ASAYİŞ - 16 Ocak 2020 Perşembe 15:07

Eski manken Aslı Baş’ın ailesi beraat kararıyla ikinci kez yıkıldı

A
A
A
Eski manken Aslı Baş’ın ailesi beraat kararıyla ikinci kez yıkıldı

Eski manken Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davada açıklanan beraat kararını Müyesser-Mehmet Baş çifti, üzüntüyle karşıladı.

Eski manken Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davada açıklanan beraat kararını Müyesser-Mehmet Baş çifti, üzüntüyle karşıladı. Baş ilesi, "10 yıl sonra ikinci büyük acı oldu, aynı o günkü acıyı yaşadık adliyede" dedi.


Muğla’nın Bodrum ilçesinde, 9 buçuk yıl önce manken Aslı Baş’ın turizmci Ahmet Bayer’in villasından düşüp yaşamını yitirmesiyle ilgili davada tutuksuz sanıklar Ahmet Bayer, oğulları Hakan Bayer, Volkan Bayer ile Murat Umirov beraat etti. Antalya’nın Kepez ilçesinde yaşayan Mehmet-Müyesser Baş çifti kararı değerlendirdi.


Yaklaşık 10 yıldır kızının davasının devam ettiğini anlatan baba Mehmet Baş, olayın avukatlarım insanüstü bir çabasıyla bu davanın intihar değil cinayet olduğunu ortaya çıkardıklarını kaydetti. 10 senenin sonucunda bu kararı beklemediklerinin altını çizen baba Baş, “Bu yönden çok mağduruz, üzüntülüyüz. Beklediğimiz sonuç bu değil. Tüm kadın platformları bize destek verdi. Onlar haklılığımızı biliyordu çünkü. Biz mücadelemizi çok güzel verdik. Cinayeti ortaya çıkardık ama bizim gene adalete olan güvenimiz hiç sarsılmadı. Adalete olan güvenimiz sonsuz ama bu böyle tecelli etti. Yapacak bir şey yok. Kararı başka bir noktaya taşıma konusunu avukatlarımız değerlendirecek” diye konuştu.



"Hakkımızı arayacağız"


Haklarını sonuna kadar arayacaklarının altını çizen Baş, yapılması gereken hukuki prosedür neyse onu takip edeceklerini vurguladı. Kızının olayının bir trafik kazası olmadığına değinen Mehmet Baş, “Her türlü engelleme yapıldı, buna rağmen biz delilleri ortaya çıkardık. Gerçeği ortaya koyduk. Ama adalet ve mahkeme böyle takdir etti” diye konuştu.



"Beklemediğimiz karardı"


Dün beraat kararı verilince şok olduklarını dile getiren baba Baş, “Donduk yani, hiç beklemediğimiz bir sonuç. 10 senelik mücadelemiz de herkes bize destek oldu. Herkes bize haklılığımızı teyit etti. Ama yargının verdiği karara itiraz hakkımız saklıdır. Karar duyulur duyulmaz, insan ister istemez tepkisini veriyor. Dün fenalaştım adliyede hastanelik oldum. Artık bizim oralarda durmamız mümkün değildi. Biz adalete güveniyorduk, güveniyoruz” dedi.



"Aslılar ölmesin"


Kızının kara toprakta, suçluların ise dışarıda olduğunu belirten Baş, “Parası olan, ekonomik gücü olan, sosyal çevresi olan, güçlü olan insanların cinayet işlemeye adeta hakları varmış gibi bunlar her şeyi yapıyor. Ekonomik güçlerini sosyal çevrelerini gündeme koyup cinayetlerden sıyrılıyorlar. Ben Aslılar ölmesin, kadın cinayeti olmasın, ülkede 400 kadın öldürülüyor. Bir ayda 49 kadın öldürülüyor. Kamuoyu bunu duyarlı olması bunu engellenmesi adaletin işlemesini istiyoruz” ifadelerine yer verdi.


Bu meselenin kedi meselesi olmadığının altını çizen baba Baş, “Mezarına gittiğimizde kızımıza söyleriz beraat ettiğini. Manevi olarak şikayet ederiz kızımıza” dedi.


"İkinci acıyı yaşadık"


66 yaşındaki anne Müyesser Baş ise 10 yıldır adeta Antalya’dan Muğla’ya taşındıklarını söyledi. Avukatların kızının olayının intihar değil cinayet olduğunu ortaya çıkardıklarını ifade eden anne Baş, “Biz adalet tecelli etsin istedik. Çok umutluyduk. Emeklerimizi boşa gitmesin. Tabi ki benim kızım geri gelmeyecek ama onların adalet yerini bulsaydı ceza alsalardı yüreğimize biraz su serpilecekti. 35’inci duruşmamız buruya kolay gelmedik. Çok üzgünüm. Konuşacak kelime bulamıyorum. Kadınlar ölmesin, cinayetler olmasın. Dava böyle bitmeseydi bir emsal teşkil edecekti. 10 yıl sonra ikinci büyük acı oldu, aynı o günkü acıyı yaşadık adliyede” diye konuştu.



"Adalet er yada geç yerini bulacak"


Bu sonucu rağmen adalete güvenlerinin tam olduğunu vurgulayan Müyesser Baş, “Bu cinayetler olmasın kadınlar ölmesin annelerin yüreği yanmasın onu istiyorum. Annelerin yüreği yansın istemiyorum artık. Adalet er geç yerini bulacak, buna inanıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keçiören Belediye Başkanı Özarslan: "Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerine göz yumuyorsanız hepimizin evine ateş düşsün" Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, “Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyorsak sizin de bizim de hepimizin evine ateş düşsün” dedi. Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, ’Afet Sonrası Muhtarlarla Toplantı’ buluşmasında ilçedeki muhtarlarla Estergon Kalesi’nde bir araya geldi. Etkinliğin açılışında konuşan Keçiören Muhtarlık Dernek Başkanı Muhammet Kılıç, Özarslan’dan böcek ilaçlaması konusunda ve muhtarlara ödenen ödeneğin artırılmasına yönelik taleplerini iletti. Ardından konuşan Keçiören Belediye Başkanı Özarslan, seçim süreci kapsamında tüm muhtarları dinlediklerini dile getirerek Keçiören’de altyapıda, ulaşımda ve kültürel bölgelerde eksikliklerin bulunduğunu fark ettiklerini söyledi. "Şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu" Muhtarların ödeneklerinin yükseltilmesini istemesine ilişkin de konuşan Özarslan, “750 lira gibi komik bir rakamla size yardım edeceğiz dediler. Ben sizin üşüdüğünüzü gördüm. Gelen halkınıza da mahcup olduğunuzu gördüm. Hatta beraber eleştirdik. Bu noktada benim sizlere sözüm var. En nihayetinde beraber karar vereceğiz. Ne şatafat içerisinde ve lüks, ne de sizin konumlarınızı aşağıya çekecek bir noktada olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı. Özarslan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Burada sizlere söz veriyorum. Açık ve net söyleyeyim, biz çaldırmayacağız o paraları tasarrufa alacağız. O paraların birçoğuyla ne yapacaktık? Fakirin, fukaranın, yaşlının, emeklinin, kimsesizin, engellinin yanında duracağız dedik. Benim size söyleyeceğim ve karşılıklı vebal bırakacağım üç noktamız var. Birincisi. Eğer bir mahallede bir kişi yatağa aç giriyorsa, üşüyorsa, baktığı yaşlının altına bez alamıyorsa, engellilerin ihtiyaçlarını karşılayamıyorsak, o ailenin evladı servis ücretini ödeyemediği için okula gidemiyorsa, eğer siz bana bildirirseniz de ben yardım etmezsem yüce Mevlam benden sorsun. Eğer siz tespit edemiyorsanız da sizden sorsun. İki, şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu. Eğer bir mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyor isek siz de biz de hepimizin evine ateş düşsün. Üç, muhtarlarımız o mahallenin ihtiyacı olan insanları bize getirip de buna iş lazım, buna burs lazım, önceliğini kendi ailesine vermesini istemiyorum. Bu noktada da samimiyim."
Bolu Bir buçuk saat ikna etmeye çalıştılar: Sigara yakarken polis yakaladı Bolu’da eşi ve çocuğu sığınma evinde bulunan bir şahıs, yüksek bir noktaya çıkarak üzerine yanıcı madde döktü. 1 buçuk saatlik mücadelenin sonucunda polis, sigara yakan şahsı dalgınlığından faydalanarak bulunduğu yerden indirdi. Olay, saat 18.30 sıralarında Bolu Belediye binasının yanında bulunan terasta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir süredir çocuğu göremeyen Mustafa B. (28), akşam saatlerinde sinir krizi geçirdi. Eşi ve çocuğu sığınma evinde bulunan, Mustafa B. belediye binasının yanında bulunan terasa çıktı. Yüksek bir noktadan benzin ve alkol şişesiyle intihar etmek istediğini söyleyen şahıs, ‘çocuğumu getirin bana’ diyerek bağırdı. Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri ve Mustafa B.’nin yakınları yaklaşık bir buçuk saat boyunca şahsı ikna etmeye çalıştı. İkna olmayan ve çocuğunun getirilmesini isteyen vatandaş, elinde bulunan alkol şişesinin kırık camıyla kendine zarar verdi. Aradan geçen bir buçuk saatlik sürenin ardından şahıs, yakınlarından sigara istedi. Polis vasıtasıyla şahsın dikkati dağıtılmak için sigara verildi. Sigarayı alarak yakmaya çalışan şahsı, polis ekipleri dalgınlığından faydalanarak bulunduğu yerden indirildi. Kelepçeyle elleri bağlanan Mustafa B., polis ekipleri tarafından ambulansa bindirildi. Üzerine benzin döken ve kollarında kesikler oluşan şahıs hastaneye götürüldü.
Bolu Bolu’da 2024’ün ilk 4 ayında 4 bin 615 asayiş olayı meydana geldi Bolu Valisi Erkan Kılıç, 2024’ün ilk 4 ayında gerçekleşen 4 bin 615 olayda 2 bin 933 şüpheli şahısın gözaltına alındığını ve bu şahıslardan 2 bin 628’nın adliyeye sevk edildiğini açıkladı. Bolu Valisi Erkan Kılıç başkanlığında, Bolu İl Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, Bolu İl Jandarma Komutanı Mehmet Avcı’nın katıldığı Asayiş ve Güvenlik Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Vali Erkan Kılıç, Bolu’da 2024 yılının ilk 4 ayında yapılan operasyonları açıkladı. Bolu’da 2024’ün ilk dört aylık zaman diliminde yaşanan olayları dile getiren Vali Erkan Kılıç, “Huzur ve güvenin şehri Bolu’muzda, vatandaşlarımızın can ve mal emniyetlerinin sağlanması, güvenli ortamda hayatlarını devam ettirebilmesi için Valiliğimizce emniyet, jandarma ve diğer birimlerimizle ortak çalışmalarımız devam ediyor. İlimizde ilk dört ay içerisinde 3 bin 971 asayiş, 154 narkotik, 70 kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, 165 siber, 255 ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası olayı olmak üzere toplamda 4 bin 615 olay gerçekleşmiş, bu olaylarda 2 bin 933 şüpheli şahıs tespit edilmiş, bu şahıslardan 2 bin 628 şahıs yakalanarak adli mercilere sevk edilmişlerdir” dedi. Teröre ve göçmen kaçakçılığına yönelik yapılan operasyonları açıklayan Vali Kılıç, “İlk dört ay içerisinde, ilimizin ve ülkemizin huzur ve güvenliğini tehdit eden terör yapılanmalarına yönelik 5 operasyon gerçekleştirilmiş, 38 kişi gözaltına alınmış, 1 kişi tutuklanmış ve 6’si adli kontrol şartı ile olmak üzere toplam 37 kişi serbest bırakılmıştır. Düzensiz Göç ile Mücadele çerçevesinde 2024 yılı ilk dört ayında toplamda 8 operasyon yapılmış olup bu operasyonlarda 10 organizatör yakalanmıştır. Bunlardan 2’si tutuklanmış olup 1’i Adli Kontrol Kararı almış, 7’si ise serbest bırakılmıştır. İlimiz genelinde toplam 130 düzensiz göçmen yakalanmış olup 89’u sınır dışı edilmiştir” diye konuştu. Son olarak kentte yaşanan trafik kazaları hakkında konuşan Vali Kılıç, "Dört aylık dönemde ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısı 255 olmuştur. Bu kazalarda maalesef 2 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 439 vatandaşımız yaralanmıştır. Bu kapsamda, dört aylık dönemde, 305 bin 446 Adet araç kontrol edilmiş, bin 276 Adet Ticari Taksi, bin 295 Adet Okul Servis Aracı denetlenmiş olup denetimlerimiz aralıksız devam edecektir” ifadelerini kullandı.