazlı ilaç keşfi yöntemleriyle yeni moleküllerin geliştirilmesi ve yapı-aktivite araştırmalarının gerçekleştirilmesi, yeni moleküllerin in vitro etkinlik ve toksikolojik çalışmalarının yapılması, yeni moleküllerin in vivo hayvan modellerinde DMPK ve ADME çalışmalarının yapılması ve hedefe yönelik seçicilik ve özgünlüğünün gösterilmesi, yeni moleküllerin in vivo hayvan modellerinde etkinlik ve toksikolojik profilinin araştırılması olarak belirtilmiş olup kardiyovasküler hastalıklar, merkezi sinir sistemi hastalıkları, metabolik hastalıklar, kanser, otoimmün hastalıklar, hematolojik ve nadir hastalıklar gibi alanlarda çalışmalar içeren projelere öncelikli olarak destek verilecektir.


Başvuru yapabilecek kurum/kuruluş/kişiler olarak Türkiye’de yerleşik üniversite, özel kuruluş, kamu kurum ve kuruluşları yürütücü kuruluş olabilecektir. Proje yürütücüsünün; üniversite veya kamu kurum/kuruluşu personeli olması durumunda en az doktora/tıpta uzmanlık derecesine sahip olması (bu koşul eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapanları da kapsamaktadır), özel kuruluş personeli olması halinde en az 4 yıllık lisans mezunu olması gerekmektedir. 2019 yılı için, araştırma projeleri destek üst limiti (Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) ve Kurum hissesi hariç) 1 milyon TL’dir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ülkü Ocakları Genel Başkanı Yıldırım’dan, ABB Başkan Adayı Turgut Altınok’a destek Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, ülkücü hareketin Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkan adayının Turgut Altınok olduğunu ifade etti. Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 31 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlerin Türkiye’nin istikbali için hayati önemde, stratejik bir seçim olduğunun altını çizdi. Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin bölgesinde etken bir ülke olduğunu kaydetti. Yıldırım, Türkiye’nin Cumhur İttifakı ile siyasette yakaladığı güçlü liderlik ve istikrar ile Türk Devleti’ni çağın şartlarına hazır hale getirerek, dosta güven düşmana verir bir yapıya kavuşturduğunu söyledi. “Devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz” Türk ve Türkiye düşmanlarının yer aldığını ve adına ‘kent uzlaşı’ denilen oluşumun belediyelere sızma girişimine şahit olduklarını belirten Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletinizin helal hazinesini; terör örgütü PKK’ya aktaran siyasetçi görünümlü bölücü teröristlerin; vatan, millet, din ve devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Bu bağlamda kendisini; milliyetçi, vatan sevdalısı gibi pazarlayarak bölücülerin kullanışlı bir aparatı olmuş, ihanetin değirmenine su taşıyan ‘Kent Uzlaşısı’ ürünü olan bu kişilerin kutsal davamızla, ülkümüzle ve Türk milliyetçiliğiyle zerre kadar alakası yoktur, olamaz” ifadelerine yer verdi. Yıldırım açıklamalarının devamında şunları kaydetti: "‘40 yıllık geçmişimi geride bıraktım’ diyerek kendini Kandil’in uzlaşıcısı pozisyonuna düşürmüş, CHP’ye pazarlayan, DEM’cilerle omuz omuza yürüyen, bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşı terörist Abdullah Öcalan’dan ’Apo Bey’ diye bahseden, maneviyatsız kişilik Mansur Yavaş ve onun beslemelerinden de asla ’Türk Milliyetçisi’ olmaz olamaz. Bölücülerin oylarıyla seçildikten sonra Ankara’daki 5 yılını hizmetsiz, projesiz tamamlayan Mansur Yavaş olsa olsa Birleşik Krallığın dostu ‘Yoldaş Mansur’ olur. Ankara’da avukat kimliği altında akçeli işler kovalayan, sahte senet, vergi kaçırma, kaset satma, tehdit, şantaj işlerine adı karışan, belediye başkanlığı döneminde adı rüşvet skandalıyla anılan Mansur Yavaş’ın Londra’da görüştüğü siyasilerin genelde terör örgütü PKK’ya destek veren Unmesh Desai, Jeremy Corbyn gibi kişiler olması ve Chatham House’da kurgulanması aslında onun küresel çetenin bir uşağı ve piyonu olduğunun en büyük kanıtıdır ve göstergesidir." Yıldırım, "‘Yerel özerklik şartını getireceğim’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından terör örgütü PKK’nın en büyük talebi olan ‘Belediyelerde mali özerklikten yanayım. Yerel yönetimler özerkliğini öncelikle mali özerklik yaparak belirlersiniz’ diyen Mansur Yavaş’tan başkası değildir. Mansur Yavaş, Ankara’ya hiçbir hizmeti ve hayrı dokunmayan, terör örgütlerinin elinde oyuncak olmuş, iradesini bölücü oylar için ipotek vermiş, çapsız, siyasi mankurttan başka biri değildir. Hal böyle iken Mansur Yavaş gibi birine milliyetçi ve vatanperver yakıştırması yapmak, Türk milleti ve devletine hakarettir” dedi. Ahmet Yiğit Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın ABB Adayı Turgut Altınok’a desteklerini yineleyerek şunları söyledi: “Milliyetçi Ülkücü Hareketin Ankara’daki adayı bellidir; çalışkan, üretken ve saygın bir kişi olan Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Turgut Altınok’tur. Liderine, davasına ve teşkilatına bağlı Ankaralı her bir ülküdaşımın gönlü de, duası da, oyu da Cumhur İttifakı’nın kıymetli adayı Sayın Turgut Altınok’tan yanadır. İnanıyorum ki; 31 Mart seçimleri Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara’mızda, terör örgütleriyle kol kola girmiş, ’Kent Uzlaşısı’ adı altında DEM’lenenlerin değil, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine inanmış, üretken belediyecilik anlayışına sahip Cumhur’un zaferiyle sonuçlanacaktır."
Şırnak Şırnak’ta Millet Kıraathanesi törenle hizmete açıldı Şırnak Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) işbirliğinde Şırnak Millet Kıraathanesi görkemli bir tören ile açılışı gerçekleştirildi. Millet Kıraathanesi’nin açılışında konuşan AK Parti Şırnak Belediye Başkanı ve adayı Mehmet Yarka, burayı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile birlikte yaptıklarını belirterek, seçimlere 3 gün kala hizmete açtıklarını söyledi. Hem mimarisi hem de dış cephe boyası ile Amerika Birleşik Devlet’lerinde bulunan Beyaz Saray’ı andıran Şırnak Millet Kıraathanesi’nin vatandaşlardan tam not aldığını ifade eden Başkan Yarka, “Gençlere bundan sonraki zamanlar için projelerimiz olacak. Bu binada sadece Dengbejevi yok. Yan tarafımızda gençlerimiz için dijital gençlik merkezi yapıyoruz. Arkadaşlar, söz verdik sizlere. Şırnak gençliğini teknolojinin gerisinde bırakmayacağız. Batıdaki şehirler gibi Şırnak gençliğine de her dalda Allah’ın izni ile hizmetleri sunmaya devam edeceğiz" dedi. Üst katta okuma salonları olduğunu aktaran Başkan Yarka, "Çocuklarımızın zihin açıklığı için her türlü kitaplar mevcut. Çocuklarımız buraya gelip hem dinlenecekler, hem çaylarını içecekler, hem kitap okuyacaklar hem de ders yapacakları. Ayrıca bir katı da Şırnak Belediye Başkanı’nın çok değerli Şırnaklı hemşerilerini o mekanda haftanın bazı günlerinde misafir edecektir. Hizmetlerimiz Millet Kıraathanesi ile bitmiyor. Allah nasip ederse haziran ayında da bu bölgenin en güzel Millet Bahçesini de açacağız. Yetmeyecek ve daha fazlasını yapacağız. Şırnak Mesleki Akademiyi açacağız ve yine gençlerimiz için spor tesislerinin barındırdığı her türlü sportif faaliyetlerin olduğu kompleksi yapacağız” dedi Açılış törenine, Şırnak Milletvekili Aslan Tatar, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, AK Parti Şırnak İl Yönetimi ve çok sayıda davetli katıldı.