EKONOMİ - 05 Ağustos 2025 Salı 18:17

Ardahan’da şap korkusu

A
A
A
Ardahan’da şap korkusu

Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Yunus Baydar, bölgede yaşanan şap hastalığı nedeniyle ciddi sorun oluştuğunu söyledi. Baydar, "Bu hastalık yaklaşık bir 50 yıl önce de gözükmüş ve tespiti yapılmış SAT 1 denen tip hastalığı. Şu anda ilimiz merkez ve köyleri başta olmak üzere tüm ilçelere hızlıca yayılmış durumda. Özellikle Ardahan gibi temel geçim kaynağı büyük baş hayvancılık olan bölgede insanlarımıza ciddi olumsuz sonuçlar doğurdu ve doğurmaya da devam ediyor" dedi.


Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Yunus Baydar, hastalığın yaklaşık 20 gün önce başladığını söyledi. Bu hastalığın yaklaşık bir 50 yıl önce de gözükmüş ve tespiti yapılmış SAT 1 denen tip hastalığı olduğunu söyleyen Baydar, hastalığın merkez ve köyleri başta olmak üzere tüm ilçelere hızlıca yayıldığını ifade ederek, "Maalesef çok hızlı bir şekilde yayıldı. Yanı 300 hayvanlık bir sürüye 2-3 gün içesinde bulaşabiliyor. Bununla ilgili bakanlığın aşı üretimi oldu, ancak hastalık bulaştığı için hasta hayvanlara bu aşının yapılma şansı yok. Aşı yapıldıktan sonra da en az 15 gün geçmesi gerekiyor ki aşının bağışıklık oluşturup koruma sağlaması gerekiyor. Maalesef bulaşma süresiyle birlikte yetişmediği için hayvanlarımızda önemli kayıplar yaşadık ve halen daha da yaşamaya devam ediyoruz. Bulaşmayan köylerimiz var, oralara da bulaşıyor. Hayvanlarımız yürümekte zorlanıyor. Ayak problemi başladı, memelerinde süt yok ve memeleri yara, veziküller oluşuyor. Hayvanların ağzında salyalar akıyor. Merada otlama konusunda sıkıntıları var" diye konuştu.



"Beslenemeyen bir hayvanda süt almak çok zor ve bu nedenle süt üreticilerinin süt alma imkanı yok"


Şap hastalığı bulaşan buzağıların merada şu anda otlayamadığını dile getiren Baydar, üreticilere tavsiyelerde bulundu. Baydar, "Burada üreticilerimize tavsiyemiz; yüksek ateşle başlayan viremi devresinde hayvanlarımıza daha çok zarar vermemesi için, ateş kontrolü için soğuk su, antiseptik dezenfektanlarla özellikle ağızda oluşan yaraların geçiştirilmesi, kontaminasyonun azaltılmaması gerekiyor. Yine burada yüksek ateşle beraber gebe hayvanlarımızda da embriyonel ölüm dediğimiz ilk üç ayda olma ihtimali doğabiliyor. Devamında doğumu yakın olanlarda da maalesef abort şekilleniyor. Bu nedenle üreticilerimizin dikkatli olmalarını istiyoruz" dedi.


Üreticiler Hayvanların iyileşme döneminde kuru ot yedirerek bu süreci geçiştirmeye çalıştığını söyleyen Baydar, "Mera dönemi olmasına rağmen yem yediriyor. Bunlar da tabii ki hayvanın iyileşme sürecine katkı sunacak. Ama şapa yakalanan bir hayvanımız en az bir buçuk iki aylık bir kayıp yaşıyor. Artı beslenemeyen bir hayvanda süt almak çok zor ve bu nedenle süt üreticilerinin süt alma imkanı yok. Hayvanlarımızın meme kısmında veziküller oluşuyor. Ve bundan dolayı da buzağılar da emzirilemiyor. Hatta buzağılarda da ağız yolunda bulaşma ve peşinde de ayaklarında ciddi kronik problemlere yol açacak sonuçlar doğurabiliyor." şeklinde konuştu.



"Krediler ertelensin, üretici nefes alsın"


Baydar şöyle devam etti:


"Burada işin özü üreticiler olarak ilimiz çok ciddi bir kayıp vermekte. Devletimizden burada destek bekliyoruz. Çünkü büyük baş hayvancılık Ardahan’da bir tercih değil bir mecburiyettir. Temel geçim kaynağımız büyükbaş hayvancılık ve Türkiye’de kişi başına en çok büyük baş hayvan düşen il Ardahan’dır. Yani 90 bin nüfusu olan ilde 350’e yakın sığır bulunmakta. Bu da kişi başına 4 adet büyükbaş hayvan düşüyor. Burada devletimizin ilgili taşra teşkilatları olmak üzere üreticilerimize destek olmasını istiyoruz. Yaklaşık bir aydır karantina var ve bundan sonra da bir ay bir süre daha çeker. Çünkü bulaş olan yeni köylerimiz başlıyor. İlçelerimize yeni yeni bulaşıyor. Burada üreticilerimizin Tarım kredi kooperatiflerine, Ziraat Bankasına, çiftçilik faaliyetleri dolaysıyla yem kredisi, Traktör kredisi borçları var. Hayvanlarını satabileceklerine ihtimal yok şu anda. Hayvan pazarı zaten kapalı ve hasta hayvanı satmaya kalksa bedavaya satmak zorunda kalır. Böyle bir ihtimalimiz yok. Üreticimize bu anlamda borçlarının ertelenmesi başta olmak üzere diğer, maddi destek veya hayvan başına farklı bir destek olabilir. Devletimizin her türlü imkanı var. Biz bu dönemde vatandaşımız devletine bağlı insan ama devleti de yanında görmek istiyor. Yerel dinamiklerde bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ama şu an yaşadığımız travma için yeterli değil. Burada hem destek hem de yardım bekliyoruz. Üreticilerimiz de ellerinden geldiği kadar çaba sarf ediyor. Çünkü bu coğrafya koşullar bakımından çok zor bir coğrafya ve üreticilerimiz yaklaşık 6 ay boyunca hayvanlarına işletmelerine bakmak zorunda. Bir ineği bir buzağı için saklayan üreticilerimiz, yılda 1 ile 1,5 ton süt elde etmeye çalışıyor. Ve şu anda hastalık nedeniyle bunları alamıyor. Bizim devletimizden isteğimiz sesimize kulak vermeleri."



Ardahan’da şap korkusu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bölgesel Teknopark için ön fizibilite kararı Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) toplantısında, Samsun–Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülen Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi için ön fizibilite çalışmalarının başlatılması kararlaştırıldı. 2025 yılının son OKA Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bölgenin sanayi, yeşil dönüşüm ve yerel kalkınma vizyonuna yön verecek kritik başlıkların ele alındığı toplantıda, Samsun merkezli bölgesel teknoparktan yeşil dönüşüm desteklerine kadar birçok stratejik karar alındı. Aralık Ayı OKA Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında yapıldı. Toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sanayi Master Planı’nın ilk fazında yer alan Samsun–Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu biçimde yürütülen "Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi" kapsamında önemli bir adım atıldı. Projeye ilişkin mevzuat, yönetim yapısı, ortak kurumlar ve finansal kaynaklar başta olmak üzere gerekli alanlarda araştırmalar yapılması, ön fizibilite çalışmalarına başlanması ve sürecin OKA Genel Sekreterliği koordinasyonunda yürütülmesi kararlaştırıldı. Toplantıda ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası desteğiyle uygulamaya alınan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi kapsamında, 3 Temmuz 2025’te ilan edilen Orta Karadeniz Yeşil Dönüşüm Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı’nda başarılı bulunan projeler değerlendirildi. Aynı proje çerçevesinde 2026 yılında uygulanması planlanan Geri Ödemeli Finansman Desteği Programının öncelikleri, bütçesi ve başvuru koşulları da görüşüldü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 17 Haziran 2025’te ilan edilen ve kesin başvuruları 19 Aralık 2025’te tamamlanacak olan Yerel Kalkınma Hamlesi Programı 2025 Yılı Çağrısı kapsamında, bölgede belirlenen 16 yatırım başlığına yönelik yatırım yapmayı planlayan 35 işletmenin başvuruları ele alındı. Bunun yanında, 2026 yılı çağrısına yönelik hazırlıklar çerçevesinde Yatırım Destek Ofislerince önerilen yeni yatırım başlıkları değerlendirildi. Ajansın mali ve teknik destek programları kapsamında devam eden projelerin genel bir değerlendirmesi yapılırken, 2025 yılı Fizibilite Programı’na katma değerli üretim ve turizm temalarında yapılan başvurular karara bağlandı. Toplantıda ayrıca, 2025 Yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE) sonuçları üzerinden bölgenin ve illerin konumu hakkında istişarede bulunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen Türkiye Siber Vatan Programının 2026 dönemi kapsamında planlanan eğitim faaliyetlerinin genel çerçevesi hakkında kurul üyelerine bilgi verildi. Bunun yanı sıra, 2024 ve 2025 yıllarında kadın istihdamı ve kadın girişimciliği alanında yürüttüğü çalışmalarla en başarılı kalkınma ajansları arasında yer alan OKA’nın faaliyetleri paylaşıldı. Toplantının son bölümünde, 2026 yılı için Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi kapsamında belirlenen "Yöresel Ürünlerin Ticarileştirilmesi" teması doğrultusunda, Orta Karadeniz’in yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde pazarlanmasına yönelik yapılabilecek çalışmalar ele alındı. Toplantıya; Amasya Valisi Önder Bakan, Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Amasya Belediye Başkanı Turgay Sevindi, Amasya İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Eraslan, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Ali İhsan Gürel ve OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle katıldı.
İstanbul Kanadalı havayolu şirketi Air Transat’tan İGA İstanbul Havalimanı’na ilk direk uçuş Kanada’ya ait havayolu şirketi Air Transat, İstanbul Havalimanı’na ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Uzun yıllar sonra Kuzey Amerika kıtasından anlaşılan ilk havayolu şirketi olan Air Transat, İGA’nın 2025 yılında uçuş ağına kattığı dokuzuncu, toplamda hizmet verdiği 116. tarifeli yolcu hava yolu şirketi olarak kayıtlara geçti. Dünyada 330’un üzerinde destinasyona uçuş imkanı sunan İGA İstanbul Havalimanı, Kanadalı havayolu olan Air Transat ile iş birliği yaptı. İşbirliği çerçevesinde Kuzey Amerika kıtasından İstanbul’a "ilk uçuşu" 17 Aralık’ta Toronto-İstanbul seferi ile başladı. Türkiye ile Kanada arasında önemli bir köprü görevi görmesi bekleniyor Amerika ve Avrupa’daki tatil destinasyonlarına odaklanan uçuşlarıyla öne çıkan ve 2025’te Dünya Havayolu Ödülleri’nde "Dünyanın En İyi Turistik Havayolu" seçilen Air Transat’ın operasyonları, Türkiye ile Kanada arasında hem turistik hem de iş amaçlı seyahatlerde önemli bir köprü görmesi bekleniyor. "Bu yeni hat, İstanbul’un uluslararası havacılıktaki lider rolünü pekiştirecek" Air Transat ve İGA İstanbul Havalimanı yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen özel etkinlikte konuşan İGA İstanbul Havalimanı Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, "İGA İstanbul Havalimanı olarak, dünyanın en önemli küresel bağlantı noktalarından biri olma vizyonumuzu her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Air Transat’ın İstanbul’a uçuşlara başlaması, Amerika kıtası ile olan bağlarımızın stratejik olarak genişlediğini ve küresel ağımızın daha da derinleştiğini gösteriyor. Bu yeni hat, yalnızca Türkiye ile Kanada arasında turizm ve ticaret potansiyelini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’un uluslararası havacılık ekosistemindeki lider rolünü pekiştirecek. Air Transat’ın aramıza katılmasından büyük memnuniyet duyuyor, birlikte çok daha güçlü bir küresel bağlantı ağı oluşturacağımıza inanıyoruz" dedi. Air Transat’ın ilk seferi TS214, 16 Aralık akşamı Toronto’dan havalanarak 17 Aralık saat 14.45’te İstanbul’a indi. Dönüş yönündeki ilk uçuş ise TS215 seferiyle 17 Aralık saat 16.40’ta İstanbul’dan Toronto’ya düzenlendi. Air Transat’ın yürüttüğü İstanbul uçuşları, Salı ve Cumartesi akşamları, İstanbul’dan dönüş seferleri ise Çarşamba ve Pazar günleri yapılacak. Seferler haftada 2 uçuş ile başlayacak ve Haziran 2026 itibarıyla haftada 3 uçuşa çıkarılacak.
Kütahya Tavşanlı’da yüzme rekoru, 1000 kişi yüzme öğrendi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yer alan Tavşanlı Yüzme Topluluğu (TYT) Yüzme Havuzu, 2025 sezonunda elde ettiği rekor katılımla dikkatleri üzerine çekti. Vatandaşlar ve öğrenciler için vazgeçilmez bir merkez olan tesis, yıl boyunca sunduğu kaliteli hizmetle Tavşanlı ve çevre yerleşim yerlerinin yüzme ihtiyacını karşılıyor. 2025 yılında yoğun bir sezon geçiren TYT Yüzme Havuzu, yüzme öğrenmek isteyen vatandaşların ve özellikle öğrencilerin ilk tercihi oldu. Yapılan açıklamaya göre, havuzda verilen eğitimler sayesinde 1000’den fazla kişi yüzme becerisi kazanarak yeni bir sporla tanıştı. Tesis, yalnızca temel eğitimlerle kalmayıp, aynı zamanda lisanslı sporcuların yetiştirilmesine de büyük katkı sağladı. Yetişen başarılı yüzücüler, katıldıkları yarışmalarda gösterdikleri üstün performanslarla Tavşanlı ilçesini başarıyla temsil ederek hem antrenörlerini hem de tüm ilçe halkını gururlandırdı. TYT Yüzme Havuzu, spor ve sosyal aktivite arayan bölge halkına yalnızca yaz aylarında değil, 12 ay boyunca kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. Modern imkanlara sahip tesis, bu özelliği sayesinde çevre ilçe ve yerleşim yerlerinden gelen yüzme meraklılarını da ağırlayarak bölgesel bir çekim merkezi olma rolünü pekiştiriyor. Havuz yetkilileri, gösterilen bu yoğun ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirerek, tesisin bir sonraki hedeflerinin hem öğrenci sayısını artırmak hem de ulusal düzeyde daha fazla şampiyon sporcu yetiştirmek olduğunu belirtti. TYT Yüzme Havuzu, 2025 yılında binlerce kişiye dokunarak Tavşanlı’nın sportif ve sosyal hayatına canlılık katmaya devam ediyor.