EKONOMİ - 16 Ekim 2017 Pazartesi 16:01

3 ton zeytini bedava dağıttılar

A
A
A
3 ton zeytini bedava dağıttılar

Aydın’da hasadına başlanan zeytinin tanıtımı için üretici bedava 3 ton zeytin dağıttı.

Aydın’da hasadına başlanan zeytinin tanıtımı için üretici bedava 3 ton zeytin dağıttı. Günde 70 tona yakın zeytin hasat ederek iç piyasaya ve ihracata yeşil zeytin gönderen 400 haneli Ataeymir Mahallesi sakinlerinin, fiyatların düşük olması nedeniyle reklama önem vermek için başvurduğu ilginç yöntem Denizli-Aydın karayolunu kullanan sürücüleri memnun etti.


Açıklanan dane zeytin alım fiyatlarından memnun olmayan Karacasulu zeytin üreticileri fiyatları protesto etmek ve dane zeytine prim uygulaması getirilmesi talebini duyurmak için 3 ton zeytini bedavaya dağıttı. Dört alım merkezinin bulunduğu Ataeymir Mahallesinde, Karacasu-Tavas karayolu güzergahı üzerine getirilen 2 römork zeytin, yoldan geçen araçlara poşet poşet doldurularak dağıtıldı. Antalya, Denizli, Muğla gibi illerden gelip Aydın ve İzmir’e giden araç şoförleri önce şaşırsalar da ardından zeytinleri alıp üreticilere teşekkür ederek yollarına devam ettiler. Üreticiler ellerinde “Zeytin kan ağlıyor, yeşil altına destek, zeytinimizi yaşatalım, zeytine destek” yazılı pankartlar taşıdı. Kilo maliyeti 2 lira olan zeytin için ortalaması 1.70 olan fiyat açıklaması yapıldığını kaydeden üreticiler “En az 30 kuruş zarar ediyoruz. Borçlarımızı ödemek için satmaktan başka da çaremiz de yok. Ancak böyle zararına giderse üretim bitecek” diyerek sıkıntılarını dile getirdiler.


“Maliyet 2 TL, satış 1,70 TL”


Ataeymir Mahalle Muhtarı Gültekin Uysal, Gemlik ve Yamalak Kabası ismi verilen zeytin çeşitlerini tamamen doğal yollarla üreten ve tek geçim kaynakları zeytincilik olduğunu ifade ederek, “Karacasu’ya bağlı, Aydın’a 110 Km mesafedeki bin 100 nüfuslu Ataeymir Mahallemizde zeytin hasadı sürüyor. Günlük 70 tonu bulan zeytin hasadında yediden yetmişe herkes emek veriyor. Yurt içi ve yurt dışına zeytin satışı yapan firmalar da mahallemizde tezgahlarını açtı. Zeytin boylama tezgahlarında 5 ayrı boyda zeytini ayıran alıcılar, kalitesine göre kilosu 50 kuruştan başlayarak 2 buçuk liraya kadar ulaşan fiyatlarla zeytinlerimizi satın almaktalar. Devletimizden yağa verdiği pirim gibi kilo başına destek istiyoruz. Zeytin fiyatları gerçekten çok düşük. Bir kilo zeytinin maliyeti 2 lira olmasına rağmen biz bir lira 70 kuruşa zeytin satıyoruz. Satmaya da mecburuz. Çünkü askerdeki oğlumuza, okuyan öğrencimize para göndermek, kredi borcumuzu ödemek için zararına bu zeytini satmaktayız. Bu zararın, mağduriyetin giderilmesi için de devletimizden kilo başına pirim istiyoruz. Zeytinimizin kalitesi ve yağı bu bölgede birinci sıradadır. Kültür bakanlığımızdan zeytinimizin tanıtılması için yardım istiyoruz, desteklerini bekliyoruz. Kooperatiflerimizin de desteklenmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.


Günde 70 ton zeytin hasat ediliyor


Daha önce belde olan ve belde belediyesi kapanmadan önceki son belediye başkanı olan zeytin üreticilerinden Mehmet Başalan, “Aydın’ın Karacasu ilçesi Ataeymir Beldesinin en güzel ürünlerinden biri olan Sarı Altın Zeytini bugün hemen hemen Türkiye’de çok yaygın bir şekilde satılmaktadır. Hergün günlük olarak burada 3 TIR, hemen hemen 60-70 ton civarında bu zeytinler fabrikalara gidiyor. İhracatçı firmalar tarafından satın alınıp bunlar ihraç olmak üzere tatlandırılıp satılıyor. Firmalar bizden aldıktan sonra bu zeytini 5 katı, 10 katı fazlasına satıyor. Bizim en büyük sıkıntımız burada. Bu zeytinler, Yamalak Kabası denen zeytin, Ataeymir, Karacasu, Yamalak ve Kurtuluşta, hemen hemen en çok yetişen yerlerden bir tanesi. Bir başka yerde bu zeytini bulmak mümkün değil. Aroması güzel, ne bileyim organik yetiştiriliyor. Biz devletten, bakanlığımızdan bu çiftçimize destek vermesini bekliyoruz. Zeytinin tanıtımı da çok önemli, yağı da çok önemli. Burada bizim yöremizdeki zeytinyağı tamamen organiktir. Vatandaşa buradan gelip almalarını tavsiye ediyorum” dedi.


Bedava zeytin dağıttılar


Zeytn alımın yapıldığı yerden daha sonra karayoluna çıkan zeytin üreticileri, 2 römorka doldurdukları zeytinleri poşetlere koyarak yoldan geçen araçları durdurarak sürücülere verdiler. Sürücülerden tanıtım için de destek isteyen Zeytin üreticlerine bedava zeytin alanlar tarafından teşekkür edilerek tanıtım desteği sözü geldi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’in barajlarında su seviyesi düştü İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir’in içme suyu ihtiyacını sağlayan Tahtalı, Gördes ve Balçova barajlarındaki su seviyelerinin önceki yıllara oranla düşmesine rağmen kısa vadede kentte bir susuzluk tehdidi bulunmadığını açıkladı. İZSU Genel Müdürlüğü, kentin su ihtiyacının yarıya yakınını karşılayan Tahtalı, Balçova ve Gördes barajlarındaki güncel doluluk oranlarını açıkladı. Doluluk seviyesi Tahtalı Barajı’nda yüzde 31, Balçova Barajı’nda yüzde 76, Gördes Barajı’nda ise yüzde 13 olarak kayıtlara geçti. 3 barajdaki toplam su miktarı ise 188 milyon metreküp oldu. Bu üç önemli kaynağın dışında kente su sağlayan Ürkmez Barajı yüzde 43, Güzelhisar Barajı yüzde 86 ve Kutlu Aktaş Barajı ise yüzde 41 doluluk oranına sahip. Tahtalı’da 2008’den beri en düşük seviye Tahtalı, Balçova ve Gördes barajlarındaki su miktarının İzmir’in yaklaşık 8 aylık su ihtiyacını karşılayacağı bildirildi. İZSU yetkilileri Tahtalı Barajı’nda 2008 yılından bu yana en düşük su seviyesinin gözlendiğini belirtirken, su seviyesindeki düşüşün azalan yağışlardan kaynaklandığı vurgulandı. Açıklamada İZSU’nun kente kesintisiz içme suyu sağlamaya yönelik çalışmalarının devam ettiği ifade edilirken, “Barajlarımızda hiç yağış olmasa bile yıl sonuna kadar yetecek su mevcut; ayrıca yer üstü su kaynaklarının yanında kentimizin yer altı su kaynaklarından da faydalanıyoruz. Ancak uzun vadede yaşanabilecek susuzluk tehdidine karşı suyun tasarruflu kullanılması tüm toplumumuz açısından büyük önem taşıyor” denildi.
İstanbul Cam döşemesinin altında sergilenen eserlerle adeta müze olan Koca Mustafa Paşa Camii ibadete açılıyor Fatih’te Kristos Pantepoptes Kilisesi olarak 1059’da inşa edilen ve Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen yapının 2021 yılında başlanılan restorasyonunda sona gelindi. Bizans mimarisine ait çini, mermer ve sütunların yanı sıra cehennem tasvirlerinin yer aldığı freskler keşfedilen caminin zemini camla döşenerek adeta müzeye çevrildi. Yarın ibadete açılacak olan 965 yıllık caminin son hali ise havadan görüntülendi. Fatih’te Kristos Pantepoptes Kilisesi olarak 1059’da inşa edilen ve Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen yapı Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2021 yılında restore edilmeye başlandı. Tarihi camide sürdürülen çalışmalar esnasında hem Bizans hem de Osmanlı Cihan Devleti dönemlerinin özenle korunduğu görüldü. Yapının içi, bir metre kadar toprakla doldurulduğu için katmanda yapılan kazılarda, Bizans devrinin özgün kotuna inilerek zeminde zengin bir döşeme mozaiğiyle karşılaşıldı. Restorasyon çalışmaları çerçevesinde Bizans mimarisine ait çini, mermer ve sütunların yanı sıra cehennem tasvirlerinin yer aldığı fresklerin keşfedildiği yapının zemini camla kaplanarak adeta müzeye çevrildi. Halısı kaldırıldıktan sonra ortaya çıkan cam zeminin altına döşenen ışıklandırma sistemiyle, Bizans ve Osmanlı tarihine ışık tutan eserler sergileniyor. Yerli ve yabancı turistlerin ziyaret noktaları arasında yer alan cami, Sahabe Cabir bin Abdullah’ın türbesinin olması sebebiyle halk arasında Hazreti Cabir Camii adıyla da biliniyor. Restorasyonda depreme karşı da güçlendirilen 965 yıllık tarihi cami yarın ikindi namazının ardından ibadete açılacak. Öte yandan, restorasyonu tamamlanan tarihi camiinin son hali havadan görüntülendi. “Cam döşemenin altında restorasyon sırasında çıkmış arkeolojik buluntular sergilenecek” Hz. Cabir Camii’nin tarihi hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “Hz. Cabir Camii diğer adıyla Atik Mustafa Paşa Camii 1059 yılında bir manastır yapısı olarak inşa edildi. Sultan 2. Bayezid’in sadrazamlarından Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrildi. Hz. Cabir Camii, içerisinde İstanbul kuşatması için gelen Sahabe Cabir bin Abdullah’ın türbesinin olması sebebiyle Hz. Cabir Camii olarak da bilinmektedir. Yaklaşık bin yıldır ayakta duran bu yapı tarihsel süreçte birçok deprem ve yangına maruz kaldı. 1509 depreminde bir hasar aldığını kaynaklardan öğrenebiliyoruz. 1792 yılındaki Balat yangınında ve küçük kıyamet olarak adlandırılan İstanbul depreminde bir hasar aldı. Bu depremde minaresi yıkıldı, kubbesi de tahribata uğradı. Yıkılan eski minare yerine kesme taştan bir minare inşa edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Hz. Cabir Camii’nin rölöve ve restitüsyon projelerini 2018 yılında Koruma Kurulu’na onaylattık. 2021 yılında ise restorasyon çalışmalarına başladık. Öncelikle araştırma kazıları ve raspa çalışmaları yaptık. Bu yapı içerisinde 1 metreye kadar kazı yapıldı ve 1 metre sonunda yapının ilk dönemine ait opus sectila ismiyle biline döşeme bulundu. Cam döşemenin altında restorasyon sırasında çıkmış arkeolojik buluntular, seramik ve mozaik parçaları, Osmanlı dönemine ait özgün şeşhaneler gibi restorasyonda çıkmış eserler sergilenecek. Halı kaldırıldığında ziyaretçiler bu görüntüyle karşılaşacaklar” dedi. “Restorasyonda depreme karşı yapı güçlendirildi” Restorasyonu tamamlanan Hz. Cabir Camii’nde yapılan çalışmaları anlatan Feyyaz Fidan, “Yapının iç ve dış bedeninde raspa yapıldı. Eski onarımlarda yapılmış çimento esaslı sıvalar raspa edildi ve iç yüzeylerde freski sıvalara rastlandı. Freski sıvalar ve ’opus sectila’ belgelemesiyle, konservasyonu yapıldı. Bilim Kurulu kararı doğrultusunda yapının katmanlarının gösterilmesi adına harim içerisinde çelik konstrüksiyon ve üzerine cam bir döşeme yapıldı. Caminin iç tezyinatı hakkında bilgi vermek gerekirse, bitkisel kalem işleriyle süslenmiş bir yapıdır. Ve restorasyonda kalem işlerinin ihyası tamamlandı. Dış cephede özgün harç terkibine uygun derz yapıldı. Bu restorasyonda depreme karşı da yapı güçlendirildi. Enjeksiyon imalatı yapıldı. Minaresi şerefe kotuna kadar söküldü ve özgün tekniğinde tamamlandı. Kubbe üst örtüsü kurşunları yenilendi. Kirpi saçak imalatları yapıldı. İçlik, dışıklar, tüm kapılar, pencereler özgün malzeme cins ve boyutunda yenilendi. Özgün türbe kapısı ve Mahmud Güneşi fümigasyon işleri yapıldı. Hz. Cabir Camii’nin restorasyonunu en kısa sürede tamamlayarak ibadete açılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Konyaspor ile Fenerbahçe 46. randevuda Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında deplasmanda oynayacağı Konyaspor ile ligde 46. kez karşı kaşıya gelecek. Ligde 23 maçlık yenilmezlik serisi elde eden sarı-lacivertliler, bu sezon deplasmanda kayıp yaşamadı. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Fenerbahçe, yarın saat 20.00’de deplasmanda Konyaspor ile oynayacak. Mücadele öncesi sarı-lacivertliler, 34 maçta 28 galibiyet, 5 beraberlik ve 1 mağlubiyetle topladığı 89 puanla ikinci sırada bulunuyor. Yeşil-beyazlılar ise 34 maçta 8 galibiyet, 12 beraberlik ve 14 mağlubiyetle 36 puanla 16. sırada yer alıyor. Ligde geçtiğimiz hafta Beşiktaş’ı mağlup eden Kanarya, rakibini yenerek şampiyonluk yarışında hata yapmak istemiyor. 46. randevu Konyaspor ile Fenerbahçe, Süper Lig tarihinde bugüne kadar 45 kez karşı karşıya geldi. Söz konusu müsabakalarda sarı-lacivertliler 34 defa sahadan galip ayrılırken, yeşil-beyazlılar ise 8 kez kazandı. 3 karşılaşma ise berabere sona erdi. Rekabette Fenerbahçe, rakip filelere 119 gol atarken, Konyaspor 49 golle karşılık verdi. Sezonun ilk yarısında Kadıköy’de oynanan mücadeleyi ev sahibi 7-1’lik skorla kazandı ve rekabetteki en gollü maç olarak kayıtlara geçti. 23 maçlık yenilmezlik serisi Fenerbahçe ligde oynadığı son 23 maçı kaybetmedi. Sarı-lacivertliler bu süreçte Fatih Karagümrük ve Beşiktaş’ı 2’şer kez, Sivasspor, Kayserispor, İstanbulspor, Konyaspor, Gaziantep FK, Başakşehir, Ankaragücü, Antalyaspor, Rizespor, Kasımpaşa, Hatayspor, Pendikspor, Trabzonspor ve Adana Demirspor’u mağlup etti. Ligin ilk yarısında oynanan Adana Demirspor, Galatasaray ile ligin ikinci yarısındaki Samsunspor, Alanyaspor ve Sivasspor maçlarından da sahadan berabere ayrıldı. Sarı-lacivertliler deplasmanda kaybetmedi Fenerbahçe, bu sezon deplasmanda 17 maça çıktı. Takımının başında lig tarihinin en iyi dış saha performanslarından birine imza atan İsmail Kartal, 15 galibiyet, 2 beraberlik elde ederken mağlubiyet yaşamadı. Sarı-lacivertliler 2020-2021 sezonunda elde ettiği ‘dış sahada en fazla puan toplama rekorunu’ da (47) egale etti. Deplasmanda son olarak Sivasspor ile karşılaşan Fenerbahçe sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı. Kanarya, dış sahada oynadığı 10 lig maçında ise kalesini gole kapattı. Rekabetteki farklı skorlar Fenerbahçe, Konyaspor ile rekabetteki en farklı skoru bu sezon 7-1’lik sonuçla elde etti. Sarı-lacivertliler rakibini üçer kez 5-1, ikişer kez 5-2, birer kez de 5-0 mağlup etti. Yeşil-beyazlılar ise en farklı galibiyetini 27 Mayıs 2005’te 4-2’lik skorla aldı. 7 futbolcu kart sınırında Fenerbahçe’de Konyaspor karşılaşması öncesi 7 futbolcu sarı kart ceza sınırında bulunuyor. Michy Batshuayi, Dusan Tadic, Cengiz Ünder, Rodrigo Becao, Mert Müldür, Edin Dzeko ve Ferdi Kadıoğlu sarı kart ceza sınırında bulunan isimler. Bu futbolcular müsabakada sarı kart görmeleri halinde bir sonraki hafta oynanacak Kayserispor karşısında takımını yalnız bırakacak. Ligin en golcü takımı Süper Lig’de 34 hafta itibarıyla 89 puan toplayan Fenerbahçe, bu süreçte 32 maçta gol atmayı başardı. Takımın hücum yönü istatistiklere de yansırken, sarı-lacivertliler rakip filelere 89 gol gönderdi. Kanarya, ligde en golcü takım konumunda bulunuyor. Sarı-lacivertlilerin Bosna Hersekli forveti Edin Dzeko, kaydettiği 20 golle krallık yarışında 21 gollü Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi’nin ardından ikinci sırada yer alıyor. 38 yaşındaki forvet, Konyaspor’a karşı ilk maçında hat-trick yapma başarısı gösterdi. Bahattin Şimşek düdük çalacak Konyaspor ile Fenerbahçe arasında oynanacak müsabakayı hakem Bahattin Şimşek yönetecek. Şimşek’in yardımcılıklarını Süleyman Özay ile Osman Gökhan Bilir yapacak. Maçın 4. hakemi ise Burak Şeker olacak.