SAĞLIK - 07 Şubat 2024 Çarşamba 14:56

Prof. Dr. Levent Oğuzkurt: "Toplardamar pıhtılarında kritik süre ilk 15 gün"

A
A
A
Prof. Dr. Levent Oğuzkurt: "Toplardamar pıhtılarında kritik süre ilk 15 gün"

Toplardamar pıhtılarının tedavi edilerek hastaların sağlığına kavuşması için ilk 15 günün çok kritik olduğuna dikkat çeken Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, "İlk 15 gün içerisinde anjiyo ile damardan müdahale edilirse o pıhtıyı tamamen yok etme şansınız var. Hasta bize 25 gün sonra geldiği zaman bu pıhtıyı temizleyemiyoruz. Şansımız azalıyor, 1 aydan sonra artık imkânsız hale geliyor. İlk birkaç gün kahve telvesi gibidir, içerisini girip çekebiliriz. 15 gün diyoruz ama ne kadar erken o kadar iyidir" sözlerine yer verdi.


Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından düzenlenen 2024 Türk Girişimsel Radyoloji 19. Yıllık Toplantısı, 2-6 Şubat tarihleri arasında Antalya-Belek Titanic Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda girişimsel radyolojideki bilimsel son gelişmelerin ve güncel uygulamaların sunulması ve karşılaşılan sorunlara çözümler üretilmesi yönünde görüşler ele alındı. 650’yi aşkın katılımcının takip ettiği kongrede alanında söz sahibi 26 uluslararası bilim adamı davetli olarak yer aldı. Kongrede ele alınan konular arasında son yıllarda hastaların korkulu rüyası pıhtı da konuşuldu.


Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, pıhtının vatandaşlar üzerinde ciddi korkulara yol açtığına dikkat çekti. Toplardamarda oluşan pıhtıların bacakta, kolda, karaciğerin portal damarında, böbreklerde her yerde olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, “Bizim dikkat çekmek istediğimiz nokta pıhtının kendisi atmadan sorun oluşturuyor mu. Toplardamar pıhtıları en sık bacak toplardamarlarında oluşur. Buna biz ven trombozu diyorduk. Bacakta olduğu zaman derin ven trombozu diyoruz. Derin kelimesi vücutta ana toplardamarlar için kullanılır” dedi.



“Hasta bu süre içerisinde şişlikten ve ağrıdan muzdarip olur”


Bacak toplardamarın tıkandığı zaman görülebilecek belirtiler hakkında bilgi veren Oğuzkurt, “Hastamızın ayağı şişer. Birdenbire oluşur. Davul gibi şişti derler, bazen de gerginleşir. Şiddetli ağrı, morarma olabilir. Bu durumda vücudun yapmaya çalıştığı o pıhtıyı çözmektir. Onu çözemez, yeni damarlar çıkarmaya çalışır. O damarlar artık çalışmaz, yeni damarların çıkması 2 ayı bulabilir. Hasta bu süre içerisinde şişlikten ve ağrıdan muzdarip olur. Doktora gittiği zaman kendisine kan sulandırıcı verilir. Hasta bunu tedavi edici ilaç olarak algılar, bunu kullanması gerekir. Ama kan sulandırıcı ilaç pıhtıyı eritemez. Pıhtıyı eriten dünyada bir tane ilaç var. Bu ilaç da sadece damar içerisinden verilebilir. İlaçsız olarak da tedavi edebiliyoruz. Nasıl? Bir şekilde damarın içerisinden girerek o pıhtıyı temizlersek, hasta hiçbir şey yaşamaz. Hastanın ilk 10-20 gün yaşadığı ayak şişliği dert değil, bunların tümü azalıyor. Ama hastaların yarısında uzun dönem düzelmeyen rahatsızlıklar oluyor. Toplardamarların kapakları bozuluyor, bu kapakçıklar kanının ayakta birikmesini engelleyen yapılar. Onlar bozulduğunda bu hastaların yarısı hayat boyu ayak şişliği yaşıyorlar” ifadelerine yer verdi.



“İlk 15 gün içerisinde anjiyo ile damardan müdahale edilirse o pıhtıyı tamamen yok etme şansınız var”


Hastaların yüzde 3-5’i arasında ayak yarası görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, “Bu ayak yarası aylarca iyileşmeyebiliyor. Peki, bu hastalık önlenebilir mi? Toplardamar pıhtılarında eğer ilk 15 gün içerisinde anjiyo ile damardan müdahale edilirse o pıhtıyı tamamen yok etme şansınız var. Akciğere pıhtının atmasını engelleme şansımız var. Bu tüm pıhtılar için geçerlidir. Hasta bize 25 gün sonra geldiği zaman bu pıhtıyı temizleyemiyoruz. Şansımız azalıyor, 1 aydan sonra artık imkansız hale geliyor. İlk birkaç gün kahve telvesi gibidir, içerisini girip çekebiliriz. 15 gün diyoruz ama ne kadar erken o kadar iyidir. Hasta 5 yıl sonra geldi diyelim, hiç mi çaresi yok. Onlarda da var, o hastalarda tıkanan damarı balon ve stent ile açma şansınız var. Toplardamarlarda hastaların hepsinde anjiyo tedavisi gerekmiyor. Kötü gideceğinizi düşündüğümüz hastalarda gerekir. Kasığa kadar tıkandı ise bizim için anjiyo tedavisine ihtiyaç var” diye konuştu.



“Alçıda hareketsiz kalan ayakta pıhtı olabilir”


Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Şu anda kalp damar cerrahlarımız da bu işi yapıyor. Onların yapmasıyla tedavi olan hasta sayımız arttı, ama tedavi olması gereken hasta grubu tedavi edilmiyor. Tedavi edilmediğinde 2 şey oluyor; bu hastanın bir kısmı sorunsuz yaşıyor. Yarısı dertli yaşıyor, yarısı da hayat kalitesini bozan, yaşamı zorlaştıran bir mücadele veriyor. Varis çorapları kullanıyorlar, işinden geri kalıyor. Bunlar net tedavi oluşturmaz. Peki, bu pıhtı kimlerde görülür? Herkeste olabilir, doğduğumuz anda genlerimizin kodladığı pıhtılaşma eğilimlerimiz oluyor. O hastalarda birdenbire oluşuyor. Bunun dışında bazı hastalıklar da pıhtılaşma eğilimi oluşturur, örneğin ayağınız alçıya alındı ve hareketsiz kaldınız ise olabilir. Gebelik döneminde ve lohusalık döneminde risk yüksektir. Genellikle 30-50 yaş arasına görülür.”



Prof. Dr. Levent Oğuzkurt: "Toplardamar pıhtılarında kritik süre ilk 15 gün"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Ankara Bakan Işıkhan: "’Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının bütçeleri görüşüldü. Milletvekillerinin konuşmalarıyla başlayan Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sunumlarıyla devam etti. Sunumların ardından soru-cevap bölümüne geçilen toplantıda Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2026 yılı bütçesinin düşük olduğuna yönelik iddialara yanıt vererek, "Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesi merkezî yönetim bütçe kapsamı dışında olup ayrı bir bütçedir. 2026 yılı merkezî yönetim bütçesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ayrılan pay, Bakanlık bütçesi üzerinden SGK’ye ayrılan teşvikleri 261,3 milyar lira, açık finansman ise 43,7 milyar lira kalemlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sisteminin finansman kaynağını sadece genel bütçeden aktarılan pay üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir. SGK bütçesinin 2026 yılında 7 trilyon 130 milyar lira olacağı öngörülmektedir" ifadelerine yer verdi. "Dilovası yangınında ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız" Işıkhan, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Dilovası yangınında insanların ihmalden dolayı hayatını kaybettiği iddialarına da yanıt vererek, şu ifadelere yer verdi: "İlk anından itibaren ailelerimizin yanında oldum, devlet olarak kimseyi yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Olayla ilgili adli süreç hâlen devam etmektedir, yargının yürüttüğü soruşturmayı titizlikle ve yakından takip ediyoruz. Bununla birlikte, idari açıdan üzerimize düşen sorumluluğu gecikmeden yerine getirdim, 3 başmüfettişimizi ve 2 müfettişi görevlendirdi. Soruşturma kapsamında SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürünü görevden aldık. Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkez Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü personelini görevden aldık. Hem adli hem de idari soruşturmalar eşzamanlı olarak devam etmektedir. Az önce açıkladığım gibi ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız." "‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Bakan Işıkhan, 2025 bütçesinde SGK’ye yapılan transferler arttığını ve sağlık sistemini kalkındırmak için bu transfer harcamalarının özel hastanelere gittiğini iddia edildiğini söyleyerek, "Bu iddia kesinlikle doğru değil. Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. Genel Kurul toplantısı Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasıyla devam etti.