KÜLTÜR SANAT - 17 Haziran 2025 Salı 17:10

Yunus Emre Enstitüsü 2025 Türkçe Yaz Okulu başlıyor

A
A
A
Yunus Emre Enstitüsü 2025 Türkçe Yaz Okulu başlıyor

Yunus Emre Enstitüsü tarafından her yıl düzenlenen Türkçe Yaz Okulu programı bu yıl 7-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirecek. Programa 57 ülkeden 472 öğrenci katılacak.


Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkçe Yaz Okulu programı kapsamında Türkiye’ye gelen misafirler, Enstitünün iş birliği yapacağı 29 üniversite tarafından 23 şehirde ağırlanacak. Uluslararası Tematik Yaz Okulları ise 13 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek.15 gün boyunca arkeoloji, gastronomi, moda ve çağdaş sanat alanlarında akademik ve sanat eğitimlerinin verileceği programda, 65 yabancı misafir Türk profesyonelleriyle buluşacak.


29 üniversite ile iş birliği yapılacak


Her yıl düzenlenen ve Türk kültürünü tanıtmayı, uluslararası öğrencilerin Türkiye ile bağlarını güçlendirmeyi ve Türkçe pratiklerini geliştirmeyi hedefleyen projede 29 üniversite ile iş birliği yapılacak.


İş birliği yürütülecek üniversiteler şöyle:


Adıyaman Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Ostim Teknik Üniversitesi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Yozgat Bozok Üniversitesi.


Misafirperverlik kültürünü de yaşayacaklar


Program kapsamında dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye’ye gelen öğrenciler, Türk kültüründe önemli yere sahip misafirperverlik geleneğiyle karşılanıp ağırlanacak. Katılımcılar; yurt içi ve yurt dışı ulaşımlar, şehir içi ve şehir dışı geziler, Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı yurtlarda konaklama, günlük öğünler, üniversitelerin Türkçe Öğretim Merkezlerinde (TÖMER) 60 saatlik Türkçe eğitimi, Yunus Emre Enstitüsü tarafından sağlanan ders materyalleri ve çeşitli kültürel, sanatsal ve sosyal faaliyetlerden yararlanacak. Program, İstanbul’da düzenlenecek bir kapanış etkinliğiyle sona erecek.


TÖMER ve DİLMER’ler 3 hafta boyunca çeşitli etkinlikler sunacak


Misafir öğrencilerin Türkçe Yaz Okulu’nu dolu dolu yaşamaları ve geçmiş yıllarda olduğu gibi unutulmayacak anılar biriktirerek ve güzel dostluklar kurarak ülkeden ayrılmaları için TÖMER ve Dil Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezleri (DİLMER) de 3 hafta boyunca çeşitli etkinlikler sunacak. Öğrenciler için tarihî miras gezileri, müze ve ören yerleri ziyaretleri; ebru, hat, ahşap ve oyma gibi el sanatlarının yer aldığı atölyeler; halk oyunları, düğün, kına gecesi ve âşıklar kahvesi gibi Türk kültürünü tanıtıcı etkinlikler; şehir içi ve şehir dışı geziler; Türk sineması ve tiyatrosu gösterimleri; Türk müziği dinletileri, gastronomi ve mutfak sanatları etkinlikleri düzenlenecek.


Yoğun program sonunda boğaz turu yapılacak


Türkçe Yaz Okulu’nun son günlerinde ise öğrencileri sürprizler bekliyor olacak. 27 Temmuz’da başlayacak ve 4 gün sürecek olan sürpriz programda İstanbul’da tarihî ve kültürel mekânlar gezilecek ve boğaz turu yapılacak. Yaz okulu sonu etkinliklerinde öğrencilerin konaklamalarını ise Yeditepe Üniversitesi sağlayacak.


Kapanış töreni 31 Temmuz’da


Programın kapanış töreni ise 31 Temmuz Perşembe günü İstanbul Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek. Kapanış törenine, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması bekleniyor.


YEE Uluslararası Tematik Yaz Okulları 13 Temmuz’da başlıyor


Türkçe Yaz Okulu ile eş zamanlı olarak her yıl düzenlenen Uluslararası Tematik Yaz Okulları ise 13 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yapılacak. 15 gün boyunca arkeoloji, gastronomi, moda ve çağdaş sanat olmak üzere 4 alanda akademik ve sanat eğitimlerinin verileceği programda, 65 yabancı misafir Türk profesyonelleriyle buluşacak.


YEE Uluslararası Tematik Yaz Okulları’na yeni okullar eklendi


Yunus Emre Enstitüsü (YEE) önceki yıllarda yaptığı "Türk Arkeolojisi" ve "Türk Mutfağı" yaz okullarına bu yıl ilk kez "Türk Modası" ve "Çağdaş Türk Sanatı" yaz okullarını da ekledi. Türk Modası Yaz Okulu’na katılan profesyonel tasarımcılar, kumaş dokuma tekniklerinden el işçiliğine, renk paletlerinden kesim ve tasarıma kadar birçok atölyede çalışma imkânı bulacak. İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsünün Moda Tasarım Atölyesi’nde başlayacak programda, misafir tasarımcılar Anadolu kumaşlarını kendi tarzlarıyla yeniden yorumlayacak.


Yerinde tarih


Bu yıl ilk kez düzenlenecek Çağdaş Türk Sanatı Yaz Okulu’na katılacak yabancı misafirler İstanbul, Ankara ve Eskişehir’deki çağdaş resim, heykel ve mimari eserlerini tanıyacak. Türkiye’nin çağdaş sanatı ve kültürel tarihi hakkında geniş bir perspektif sunacak programda müze, galeri ve sergi ziyaretlerinin yanı sıra akademik seminerler profesyonellerce verilecek. Türkiye’nin çağdaş sanat alanındaki birikiminin aktarılacağı program, "yerinde tarih" perspektifi sunuyor.


Türkiye’nin kültür rotası çizilecek


Türkiye’nin kültürel ve tarihî mirasının aktarılacağı Türk Arkeolojisi Yaz Okulu’na başvuran arkeolog ve profesyoneller, program boyunca Türkiye’nin kültür rotasını oluşturacak. Troya alanı ve müzesi, Efes Antik Kenti, Göbeklitepe, Gordion Ören Yeri, Gelibolu Tarihî Yarımadası, Çanakkale Savaşı alanları, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Zeugma, Karahantepe kazı alanı, Arkeoloji Müzesi ve Kütüphanesini ziyaret edecek misafirler, Türkiye’nin arkeolojik ve kültürel mirasını profesyonellerle birlikte yerinde keşfetme imkânı bulacak.


15 yabancı şef ve gastronomi uzmanı geliyor


Köklü bir tarihe sahip Türk mutfağının zenginliklerini dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlenen Türk Mutfağı Yaz Okulu’na bu sene 15 misafir şef ve gastronomi uzmanı katılacak. Türkiye’nin ünlü şefleri ve gastronomi uzmanlarının rehberliğinde İstanbul, Konya, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın mutfak kültürünün tanıtılacağı program, Türk sofrasını dünyaya açacak, ağız tadıyla yeni dostluklar kurulmasını sağlayacak. Misafir şefler, Türk yemeklerini yerel tarifler ve teknikler eşliğinde ve Türk şeflerin rehberliğinde öğrenecek. 2025 yılının Türkiye’de Aile Yılı ilan edilmesi sebebiyle düzenlenen Türk Mutfağı Yaz Okulu’nda aile teması öne çıkarılacak. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen katılımcılar, programlar kapsamında ziyaret ettikleri şehirlerde Türk ailelerin sofrasına konuk olacak ve Türk sofra kültürü ile tanışacak.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."