EKONOMİ - 11 Aralık 2018 Salı 09:55

Aydın’da portakal hasadı başladı

A
A
A
Aydın’da portakal hasadı başladı

Türkiye’nin en önemli narenciye üretim merkezlerinden biri olan Aydın’da portakal hasadı başladı.

Türkiye’nin en önemli narenciye üretim merkezlerinden biri olan Aydın’da portakal hasadı başladı. Mandalinada ürünün önemli bir kısmını Akdeniz meyve sineği nedeniyle kaybeden narenciye üreticisi portakal da ürün kaybına uğramamak için hasada erken başladı.


Kuyucak ilçesinde portakal hasadına başlayan çiftçilerden Ahmet Kurban, birlik olamayıp kooperatif sistemini hayata geçiremeyen çiftçilerin bu yıl da aracıya çalışmak zorunda olduğunu belirterek tarladan 30 kuruşa alınan portakalın bu yıl da pazar tezgahına ulaşıncaya kadar 1,5-2 TL’ye ulaştığını her zaman üreticinin değil aracının kazandığını söyledi.


Bu yıl rekoltenin iyi olduğunu ancak, Akdeniz meyve sineği zararlısı nedeniyle mücadele şartlarının hem zor hem de masraflı olduğunu belirten Ahmet Kurban, narenciye yetiştiricisinin meteoroloji raporları doğrultusunda hasat sezonuna erken başladığını söyledi. Hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü durumlarda narenciyeye soğuk vurduğunu belirten Ahmet Kurban, “Hava sıcaklığı eksiye düşmeden hasada başladık. Şu anda fiyatlar 30 kuruş ile 1 lira arasında değiştiği için imkanı olan herkes ürününü toplayıp depoda saklıyor. Mevcut fiyatlarla satışı yapılan ürün üreticisinin mazot, gübre ve işçilik maliyetini bile karşılamaz” dedi.


“Girdi maliyetleri her yıl yükseliyor fiyatlar yerinde duruyor”


İdareciler ve siyasetçiler tarafından sürekli tavsiye edilen çiftçiliği icra edenlerin durumunun her geçen gün daha da kötüye gittiğini belirten Elmas Yaprak isimli üretici ise geçen yıllarda toptan kilosu 1.5 TL’ye satılan portakalın bu yıl toptan 50 kuruşa satıldığını belirterek “Bizim maliyetler her geçen gün artıyor, ürün fiyatı ise düşüyor. Emeğimizin karşılığını alabilmemiz için fiyat 1.5 TL olmalıdır. İşin garip tarafı bizden 50 kuruşa alınan ürün Pazar tezgahında 2-2,5 TL’ye tüketiciye ulaşmasıdır. Aradaki bu fark kapatılmadıkça ne üreticinin ne de tüketicinin yüzü güler. Bizler Türkiye’nin en kaliteli ürününü yetiştiriyoruz ama üretici de tüketici de mağdur. Türkiye’de her zaman aracı kazanıyor. Bu sisteme son verilmelidir” dedi.


Başta Rusya olmak üzere dünyanın değişik ülkelerine ihraç edilen portakalların aynı zamanda şifa deposu olduğu özellikle kış hastalıklarına karşı vücudun direncini arttırdığı için bolca tüketilmesi tavsiye ediliyor.


Portakal toplama işinde çalışan kadınlara 60-80 TL arasında erkeklere de maharetine göre 100-120 TL civarında gündelik yevmiye verildiği belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”