KÜLTÜR SANAT - 02 Eylül 2025 Salı 16:10

Altın Portakal’da Onur Ödülleri’nin sahipleri belli oldu

A
A
A
Altın Portakal’da Onur Ödülleri’nin sahipleri belli oldu

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bu yılki Onur Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. 24 Ekim-2 Kasım 2025 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak festivalde Onur Ödülleri; Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen’e verilecek.


62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, Onur Ödülü’ne layık görülen Serap Aksoy, İstanbul Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü’nden mezun olduktan sonra Münih Müzik Akademisi’nde eğitimini sürdürdü. Devlet Opera ve Balesi’nde sanat yaşamına başlayan Serap Aksoy, tiyatro, sinema ve televizyon dünyasında 40 yıla yaklaşan kariyeriyle unutulmaz eserlere imza attı. 1983 yılında "Kartallar Yüksek Uçar" dizisiyle ekran yolculuğuna başlayan Aksoy, Atıf Yılmaz’ın yönettiği Değirmen filmiyle sinemaya adım attı. Aksoy, 1987’de "Yaprak Dökümü" dizisinde Fikret karakterini, yine aynı yıl "Yer Demir Gök Bakır" filminde Taşbaş’ın karısı rolünü üstlendi. 1989’da "Kantodan Tangoya" filminde oynadı.



29. Antalya Film Festivali’nde ödül kazandı


1992 yılında Tunç Başaran’ın yönetmenliğini yaptığı "Piano Piano Bacaksız" filminde Kâmile karakterini canlandıran Aksoy, aynı yıl, Yavuz Özkan tarafından yazılıp yönetilen "İki Kadın" filmi ile 29. Antalya Film Festivali, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Film ayrıca 12. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Yılın En İyi Türk Filmi ödülüne layık görüldü. 1993’te yapımcılığını Zeki Demirkubuz’un yaptığı "C Blok" filminde Tülay karakteriyle Fikret Kuşkan, Selçuk Yöntem ve Zuhal Gencer ile başrolde yer aldı. Piano Piano Bacaksız ve C Blok filmlerindeki unutulmaz rolleriyle Türk sinemasına damgasını vurdu. Aksoy, 1994’te "Geçmişin İzleri" ve 1995’te "Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey" filmlerinde oynadı. 1999 yılında sahnelenen "Hayal Kurma Oyunları"nda Anne karakterini canlandırdı.



Sunuculukta yaptı


2005’te "Aşk Yolu" dizisinde Nigar Yalçıner rolüyle ekranlara dönen sanatçı, 2006’da "Hatırla Sevgili", 2007’de "Kilit" filmi ve "Karayılan" dizisinde rol aldı. 2009’da "Kül ve Ateş" dizisinde Ayten İsfendiyar karakterini, aynı yıl "Sonsuz" filminde Sevim karakterini oynadı. 2010 yılında "Kukuriku - Kadın Krallığı" adlı filmde rol alan Aksoy, 2014’te "Yağmur: Kıyamet Çiçeği" filminde Güllü, yine aynı yıl "Güllerin Savaşı" dizisinde Cahide Hekimoğlu karakterini canlandırdı. Oyunculuğun yanı sıra sunuculuk da yapan Serap Aksoy; Alkışlar", "Merhaba Beyler Talk Show", "Serap’ın Ajandası", "Neredesin" adlı realite show programlarını sundu.



Onur Ödülü kazanan diğer isim Settar Tanrıöğen


62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, Onur Ödülü’ne layık görülen bir diğer isim olan Settar Tanrıöğen ise oyunculuk kariyerine tiyatro sahnesinde başladı. Tanrıöğen, tiyatroda Bir Demet Tiyatro, Bir Kış Öyküsü, Dünyada Karşılaşmış Gibi (2019), Yedi Kocalı Hürmüz ve Üç Kurşunluk Opera yapımlarında rol aldı. Sinemaya 1996 yılında Yavuz Turgul’un yönettiği Eşkıya filmiyle adım atan Tanrıöğen, sonrasında ise Ardından Yara (1998), Yazı Tura (2003) ve 2 Süper Film Birden (2005) yapımlarında rol aldı. 2005 yılında Takva filmindeki performansıyla sinema kariyerinde önemli bir dönüm noktası yaşayan Tanrıöğen, Hayatımın Kadınısın, Kader, Polis, Nokta ve Vavien (2009) yapımlarında da rol aldı ve sinema kariyerine birçok film ekledi.



2014 yılı kariyerinin dönüm noktası oldu


Özellikle Vavien filmindeki performansı ile 2009 yılında 42. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı. 2010 yılında Çoğunluk filminde canlandırdığı karakterle bir kez daha övgü toplayan Tanrıöğen, bu performansıyla 43. SİYAD Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’ne layık görüldü. Aynı dönemde Gölgeler ve Suretler filmindeki etkileyici oyunculuğu sayesinde, 2011 yılında 22. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı. 2014 yılı, Tanrıöğen’in kariyerinde bir başka dönüm noktası oldu. Yağmur: Kıyamet Çiçeği, Toz Ruhu ve Nergis Hanım filmlerindeki performanslarıyla 21. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne değer görüldü. Ayrıca Nergis Hanım filmindeki başarısıyla 2015 yılında Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü’nü kazandı. Son dönemde Saklı (2015), Aşıklar Bayramı (2022) ve Bomboş (2023) filmleriyle sinema kariyerine yeni başarılar ekleyen Tanrıöğen, televizyon dizilerinde de unutulmaz karakterlere hayat verdi. 1994 yapımı Aziz Ahmet dizisiyle başladığı televizyon kariyerinde, Bir Aşk Uğruna (1994), Çiçek Taksi (1996) ve Bir Demet Tiyatro (1997) yapımlarıyla devam etti.


1998 yılında İkinci Bahar dizisindeki "Vakkas Resuloğlu" karakteriyle geniş kitleler tarafından tanınan Tanrıöğen, bu başarısını Utanmaz Adam (1998), Güneş Yanıkları (2000), Hızma (2002), Alacakaranlık (2003), Ödünç Hayat(2005) ve Gece Gündüz (2008-2009) projelerle sürdürdü. 2015-2017 yılları arasında yayınlanan Baba Candır dizisindeki "Salih Çelik" karakteriyle izleyicilerin beğenisini kazanan oyuncu, son yıllarda Kızılcık Şerbeti (2022-2024) dizisinde "Abdullah Ünal" karakteriyle televizyon ekranlarında bir kez daha güçlü bir performans sergiledi. Tanrıöğen, Kızıl Goncalar dizisinde "Saatçi Aziz" rolüyle izleyici karşısına çıktı. Settar Tanrıöğen, 2020 yılında "Bir Başkadır" dizisinde canlandırdığı "Ali Sadi Hoca" karakteriyle büyük beğeni topladı. 2024 yılında yayınlanan "Kuvvetli Bir Alkış" dizisiyle dijital dünyadaki başarısını pekiştirdi. 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin "Onur Ödülleri", festivalin 25 Ekim 2025, Cumartesi günü yapılacak açılış töreninde sahiplerine takdim edilecek.



Altın Portakal’da Onur Ödülleri’nin sahipleri belli oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.