SAĞLIK - 24 Mart 2018 Cumartesi 13:32

Obezitede ameliyatsız tedavi yöntemi

A
A
A
Obezitede ameliyatsız tedavi yöntemi

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından düzenlenen “13.

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından düzenlenen “13. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı’nın Kongre Bilimsel Kurul Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Küçükay, kilo vermeye yönelik damar tıkama işlemi olan Bariatrik Embolizasyon tedavi yönteminin obezite tedavisinde daha güvenli ve ölüm riski oranın az olduğunu belirterek, Türkiye’de 15-20 kişiye başarıyla uygulandığını belirtti.


Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından düzenlenen “13. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı”, Antalya’nın Belek Turizm Merkezindeki bir otelde gerçekleştirildi.


Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Halil Öztürk, 450’yi aşkın katılımcının takip ettiği toplantıda, girişimsel radyolojideki bilimsel son gelişmelerin ve güncel uygulamaların sunulduğunu ve karşılaşılan sorunlara çözümler üretilmesinin hedeflendiğini bildirdi. Prof. Dr. Öztürk, 38’i oturum başkanı olmak üzere 50 konuşmacının yer aldığı toplantıda, 2 salonda 21 oturum düzenlendiğini ayrıca her gün 2 adet çalıştayın gerçekleştirildiğini belirtti.


Girişimsel radyolojini hastalıklara teşhis koymak veya tedavi etmek için görüntüleme cihazları eşliğinde icra edilen minimal invazif işlemler olduğuna değinen Prof. Dr. Öztürk, "Bir diğer ifade ile görüntüleme cihazları eşliğinde gerçekleştirilen kapalı ameliyatlardır. Bu işlemler sırasında en sık kullanılan görüntüleme cihazları, Tanısal Radyoloji’de kullanılan cihazlardan, ultrasonografi, anjiyografi ve bilgisayarlı tomografidir. Ancak daha nadir de olsa mamografi ve emar cihazları da bu operasyonlarda kullanılabilmektedir. Bütün bu cihazlar Tanısal Radyolojide hastalıklara tanı konması için kullanılırken, Girişimsel Radyolojide hastalara yapılan minimal invazif operasyonlarda kılavuz olarak kullanılmaktadır" dedi.



"Dünyada en sık ikinci ölüm nedeni"


Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, inmeyi beyin damarlarında aniden oluşa tıkanıklıklara bağlı oluşan bir klinik durum olarak tanımladı.


İnmenin dünyada en sık 2’nci ölüm nedeni olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk, "Ayrıca inme dünyada en sık engelli kalma sebebidir. 2016 yılının TÜİK verilerine göre 38 bin vatandaşımızı inme nedeniyle hayatını kaybetti. Bu sayının 5 katına yakın vatandaşımızda engelli şekilde kalmıştır. İnme zamanında saptanır ve zamanında müdahale edilirse, hastaların yaşamının kurtulması ve engelsiz şekilde veya hafif engelle hayata devam ermesi mümkün olacaktır. Ama zaman aralığı azdır. İnmenin tedavisi için zamana göre yarışıyoruz. İnmeli hastanın 6 saat içinde sorunun çözülmesi gerekiyor."


Prof.Dr. Öztürk, "İnmenin belirtileri neler? Hızlı şekilde tanımamız gerekiyor. Ani oluşmuş bilinçsel ve fizikle kayıp inme bozukluğudur. He türlü bulguyu anlayabiliriz. Konuşma bozulması, konuşulanın anlaşılamaması, vücudun bir anda bacakta kolda kuvvet, his kaybı ama bunlar ani olarak oluşması gerekir. Görme bozulması, dengesizlik çift görme gibi bir sürü bulguyla karşımıza çıkabilir. İnmeyi tanıma konusunda toplumumuzun bilinçli olması gerekir. Girişimsel radyoloji inmenin sebeplerinin anlaşılmasında ve önlenmesi ve tedavisinde yer almaktadır" diye konuştu.


Prof. Dr. Öztürk, girişimsel radyoloji alanında malzeme temininde sıkıntı yaşadıklarını vurgulayarak, "Girişimsel radyoloji gelişmekte olan branş ve yüksek teknolojik cihazlar kullanıyor. Bu malzemelerin kolaylıkla ulaşılabilir olması için fiyatlarının uygun olması gerekir. SGK bu malzemelerin fiyatlarını enflasyona orantılı arttırmadı. Gittikçe artan güçlükler yaşıyoruz. İleride kritik malzemelere ulaşma noktasında fiyat politikası nedeniyle sorun yaşayacağız. Hasta mağduriyetlerin önüne geçmek adına bu konuları yetkilileri dile getirmek istiyoruz. Yılda bir kez enflasyona bağlı fiyat artışı yapılmasını talep ediyoruz" dedi.



"2 bin beyin ölümünün yüzde 28’ini kullanabilmişiz"


Kongre Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Ramazan Kutlu, organ nakillerinin çok önemli olduğunun altını çizerek, Türkiye’de 25 bin civarında organ nakli bekleyen hastanın olduğunu kaydetti.


Türkiye’de 350 bin civarında donör olduğunu belirten Prof. Dr. Kutlu, "Bu donör sayısı yeterli değil. Kadavradan nakilde kullanılacak beyin ölümü olması lazım. Bunun sayısına baktığımız zaman 2 binin üzerinde beyin ölümü var ancak yüzde 28’i kullanılabilmişiz. Beyin ölümü tespitinde ve kalımında gerideyiz, mecburen canlılardan yapılan nakillere başvuruyoruz. Biz girişimsel radyoloji olarak bu işin neresindeyiz. Her yerindeyiz. İşlem esnasında ve sonrasında her yerindeyiz. Uygun şekilde hastanın hazırlanmasında, alıcının nakile kadar ulaşmasını ve tedavi sonrası süreçte yer alıyoruz" ifadelerine yer verdi.



Girişimsel radyolojinin organ naklindeki önemi


Girişimsel radyologların görüntüleme eşliğinde tanı ve tedaviye yönelik uygulamalar yaptığını dile getiren Prof. Dr. Kutlu, "Bunu zevkle yapıyoruz. Organ nakli benim alanım. Bu hastalarla kardeş gibiyiz. Bir kere tanışıyoruz, sonra ayrılmıyoruz. Onların tedavilerinde etkin şekilde yer alıyoruz. Bizi ayrı bir dal değil, ayrı bir anabilim dalı olması rahatlatacak. Hastalarımıza daha kolay hizmetler verebiliriz. Bu işim ameliyatla bitmediği uzun süreli bir ekiple takip edildiğini biliyoruz. Bizler olmanda bu nakiller olmaz iyi sonuç alınması gerekiyorsa bizi işimizi yapmamız gerekiyor. Organ nakli cana can katan, insanları rahatlatan ağırlıklı hale getiren güzel yöntem, girişimsel radyoloji bunun ayrılmaz bir parçasıdır" dedi.



"Damar tıkanarak kilo verin"


Kongre Bilimsel Kurul Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Küçükay, morbid obezite hakkında bilgi vererek amaçlarının aşırı kilolu hastalara en iyi tedaviyi uygulamanın amaçları olduğunu belirtti.


Aşırı şişmanlığın genç yaşa doğru kaymaya başladığını kaydeden Prof. Dr. Küçükay, "Cerrahi yöntemler ek olarak, endokronolojik ilaç tedavi yöntemlerin ek olarak, özellikle 2014’li yıllardan sonra ortaya çıkan yeni bir tedavi yöntemi var. Bariatrik embolizasyonu (kilo vermeye yönelik damar tıkama işlemi) tedavi yöntemi. Bu tedavi aşırı derecede şişman vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde hastalarda uygulanıyor. Buradaki amaç midenin bir bölgesi var. Üst bölgesinden aşırı derecede açlık hormonu sentezleniyor. Bizim yaptığımız tedavide kasıktan girerek o bölgeyi besleyen damarı tıkayarak, açlık hormonunu sentezleyen hücrelerin sayısını azaltıyoruz. Amaç hastamızın açlık hissetmesini azalmak. Açlık krizlerini önlemek. Daha yeni bir yöntem daha emekleme aşamasındayız" diye konuştu.



"Türkiye’de 15-20 kişiye uygulandı"


Uygulamanın dünya çapında 600, Türkiye’de 15-20 hastaya uygulandığını dile getiren Prof. Dr. Küçükay, "Başlangıç sonuçları iyi. Cerrahi yöntemlerle karşılaştırdığımız zaman kilo kaybı biraz daha yavaş şekilde gelişiyor. Sabırlı bir hasta gerekiyor. 6 ay sonunda yüzde 11’lik bir kilo kaybı oluyor. 100 kiloluk hasta, 89 kilo oldu. Şuana kadar belirgin bir yan etkisi çıkmadı. Orada bir delinme söz konusu olmuyor. Yeni bir yöntem ve hastayı aynı gün en geç bir gün sonra taburcu ediyoruz" dedi. Prof. Dr. Küçükay, yöntemin güvenli, ölüm ve komplikasyon oranının diğer yöntemlere oranla daha az olduğunun altını çizdi.


Hemoroid konusuna da değinen Prof. Dr. Küçükay, bu konuda hastaların büyük bir kısmının utanma ve çekinme duygusu yaşadıklarını belirterek, çekinmenin doğru olmadığını konforlu yaşamın tüm insanların hakkı olduğunun altını çizdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya duyurdu: İzmir’de ’Mahzen-48’ operasyonunda organize suç örgütü çökertildi, 9 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İzmir’de düzenlenen ’Mahzen-48’ operasyonunda elebaşılığını ’Kertenkele’ lakaplı Batuhan Tok’un (Cezaevinde) yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı" dedi. İçişleri Bakanı Yerlikaya, İzmir’de düzenlenen "Mahzen-48" operasyonunda elebaşılığını "Kertenkele" lakaplı ve halen cezaevinde bulunan Batuhan Tok’un yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek, operasyonda suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Ülkemizi organize suç örgütlerinden, çetelerden temizlemeye kararlıyız. Hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip adalete teslim edeceğiz" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu ayrıntıları paylaştı: "Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir’de düzenlenen operasyonda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Kasten Yaralama, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet ve Silahla Tehdit suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 5 adet ruhsatsız tabanca, 6 adet ruhsatsız tüfek ve muhtelif miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi. Operasyonu koordine eden Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonu gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Hatay Afetzede özel bireyler sevgi makasıyla tıraş oldular Hatay’ın İskenderun ilçesinde kuaför Emre Can Çelebi, engelli bireyleri hiçbir ücret almadan tıraş ederek gönülleri kazandı. Depremin vurduğu Hatay’da sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar arasında düzenlenen etkinlikle asrın felaketinin yaraları sarılmaya devam ediyor. İskenderun ilçesinde faaliyet gösteren ’Engelliyim Engel Tanımam Derneği’nin düzenlediği etkinlikte özel bireyler, kuaför Emre Can Çelebi tarafından ücretsiz tıraş edildi. Engelli bireylerin birlikte vakit geçirmesine vesile olan kuaför Çelebi, yaptığıyla gönülleri kazandı. Dörtyol ilçesinden İskenderun’a gelen Engelliyim Engel Tanımam Derneği’nde bulunan özel bireylerin çimenlik alanda saç, sakal ve bakımlarını yapan Çelebi, "Yapmış olduğumuz projeyle ilgili öncelikle bize bu fırsatı tanıyan herkese çok teşekkür ederiz. Burada özel bireylerin saçlarını kestik, bizim için çok güzel bir mola oldu. Yani çalışmak gibi değil, bizim için bir molaydı. Biz de onlarla beraber güldük eğlendik, güzel bir aktivite oldu. Hatay Dörtyol’dan İskenderun’a geldik burada deniz kenarında çimlerin üzerinde çok güzel bir ortamda saç kesimlerini gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı. Engelliyim Engel Tanımam Derneği Başkanı Kamil Göçmen ise düzenlenen etkinlikle engelli bireylerin yaşadığı mutluluğu anlatarak, "Sabahtan o mutluluk yüzlerinde vardı. Biz bugün tıraş olacağız, işte kuaför abimiz gelip bizi tıraş edecek diyorlardı ve onların o mutluluğu zaten yüzlerinden belli olmuştu. Mutluluğu onlara verdiği için ben ayrıca Emre bey ve onun ekibine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Tıraş olan özel birey 21 yaşındaki Abdulkadir Soydaş, teşekkürlerini belirterek, "Ben Emre Çelebi abiye çok teşekkürlerimi sunuyorum. Çok beğendim, berber abilerimi daha çok beğendim. Sohbetleri çok güzeldi çok iyiydi" şeklinde mutluluğunu dile getirdi.
Hatay Çadır kentin depremzede balerinleri Hatay’da depremde evleri yıkılan ve hayatlarını aileleriyle birlikte Kırgız çadırında sürdüren Zeynep Melek ve Ali Yusuf, asrın felaketinin yaşattığı stresi ve sıkıntıyı bale yaparak atlatıyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bin insan vefat etmişti. Deprem sonrası binlerce insan evsiz kalmış ve kurulan geçici yaşam alanlarında yaşamaya başlamıştılar. Asrın felaketinde evleri yıkılan Dikkaya ailesi de yaşamlarını Defne ilçesi Koçören Mahallesi’ne kurulan Kırgız çadır kentinde sürdürmeye başladılar. Dikkaya ailesinin evlatları, deprem öncesi aldıkları bale eğitimini deprem sonrası da devam ettirmeye başladılar. 13 yaşındaki Zeynep Melek ve 9 yaşındaki Ali Yusuf, asrın felaketinin yaşattığı stresi ve sıkıntıyı bale yaparak atlatıyorlar. "Biz depremden önce bale kursuna gidiyorduk, zor şartlara rağmen çocuklar bırakmadı" Deprem sonrası zor şartlara rağmen evlatlarının bale eğitimini bırakmadığını ifade eden anne Cihan Dikkaya, "Biz depremden önce bale kursuna gidiyorduk, zor şartlara rağmen çocuklar bırakmadı. Depremden sonra da gittiğimiz kurs yeri yaklaşık 9 ay kapalı kaldı ama tekrardan bir yerden başlamak gerekiyordu. Kurs yeri açılınca biz devam ettik. Biz orada bale ve piyano eğitimi alıyoruz. Çocuklarımızın ruhuna çok iyi geldi. Biz bu zor şartlara ve çadırda yaşamamıza rağmen çocukların eğitimi geri kalmasın diye devam ediyoruz. Çocukların eğitimi önce geliyor. Çocuklar psikolojik olarak da rahatlıyorlar. Şu an gezecek çıkacak hiçbir yerimiz kalmadı" dedi. "Bale yaparken mutluyum ve ruhuma iyi geliyor" Deprem psikolojisini bale sayesinde atlatmaya çalıştığını dile getiren Zeynep Melek Dikkaya, "Biz yaşanan her şeye rağmen ve çadırda yaşamamıza rağmen sanatı bırakmadık. Bale yapıyorum. Hem sanatı bırakmadık hem de deprem psikolojimizi kurs sayesinde attık. Bale yaparken mutluyum ve ruhuma iyi geliyor. Psikolojik olarak bizi tedavi ediyor" şeklinde konuştu. "Bale yaparken çok mutluyum" Bale yaparken mutlu olduğunu söyleyen Ali Yusuf Dikkaya da, "Kursta bale yapıyorum. Biraz zorlanıyorum ama hocamızla ve arkadaşlarımızla beraber bunun üstünden geliyoruz" ifadelerini kullandı.
Tokat Başkan Yazıcıoğlu: "Değişimle birlikte Tokat Belediyesi her yerde" Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Örtmeliönü Mahallesi’nde ahşap bir evde meydana gelen yangın sonrası evi kullanılamaz hale gelen aileyi ziyaret etti. Tokat Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri tarafından yangına ilk müdahalenin hızlı bir şekilde yapıldığını ve büyük bir felaketin önlendiğini belirten Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, mahallede yaşanan mağduriyetin kısa bir süre içerisinde giderileceğini söyledi. Örtmeliönü Mahallesi’nde gece saatlerinde meydana gelen içme suyu ana hattındaki arızanın da giderilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Başkan Yazıcıoğlu, Tokat Belediyesi olarak değişimle birlikte Tokat’ın tüm bölgelerinde hızlı bir şekilde yer aldıklarını belirtti. Başkan Yazıcıoğlu hem yangın hem de içme suyu ana hat arızasıyla ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu saat 09.00 - 09.30 arası Örtmeliönü Mahallesi’nde bir evde çıkan yangına İtfaiye Müdürlüğü ekiplerimiz hızlı bir şekilde müdahale ettiler. Daha büyük bir felaketin önüne geçen itfaiye ekiplerimizi kutluyorum. Mahalle sakinlerimiz biraz mağduriyet yaşadılar ama Tokat Belediyesi olarak bu mağduriyeti hızlı bir şekilde gidereceğiz. Tokat’ımız kadim ve eski bir şehir. Bu noktada hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Seçim öncesinde de belirttiğimiz gibi her mahallemizde bu hızlı iradeyi ortaya koyacağımızı belirtmiştik. Yine aynı mahallemizde gece saatlerinde içme suyu ana şebeke hattında meydana gelen su arızasını hızlı bir şekilde gidermek için tüm altyapı ekiplerimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örtmeliönü Mahallesi Muhtarımız Nurettin Çelik’le sürekli irtibat halinde olduk. Gece boyu çalışmaya devam eden bütün değerli ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Tokat Belediyesi her yerde. Eksikliklerimizi de hızlı bir şekilde gidererek her konuda vatandaşlarımıza ulaşmaya, evlerine kadar tüm belediyecilik hizmetlerimizi götürmeye devam edeceğiz" dedi.