POLİTİKA - 23 Şubat 2024 Cuma 20:00

Bakan Ersoy: “Mavi bayrağımızı kaybedersek turizmi kaybederiz”

A
A
A
Bakan Ersoy: “Mavi bayrağımızı kaybedersek turizmi kaybederiz”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kıyılardaki mavi bayrakların korunmasının öncelikli hedefleri olduğuna vurgu yaparak, “Eğer biz mavi bayrağımızı kaybedersek, turizmi kaybederiz, turizmi kaybedersek şehri kaybederiz. Bu sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak biz üzerimize aldık ve hiç sorgulamadan yatırımlarımızı yapmaya başladık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” dedi.


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantısı’na katıldı. Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Antalya milletvekilleri, ATSO Başkanı Ali Bahar ve oda üyelerinin katılım sağladığı toplantıda konuşan Bakan Ersoy, turizmle ilgili açıklamalarda bulundu. Turizmde rekorlar yılının geride kaldığını hatırlatan Bakan Ersoy, 2022 yılında 51,3 milyon olan ziyaretçi sayısının 2023 yılında yüzde 10 artışla 56,7’ye yükseldiğine, turizm gelirinde de yüzde 17 artış yaşanıp 46,5 milyar dolardan 54,3 milyar dolara yükseldiğine dikkat çekti. Turizmi geliştirmek adına dijital medyada tanıtıma ayrı önem verdiklerini kaydeden Ersoy, “GoTürkiye Instagram hesabımız, 3 milyonu aşkın takipçisiyle dünyada ülke hesapları arasında ikinci sırada yer alıyor. Resmi Youtube hesabımız ise dünyada birinci sırada. Ayrıca Çin ve Rusya’nın özel sosyal medya hesaplarında da iletişimimiz devam ediyor” diye konuştu.



“Arkeolojik çalışma sayısını 2024 yılında 750’ye, 2026’ya kadar da 800’e çıkarmayı planlıyoruz”


Turizmin 12 aya yayılmasının kültür turizmiyle güçlü bir ilişkisi olduğunun altını çizen Bakan Ersoy, Türkiye’nin kültürel miras bakımından eşsiz bir coğrafyada yer aldığını ve bu mirası gün yüzüne çıkarıp en iyi şekilde korumak, aynı zamanda kültür turizmine kazandırmak adına bakanlık olarak çok önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Ersoy, “Antalya’yı merkeze alan Türk Arkeoloji Tarihinin Altın Çağı - Geleceğe Miras Projemiz kapsamında, arkeolojik çalışma sayısını, 720’ye yükselttik. Bu sayıyı 2024 yılında 750’ye, 2026’ya kadar da 800’e çıkarmayı planlıyoruz. Arkeolojik zenginliklerimizi keşfedip korurken, onları tüm dünyanın ziyaret edebileceği bir şekilde müze haline getirmeyi amaçlıyoruz. Hedefimiz, son 60 yılda Türkiye’de arkeolojiyle ilgili yapılanlara eş değer işi, önümüzdeki 4 yılda tamamlamak. Hızlı kazı yapmıyoruz, yoğuz kazı yapıyoruz. Eskiden 45 ila 60 gün kazı başkanlığı kazı yapardı, şimdi sistemi değiştirdik. Artık 12 ay boyunca kazı yaptırıyoruz. Eskiden sadece bir noktada kazı yaparlardı, şimdi 10-15 noktaya kadar aynı anda kazı yapmalarını sağlıyoruz” dedi.



“Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yeniden yapımıyla ilgili proje çalışmalarına başladık”


Kültürel mirasla ilgili bir müjde paylaşan Bakan Ersoy, “Çokça gündeme getirilen Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yenilenmesiyle ilgili. Dünyanın en önemli koleksiyonlarından birine sahip olan Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yeniden yapımıyla ilgili proje çalışmalarına geçen haftadan itibaren başladık. Mimari proje ekibimiz şu anda çalışmalarını yürütüyor. İnşallah projelerin tamamlanmasıyla birlikte Antalya Arkeoloji Müzesi’ni en kısa sürede tamamlamayı arzuluyoruz. Bununla birlikte Kemer’e de bir Sualtı Arkeoloji Müzesi kazandıracağız” diye konuştu.



“Ülke genelinde şimdiden 3 aşamayı tamamlayarak sertifikayı almış tesis sayımız 800’ü geçmiş durumda”


Ticaret ve sanayi sektörünün çok önem verdiği sürdürülebilirlikle ilgili kültür ve turizm sektörünün adaptasyonu açısından önemli bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Ersoy, şunları söyledi:


“Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’yle hükümet nezdinde anlaşma imzalayan ilk ülke olarak Sürdürülebilir Turizm Sertifika Programı’nı hayata geçirdik. İlk etapta konaklama tesislerimize yönelik uyguladığımız program kapsamında, uluslararası akreditasyona uygun, 3 aşamadan oluşan kriterler belirledik. 2030 sonu itibarıyla tüm konaklama tesislerimiz, 3 aşamadaki kriterlerin tümünü karşılayarak sertifika almış ve programı tamamlamış olacak. Ülke genelinde şimdiden 3 aşamayı tamamlayarak sertifikayı almış tesis sayımız, 800’ü geçmiş durumda. Bunların 300’den fazlasını, Antalya’daki tesislerimiz oluşturuyor.”



“Mavi bayrağı kaybedersek turizmi, turizmi kaybedersek şehri kaybederiz”


Bakan Ersoy, kıyılardaki mavi bayrakların korunmasının öncelik hedefleri olduğuna vurgu yaparak, “Antalya geneline baktığımız zaman ağırlıklı deniz, kum ve güneş üzerinden turist alan bir şehir. Eğer biz mavi bayrağımızı kaybedersek, turizmi kaybederiz, turizmi kaybedersek şehri kaybederiz. Bu sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak biz üzerimize aldık ve hiç sorgulamadan yatırımlarımızı yapmaya başladık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Antalya Havalimanı 2025 yılı yaz sezonunda yolcu hizmet kapasitesi iki katına çıkacak”


Nitelikli turizmde en önemli unsurlardan birinin sorunsuz ulaşım olduğunu ve 2 yıl önce ihalesi yapılan Antalya Havalimanı’ndaki kapasite genişletme çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini belirten Bakan Ersoy, “Havacılık sistemlerindeki altyapıların yenilenmesini de içeren, 750 milyon avroluk, çok büyük bir yatırım. Bu yıl ilk ilave artış kapasiteleri devreye alınacak ve 2025 yaz sezonuyla birlikte yolcu hizmet kapasitesi, iki katına çıkarılmış olacak” şeklinde konuştu.



“Hollywood ve Bollywood’dan yapımcılar yeni projeleriyle ülkemize ve Antalya’ya gelmeye devam edecekler”


Yeni Sinema Kanunu’yla hayata geçirilen yabancı film yapım desteği ve doğru iletişim ile tanıtım stratejisinin de etkisiyle Türkiye’de çekilen yapımların sayısında büyük artış olduğuna da işaret eden Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu yapımlardan ikisi de dünyaca ünlü yönetmen Guy Ritchie’nin filmleriydi ve çekimlerinin büyük bölümü, Antalya’da gerçekleştirildi. Çok büyük bütçelerle çekilen, yıldız oyuncuların rol aldığı, gişesi yüksek filmler, ülkemize ekonomik getirisi ve dünya çapındaki tanıtım etkisi de büyük oluyor. Biz Bakanlık olarak bu tür büyük bütçeli yapımların destinasyonlarımızda çekilmesi için gerekli girişimlerimizi yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde hem Hollywood hem de Bollywood’dan yapımcılar yeni projeleriyle ülkemize ve Antalya’ya gelmeye devam edecekler.”



“Sanatsal faaliyetler Antalya gibi uluslararası bir şehir için çok zayıf kaldı”


Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını, tüm desteklerine rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilemediğini kaydetti. “Dile getirmekten çok mutlu olmasam da özellikle sanatsal faaliyetler Antalya gibi uluslararası bir şehir için çok zayıf kaldı” diyen Ersoy, “Bu çerçevede şehrin ticaret erbabının, ideolojinin yerine şehrin geleceğini ve hizmet siyasetini dikkate alacağına inanıyorum. Antalya’nın hizmet anlamında kaybedecek zamanı yok. Antalya’nın dünyanın en önemli turizm şehirlerinin önüne geçmesini sağlayacak; akıllı kent ve turizm uygulamalarına, doğru şehir planlamasına, kent müzelerine, kütüphanelere, uluslararası kültür ve sanat camiasıyla entegre olmuş bir yönetim anlayışına ihtiyacı var” dedi.


Bakan Ersoy, Kepez Belediye Başkanlığı döneminde Hakan Tütüncü’den örnek vererek hem ilçesinde hem de Ankara’da uyumlu çalışarak çok önemli yatırımları ilçesine çektiğini söyledi.



Bakan Ersoy: “Mavi bayrağımızı kaybedersek turizmi kaybederiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.
Konya Konjonktivit tedavi edilmezse gözde ömür boyu izler bırakabiliyor Uzmanlar, gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkan kırmızı göz hastalığı olarak bilinen konjonktivitte, belirtileri görülen kişilerin göz doktoruna gitmesi konusunda uyarıyor. Konjonktivit, gözün beyaz ve şeffaf bölümünü ve göz kapaklarının içini kapsayan tabakanın (konjonktivanın) iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Normalde saydam olan konjonktiva, iltihap oluştuğunda pembe ya da kırmızı renk alıyor. Konjonktivitin temas yoluyla bulaştığını ifade eden Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hasta olan kişi elini gözüne dokunduktan sonra başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor" dedi. "Göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür" Adenoviral konjonktivitlerin, adenovirüs denilen bir virüs nedeniyle ortaya çıktığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hastalarımızda genellikle ilk günlerde gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkar. Özellikle pandemi döneminden sonra adenovirüslerdeki salgınlar daha da artmaya başladı. Daha çok toplu yaşam alanları, çocuklarımızın gittiği kreşler gibi alanlarda daha sık görülüyor. Çünkü bu enfeksiyonda en önemli etken aslında dışarıdan bulaş. Havadan bir bulaş olmuyor. Genellikle temasta bulaş olur. Hasta olan birey elini gözüne dokunduğu zaman başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor. Bu virüs aslında uzunca sürebilen, tamamıyla geçmesi bazen bir ayı bulabiliyor, bazen göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür. O yüzden evde herhangi birinde gözünde bir kızarıklık başladı, birkaç gün içinde şiddetlenerek arttı, göz kapaklarında şişlik oldu, aşırı bir kızarıklık oldu mutlaka bir an önce bir hekime başvurmak lazım. Hekim muayenesinde eğer adenovirüs tanısı koyduysa hemen uygun ilaçlarla tedaviye başlıyor" diye konuştu. "Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz" Evde dikkat edilmesi gereken birtakım durumlar olduğunu belirten Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Elimizi her gözümüze dokundurduğumuzda mutlaka sabunlu suyla beraber yıkamamız gerekiyor. Ortak havlu kullanımını ortadan kaldırmalıyız. Bu tarz şeyler evde salgınlar halinde görülmesine neden oluyor. Genellikle gördüğümüz tablolar ailede bir sağlık çalışanı ya da çocuklarımız kreşe gittikten sonra diğer aile bireylerine bulaşla ortaya çıkıyor. Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz. Fakat hastalarımız bize geç zamanda gelirse ya da kişilerin bağışıklık sistemine bağlı göz yüzeyinde kalıcı izler oluşturursa, bu kalıcı izler göz yüzeyinde ömür boyu bile kalıcı olabilen izler bırakabilmekte. Bu da hastaların gözünde astigmata, görme bulanıklıklarına neden olabilmektedir. O yüzden böyle bir durumdan şüpheleniyorsak en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine başvurmalıyız" şeklinde konuştu.
Siirt Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonunda 2’si turuncu 2’si gri kategoride olan 4 terörist etkisiz hale getirildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonu ile turuncu kategoride olan Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategoride olan Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığı koordinesinde, Asayiş Kolordu Komutanlığı sevk ve idaresinde; Siirt, Şırnak ve Van İl Jandarma Komutanlıklarınca yapılan istihbari çalışmalar sonucu Pervari kırsalında “Gürz-2” operasyonu gerçekleştirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları, ATAK taarruz helikopterleri ile J-SİHA desteğinde Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK), Jandarma Komando timleri ve Güvenlik Korucuları ile teröristler arasında sıcak temas sağlandı. Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu teröristler çatışmada silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilen teröristlerin; 6 güvenlik görevlisi ile 5 sivil vatandaşın şehit edildiği, 6 güvenlik görevlisi ve 11 sivil vatandaşın yaralandığı toplam 9 eyleme katılan turuncu kategorideki Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategorideki Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı teröristler olduğu tespit edildi. Teröristlerin katıldığı eylemler ise şu şekilde: “31 Temmuz 2015 tarihinde Tunceli- Erzincan kara yolunda araç yakılması ve yol kesilmesi eylemi, 21 Ağustos 2015 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında üs bölgesine yapılan saldırıda 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 12 Ağustos 2016 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında yol kesme eyleminde 2 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 1 Eylül 2016 tarihinde Siirt ili Pervari ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 24 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 17 Eylül 2018 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında aracın yakılması ve 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi eylemi, 15 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak-Beytüşşebap karayolu yapımında çalışan işçileri taşıyan minibüsün EYP’ye basması sonucu 1 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 2 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 8 Haziran 2020 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında yol iyileştirme çalışması esnasında EYP’nin patlaması sonucu 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 9 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 13 Ekim 2022 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi eylemi."