ÇEVRE - 20 Ocak 2025 Pazartesi 13:13

ALKÜ, GES sayesinde hem elektrik üretti hem çevreyi korudu

A
A
A
ALKÜ, GES sayesinde hem elektrik üretti hem çevreyi korudu

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinde (ALKÜ) hayata geçirilen ve ilk enerjisini 7 Mart 2024’te üretmeye başlayan GES projesi sayesinde, üniversite hem enerji ihtiyacını karşıladı hem de doğaya bin 12 ton karbon emisyonu azaltımı sağlanmış oldu.



Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Türkiye’de Kamuda Performans Sözleşmesi’yle yapılması dolayısıyla bir ilk olan ALKÜ Güneş Enerji Santrali (GES) projesinde 2024 yılı raporu belli oldu. GES projesi ilk enerjisini verdiği 7 Mart 2024 tarihinden bu yana hem kendi elektriğini üretirken bir yandan da doğaya büyük oranda katkı sağladı. GES ile 2024 yılında bin 12 ton karbon emisyonu azaltımı sağlanırken bu sayede doğaya bin 383 eşdeğer ağaç kazandırılmış oldu. Ayrıca ALKÜ GES santrallerinde kullanılan Inverter Grubu tarafından yapılan 2024 yılında dünya çapında yayımladığı istatistiksel raporunda ALKÜ GES Projesi, elektrik üretiminde en başarılı yüzde 45’lik dilimde yer alarak “Gri Balina” madalyasına layık görüldü. ALKÜ bu ödül sayesinde belirli bir zaman diliminde en yüksek enerji tasarrufunu sağlayan veya karbon ayak izini en çok azaltan projeye olmayı da başardı.



GES ile tasarruf sağlandı


ALKÜ’de 2024 yılı içerisinde toplam 3 milyon 924 bin 867 kWh elektrik tüketimi gerçekleşti. Aynı zamanda ALKÜ GES santrallerinden aynı yıl içerisinde toplamda 2 milyon 353 bin 156 kWh elektrik üretildi. Üretilen elektriğin kendi dönemi içerisinde saatlik ve aylık dengelemesi sağlandı. Bunun neticesinde 177 bin 849 kWh enerji satışı yapılarak, KDV dahil 629 bin 20 lira gelir elde edildi. Üretilen elektriğin ALKÜ’nün 2024 yılında toplam elektrik tüketimi içerisindeki payı yüzde 59,96 oldu. Üretimi yapılan elektriğin kWh cinsinden yüzde 7,56’sı fazla üretim dolasıyla satılarak yüzde 92,44’ü doğrudan tüketimde kullanıldı. ALKÜ 2024 yılı içerisinde sahip olduğu GES santralleri sayesinde yaklaşık 9 milyon 330 bin TL tasarruf etti.



"GES ile ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz”


ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, GES projesinin 10 aylık bir sürede beklenilen üretimi gerçekleştirdiğini dile getirdi. Üretilen enerjinin fazlasından gelir elde edilmesiyle üniversite ekonomisine de güzel bir katkı sağlandığının altını çizen Rektör Türkdoğan, “GES projemizin 2024 yılı raporu hazırlandı. Raporla birlikte 10 aylık bir çizelgede beklenilen üretim gerçekleşti. GES sayesinde hem elektrik üretip hem de gelir elde etmemiz ülkemize güzel bir örnek olmuştur. Tüm dünyada enerjinin stratejik bir güç olmasını göz önüne alarak ülkemizin güneşli gün sayısından daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Yenilenebilir enerji üreterek hem ekonomimize hem de doğaya büyük faydalar sağlanacağımıza inanıyorum. 2025 yılı sonunda da GES sayesinde hem enerji üretip hem de gelir elde etmeyi sürdüreceğiz. Yeni yılın daha verimli geçmesi dileğiyle GES projemizin takibini yapan Enerji Yönetim Birimi yetkililerimize ve ALKÜ ailesine teşekkür ediyorum” dedi.




ALKÜ, GES sayesinde hem elektrik üretti hem çevreyi korudu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kutsal topraklara gideceklere seminer DÜZCE (İHA) – Düzce Müftülüğü tarafından kutsal topraklara gidecek olanlar içih Umre hazırlık kursu eğitim seminerleri düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı Umre Organizasyonu aracılığıyla umre vazifesi için Düzce’den kutsal topraklara gidecek olan 32 umreci "Umre Hazırlık Kursu Eğitim Seminerleri" ile bilgilendirildi. İl Müftülüğü Konferans Salonunda Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan seminerde umre ibadetinin önemine değinen Müftü Osman Aydın; "Bu yolculuk cennete gitme yolculuğudur. Bu yolculukta önemli olan ise eğitim seminerleridir. Bizler de bu eğitim seminerlerini düzenleyerek bu yolculuğu sizler için kolaylaştırma gayretindeyiz. Sizler Rahman’ın misafirleri olmaya gidiyorsunuz. Çıktığınız bu yolculukta dilinizden duanızı ve zikrinizi eksik etmeyin. Bu yolda gerekli olan samimiyet, ibadet niyeti ve rıza-ı ilahinden asla taviz vermeyin. Umre ibadeti için gittiğiniz kutsal topraklarda bol bol tövbe edin, dua edin, Kur’an-ı Kerim tilavet edip nafile namazlarla vaktinizi dolu dolu geçirin. Duaların kabul edildiği topraklarda Filistin’e Arakan’a ve tüm İslam coğrafyasına dua etmenizi istiyorum" ifadelerini kullandı. Seminer İl Müftü Yardımcısı Hasan İzmirli’nin ‘’Umrenin Hikmet ve Sembollerin Anlamı’’ ve ‘’Umrede Bir Arada Yaşama Bilinci ve Yolculukta Önemli Hususlar’’, Şube Müdürü Cengiz Akça’nın "Mekke ve Medine Ziyaret Yerleri", "Umrede Çevre Bilinci" ve "Temel Sağlık Bilgileri" dersleriyle devam etti. İl Vaizesi Betül Aydın’ın "Kadınlara Özgü Konular" dersi ile seminer sona erdi.
Hatay Kavurucu sıcakta pamuk tarlasında 650 TL yevmiyeye zorlu mesai Hatay’da termometrelerin 40 dereceye aşmasıyla birlikte pamuk tarlasında çapa yapan tarım işçileri 650 TL yevmiyeyle zorlu şartlarda çalışmalarını sürdürüyorlar. , Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Hatay’da termometreler 40 dereceyi aştı. Kavurucu sıcak en çok tarım arazilerinde zorlu şartlarda çalışan tarım işçilerini etkiliyor. Reyhanlı ilçesi Beşaslan Mahallesi’nde bulunan 150 dönümlük pamuk tarlasında yabani otları temizleyen tarım işçileri, 650 TL yevmiyeyle zorlu mesaiyi sürdürüyorlar. Kavurucu sıcaklılara rağmen zorlu şartlarda mesai yapan tarım işçileri, sıcaklığın yüksek olduğu günlerde yarım gün mesai yaparak çalışıyorlar. "Ziraat Odası’nın kestiği yevmiye 725 TL’nin 75 TL’sini çavuş alıyor ve işçinin eline kalan temiz para 650 TL’dir" Tarlada çalışan tarım işçilerinin yevmiyelerinin 650 TL’ye geldiğini söyleyen Süleyman Dolgun, "Burası 150 dönüm pamuk tarlası, şu an biz pamuk tarlasında kazma işi yapıyoruz. Pamuk tarlasında istenmeyen otları alıyoruz. Gördüğünüz gibi 40 derece ve 38 derece sıcaklıkta çalışıyoruz. Biz Ziraat Odası’nın kestiği fiyat üzerinden yevmiye alıyoruz. Ziraat Odası’nın kestiği yevmiye 725 TL’nin 75 TL’sini çavuş alıyor. İşçinin eline kalan temiz para 650 TL’dir. Geçen bir çavuşlar arasında herhalde bir anlaşmazlık oldu. Kesinlikle ne 800 TL ne de 1000 TL alıyoruz. Aldığımız yevmiye 650 TL’dir" dedi. "Sıcaklık 44 dereceyi gördüğümüz günlerde bazen mecburen yarım yevmiye çalışıyoruz, işçiler sıcağı sevmiyor" Sıcak havalarda açık alandaki tarım arazisinde çalışmanın zor olduğunu söyleyen çavuş Süleyman Dolgun, "Sıcak ama biz de bunun için sabah 04.00’te işçileri toplamaya başlıyoruz. Tarlaya yetişene kadar 5’te iş başı yapıyoruz. Öğlen yemeğine oturmuyoruz. Hava sıcak olduğu için saat 12.30’ta paydos yapıyoruz. Sıcağı kalmamak için. Yabani otlar olursa pamuk yetişmez, pamuğun geliştiğini varsayalım, B bu otların yüzünden yani hasat yapılmaz. Bu otları bırakırsak pamuktan daha yüksek olur ve verimi düşer. Hayat şartları biraz zor ve yevmiyeler de aslında yetersiz. Şimdi doğruyu konuşmak lazım ama bir yandan çiftçiyi de düşünmek lazım. Yine de mecbur çalışıyoruz yani ne yapalım. Ben 5 yıldır bu işi yapıyorum, Sıcaklıklara alıştım. İşçi de alıştı. Bazen işte böyle hava çok sıcak oluyor. Mesela 42 derece veya 44 dereceyi gördük. Sıcaklık 44 dereceyi gördüğümüz günler mesela bazen mecburen yarım yevmiye çalışıyoruz. İşçiler sıcağı sevmiyor, genelde ağaç işlerini tercih ediyor ama sürekli ağaç işi de olmaz" ifadelerini kullandı.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten "Piyasa fiyatlama hesabını Merkez’in enflasyon tahmin aralığında yapmalı" vurgusu İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Enflasyonda gelinen noktayı memnuniyet verici kabul ediyoruz. Ama teyakkuzda olmayı da ihmal etmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Aylık enflasyonun alt bileşenlerine baktığımızda, enflasyonun yıl sonunda yüzde 30’un altına inerek Merkez Bankası’nın tahmin aralığında kalacağına inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın temmuz ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin görüşlerini açıkladı. Avdagiç, enflasyonla mücadele ve finansal istikrarın tesisi amacıyla uygulanan ekonomi politikalarında, 2 yılın geride bırakıldığını hatırlattı. Avdagiç, "Bu 2 yıl içeride ve dışarıda olağanüstü gelişmeler eşliğinde geçti. Tüm bu küresel ve bölgesel sıkıntılara rağmen enflasyonda belirgin ve hedeflenen bir iyileşme devam ediyor" yorumunu yaptı. "Enflasyonda gelinen noktayı memnuniyet verici kabul ediyoruz" Avdagiç, enflasyonda gelinen noktayı memnuniyet verici kabul ettiklerini, TÜİK Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) Haziran’da yüzde 1,37 artarken, yıllık TÜFE’nin yüzde 35,05 ile 3,5 yılın en düşük seviyesine gerilediğini söyledi. Avdagiç, "Ama teyakkuzda olmayı da ihmal etmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Aylık enflasyonun alt bileşenlerine baktığımızda, enflasyonun yıl sonunda yüzde 30’un altına inerek Merkez Bankası’nın tahmin aralığında kalacağına inanıyoruz. Piyasa aktörleri ile mal ve hizmet üreticilerinin de fiyatlama davranışlarını ve hesaplamalarını bu seviyeleri dikkate alarak yapmalarında büyük yarar bulunuyor" değerlendirmesinde bulundu. Enflasyonun kalıcı olarak tek haneli rakamlara çekilmesini önemsediklerini vurgulayan Şekib Avdagiç, böylece hem üretici hem tüketici kesiminde büyük bir rahatlama meydana geleceğini ve finansal istikrarın yeniden tesisi yolunda önemli bir sonuç oluşturacağını vurguladı. Avdagiç, fiyat istikrarının, kalıcı refahın olmazsa olmaz koşulu olduğu gerçeğinden hareketle, tüm kesimlerin bu sürece daha güçlü şekilde destek vermesinin önemine dikkat çekti. "Temmuz ayı ile birlikte Türkiye ekonomisinde yeniden bir dengelenme sürecine girilmesini öngörüyoruz" İTO Başkanı Avdagiç, temmuz ayı ile birlikte Türkiye ekonomisinde yeniden bir dengelenme sürecine girilmesini öngördüklerini belirtti. Avdagiç, "Açıkçası, ekonomik aktivitede yeniden olumlu bir sürece girilecek olmasını heyecanla bekliyoruz. Faizde indirim döngüsüne girilmesi, reel kesimin ve özellikle KOBİ’lerin 2 yıldan bu yana yaşadığı finansmana erişim sorununun hafifletilmesi ve üretim-istihdam-ihracat sacayağında yeniden ivmelenmenin kapısını da aralayacaktır" değerlendirmesini yaptı. "Doların rezerv para tahtı sorgulanıyor" Uluslararası piyasalara değinen Avdagiç, doların rezerv para tahtının sorgulandığını söyledi. ABD’nin yakın müttefiki Suudi Arabistan’ın bile petrolünü fiyatlandırma modeline Yuan cinsinden vadeli işlem sözleşmeleri eklemeyi düşündüğünü hatırlatan Şekib Avdagiç, "Doların rezerv para tahtı sallanıyor mu? Dünyanın hâlâ birincil rezerv para birimi ve uluslararası ödeme aracı niteliğini sürdürmesine karşın, son dönemde ortaya çıkan jeopolitik ve jeostratejik değişimler nedeniyle ABD dolarının hegemonyası artık açıktan sorgulanıyor. Dolarizasyondan kurtulma, yatırımcılar, şirketler ve ülkeler arasında giderek daha fazla öne çıkan bir tartışma konusu haline gelmiş durumda" ifadelerini kullandı. Avdagiç, doların rezerv para niteliğinin aşınmasının kimi potansiyel fırsatlara da kapı aralayabileceğini, gelişmekte olan ülkelerin kendi para birimlerini veya bölgesel çözümleri kullanmasının bu ülkelerin ABD politikalarına bağımlılığını azaltabileceğini, ayrıca finansman koşullarında da avantaj sağlayabileceğini vurguladı.