ASAYİŞ - 29 Eylül 2024 Pazar 14:44

Oğlunu kurtarmak için alevlerin içine giren anne o anları anlattı

A
A
A

Antalya’da bir dubleks dairede çıkan yangın, korku dolu anların yaşanmasına neden oldu. Yangın sırasında evde mahsur kalan iki çocuğunu kurtarmak için alevlerin arasına giren anne, küçük oğlunu dışarı çıkarmayı başardı. O anlar, sitenin güvenlik kameralarına saniye saniye kaydedildi.

Olay, dün saat 16.00 sıralarında Meydankavağı Mahallesi İsmail Cem Caddesi’ndeki 5 katlı apartmanın en üst katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre anne Neslihan Yayla, ortanca kızı Bilge Yayla’yı (14) okuldan almak için evden çıktı. Yaklaşık yarım saat sonra, evde bulunan klimanın iç ünitesinden yangın çıktı. Alevleri gören vatandaşların ihbarı ile olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edilirken, eve dönen anne dairesinin alevlerin içerisinde olduğunu ve 4 yaşındaki oğlu Mert Kaan Yayla’nın ikamet içerisinde mahsur kaldığını gördü. Karşılaştığı manzara karşısında panik ve korku içerisinde kalan anne, üzerine bir bidon su dökerek yangının ortasına girmeye karar verdi.

Oğlunu kurtarmak için alevlerin içine giren anne o anları anlattı

Oğlunu evin salonunda buldu

Komşusundan aldığı suyu üzerine döken ve alevlerin arasına giren anne oğlunu ikametin salon kısmında buldu. Neslihan Yayla, duman içerisindeki evden küçük oğlunu alarak çıkmayı başardı. Yangın sırasında büyük kızı Özgün Doğa Yayla (17) ise panik içinde çatı katından karşı daireye ulaşarak kendi imkanlarıyla dışarı çıktı. İtfaiye ekiplerinin uzun süren müdahalesi sonrası yangın kontrol altına alındı. Daireden çıkarılan Mert ve Özgün Yayla, 112 Acil Sağlık ekiplerinin olay yerindeki kontrolünün ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye götürüldü. Öte yandan yaşanan panik anları ise sitede bulunan güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.

Oğlunu kurtarmak için alevlerin içine giren anne o anları anlattı

Yangın çığlığına ilk olarak market çalışanları ve vatandaşlar yetişti

Yangının çıktığı ana tanık olan market çalışanı Mustafa Yeşiltaş, "Biz dışarıda oturuyorduk, yangın var dediler. Hemen geldik, camlar patlıyordu, biz üç kişi girdik insanlar sonradan geldi. Yukarıda camlar patlıyordu. İki motorlu vardı, içeri girdik. Birisi “İmdat” diğeri “Dikkat çocuk var” diye bağırıyordu. Yukarı çıktık, yangın en son dairede çıkmıştı, kapı kapalıydı. Uzun süre omuzla tekmeledik, kapı açılmadı. Birisi evin anahtarını getirdi, kapıyı anahtarla açtık. Sonra ben maske almaya indiğimde çocukları kimin çıkardığını bilmiyorum, çocukları çıkardılar. Kimsenin yüzü gözükmüyordu, her yer simsiyahtı. Hep beraber aşağı indik. Çocuğun annesi içeri girmek istedi ama içeri girilebilecek gibi değildi, kara duman atıyordu. Nefes alacak gibi değildi. Allah’a çok şükür herkes kurtarıldı” dedi.

Oğlunu kurtarmak için alevlerin içine giren anne o anları anlattı

"Sokağın köşesinde evin yandığını gördüm"

Yangın esnasında evinin önüne gelmesinin büyük bir şans olduğunu söyleyen anne Neslihan Yayla yaşadığı panik anlarını anlattı. Komşuların bir patlama sesi duyduğunu söyleyen Yayla, “Dün ortanca kızımı okuldan almaya gitmiştim. Büyük kızım ile küçük oğlum evdeydiler. Saat 16.16 sıralarında onları aramıştım bir sıkıntı yoktu. Tam evin köşesine geldiğimde dairemin alevler içerisinde olduğunu gördüm. Mutfak camından dumanlar çıkıyordu. Komşular bir patlama sesi duyduklarını söyledi. Koşup direkt arabayı bıraktım ve yukarıya çıktığımda ev yanıyordu. Büyük kızım kendisini kurtarmak için çatıya çıkmış, oğlumda salonda kalmış. Büyük kızım aşağıya inememiş. Daha sonra anahtarı birisine verdim. Sağ olsun esnaf ve komşular kapıyı açma konusunda çok yardımcı oldu" ifadelerini kullandı.

Oğlunu kurtarmak için alevlerin içine giren anne o anları anlattı

“Başımdan aşağıya bir damacana su döktüm ve içeriye girdim”

Kapının açılmasının ardından dumanlar nedeniyle içeride göz gözü görmediğini belirten Yayla, "Kapı açıldığında kimse içeri giremedi, burnumuza zehirli dumanlar geliyordu. Bende o an başımdan aşağıya bir damacana su döktüm. İçeriye girdim, çocuk ses vermiyordu. Göz gözü görmüyordu ve ben ellerimle yoklayarak oğlumu arıyordum. Daha sonra ‘Anne’ diye sesini duyduğumda koşup onu kucakladım. En sevdiği koltuğun üstünde oturmuş ve çok korkmuş durumdaydı. Dışarıya çıkarken koridorda takılıp düştüm ama daha sonra dışarıya çıkardım. Sonra aşağı indiğimizde itfaiye ekipleri geldi. Sanırım klima açıktı, klima patlamış. Patlayınca da bütün odalara birden sirayet etmiş. Allah kimseye böyle bir acı göstermesin. Çocuklarımın başına bir şey gelecek diye çok korktum. Yangın esnasında buraya gelmem ise büyük bir şanstı” şeklinde konuştu.

Faik Güven Yılmaz - Fırat Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.