GENEL - 10 Aralık 2018 Pazartesi 16:39

MHP Adayı Akın, Koçarlı’da vatandaşlarla bir araya geldi

A
A
A
MHP Adayı Akın, Koçarlı’da vatandaşlarla bir araya geldi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Germencik Belediye Başkanı Ümmet Akın Koçarlı’da vatandaşlarla bir araya gelerek künar ve hayvancılık konularında planladıkları projelerinden bahsetti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Germencik Belediye Başkanı Ümmet Akın Koçarlı’da vatandaşlarla bir araya gelerek künar ve hayvancılık konularında planladıkları projelerinden bahsetti.


Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümmet Akın’a Koçarlı’da MHP İlçe Başkanı Mustafa Ali Memiş, yönetim kurulu üyeleri, partililer ve çok sayıda vatandaş eşlik etti.


İlçe merkezinde vatandaşların yoğun ilgi ve alakası ile karşılaşan Akın; “Hemşehrilerimizin şahsıma gösterdiği ilgi ve alakadan dolayı Koçarlılı hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Koçarlı’da da her ilçemizde olduğu gibi esnaf ve vatandaşlarımız artık hizmet istiyor. Aydın’ın bir tarım kenti olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Koçarlı ilçemizde de hemşehrilerimizin kazanç sağlamak adına yaptıkları çalışmalar ortada. Kimi hemşehrimiz hayvancılıkla geçimini sağlamaya çalışıyor kimi hemşehrimizde bu yörede üretimi fazlaca olan künar (Çam Fıstığı)’dan kazanç sağlamak için mücadele veriyor. Toplaması zor ve zahmetli olan künardan hemşehrilerimiz maalesef bekledikleri kazancı sağlayamıyor. Bunun sebebi de her fırsatta dile getirdiğimiz bu ürünün işlenmeden satılması. Bir kez daha ifade ediyorum “Bu topraklardan hiçbir ürün ham çıkmayacak” Kalp hastalarının, tansiyon hastalarının sağlığı için tükettiği künar birçok hastalığa şifa verdiği gibi Türk Mutfağının da vazgeçilmezi. Bizler bu konuda da gerekli çalışmalarımızı yaptık. Aydın’da üretken belediyecilik anlayışımızın yanı sıra her zaman ‘Ay Yıldız’ kalkınma programımızdan bahsediyoruz. Bu projelerimizin içerisinde de Kırsal kalkınma çatısı altında Kır Belediyeciliği girişimlerimiz ve çalışmalarımız yer alıyor. Daha evvel de hayvancılık konusundan bahsetmiştik. Kır Belediyeciliğinde ülkemize model olacak ve meralarımızın hepsini ele alıp ıslah edeceğiz. Meralarımızın girişlerine akıllı kapı sistemleri kuracağız ve buralara ortak sağım üniteleri kuracağız. Evlerden 1.50 -1,60 liraya toplanan süt bu tesislerden 2 liranın altında satılmayacak. Her bir hayvanın ayağına padometre takarak o hayvanların günlük kaç litre süt verdiğini anında SMS ile hayvan sahibine bildireceğiz. Bu cihazlar sayesinde hayvanın hastalığı takip edilecek, kızgınlık dönemi kontrol edilerek sağlıklı üremesi ve daha kaliteli nesiller türemesi sağlanmış olacak. Evdeki köylü bacıları süt sağım derdinden kurtaracağız. Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizin rahat edebileceği ve daha fazla kazanç sağlayacağı Kırsal Kalkınma projemizi hayata geçirmek istiyoruz. Bunları hep birlikte başaracak ve hep birlikte Aydın ve ilçelerimizi yöneteceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Gürhan Akdoğan: "Bursa ovası da, sanayisi de sahipsiz değildir" Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolle 20 bin hektar alandan geriye, 9 bin hektarın kaldığını söyledi. ADD Bursa Şubesi, Bursa’da sanayileşme ve kentleşme çerçevesinde çevresel etkileri hiçe sayan, doğayı tahrip ederek kent ve toplum çıkarları yerine, bireysel çıkarları hedefleyen gündemdeki bazı projeler hakkın basın mensuplarıyla bir araya geldi. Nilüfer Karaman Dernekler Yerleşkesinde konuşan ADD Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, "Yıllarca anlattık, olmadı. Her şeyi rant gören anlayışla vahşice çarpık kentleşme ve çarpık sanayileşme ile mücadele ettik. ’Bursa ovasını yok ediyorsunuz’, ’Sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğayı çevreyi koruyarak sanayileşmeyi, kentleşmeyi birlikte planlayalım’ dedik yine olmadı. Onlarca sanayileşme ve kentleşme sempozyumları düzenledik, raporlar hazırladık, kent yağmasına, ova talanına karşı davalar açtık ama bir türlü dinlemediler. 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolde korunacak ova koruma alanı 20 bin hektar olarak belirlenmiş olmasına rağmen ova korunamamış, meydana gelen sanayileşme ve yerleşim sebebiyle ova koruma alanı 11 bin 245 hektara kadar küçülmüştür. Bu duruma rağmen yapılan araştırmalar (2011 yılında belirlenen ova koruma alanı 9 bin 163 hektar) Bursa ovasının kan kaybetmeye devam ettiğini, günümüzde 9 bin hektarın da çok altına düştüğünü göstermektedir. Bursa ovasının elimizde 9 bin hektarı kalırken onu da sulayamıyoruz. Bursa 2020 yılı çevre düzeni planın da bugüne kadar yaklaşık 300 adet plan değişikliği yapılmıştır. Bu değişiklikleri yapan kurumlar sırasıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Bursa İl Özel İdaresi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ilçe Belediyeleri ve meclisleridir" dedi. "Tarım arazileri her geçen gün küçülmektedir" Dünyada yaşayan insanların nüfusu 2000 yılında 6 milyar iken, şimdi 7,8 milyara ulaştığını belirten Akdoğan, "19. yüzyıl başlarında 1,5 milyar olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 10 milyara çıkacağı tahmin edilmektedir. 1950 yılında 21 milyon olan nüfusumuz, 2023 yılında 4 kat artarak 85 milyona ulaşmıştır. Yaşadığımız uygarlık, doğal kaynakların yanlış kullanımı ve doğal yaşam alalarına verilen zarar sebebiyle tehlikeye girmiş durumdadır. Kapasitenin üzerinde kullanımının sonucunda dünya, aşın bir baskıyla karşı karşıyadır. Endüstri devriminden günümüze dek geçen süre içerisinde dünya nüfusu sekiz katına çıkmıştır. Son 100 yıl içinde, endüstriyel üretim 100 kat artmıştır. İnsan etkinliklerinin ve nüfusun bu inanılmaz artışı çevre üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler oluşturmuştur. Bursa’da ise tarım arazisi 2016 yılında 417 bin 420 hektarla toplam arazinin yüzde 38,34’ünü oluştururken, 2022 yılında 369 bin 727,80 hektara düşerek yüzde 33,36’ ya gerilemiştir. Yani son 16 yılda 47 bin 692,20 hektar tarım arazisi, tarım dışına çıkarılmıştır. Tarım dışına çıkarılan bu arazilerin büyük bir kısmı da yerleşim yerlerine ve sanayi alanına dönüşmüştür. Bursa toplam tarım alanının yüzde 79’luk kısmı sulamaya uygun olmasına rağmen, yüzde 42’lik kısmı sulanabilmektedir. Sulamaya uygun alanın ise yüzde 53’ü sulanmaktadır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da hala tarımsal sulama suyunun yüzde 68’i açık sulama sistemleri ile, sadece yüzde 32’si kapalı basınçlı sistemlerle sulanacak arazilere ulaştırılmaktadır" dedi. Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da plansız ve ağırlıklı dışa bağımlı bir sanayileşme söz konusu olduğunu belirten Akdoğan, "Bugün Bursa’da, faaliyette ve alt yapı çalışmaları devam eden, 17 adet Organize Sanayi bölgesi (OSB), 3 adet Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB), 8 adet Sanayi Bölgeleri (SB), 24 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) toplam 52 adettir. Yaklaşık olarak toplam 5 bin 200 hektarlık bir alan kullanan Organize Sanayi Bölgelerinde, 153 bin civarında kişi istihdam edilmektedir. Bursa’da yeterince sanayi bölgesi oluşmuştur. Dağınık ve plansız sanayileşme, tarım arazilerinin yok edilmesi ve gecekondulaşma gibi kentsel sorunları da beraberinde getirmiştir. Artık, mevcut kapasite kullanımları da değerlendirildiğinde, yeni sanayi bölgelerinin açılmasına izin verilmemelidir. Sanayi Bölgeleri, Sanayi Siteleri dışında endüstriyel tesislerin kurulmasına ve çalışmasına izin verilmemelidir. Organize sanayi bölgelerinin büyük bir bölümünde, sonradan OSB olmasından kaynaklı olarak, alt ve üst yapı sorunları hala sürmektedir. Parsel bazında yüzde 30 boş kapasitesi olan Organize Sanayi Bölgelerinin, yüzde 62’sinde Arıtma tesisi yoktur. yüzde 85 inde itfaiye teşkilatı, yüzde 92’sinde Sağlık Merkezi, yüzde 70’inde PTT ve Okul gibi tesisler bulunmamaktadır. Sınırları içerisinde, sanayi bölge ve sitelerini yoğun şekilde barındıran Kestel, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinin durumu ise vahimdir. Bu ilçeler adeta SOS vermektedir" diye konuştu.