YEREL HABERLER - 25 Nisan 2014 Cuma 09:37

Arü’de Türkiye’nin Modernleşme Süreci Konuşuldu

A
A
A
Arü’de Türkiye’nin Modernleşme Süreci Konuşuldu

Akpolat, Konferans Salonu’nda ‘Türk Modernleşmesi’ isimli bir konferans verdi. Konferansa ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Doğan, İİBF Dekanı Prof. Dr. Hakkı Büyükbaş, ARÜ’lü akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açış konuşması Ardahan Üniversitesi Öğr. Gör. Arif Kala tarafından yapıldı. Kala, Doç. Dr. Akpolat’ın akademik geçmişi hakkında bilgiler verdikten sonra sözü Doç. Dr. Akpolat’a bıraktı. Doç. Dr. Akpolat, konuşmasına dünyada modernleşmenin tarihini açıklayarak başladı. Batıda iki tür modernlik olduğundan bahseden Doç. Dr. Akpolat, birincisini Fransız Devrimi’nden sonra ortaya çıkan “Laik Modernleşme”; ikincisini ise sivil toplum içindeki ikincil yapılar olan “Secüler Modernleşme” olarak tanımladı.
Türk modernleşme sürecini 5 evreye ayıran Doç. Dr. Akpolat bu evrelerin Lale Devri ile başladığını, ikinci evrenin Tanzimat ve Islahat Fermanları, üçüncü evrenin 2. Abdülhamit Dönemi, dördüncü evrenin 2. Meşrutiyet, beşinci evrenin ise batıdan, toplum mühendisliği fikri ile topluma hakim olma evresi olduğunu belirtti. Doç. Dr. Akpolat, Türkiye’de ise “Atatürk Modernleşmesi” ve “Muhafazakar Modernleşme” olmak üzere iki tür modernleşme olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin modernleşme sürecinin altı farklı boyutta kavramlaştığını belirten Doç. Dr. Akpolat, bu kavramları; ekonomik, toplumsal, siyasal, tarihsel, zihniyet ile hukuki ve siyasi geleneğin dönüşümü olarak sıraladı. Doç. Dr. Akpolat’ın sözlerini tamamlamasının ardından kapanış konuşmasını yapmak üzere sözü ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz aldı. Prof. Dr. Korkmaz, konuşmasında, modernleşmenin dünyanın tamamına yayılması gerektiğine dikkat çekerek Orta Doğu, Afrika, Hindistan gibi geri kalmış bölgelerin de gelişmeye hakkı olduğuna vurgu yaptı. Sözlerinin devamında Mehmet Emin Yurdakul’un “Bırak Beni Haykırayım” isimli şiirinden alıntı yapan Prof. Dr. Korkmaz, “ Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya iman var” dizesini seslendirdi. Batı modernleşmesinin gösterildiği grafiğe atıfta bulunan Prof. Dr. Korkmaz, o grafikte merkezde yer alan kapitalizmin yerine hümanizmin getirilmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Korkmaz, sözlerini tamamladıktan sonra Doç. Dr. Akpolat’a ‘Teşekkür Belgesi’ takdim etti. Hatıra fotoğrafı çekiminin ardından program sonlandırıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan 24 Erzincanspor’dan Olağanüstü Genel Kurul kararı 24 Erzincanspor Yönetim Kurulu, kulübün içinde bulunduğu zorlu süreç nedeniyle seçimli olağanüstü genel kurul kararı aldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, kulübün bugünlere gelmesi için büyük fedakârlıklar yapıldığı vurgulanırken, mevcut yükün artık birkaç kişinin omzunda taşınamayacak kadar ağırlaştığı ifade edildi. Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu şehirde bir sevda var. Zorlukta kaçmayan, yük ağırlaştığında omuz veren, rengine kara değse de pes etmeyen bir sevda. Erzincanspor’un yaşaması için imkânlarımızı zorladık; evimizden, işimizden, zamanımızdan eksilterek bu armaya sahip çıktık. Aylar boyunca kulübümüzün geleceği için çalmadığımız kapı kalmadı. Çünkü Erzincanspor, bu şehir için yalnızca bir futbol kulübü değil; birliktir, onurdur, umuttur." Kulübün sahipsiz kalmaması ve Erzincan’ın spor geleceğinin karanlığa sürüklenmemesi için olağanüstü kongre kararı alındığı belirtilen açıklamada, bunun bir "kaçış" ya da "vazgeçiş" olmadığı özellikle vurgulandı: "Bu karar, Erzincanspor’un önünü açma ve kulübü daha güçlü yarınlara teslim etme iradesidir. Bugüne kadar makam için değil, yalnızca Erzincanspor yaşasın diye mücadele ettik. Evimizin bereketinden eksiltip kulübün bereketine kattık. Bir otobüsün mazotunda, bir futbolcunun maaşında, sahipsiz bırakılan gecelerde ‘Bu şehir bu kadar mı yalnız?’ diye içimiz sızladı. Ama biliyoruz ki Erzincanspor düşerse sadece bir takım değil, bir şehrin umudu yara alır." Yönetim, tüm Erzincanlılara çağrıda bulundu: "Bu şehrin gerçek sahipleri, bu armaya gönül verenler, ‘Ben de taşın altına elimi koyarım’ diyen herkes bu emanete sahip çıkmalıdır. Erzincanspor; bir kişinin, bir grubun değil, 7’den 70’e tüm Erzincan’ın takımıdır." Açıklama, kulübün geleceğine ilişkin umut mesajıyla son buldu: "Bu bir veda değildir. Bu, Erzincanspor’a yeni bir sayfa açma cesaretidir. Yorgunuz, kırgınız ama hâlâ umutluyuz. Bir sevda gerçekten bir şehre aitse terk edilmez; yalnız bırakılsa bile vazgeçilmez. Erzincanspor’un geleceği, Erzincan’ın geleceğidir."