ÇEVRE - 18 Haziran 2025 Çarşamba 12:38

Antalya’da denizden ve karadan haşerelerle mücadele başlatıldı

A
A
A
Antalya’da denizden ve karadan haşerelerle mücadele başlatıldı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, sivrisinek ve haşerelere karşı kapsamlı bir mücadele yürütüyor. Sineksiz ve konforlu bir yaz hedefiyle karada yoğun ilaçlama çalışmaları gerçekleştiren ekipler, deniz yüzeyindeki üreme alanlarını da ihmal etmiyor. Falezlerin denizle buluştuğu bölgelerde denizden de yürütülen çalışmalarda, Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış ve Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği yöntemler kullanılıyor.



Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler, 19 ilçede yılın dört mevsimi sivrisinek, karasinek ve hamamböceği gibi zararlılara karşı sadece karada değil, denizde de etkin mücadele sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi’ne ait özel ilaçlama tekneleri, sabahın erken saatlerinde falezler bölgesine açılarak sinek üremesine elverişli falez kovuklarını denizden ilaçlama yapıyor.



Antalya’nın her köşesinde dört mevsim vektörle mücadele


Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mesut Çınar, yaz kış demeden dört mevsim ilaçlama çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, vektörle mücadele birimi olarak Antalya’nın 19 ilçesinde uçkun ve larva mücadelesi yaptıklarını söyledi. Çınar, "640 kilometrelik sahil şeridine sahip kentimizde, denizden yapılan müdahalelerin yanı sıra çay, dere ve göller gibi yüzey sularında da vektörel mücadeleyi kesintisiz şekilde gerçekleştiriyoruz" dedi.



Haşerelere karşı direnç testleri yapılıyor


Büyükşehir Belediyesi’ne çevre ilaçlaması konusunda danışmanlık yapan Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin vektörel mücadele konusunda çok etkin bir çalışma yürüttüğünü söyledi. Belediyenin ihale yoluyla temin ettiği ilaçların laboratuvarlarda haşereler üzerinde test edilerek en etkili dozların belirlendiğini dile getiren Prof. Dr. Hüseyin Çetin, "İlimizin farklı bölgelerinden en az yedi-sekiz ilçeden toplanan haşereler üzerinde yapılan bu testler, sahada görev yapan belediye personelinin uygulamalarına temel oluşturuyor. Tüm bu işlemler, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ve Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği yöntemlerle gerçekleştiriliyor" dedi.



Vektörle mücadelede doğa ve insan dostu uygulamalar


Prof. Dr. Hüseyin Çetin, vektörel mücadelede ilaç yerine su sıkıldığı yönündeki yanlış algıya dikkat çekerek, "Antalya Büyükşehir Belediyesi, vektörle mücadeleye büyük bir bütçe ayırıyor. Kullanılan araçlar, ekipmanlar, işçilik ve ilaç maliyetleri düşünüldüğünde bu alanda devasa bir yatırım yapılıyor. Böyle büyük bir bütçeyle yalnızca su püskürtülmesi söz konusu olamaz. Vatandaşlarımız geçmişte tarım ilaçlarıyla karşılaştıkları için kötü kokulu, yoğun kimyasalların daha etkili olduğunu düşünüyor olabilir. Ancak vektörel mücadelede kullanılan ilaçlar, tarım zehri değildir ve Sağlık Bakanlığı ruhsatlı, kokusuz ürünlerdir. Sahada kullanılan ürünler KOAH, astım gibi solunum hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere tüm canlılar gözetilerek, balıklara, kurbağalara, kuşlara zarar vermeyecek ilaçlar tercih ediliyor. Çevreci yaklaşımıyla birçok ödül kazanan Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu alandaki uygulamalarıyla da diğer belediyelere örnek oluyor" diye konuştu.



Belediye personeli bilinçlendiriliyor


Prof. Dr. Hüseyin Çetin, Büyükşehir Belediyesi personeline belirli periyotlarla eğitim verdiklerini belirterek, "Haşerelere karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiği, sahada hangi uygulamaların yapılacağı, böceklerin nasıl tanımlanacağı ve kullanılan ilaçların dozlarının nasıl ayarlanması gerektiği gibi konularda detaylı eğitimler sunuyoruz. Ayrıca ayda en az 3-4 gün ilçeleri ziyaret ederek, sahadaki personelin uygulamalarını yerinde denetliyoruz" dedi.



Antalya’da denizden ve karadan haşerelerle mücadele başlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.