KÜLTÜR SANAT - 20 Mart 2025 Perşembe 15:42

Antalya Arkeoloji Müzesi aynı alanda yeniden inşa edilecek

A
A
A
Antalya Arkeoloji Müzesi aynı alanda yeniden inşa edilecek

Deprem riski taşıyan mevcut binanın yerine aynı alanda yaklaşık 2,5 milyar lira maliyetle inşa edilecek yeni Antalya Arkeoloji Müzesi, 2026 yılı sonunda tamamlanacak. Müze, mevcut yerinde korunarak modern bir yapıya dönüştürülecek. Tasarımında Perge Antik Kenti’nden ilham alınan müze, kapalı, açık ve yarı açık alanlarıyla ziyaretçilere keşif odaklı bir deneyim sunacak.


Mevcut Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yenilenerek, aynı konumunda daha modern bir yapıya dönüştürülmesi planlanıyor. Proje tanıtımı, Antalya Arkeoloji Müzesi Konferans Salonu’nda Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz ve Mimar Abdurrahman Çekim tarafından yapıldı.


Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, mevcut Antalya Arkeoloji Müzesi binasının 2020 yılında yapılan deprem performans analizlerinde riskli çıktığını ve bu nedenle yeni bir müzeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un talimatlarıyla projenin tamamen döner sermaye gelirlerinden finansman sağlanarak gerçekleştirileceğini açıklayan İnceciköz, projenin tasarımını üstlenen Mimar Abdurrahman Çekim tarafından projenin bilabedel hazırlandığını ifade etti.



Müze aynı yerinde yenilenerek, mevcut konumunu koruyacak


Yeni müzede toplamda yaklaşık 20 bin metrekarelik kapalı alan olacağını belirten Birol İnceciköz, mevcut müzeye ait eserlerin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bahçesinde oluşturulacak geçici bir depolama alanına taşınacağını ve böylece taşıma maliyetinin minimize edileceğini vurguladı. Projenin inşaat maliyetinin yaklaşık 2- 2 buçuk milyar lirayı bulacağını aktaran İnceciköz, bu maliyetin tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın döner sermaye gelirlerinden karşılanacağını belirtti.


2026 yılı sonunda tamamlanması hedeflenen projede, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin mevcut yeşil alanları ve ağaç dokusu korunacak. Çalışanların ve eserlerin inşaat süresince bir düzen içerisinde korunması amacıyla Hatay Arkeoloji Müzesi’nde uygulanan bir model esas alınarak geçici hangarlar kurulacak.


Müzenin yenileme sürecinde ziyaretçilere tamamen kapatılmayacağını belirten Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Hatay Arkeoloji Müzesi’nde geliştirilen modelin burada da uygulanacağını açıkladı. İnceciköz, şöyle devam etti: "6 Şubat depremlerinden sonra Hatay Arkeoloji Müzesi’nde bir yıkıntı olmuştu. Orada bir model geliştirdik. Demontable, geçici hangar, hafif malzemeli yapmış olduğumuz kapalı alanlarla şu anda Hatay Arkeoloji Müzesi’nin hem çalışanlarını hem de eserlerini bir düzen şeklinde orada yeniden icra ettik. Tıpkı orada yaptığımız gibi burada da benzer bir modeli inşaat bitene kadar Karayolları Genel Müdürlüğü’müzün geçici olarak verdiği alanda yapacağız. Bu süreç içerisinde elbette ki yine müzemiz gezilebilir depo müze kapsamında ama tabii bu projesini sunduğumuz mahiyette ve tatta olmaz. Amacımız müzeyi iki yıl boyunca kapatmak değil."


Ayrıca, müzede çalışan ekiplerin ve laboratuvar birimlerinin de bu süreçten etkilenmeyeceğini belirten İnceciköz, özellikle Antalya Konservasyon ve Restorasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü’nün, yurt dışından getirilen ve restorasyona ihtiyaç duyan eserler üzerindeki çalışmalarına devam edeceğini ifade etti. Müzenin konumunun stratejik öneme sahip olduğunu belirten İnceciköz, yenileme çalışmalarının hızla tamamlanarak müzenin tekrar tam kapasiteyle ziyarete açılmasını hedeflediklerini söyledi.



’Müze, tarihi bir keşif alanı olacak’


Müzenin yeni tasarımını üstlenen Mimar Abdurrahman Çekim, projede temel ilhamın Perge Antik Kenti olduğunu belirtti. Mevcut alanın incelemesi sonucunda çok kıymetli bir ağaç dokusu olduğunu vurgulayan Çekim, tasarımın bu doğal yapıyı koruyacak şekilde hazırlandığını ifade etti. Çekim, yeni müzede, farklı dönemlere ait koleksiyonların belirli ağırlık merkezlerine göre konumlandırılacağını ve ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu hissi yaşatılacağını söyledi.


Müze içindeki rotaların, ziyaretçilerin dinlenerek ve çevreyi gözlemleyerek ilerleyebileceği bir keşif süreci sunduğunu aktaran Çekim, tasarımın içinde mekansal olarak bilgi panolarının ve interaktif alanların da bulunacağını dile getirdi. Çekim, ayrıca Perge Antik Kenti’ndeki su yapılarından esinlenerek yeni müzenin belirli bölümlerinde su öğelerinin de yer alacağını ifade ederek, müzenin, ziyaretçilerin her bölümünü tek bir seferde değil, farklı zaman dilimlerinde keşfetmesine imkan tanıyacak bir yapıya sahip olacağını vurguladı.



Uluslararası düzeyde bir proje


Genel Müdür Birol İnceciköz, yeni Antalya Arkeoloji Müzesi’nin uluslararası mimarlık ödüllerine aday olacak bir proje olarak tasarlandığını belirtti. Tüm detayların titizlikle planlandığı projede, yeni nesil müzecilik anlayışının benimsendiğini ve dünyada örnek gösterilecek bir müzeye sahip olunacağını da sözlerine ekledi.


Mimar Çekim, tasarımın ziyaretçileri sadece eserleri izleyen değil, mekânı keşfeden ve deneyimleyen bir konsepte yönlendirdiğini vurguladı. Geçmişin izlerini taşıyan bir mimari anlayışla yeni nesil müzecilik deneyiminin buluşturulduğu projede, Perge Antik Kenti’ne yapılan göndermeler dikkat çekecek.



Antalya Arkeoloji Müzesi aynı alanda yeniden inşa edilecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.