GENEL - 13 Şubat 2020 Perşembe 12:14

Veteriner Hekimler Odası Başkanı Şahin, Rektör Aldemir’e sahip çıktı

A
A
A
Veteriner Hekimler Odası Başkanı Şahin, Rektör Aldemir’e sahip çıktı

Aydın Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Cemal Şahin, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof.

Aydın Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Cemal Şahin, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir hakkında basında yer alan haberlere ilişkin basın açıklamasında bulundu.


Aydın Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Cemil Şahin yaptığı açıklamada,2017 yılında ’Yılın bilim adamı’ ödülü almış ve başarıları çalışmalarıyla sabitlenmiş biri için adeta karalama kampanyası başlatıldığını ileri sürerek “Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü, Meslektaşımız Veteriner Hekim Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’ in 1995 yılında kendisine ait olmayan bir gıda üretim iş yerinde sorumlu yöneticilik görevi yaptığı dönem ile ilgili, ’Sahte sucuk üretti 3 Ay hapis cezası aldı’, ’Sahte sucuğun altından bakın kim çıktı?’ ve benzeri başlıklarla yayınlanan haberlerin ardından tarafımızdan açıklama yapılması gereksinimi duyulmuştur" diyerek Rektör Aldemir’e sahip çıktı.


ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in, Akademik alanda ulusal ve uluslararası birçok araştırması ve yayını bulunduğunu ve 2017 yılında "Yılın bilim adamı" ödülünü almaya hak kazanmış biri olarak, başarıları çalışmalarıyla sabitlenmiş bir bilim adamı ve veteriner hekim olduğunu kaydeden Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin, "90’lı yıllarda, gıda üretim/satış iş yerlerinde sorumlu yönetici olarak çalışan veteriner hekimlerimiz ve gıda alanında eğitim alan diğer meslek mensupları o dönemlerde yürürlükte olan gıda mevzuatlarının yetersizliğinden dolayı, asgari yetki, maksimum sorumluluk ile görevlerini icra etmekteydiler. Bu nedenle, sorumlu yöneticilerin birçoğu o yıllarda benzer şekilde mağduriyetler yaşamaktaydılar. 2010 yılında çıkarılan 5996 sayılı kanun ile yetkilerde revizyon yapılmış ve önemli bir yol katedilmiştir. Mevcut mevzuatlar da tam anlamıyla yeterli görülmese de eskiye nazaran, amaca daha iyi hizmet etmektedir ve meslek örgütü olarak da mevcut mevzuatların geliştirilmesi yönünde çalışmalarımız devam etmektedir. Diğer yandan, haberlerde virüs olarak lanse edilen mikroorganizma, bir virüs değil bakteridir. E coli bakterisi, iş yerinde çalışan personelin anlık hijyen yetersizliğinden dahi gıdalara kontamine olabilen bir bakteri türüdür. Sorumlu yöneticiler iş yerinin hijyenini ve yetkili oldukları diğer tüm hususları ilgili işletmenin ruhsatlarında belirtilen ve buna paralel olarak iş sözleşmelerine konan çalışma saatlerinde gerçekleştirmektedirler. Bu saatler dışında işletmelerin üretim yapması halinde gıda sağlığı kontrol edilebilir olmaktan çıkmaktadır. Gıda iş yerlerinde istihdamı zorunlu personel olarak çalışan sorumlu yöneticileri kaba tabirle günah keçisi haline getiren mevzuatların sürekli olarak güncellenmesi ve günümüze uygun hale getirilmesi, gıda alanında eğitim almış olan meslek mensuplarının daha büyük yetkilerle görevlerini yapmasını sağlayacak ve halk sağlığının da etkili şekilde korunmasını temin edecektir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”