ASAYİŞ - 31 Temmuz 2025 Perşembe 12:03

Antalya’da uzaklaştırma kararı aldıran kadın dehşeti yaşadı

A
A
A
Antalya’da uzaklaştırma kararı aldıran kadın dehşeti yaşadı

Antalya’da yaşayan Ukrayna asıllı Türk vatandaşı Iryna Melnychuk D., uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi M.A.D.’nin sopalı saldırısına uğradığını öne sürdü. Kafatasına zımba atılan, elleri kırılan ve 16 gün hastanede tedavi gören kadın, "Plan yapıp beni öldürmeye geldi. Şimdi içeride ama ben hâlâ korkuyorum. En ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.



Antalya’da 14 yıldır yaşayan Ukrayna asıllı Türk vatandaşı Iryna Melnychuk D., 1,5 yıl önce evlendiği M.A.D. tarafından sokak ortasında sopayla darbedildiğini ileri sürerek suç duyurusunda bulundu. Olayın ardından hastaneye kaldırılan kadının kafatasında kırıklar ve vücudunun birçok yerinde darp izleri oluştu. Iryna, saldırıya uğradığı sırada daha önce hakkında uzaklaştırma kararı bulunan eşinin kendisini öldürmeye çalıştığını iddia ederek, saldırıyı planlı olarak gerçekleştirdiğini öne sürdüğü eşinin "en ağır cezayla cezalandırılmasını" talep etti.



Olay, 5 Temmuz Cumartesi gecesi saat 00.40 sularında Konyaaltı ilçesinde meydana geldi. Otelde vardiyalı olarak çalışan Iryna, gece mesaisi sonrası servisten inerek konutunun arka kapısından evine girmek üzereyken arkasında bir ses duydu. İddiaya göre, şapka ya da kapüşonla yüzünü gizleyen M.A.D., kadına hiçbir şey söylemeden kafasına sopayla defalarca vurdu.



Saldırı sırasında elleriyle başını korumaya çalışan Iryna’nın sol elinde çok sayıda kırık oluştu. Kafatasında beyin kanaması riski taşıyan yaralanmalar nedeniyle Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Iryna Melnychuk D., 16 gün boyunca hastanede tedavi gördü. Sol eline platin ve demir takılan, kafasında zımba dikişler atılan ve estetik müdahale gerektiren doku kayıpları oluşan Iryna Melnychuk D, halen tedavi görüyor.



Olayın ardından M.A.D. gözaltına alınıp tutuklandı. Ancak savcılıktaki ifadesinde suçlamayı kabul etmeyen M.A.D., olay anında başka bir evde olduğunu savunarak, "Eşimin yaralanmasıyla bir ilgim yok. Olay saatinde Lara’da D.D. isimli kişinin evindeydim. HTS kayıtları bunu ortaya koyacaktır" dedi.



"Korkuyorum, can güvenliğim yok"


İhlas Haber Ajansı’na konuşan Iryna Melnychuk D., yaşadıklarını şöyle anlattı: "Evliliğimizin başından itibaren psikolojik baskılar ve tehditler gördüm. Sürekli sınır dışı edilmekle tehdit ediyordu. Daha önce de birkaç kez uzaklaştırma kararı aldırdım. 30 Haziran’da çilingir çağırarak evime zorla girmişti. 5 Temmuz gecesi işten dönerken arkamdan zıplayarak kafama vurdu. Yere düştüm, vurmaya devam etti. Komşular ambulans çağırdı. Elim paramparça oldu, kafama zımba atıldı. Şimdi hastaneden çıktım ama hâlâ sokakta yürürken korkuyorum. İnanın sokakta yürürken arkaya dönüp kontrol ediyorum, hastaneye geldim burada bile bakıyorum arkadan insanlar yürüyor. Bekliyorum önüme geçsinler. Çünkü korkuyorum artık."



"Temiz bir akılla plan yapıp geldi"


Iryna Melnychuk D., saldırının önceden planlanmış olduğuna inandığını söyleyerek, "Hiçbir madde kullanmadan, bilinçli şekilde yaptı. Çünkü artık onun hayatımda olmasını istemiyordum. Bu yüzden bana zarar verdi. Hastaneden çıkar çıkmaz boşanma davası açtım. Başka birinden 8 yaşında bir kızım var, kızımı Ukrayna’ya göndermek zorunda kaldım, iyileşmeden çocuğumu yanıma alamam" dedi.



"Kötü niyetli insanların aramızda dolaşmasına izin vermemeliyiz"


Iryna Melnychuk D., saldırının ardından yaşadığı farkındalığı ise şu sözlerle dile getirdi: "Maalesef böyle bir hata yaptım. Şimdi anlıyorum ki bir insanla nerede tanıştığınızın önemi yok, çok dikkatli olunması gerekiyor. Otelde tanımış olabilirsin, bir bankada çalışıyor olabilir ama bu onun sağlıklı biri olduğu anlamına gelmiyor. Eskiden birinin belli bir yerde çalışıyor olması bana güven verirdi ama öyle değilmiş. O yüzden burada yaşayan tüm kadınlara sesleniyorum: Dikkatli olun. Başınıza böyle bir şey gelirse ve hayatta kalabilirseniz, nerede paylaşabiliyorsanız paylaşın. Çünkü böyle insanların dışarıda dolaşmaması gerekiyor. İnsan içinde bulunmamaları gerekiyor. Bunlar insan bile değil. Korkmamak lazım. Kötü niyetli insanların aramızda dolaşmasına izin vermemeliyiz."



Kendisinin yaşadığı saldırının cezasız kalmaması için mücadele ettiğini belirten Iryna Melnychuk D, "Kanunlara göre ne kadar ceza alabiliyorsa o kadar ceza alınması istiyorum" ifadelerini kullandı.



"Cezasız kalmasın"


Mağdur Kadın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda da, "M.A.D plan yapıp beni öldürmeye geldi. Şu an içerde ama can güvenliğim yok. Bu insan turizm sektöründe çalışıyor. Cezasız kalmasın" diyerek adalet çağrısında bulundu.



"Bu yalnızca hukuki değil, insani bir mücadeledir"


Iryna Melnychuk D.’nin avukatı Havva Nur Yağcı ise olay sonrası yaptığı açıklamada müvekkilinin yaşadığı travmanın ciddiyetine dikkat çekti. Yağcı, şu ifadeleri kullandı: "Öncelikle, müvekkilim Iryna Melnychuk D.’nin maruz kaldığı bu vahim ve akıl almaz saldırıdan dolayı yaşadığı fiziksel ve psikolojik travmanın boyutu oldukça ciddi. Yapılan darp sonucunda kafatasında kırıklar, beyin travması ve çok sayıda kemik kırığı oluşmuş; bu durum onun hayati tehlike geçirmesine yol açmıştır. Şu an iyileşme süreci devam etmektedir. Adli makamlara taşınarak cezai ve hukuki süreç başlatılmıştır. Adalet önünde hesap vermesi için tüm hukuki imkanları kullanacağız ve sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız."



Açıklamasında yalnızca bir avukat değil, aynı zamanda bir kadın olarak da ses yükselttiğini belirten Yağcı, şöyle devam etti: "Yaşanılan bu süreç yalnızca bir kişinin mücadelesi değildir. Bu açıklamayı yalnızca bir avukat olarak değil, aynı zamanda kadının yaşama tutunma mücadelesi olarak yapıyorum. Her gün bu ülkede korkuyla susan, çaresizlik içinde kalan yüzlerce kadının sesi olmak zorundayız. Şiddete uğrayan herkes bilmelidir ki yalnız değilsiniz. Hukuk ve bizler sizin yanınızdayız. Kadına şiddet, ne yazık ki toplumumuzda ciddi bir yara. Ama bu tür olayların üzeri örtülmedikçe, adaletin sesi daha yüksek çıktıkça bu tablo değişecektir. Müvekkilim için yürüttüğümüz mücadele yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur."



Antalya’da uzaklaştırma kararı aldıran kadın dehşeti yaşadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Ziraat Türkiye Kupası: Kocaelispor: 2 - Erzurumspor FK: 0 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı konuk ediyor. Maçın ilk yarısı Kocaelispor’un 2-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 7. dakikada stoper Syrota’nın kendi yarı alanından gönderdiği uzun pasta, defansın arkasına sarkan Rivas kale sahasının sağ çaprazında topu kontrol etti ve kaleci Erkan ile karşı karşıya kaldı. Rivas’ın yakın mesafeden sert şutunda kaleci Erkan ayaklarıyla topun kaleye gitmesine engel oldu. 10. dakikada Sylla’nın pasında ceza yayı gerisinde topla buluşan Benhur rakibini geçti ve kaleciyle karşı karşıya pozisyonda şutunu çekti. Kaleci Gökhan sol ayağıyla topa müdahale ederek topu kornere çeldi. 18. dakikada rakiplerin arasından sıyrılarak sağdan ceza sahasına giren Rivas topu arka direğe gönderdi. Kale sahası içinde Churlinov uçarak kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi. 1-0. 45. dakikada kaleci Erkan’ın oyunu başlatırken kısa düşen pasında araya giren Samet topu kaptı ve ceza sahası içine hareketlenen Petkovic’e pasladı. Petkovic, bekletmeden kale sahası önünde Churlinov’a pasını aktardı. Churlinov kaleci Erkan ve savunmanın arasından topu ağlara gönderdi. 2-0. Stat: Kocaeli Hakemler: Turgut Doman, Sabri Öğe, Selim Şenöz Kocaelispor: Gökhan Değirmenci, Anfeerne Dijksteel, Botond Balogh, Oleksandr Syrota, Muharrem Cinan, Samet Yalçın, Habip Keita, Darko Churlinov, Joseph Boende, Rigoberto Rivas, Bruno Petkovic Yedekler: Serhat Öztaşdelen, Hrvoje Smolcic, Daniel Agyei, Karol Linetty, Ahmet Sağat, Furkan Gedik, Ahmet Oğuz, Mustafa Ege Bilim, Tayfur Bingöl, Esat Yusuf Narin Teknik Direktör: Selçuk İnan Erzurumspor: Erkan Anapa, Ali Ülgen, Yakup Kırtay, Amar Gerxhaliu, Yiğit Baran Karaoğlan, Ömer Arda Kara, Benhur Keser, Sefa Akgün, Emre Erdem, Salih Sarıkaya, Cheickne Sylla Yedekler: Kağan Moradaoğlu, Brandon Baiye, Eren Tozlu, Guram Giorbelidze, Mustafa Yumlu, Giovanni Crociata, Mehmet Emin Billor, Orhan Ovacıklı, Martin Rodriguez Torrejon, Mustafa Fettahoğlu Teknik Direktör: Serkan Özbalta Goller: Darko Churlinov (dk. 18, dk. 45) (Kocaelispor)
Denizli Komşusunu darp eden sivil memur hakkında soruşturma açıldı Denizli’nin Sarayköy ilçesinde, gürültü nedeniyle yaşanan komşu tartışması şiddetle sonuçlandı. Kendisini uyaran komşu kadını darp eden sivil memur hakkında idari soruşturma açıldı. Olay, Denizli’nin Sarayköy ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere, Sarayköy’de görev yapan E.A. isimli şahsın, akşam saatlerinde evinde matkapla yaptığı çalışmalarından üst kat komşusu Hatice Eyvaz ve Mustafa Eyvaz rahatsız oldu. Gürültüden rahatsız olan Mustafa Eyvaz komşusu E.A.’ya uyarıda bulundu. Komşusunun uyarısına sinirlenen E.A. eline cop alarak üst kata çıktı ve komşu Mustafa Eyvaz’ı saldırdı. Saldırı sırasında eşinin zarar görmesini engellemek isteyen Hatice Eyvaz isimli kadın, E.A.’nın önüne geçti. Bunun üzerine E.A.’nın, Hatice Eyvaz’ı yumruk ve copla saldırdığı, kadının burnundan ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirtildi. Kavgayı gören diğer komşuların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler olayla ilgili inceleme başlatırken, yaralı kadın sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Hatice Eyvaz’ı darp eden E.A. polis ekipleri tarafından olay yerinde gözaltına alındı. Karakoldaki ifadesinin ardından adli makama sevk edilen E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, E.A.’nın gündüz saatlerinde de bahçede oynayan çocuklara "gürültü yapıyorlar" gerekçesiyle bağırdığı ve saldırmak istediği iddia edildi. Olayla ilgili Denizli yerel basınında çıkan haberlere yanıt veren Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, yaptığı araştırma sonucunda saldırganın Sarayköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli sivil memur olduğunu açıkladı. Sağdıç, olayla ilgili hem adli hem de idari soruşturma başlatıldığını belirterek, "Kadına şiddete asla izin verilmeyecektir. Kadına şiddet uygulayan kim olursa olsun, bu şehirde gereken yapılır. Olayın takipçisiyiz" ifadelerini kullandı. 20 Aralık Cumartesi günü saat 22.30’larında alt kat komşusundan gelen gürültüler sebebiyle rahatsız olduğunu ve komşusunu uyarmak için sadece yere vurduğunu söyleyen Hatice Eyvaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Komşumdan gelen matkap sesi, çekiç sesi gürültüsünden rahatsız olduğum için uyarma amaçlı yere birkaç defa vurdum. Vurmam sonucunda alt kat komşum bağırarak merdivenlerden çıkarak kapıma kadar geldi. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, nasıl sen beni uyarırsın diye bağırarak kapımızı yumruklamaya başladı. Bu esnada eşim kapıyı açtı. Eşim komşu rahatsız olduk sabah yaparsınız in şimdi aşağıya olur böyle şeyler diye temkinlerde bulunurken bu arada eşi ve kızı geldi. Kızının elinde cop vardı. Eşim bir taraftan babası tarafından iteklenirken, kızı bir taraftan hakaret ve tehdit ederek eşime cop salladı. Bu esnada bu şahıs eşimi yumrukla darp etmeye başladı. Ben eşimi koruma amaçlı araya girdim ve adamı itekledim. Bu sefer eşimden alamadığı hırsını bana yöneltti ve bana yumrukla vurmaya başladı. Kızı da cop sallayarak ’Sizi öldüreceğim’ diye tehdit etti. Bu esnada ben burnuma ve yüzüme aldığım darbelerden sonra yere yığıldım. Yere yığılınca burnumdan kanlar akmaya başladı. Her yer kan olmuştu. Ben bu korkuyla çığlık atmaya başladım. Bağırmaya başladım, yardım istedim. ’Ambulans çağırın, polis çağırın’ diye bağırıyordum. Ben bağırınca onlar müdahale etmeden, hiçbir tepki göstermeden aşağıya kaçtılar. Bunun sonucunda 10 dakika sonra falan polis ekipleri ve ambulans ekipleri geldi. Ambulans ekipleri beni orada önce müdahale ettiler. Sonra alıp hastaneye götürdüler beni. Tansiyonum 22’ye çıkmış. Burnumda çatlaklık oluşmuş. Daha sonra ben oradan darp raporumu ve uzaklaştırma kararımı aldım. Polise ifademi verdim. Şahıs gözaltına alınıp polisler tarafından götürürken benim yakınlarıma tehditler savurarak onlara da saldırmaya kalkmış. Hatta benim yakınım sen ne yapıyorsun? Kadına mı gücün yetiyor senin diye bağırınca polisleri bırakın onun da haddini bildireyim diye polislerden kurtulmaya çalışmış. Daha sonra bir gün gözaltında tutulup ertesi gün salıverildi. Şartlı tahliye edilmiş. Peki benim can güvenliğim nerede şimdi? Bu ülkede illaki öldürülmek mi gerekiyor? Kadına şiddet en büyük olay. Ben davamın sonuna kadar arkasındayım. Eğer bu şahsın psikolojik sorunları varsa görevinden menedilsin" şeklinde konuştu.
Konya Selçuk Üniversitesi 23 kategoride Türkiye’nin İlk 20 Üniversitesi arasında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan ve üniversitelerin akademik performanslarını ortaya koyan "2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu" yayımlandı. Rapora göre Selçuk Üniversitesi 23 kategoride Türkiye’nin İlk 20 Üniversitesi arasında yer aldı. Yüksek Öğretim Kurulu 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Selçuk Üniversitesi, eğitim öğretim kalitesinden araştırma çıktılarına, uluslararasılaşmadan toplumsal katkıya kadar uzanan geniş bir değerlendirme yelpazesinde üstün bir performans sergiledi. YÖK’ün resmİ verilerine göre Selçuk Üniversitesi tam 23 farklı ölçüt bazında Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında ilk 20’de yer alma başarısını gösterdi. Akademik ve stratejik hedeflerle uyum Elde edilen bu veri tabanlı sonuçlar, Selçuk Üniversitesi’nin "Araştırma Üniversitesi" vizyonu doğrultusunda belirlediği stratejik hedeflere sadık kaldığını teyit etti. TEKNOFEST, TÜBİTAK, TÜBA ve benzeri kuruluşlar tarafından organize edilen yarışmalara katılan takım ve öğrenci sayısı, ulusal kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen proje sayısı ile Engelsiz Üniversite Ödülleri kapsamında Türkiye ikincisi olan Selçuk Üniversitesi; sosyal sorumluluk projeleri, sanayi ile ortak yürütülen ulusal Ar-Ge projesi sayısı ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen Ar-Ge proje sayısında ise Türkiye üçüncüsü oldu. Ar-Ge ve sanayi ile iş birliğinde dikkat çeken başarı Sanayi ile ortak yürütülen ulusal Ar-Ge projeleri bütçesi, öğrenciler tarafından yürütülen endüstriyel/sektörel projeler ve Ar-Ge’ye ayrılan bütçe oranında Türkiye dördüncüsü olan Selçuk Üniversitesi; öğrenciler tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri sayısında Türkiye beşincisi, Teknokent veya Teknoloji Transfer Ofisi projelerine katılan öğrenci sayısı ile dezavantajlı gruplara yönelik düzenlenen faaliyet sayısında ise Türkiye altıncısı oldu. Yurt dışındaki üniversiteler veya kurumlarla ortak yürütülen Ar-Ge proje sayısı ile öğrenci toplulukları sayısında Türkiye sekizincisi olan Selçuk Üniversitesi, Kamu Personel Seçme Sınavlarında (KPSS) ilk yüzde 5’lik dilime giren program sayısında Türkiye on üçüncüsü, uluslararası değişim programları kapsamında gelen ve gönderilen öğretim elemanı sayısı ile iklim eylemi kategorilerinde ise Türkiye on dördüncüsü oldu. Öğrenci toplulukları faaliyet sayısında Türkiye on beşincisi olan Selçuk Üniversitesi; doktora mezun sayısında Türkiye on yedincisi, bilim iletişimi faaliyet sayısında Türkiye on sekizincisi ve Yoksullukla Mücadele İçin Üniversite Etki Sıralaması’nda (THE) ise Türkiye on dokuzuncusu oldu. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, 23 göstergede ilk 20’de yer alan Selçuk Üniversitesi’nin yükseköğretim kalitesindeki gücünü ortaya koyduğunu söyledi. Yılmaz, "Açıklanan rapor; araştırma kapasitemizin, öğrenci faaliyetlerimizin ve toplumsal katkı çalışmalarımızın güçlendiğini açıkça ortaya koymaktadır. Ulusal yarışmalara katılan takım ve öğrenci sayıları ile ulusal destekli projelerde Türkiye ikinciliği; sosyal sorumluluk projeleri, ulusal Ar-Ge iş birlikleri ve uluslararası destekli Ar-Ge projelerinde Türkiye üçüncülüğü üniversitemiz adına önemli bir başarıdır. Ar-Ge bütçesi, sanayi ile iş birlikleri ve teknokent faaliyetlerinde ilk altı içerisinde yer almamız da üniversitemizin çok yönlü ve sürdürülebilir gelişimini göstermektedir. Bu başarılar, öğrencilerimizin yanı sıra akademik ve idari kadromuzun ortak emeğinin bir sonucudur. Selçuk Üniversitesi olarak nitelikli araştırma üretimini, uluslararası iş birliklerini ve toplumsal katkıyı artırma hedefimizi kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu.
Kastamonu Trafik kazasında hayatını kaybeden öğrencinin adı okulundaki kütüphanede yaşatılacak Kastamonu’da yolun karşısına geçmek isterken otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden lise öğrencinin adı, doğum gününde okulunda açılan kütüphanede yaşatılacak. Kastamonu il merkezi Saraçlar Mahallesi Ankara Caddesi’nde 20 Ağustos’ta meydana gelen kazada, yolun karşısına geçmek isterken otomobilin çarptığı 16 yaşındaki Yağmur Pehlivanlı hayatını kaybetmişti. Ailesini ve arkadaşlarını vefatıyla yasa boğan Yağmur Pehlivanlı için eğitim gördüğü Abdurrahmanpaşa Lisesi’nde kütüphane oluşturuldu. Okul idaresi, öğretmenler, Pehlivanlı’nın ailesi ve öğrenciler tarafından hazırlanan kütüphane, Yağmur Pehlivanlı’nın doğum gününde açıldı. Bin 700’den fazla kitap toplanarak hazırlanan kütüphane, Pehlivanlı’nın ailesi, okul arkadaşları, okul idaresi ile öğretmenlerin katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Abdurrahmanpaşa Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Mısırlıoğlu, "Okul deyince aklımıza hep dersler, sınıf geliyor, fizik, kimya, biyoloji, matematik geliyor ama bu yaşanan elim olay vesilesiyle öğrendik ki okul aslında kocaman bir aile demekmiş. Mutlulukların, sevinçlerin, gözyaşlarının yaşandığı kocaman bir aile demekmiş. Yağmur da bizim için öyleydi. İlk geldiği günü hatırlıyorum. Babası Alp beyle birlikte gelmişlerdi. Çok da güzel bir öğrenciydi. Arkadaşları tarafından sevilen, derslerinde başarılı, sporla uğraşan, hayvanları ve insanları seven bir öğrenciydi. Bugün burada böyle bir kütüphanenin açılışını yapıyor olmak bir taraftan hüzün verici bir taraftan da gurur verici. Ben buradan ailesine teşekkür etmek istiyorum" dedi. Kızının çok merhametli olduğunu ifade eden Alp Pehlivanlı ise Yağmur için böyle bir kütüphane oluşturulmasının kendisini gururlandırdığını ifade etti. 140 yıldır eğitim veren bir okulda kızı Yağmur’un adının yaşatılacak olmasından ötürü büyük gurur duyduğunu dile getiren anne Esin Pehlivanlı da, "Yağmur, gerçekten çok merhametli bir çocuktu. Özellikle hayvanlara ve babasına, deprem bölgesine gitmesini söyledi. Babasını da deprem bölgesine gönderdi. Yağmur’un odasının hiçbir eşyası değişmedi. Bırakıp gittiği günkü gibi kaldı. Sadece deprem bölgesine destek olduğu için gelen plaketi yavrumun plaketi olduğu için o eklendi" şeklinde konuştu. Yağmur Pehlivanlı’nın sıra arkadaşı Elifsu Dincar ise, "Onunla çok fazla vakit geçirdim. O zaman aramızdaki samimiyet çok doğal ve içtendi. Şu anki o samimiyet bulamıyorum. Onu çok özlüyorum ve onu çok seviyorum. O his bir daha geri gelir mi bilmiyorum ama bazı bağlar bitmiyor yani benim Yağmur ile aramda olan hiçbir bağ bitmedi" ifadelerini kullandı. Programa katılanlar gözyaşlarına hakim olamadı. Programın ardından Pehlivanlı’nın Daday ilçesi Sarıçam köyündeki mezarı ziyaret edildi.