YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 10:59

Aydın’da kestane ağaçları kuruyor

A
A
A
Aydın’da kestane ağaçları kuruyor

Aydın’ın Nazilli ilçesinin dağ köylerinden Yaylapınar’da üreticiler yaygın hastalık nedeniyle kuruyan kestane ağaçlarını kesmeye başladı.

Aydın’ın Nazilli ilçesinin dağ köylerinden Yaylapınar’da üreticiler yaygın hastalık nedeniyle kuruyan kestane ağaçlarını kesmeye başladı.



Son 5-6 yıldır bölgede kestane ağaçlarında kurumaların yaşandığını belirten Yaylapınar Mahalle Muhtarı Dündar Balcıoğlu, halk arasında “Kestane Kanseri” olarak nitelendirilen hastalıklı kabuk dokusunda önce çöküntüler, daha sonra çatlak ve yarıklar meydana geldiğini ve bu nedenle hastalıklı dallardaki yapraklar önce solup içe doğru kıvrılarak belli bir zaman sonra da kestane ağacının tamamen kuruduğunu belirtti.


Kestane üreticilerini tedirgin eden hastalığa çare bulunması için ilgili tarım kuruluşlarına konuyu bildirdikleri halde ağaçtan ağaca bulaşan hasalığın durdurulması yönünde bir gelişme olmadığını ifade eden Balcıoğlu, çoğu üretici kendi imkanları ile haslığa maruz kalmış olan kestane ağaçlarına fiziksel müdahalede bulunarak odun olarak değerlendirmeye başladığını söyledi.



Kestane üreticisi Ramazan Onat’da, yamaç arazide 21 dönüm alan üzerinde kestane yetiştirdiğini belirterek, “Arazimiz sarp ve meyilli olduğundan kestane ağaçların toprak ara sürümlerini çit öküzlerle kara saban vasıtasıyla yapıyorum. Çit süren öküzün günlüğü 350 TL. dir Bir çit öküz günde arazi durumuna göre 2-3 dönüm toprağı ancak sürmektedir. Yaylapınar’da bin 500 rakımda kestane üretiyoruz. Kestane ağaçları için budama, gübreleme gibi birçok işlem için harcama yapıyoruz. Çoluk çocuk içindeyiz ve masraftan kaçınmıyoruz. Ancak gözümüzün önünde yıllarca emek verdiğimiz kestane ağaçlarımızın kuruması bizleri çok üzüyor. Onca büyüttüğüm ağaçların çaresini bilemediğimiz hastalık nedeniyle kuruyor ve kesmek zorunda kalıyoruz. Kestane alıcı borsa tüccarları da tehlikeyi gördükleri halde konuya ilgisizler. Bölge de kestane üreticilerini tedirgin eden bu konun üzerinde yetkililer ve üniversitelerde araştırma görevlilerinde duyarlı olup ilgilenmelerini bekliyoruz” diye konuştu.



Üretici Soner Yıldırım ise, sadece Yaylapınar’da kestane üreticilerin yıllık üretiminin toplam 600 ile 700 ton olduğunu, alıcı borsa tüccarları bunun yüzde 70-80’i ihracat ürünü olarak değerlendirdiklerini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Tutdere’den su kesintisi açıklaması Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yaşanan su kesintisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Tutdere, yıkımdan dolayı su kesintisine neden olan firma hakkında işlem başlattıklarını duyurdu. Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere, usulsüz yıkım nedeniyle su kesintisine neden olan firma hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını ve birkaç saatlik süren kesintisinin yapılan çalışmalar sonrası sona erdiğini belirtti. Yıkım alanına gelerek durum hakkında bilgiler alan Başkan Tutdere, su arızasına müdahale eden belediye çalışanlarına kolaylıklar dileyerek halkın mağdur olmaması için işi hızlandırılmasını ve tamiratın sağlam bir şekilde yapılmasını istedi. Başkan Tutdere, “Dün gece Hoca Ömer Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yıkım esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve usulsüz yıkım nedeniyle bina yola devrilerek su şebekesine zarar verdi. Adıyaman Belediyesi ekipleri de gece olaya müdahale ederek saat 01.00’da su kesintisi yaşanan mahallelere su arzını sağladı. Ancak su arzının sağlanmasının ardından aynı noktada meydana gelen yeni şebeke arızaları nedeniyle bu kez de Hoca Ömer, Kap Camii, Ulu Cami, Bahçelievler, Yunus Emre, Bahçecik, Ali Taşı, Mara ve Varlık Mahallelerinde su kesintisi meydana geldi. Yapılan çalışmalar sonucunda su yeniden şebeke hattına verildi. Vatandaşlarımızı mağdur eden firma hakkında gerekli yasal çalışmalar başlatıldı ve tutanak tutuldu. Bize düşen kısmıyla ilgili olarak kıymetli hemşerilerimizden özür diliyor, anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz olay yerinde canhıraş bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Enkazın kaldırılmasıyla birlikte tüm mahallelerimize su arzını sağlayacağız” diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.