EKONOMİ - 15 Aralık 2025 Pazartesi 13:11

ATSO Başkanı Hacısüleyman’dan Antalya için kritik uyarı: "Kaynaklar sınırlı, tercihler belirleyici"

A
A
A
ATSO Başkanı Hacısüleyman’dan Antalya için kritik uyarı: "Kaynaklar sınırlı, tercihler belirleyici"

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya’nın 2050 vizyonunun ortak akılla belirlendiğini belirterek, sınırlı kaynaklar karşısında kentin geleceğinin doğru tercihlerle planlanması gerektiğini söyledi.


ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahipliğinde, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda kentin sosyo-ekonomik yapısını güçlendirmek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla düzenlenen "Antalya 2050 Vizyonu Arama Konferansı" tamamlandı. Üç gün süren konferansta, Antalya’nın gelecek 25 yılına yön verecek stratejiler ortak akılla ele alındı. Kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek kuruluşları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum paydaşlarının geniş katılım sağladığı konferans ’tarım’, ’turizm’, ’ticaret-sanayi’ ve ’kentsel dönüşüm’ başlıkları altında dört ana oturum şeklinde gerçekleştirildi. Oturumlarda, Antalya’nın nüfus artışı, göç, kaynak yönetimi, iklim değişikliği, afetler, teknoloji, şehircilik, ulaşım ve ekonomik çeşitlilik gibi başlıklar bütüncül bir yaklaşımla ele alındı.



"Ortak noktamız insan yaşamının sürdürülebilirliği"


Toplantının açılış konuşmasını yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ortak noktalarının insan yaşamının sürdürülebilirliği olduğunu vurguladı. "Nasıl bir Antalya istiyoruz, neyi neye tercih edeceğiz?" sorularının kritik öneme sahip olduğunu belirten Hacısüleyman, bu soruların tek bir doğru cevabı olmadığını, ancak tercih hakkının Antalya’da yaşayanlara ait olması gerektiğini söyledi. Hacısüleyman, "Kendi geleceğimizi yine Antalyalılar olarak biz belirlemeliyiz" dedi.



"Neyi, ne kadar tercih edeceğimizi konuşuyoruz"


2050’ye giderken kentin nasıl bir yol izlemesi gerektiğinin tartışıldığını belirten Hacısüleyman, "Daha fazla ticaret mi istiyoruz, daha fazla yapılaşma mı, yoksa tarımı, suyu ve doğayı koruyan bir Antalya mı?" ifadelerini kullandı. Tarım sektörünün artan sıcaklıklar nedeniyle üretimde zorlandığını, turizmin ise kaynak baskısını her geçen gün daha fazla hissettiğini kaydeden Hacısüleyman, kentleşmenin kültürle birlikte düşünülmemesi halinde şehrin ruhunu kaybedeceğini söyledi.



"Turist sayısı 5 kat arttı, kaynaklarımız aynı kaldı"


Antalya’nın nüfusunun 2000 yılında yaklaşık 1 milyon 700 bin olduğunu hatırlatan Hacısüleyman, bugün bu sayının 2 milyon 700 bine ulaştığını ifade etti. Son 25 yılda kaynakların 1 milyon kişiyle daha paylaşılır hale geldiğine dikkat çeken Hacısüleyman, "Su arttı mı? Hayır. Ama kişi başına düşen kaynak azaldı" dedi. Turizm verilerine de değinen Hacısüleyman, 2000 yılında Antalya’ya gelen yabancı turist sayısının yaklaşık 3,4 milyon olduğunu, bugün ise bu rakamın 17 milyonun üzerine çıktığını belirtti. Her yeni kullanıcının kaynaklara ortak olduğunu dile getiren Hacısüleyman, turizmde bunun geçici, göçte ise kalıcı bir etki oluşturduğunu vurguladı. Beş katlık artışa rağmen kaynaklarda benzer bir artış yaşanmadığını vurgulayan Hacısüleyman, "Bu yükü kaldıracak hangi kaynağımız beş kat arttı? İşte bu nedenle taşıma kapasitesini konuşmak zorundayız" diye konuştu. Antalya’nın daha ne kadar nüfusu, turisti ve yapılaşmayı kaldırabileceğinin bilimsel verilerle analiz edilmesi gerektiğini ifade eden Hacısüleyman, "Kaynaklar artmayacak. Bu yüzden planlamayı kapasite üzerinden yapmak zorundayız" dedi.



"Teknoloji büyük bir dönüşüm getiriyor"


Son 25 yılda dijital platformların kısa sürede küresel ölçekte büyük değerlere ulaştığını hatırlatan Hacısüleyman, önümüzdeki 25 yılda çok daha köklü bir dönüşüm yaşanacağını belirtti. Otonom araçlar, dikey tarım, suyun depolanması ve gri su kullanımı gibi başlıkların konferansta ele alındığını söyleyen Hacısüleyman, "25 yıl sonra yine aynı sorunları mı konuşacağız, yoksa bir kısmını çözmüş mü olacağız? Bu sorunun cevabını bugünden vermek zorundayız" diye kouştu.



"İklim değişikliği artık teorik değil"


İklim değişikliğinin artık günlük hayatın bir gerçeği haline geldiğini vurgulayan Hacısüleyman, "Eskiden 40 günde yağan yağmur bugün 2 saatte yağıyor. Sonrasında altyapıyı ya da yönetimleri suçluyoruz ama bireysel sorumluluğumuzu da sorgulamamız gerekiyor" dedi. Deprem, sel ve su krizinin insan yaşamını doğrudan etkileyen başlıklar olduğunu belirten Hacısüleyman, Antalya’nın geleceğinin ancak bütüncül, bilimsel ve sürdürülebilir bir planlamayla güvence altına alınabileceğini sözlerine ekledi.



Antalya 2050 vizyonu belirlendi


Konferans sonucunda Antalya’nın 2050 yılına uzanan yol haritasını şekillendirecek ortak vizyon, sürdürülebilirlik, çeşitlendirilmiş ekonomi, akıllı şehircilik ve yüksek yaşam kalitesi ekseninde tanımlandı. Vizyon çerçevesinde Antalya’nın; kültür, sanat, turizm ve eğitimin başkenti, marka değerleriyle Akdeniz’in çekim merkezi, sürdürülebilir, akıllı, güvenli ve çevreye duyarlı dönüşümünü tamamlamış bir şehir olması hedefleniyor. Tek bir sektöre bağımlı olmayan dengeli ekonomik yapısıyla, kalite odaklı ve destinasyon çeşitliliği yüksek turizmini güçlendiren Antalya’nın; iklim göçü baskısına rağmen kentsel dokusunu koruyan marka şehir kimliğini pekiştirmesi öngörülüyor.



"Dünyanın en yaşanabilir şehirleri arasına girme hedefi"


Vizyon kapsamında Antalya’nın, veriye dayalı yönetilen, çalışma, yaşam ve sosyal alanları birbiriyle uyumlu, doğayla barışık ve kendi kendine yeten bir kalkınma modelini hayata geçirmesi amaçlanıyor. Sanayi ve ticarette teknoloji odaklı, rekabetçi bir güç haline gelmesi; demiryolu öncelikli lojistik altyapısı, gelişmiş liman kapasitesi ve yatçılık ekosistemiyle yüksek katma değerli ihracat yapan küresel bir merkez olması hedefleniyor. İklim değişikliğine uyumlu bir şehir vizyonu doğrultusunda ise; su ve enerjiyi akıllı yöneten, yerel üretimi güçlendiren, yenilenebilir enerji ve etkin atık yönetimiyle çevresel etkileri en aza indiren, sürdürülebilir tarım ve Ar-Ge ekosistemi oluşturulmuş, dirençli ve yaşam kalitesi yüksek bir şehir modeli öne çıkıyor. Bu dönüşümle Antalya’nın, dünyanın en yaşanabilir ilk 10 şehri arasına girmesi amaçlanıyor.



"Somut projelere dönüşecek"


Oturumlar sonunda elde edilen çıktılar doğrultusunda, her bir alan için hazırlanan "Antalya 2050 Vizyonu Stratejik Yol Haritası Raporları" ilgili kurumlarla paylaşılacak. Belirlenen stratejiler, ATSO iş birliğinde somut projelere dönüştürülerek hayata geçirilecek. Konferans çıktılarında ayrıca; iş birliği, koordinasyon ve yönetişim anlayışıyla tüm paydaşlarıyla birlikte çalışan, ekosistem odaklı büyüyen bir şehir modelinin hayata geçirilmesinin önemi vurgulandı.



ATSO Başkanı Hacısüleyman’dan Antalya için kritik uyarı: "Kaynaklar sınırlı, tercihler belirleyici"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Sarıgöl’de Yerli Malı Haftası coşkusu Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde Yerli Malı Haftası, Tırazlar Hüseyin Gümüşlü İlkokulu ile Çavuşlar İlkokulu ve Ortaokulu’nda öğrencilerin katılımıyla coşku içinde kutlandı. Tırazlar Hüseyin Gümüşlü İlkokulu’nda düzenlenen Yerli Malı Haftası etkinliklerine Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak de katıldı. Yıldırak, öğrencilerle birlikte etkinliklere iştirak ederek yerli malı kullanmanın önemi hakkında bilgi verdi. Öte yandan Sarıgöl Çavuşlar İlkokulu ve Ortaokulu’nda "Yerli seç, fark oluştur. Gücümüz yerli üretimde." sloganıyla gerçekleştirilen Yerli Malı Haftası etkinliği, öğrenciler ve öğretmenlerin yoğun katılımıyla yapıldı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin yedi bölgesine ait yerli ürünler tanıtılarak, öğrencilere yerli üretimin önemi uygulamalı olarak anlatıldı. Sınıflarda düzenlenen etkinliklerde farklı bölgelerden yöresel ürünler sergilendi. Öğrenciler, hazırladıkları sunumlarla ürünlerin hangi bölgede yetiştiğini arkadaşlarına anlattı. Etkinliklerle öğrencilerin hem eğlenerek öğrendiği hem de yerli malı kullanma bilinci kazandığı belirtildi. Etkinliklerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Çavuşlar İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü Yalçın Duman, yerli malı bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının önemine dikkat çekerek, "Yerli malı kullanımı sadece ekonomik bir tercih değil, aynı zamanda milli bir bilinçtir. Öğrencilerimizin ülkemizin farklı bölgelerinde üretilen ürünleri tanıması, emeğin ve üretimin değerini kavraması bizim için çok kıymetli. Amacımız; bilinçli, sorumluluk sahibi ve üretime saygı duyan bireyler yetiştirmektir" dedi. Öğrencilerin aktif katılım gösterdiği Yerli Malı Haftası etkinlikleri, öğretmenlerin rehberliğinde hazırlanan pano çalışmaları ve yöresel ürün sunumlarıyla gün boyu devam etti.
Sakarya Doğaseverler Sakarya’nın eşsiz doğasını keşfetti Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen sonbahar doğa yürüyüşleri, bu yıl da doğaseverlerin ilgisiyle karşılaştı. Etkinlikler, şehrin zengin doğal ve kültürel miraslarını sağlıklı yaşamla birleştirdi. Farklı rotalarda eşsiz kareler şehrin her köşesinde sonbaharın her tonunu görme imkanı bulan doğaseverler, Taraklı’nın serin yaylalarından Karasu’nun gizemli longoz ormanlarına, Akyazı’nın sakin göletlerinden Hendek’in yüksek zirvelerine uzanan parkurlarda yürüdü. Uzman rehberler eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşlerde, katılımcılar sonbaharın altın sarısı, turuncu ve kızıl tonlarını yakından gözlemledi. 1 bin 140 doğasever eşsiz rotalarda buluştu Bu yıl toplamda bin 140 kişinin katıldığı yürüyüşler, 9 farklı rotada gerçekleştirildi. Sezonun en çok ilgi gören parkurları arasında; Elmalı Aslanlar Göleti, Dikmen Tepe, Kılıçkaya Zirvesi, Doğançay Şelalesi, Maden Deresi, Acarlar Longozu, Karagöl ve Eskiyayla yer aldı. Katılımcılar, fiziksel aktivite yaparken aynı zamanda sosyalleşme imkanı buldu. Yoğun ilgi için teşekkürler Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Orhan Bayraktar, etkinlikler hakkında yaptığı açıklamada, "Bu yıl 9 farklı rotada düzenlenen sonbahar doğa yürüyüşlerimiz, Sakarya’nın eşsiz doğal güzelliklerini doğaseverlerle buluşturdu. Yoğun ilgi gören etkinliklerde katılımcılar, doğayla iç içe sağlıklı yaşamı ve sosyal paylaşımı bir arada deneyimleme fırsatı buldu. Yürüyüşlerimize gösterilen yoğun ilgiden dolayı tüm doğa tutkunlarına teşekkür ederiz. 2026’da da vatandaşlarımızı şehrimizin eşsiz doğasıyla buluşturmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Van Van’da aile danışmanlığıyla evlilikler kurtuluyor Van’ın İpekyolu ilçesinde ücretsiz hizmet veren Aile Danışmanlığı Merkezi’nde yürütülen çalışmalarla, boşanma aşamasına gelen ailelerin yaklaşık yüzde 80’inin evliliklerini sürdürme kararı aldığı bildirildi. İpekyolu Sağlıklı Hayat Merkezinde bünyesinde hizmet veren Aile Danışmanlığı Merkezi, aile yapısının korunması ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Merkezde aile içi iletişim, ebeveyn-çocuk ilişkileri ve sosyal uyum gibi konularda uzman personel tarafından ücretsiz danışmanlık hizmeti sunuluyor. Aylık yaklaşık 100 ailenin başvurduğu merkezde yürütülen terapiler sayesinde, boşanma aşamasına gelen ailelerin yüzde 80’inin boşanmaktan vazgeçtiği ifade edilirken, verilen desteklerle ailelerin sorunlarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmalarının hedeflendiği belirtildi. Konuya ilişkin konuşan Aile Terapisti Dr. Zübeyde Tezcan, aile içi sorun yaşayan çiftlerin kendilerine danıştığını belirtti. Öncelikle çiftlerin birbirlerini anlamadıkları için başvurduklarını ifade eden Dr. Tezcan, "Ailede üç aşama var: Romantizm dönemi, kişilik çatışması dönemi ve bağlılık dönemi. Bize gelen çiftler genellikle kişilik çatışması sürecinde oluyor. Bu dönemde, farklı ortamlarda büyümüş olmanın yanı sıra kadın-erkek farklılıkları ve kültür çatışması da devreye giriyor. Çiftler birbirlerini anlamakta zorlanıyor ve bu nedenle bize geliyorlar. Biz ne yapıyoruz? Kadına eşini tercüme ediyoruz, erkeğe de eşini tercüme ediyoruz" dedi. Toplumda tam bir birey olamamış eşlerin olduğunu dile getiren Tezcan, "Evlenmiş, büyümüş ama bireyselleşmesini tamamlayamamış erkekler geliyor. Anne-babasına aşırı bağlı, eşine yeterince ilgi gösteremeyen, hatta eşine ilgi gösterebilmek için bile yerine göre anne-babasına danışan beylerle karşılaşıyoruz. Bu beni gerçekten çok üzüyor. Evlilik ciddi bir karar, çok kutsal bir kurum. Bunu yürütebilecek şahsiyetin ve karakterin oluşmuş olması gerekiyor. Ancak kişiliği tam gelişmemiş, bağlı bireyler aile içinde huzursuzluğa neden oluyor. Özellikle Van’da bu durumla sık karşılaşıyoruz" diye konuştu. "Yüzde 80 başarı sağladık" Boşanma kararıyla gelen çiftleri ele aldıklarına yaklaşık yüzde 80 oranında başarı sağladıklarını ifade eden Tezcan, "Elbette yüzde 20’lik bir kesimde başarılı olamadığımız vakalar da var. Ancak genel olarak baktığımızda yüzde 80-90 oranında mutlaka dokunabildiğimiz, fayda sağlayabildiğimiz vakalar oluyor" şeklinde konuştu. "Aile, en kutsal ve en önemli mutluluk kaynağımızdır" Evli çiftlere tavsiyelerde bulunan Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle çiftlerin ayrılma noktasına gelmeden, çok ciddi yaralar almadan, herhangi bir sıkıntı yaşadıklarında başvurabilecekleri bir merci olduğunu bilmelerini istiyorum. İpekyolu İlçe Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi’nde çalışıyorum. Buraya gelsinler, sorularını sorsunlar. Nasıl ki gözümüz rahatsızlandığında göz doktoruna gidiyorsak, telefonumuz bozulduğunda telefoncuya gidiyorsak, ailemizle ilgili bir sorun yaşadığımızda da çok rahatlıkla danışabilecekleri bir yer olduğunu bilsinler. Aile, en kutsal ve en önemli mutluluk kaynağımızdır. Burada konuşulan her şey gizli kalır, mahremiyet sınırlarına titizlikle riayet edilir."
Bursa Yenişehir Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı projesinde çalışmalar hızla sürüyor Yenişehir Belediyesi tarafından yapılan Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, "Hedefimiz, can dostlarımızı en kısa sürede Yenişehir’de modern ve güvenli bir sağlık tesisi ile doğal yaşam alanına kavuşturmak" dedi. Yenişehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz haftalarda temeli atılan Hayvan Barınağı ve Doğal Yaşam Alanı Projesi’nde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet İleri ve belediye meclis üyeleriyle birlikte proje alanında incelemelerde bulundu. Yenişehir’de sokak hayvanlarının modern, güvenli ve sağlıklı şartlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri amacıyla hayata geçirilen proje, geniş doğal yaşam alanları, rehabilitasyon birimleri, klinik bölümü ve barınma ünitelerinden oluşacak şekilde planlandı. İnşaatın etaplar halinde ilerlediğini belirten Başkan Ercan Özel, çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade etti. Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, yapılan incelemenin ardından proje hakkında şu değerlendirmede bulundu: "Geçtiğimiz haftalarda temelini attığımız Hayvan Barınağı ve Doğal Yaşam Alanı Projemizin inşası son sürat devam ediyor. İlçe Başkanımız Mehmet İleri ve belediye meclis üyelerimizle birlikte sahada çalışmaları yerinde inceledik. Hedefimiz, can dostlarımızı Yenişehir’de modern ve güvenli bir sağlık tesisiyle doğal yaşam alanına kavuşturmak. Bu projeyi en kısa sürede tamamlayarak ilçemize kazandıracağız." Başkan Ercan Özel, barınak ve doğal yaşam alanının tamamlanmasıyla birlikte sokak hayvanlarının bakım, tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin çok daha etkin şekilde yürütüleceğini vurguladı.