GENEL - 14 Eylül 2020 Pazartesi 12:59

Muğla Milli Eğitim Müdürü Töre, hakkındaki suçlamalara yanıt verdi

A
A
A
Muğla Milli Eğitim Müdürü Töre, hakkındaki suçlamalara yanıt verdi

Muğla’nın Menteşe ilçesinde 8 Eylül günü hayatını kaybeden Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hüdayi Baş’ın kalp krizinin nedeninin İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin baskı ve mobbingi olduğu iddialarının ardından, İl Milli Eğitim Müdürü Töre suçlamalara yanıt verdi.

Muğla’nın Menteşe ilçesinde 8 Eylül günü hayatını kaybeden Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hüdayi Baş’ın kalp krizinin nedeninin İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin baskı ve mobbingi olduğu iddialarının ardından, İl Milli Eğitim Müdürü Töre suçlamalara yanıt verdi. Ölen kişinin arkasından konuşmak istemediğini belirten Töre, “Hüdayi Baş’ı ölümünden 12 gün önce gördüm. İddiaların hepsi asılsızdır” dedi.


Bilindiği gibi; bir hafta önce maske üretimindeki çalışmalardan dolayı başarı belgesi ile ödüllendirilen, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesindeki Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hüdayi Baş (56) 8 Eylül günü evindeki yatağında ölü bulunmuştu. Kalp krizi geçirdiği belirtilen Hüdayi Baş’ın ölümünün ardından Mobbing İle Mücadele Derneği yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hüdayi Baş’ın İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin mobbing uygulamasından dolayı kalp krizi geçirip hayatını kaybettiği iddia edilmişti.



“Başarı belgesi verdiğim birine neden baskı uygulayayım”


Kendisi hakkında yapılan açıklamaları hayret ile takip ettiğini ve bugün kendisi hakkında da yapılan şikayetlerin incelendiğini belirten Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, “Hüdayi Baş vefat ettiği için bu güne kadar sessiz kaldım. İddialar tamamen asılsızdır. Kendisini ölümünden 12 gün önce görmüştüm. Başarı belgesi verdiğim birine neden mobbing uygulayayım. Hakkında yoğun CİMER şikayetleri geldi. Biz de inceleme başlattık. Benim hakkımda da şikayet geliyor. Benim hakkımda da inceleme yapılıyor. Şu anda Hüdayi Bey toprağın altında. Yarın ben de toprağın altında olacağım. Bu bilinçle işimi yapma gayretindeyim. Kesinlikle iddialar gerçeği yansıtmıyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ANASİAD’tan işbirliği ve dayanışma çağrısı Türkiye’de iş hayatında emeğe saygı duyulan, gelir adaletine dayanan ve sosyal hakları güvence altına alan çağdaş bir çalışma hayatının tesis edilmesi gerektiğini belirten Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’de iş hayatının daha iyi standartlara kavuşturmak üzere kayıt dışılıkla mücadele eden, insana yakışır işi ve iş sağlığı-güvenliğini önceleyen bir anlayışın hâkim olması gerektiğini ifade eden ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de işi ve istihdamı birlikte koruyan ve arttıran bütüncül politikaları hızla hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Tüm dünyada çalışma hayatının dinamiklerinin dijital teknolojilerle beraber değiştiği bir süreç yaşandığını ifade eden Hakan Birkan, bu sürecin insan odaklı ve toplumsal refahı öncelikleştirerek yürütmek gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, eğitim ile istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi, başta kadınlar ve gençlerin istihdama katılımının artırılması gerektiğini ifade eden Genel Başkan Birkan şunları da söyledi; "Kadın-erkek tüm bireylerin eşit fırsatlarla insana yakışır işlere ulaşması, katma değeri yüksek nitelikli işlerin çoğaltılması önemli. Bunun yanı sıra tüm çalışanların yetkinlik ve becerilerini geliştirmek üzere kaynak ayrılması kritik önem taşıyor. Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğini ve dayanışmayı temel almalıyız. Çalışma barışının gereği olarak işçi-işveren-devlet arasında yapıcı sosyal diyalog mekanizmasının sürekliliğini sağlamalıyız. Tüm çalışanların ve emeğiyle değer katan herkesin ’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlu olsun."
Kütahya İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler Kütahya’da İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla, Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından oturma eylemi düzenlendi. Zafer Meydanı’ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin’deki katliamın derhal durdurulmasını istediler. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, yaptı. Gazze’de yaşananları bilinçlendirmek amacıyla Zafer Meydanı’nda stant oluşturduklarını ifade eden Ceyhun, "Malumunuz olduğu üzere, 7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze’de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık. Hem boykotu insanlara anlatmayı istedik hem de oradaki enkaz görüntüsüyle bu duyguyu biraz olsun insanlara hissettirmek istedik. Ramazan ayı boyunca standımız burada durdu. Yine faaliyetlerimize devam ettik. Sağ olsun insanlar desteklerini verdiler. Şu anda da biliyorsunuz, Refah’ta saldırılar başladı. Tekrardan bu saldırılar ne kadar devam edecek, kimse bilmiyor. Bu manada biz oradaki kardeşlerimize maddi, manevi destek vermek anlamında hem buradaki kardeşlerimizin de boykot anlamında Gazze’de yaşananlar manasında bilinçlendirmek niyetiyle standımıza burada devam ediyoruz" diye konuştu. "Halkımız buraya gelsin, otursun, tepkisini göstersin" Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, "KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir Sivil toplum kuruluşu burada gördüğünüz üzere, bu taburelerde oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Buradaki faaliyet gündem oluyor. Gerçekten şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Sosyal medyayı takip ediyoruz. Öyle tepki gösteriyorlar ki, oranın hükümetlerine kızıyorlar, neden bu eylemler durdurulmuyor diye. Biz bu manada en azından Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. İnşallah tüm halkımız gelsinler, burada otursunlar, en azından oradaki kardeşlerimizin duygularını hissetsinler ve destek vermiş olsunlar. Bu manada buraya çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Hemen hemen her güne başka eylemler planlıyoruz. Bunları da yeri geldiğinde İnşallah eyleme geçireceğiz ve bu konuyla ilgili sizleri bilgilendireceğiz. Ben eyleme destek verenlere çok teşekkür ediyorum. Bundan sonrası için, Gazze için desteğe devam etmelerini ve hiç olmazsa duaya devam etmelerini Ben buradan rica ediyorum. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin" ifadelerini kullandı.