GENEL - 13 Temmuz 2020 Pazartesi 13:53

ADÜ Haber Dergisi’nin 153. sayısı okurlarla buluştu

A
A
A
ADÜ Haber Dergisi’nin 153. sayısı okurlarla buluştu

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Haber Dergisi’nin 153.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Haber Dergisi’nin 153. sayısı olan Haziran 2020, yayımlandı. ADÜ Haber Dergisi’nde, Haziran ayını da dolu dolu geçiren ADÜ etkinliklerinin yanı sıra akademisyenlerin gündeme dair toplumu aydınlatan düşünceleri yer alıyor.


Kovid-19 pandemisi nedeniyle online olarak da erişebilecek derginin bu sayısında ADÜ’deki güncel haberin yanı sıra bu sayıya özel olarak dünya tarihinde ilk defa karantina sürecine neden olan Kovid-19 salgınının aile ve toplum yaşamı üzerindeki etkileri değerlendirildi.


ADÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Demir, korona virüs nedeniyle dünya tarihinde ilk defa yaşanan karantina sürecini ve virüs salgınına karşı gelişmiş toplumlar da dahil olmak üzere tüm insanlığın benzer bir çaresizlik karşısında benzer bir savunma içine girmelerini toplumsal açıdan değerlendirdi.


Prof. Dr. Demir, “Çok farklı özelliklerde ve gelişmişlik düzeylerinde olan toplumlar, bu virüs salgınına karşı benzer bir çaresizlik karşısında kaldılar ve benzer bir savunma/korunma içine girdiler. Karantina başlangıcındaki şaşkınlık, süreç devam ederken bilgilendirme ve farkındalık oluşturma anlamında yönlendirmelerin artmasıyla giderilmeye ve bilinç düzeyi yükseltilmeye çalışıldı. Karantina sürecinde eve kapanan insanlar arasında evlerde, aile içinde yaşanan ilişkiler normal akışın dışında özellikler kazandı ve bunun hem olumlu hem de olumsuz örnekleri yaşandı. Aile ilişkileri yeni bir boyut kazandı şöyle ki, pek çok insan özellikle gençler, anne-babasını yeniden tanımaya başladı, insanlar neredeyse birbirlerini yeniden tanıdılar, keşfettiler” diyerek karantina sürecinde aile ve toplum yapısında meydana gelen değişikliklere açıklık getirdi.


ADÜ Hastanesi Diyetisyeni Makbule Özer, sıcak yaz aylarının etkisini göstermeye başlamasıyla beslenme açısından risk oluşturabilecek noktalara dikkat çekerek doğru beslenme alışkanlıkları ile ilgili bilgiler verdi. Dergide sağlıklı beslenebilmek için yaz aylarında nelere dikkat etmemiz gerektiğinden sıcak yaz aylarında serinlemek için tüketilen alkol ve gazlı içeceklerin vücudumuza etkileri gibi bir çok konunun ele alındığı bir makale yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”