GENEL - 17 Şubat 2021 Çarşamba 18:00

Kooperatifleşen Sultanhisarlı kadınların dinlenme tesisi hizmete açıldı

A
A
A
Kooperatifleşen Sultanhisarlı kadınların dinlenme tesisi hizmete açıldı

Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde 19 kadın girişimci tarafından geçtiğimiz yıl kurulan S.

Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde 19 kadın girişimci tarafından geçtiğimiz yıl kurulan S.S. Efeler Diyarı Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi, Aydın-Denizli Karayolu üzerinde dinlenme tesisi hizmet açtı.



Bölgedeki 2 binden fazla kadına da gelir kapısı olacak olan Kooperatif üyesi kadınlar tarafından işletilecek olan tesiste kadınlar tarafından üretilen gıdadan el sanatlarına kadar yüzlerce yöresel ürünün satışı yapılacak. Aydın-Denizli Karayolundan geçenlerin de gıda ve yöresel ürünler ihtiyacının karşılanacağı kooperatif Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Türkiye’deki ilk kadın kooperatifi olma özelliği taşıyan Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer birlikte açtı.



S.S. Efeler Diyarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi bünyesindeki dinlenme tesisi açılışına Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, CHP Nazilli İlçe Başkanı Serkan Sevim, MHP Nazilli İlçe Başkanı Hasan H. Eren, CHP Aydın İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Özdemir ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi İzmir Köy-Koop Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Nazilli Ticaret Odası Başkanı Nuri Arslan, ilçe kadın kolları başkanları ve kooperatif kurucuları ve davetliler katıldı.



“Kadın istedi ve yaptı, yapmaya da devam edeceğiz”


Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından açılış kurdelesi kesildi. Açılışta konuşan S.S. Efeler Diyarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Müjgan Sönmez Yıldırımkaya; "Yaklaşık 1 yıl önce çıktığımız bu yolda geldiğimiz noktayı sağlayan, her adımımızda yanımızda ve arkamızda varlığıyla bizi yüreklendiren herkese çok teşekkür ediyorum. Bizler Cumhuriyet kadınları olarak Ata’mızın izinde gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü olan cennet memleketimiz, Aydın’ımızın geleneksel yerel kültürünü yaşatmak, geçmişten geleceğe bir köprü oluşturmak, kadınlarımızın üreten çalışan bağımsız bireyler olarak sosyal hayatta layık olduğu yere gelmesini sağlayıp onları sosyal yardım kuyruklarından çıkarıp ekonomik özgürlüklerinin sağlanmasını hedefliyoruz. Bu yolda bizlerle yürümek isteyen, yüreği Efe tüm kadınları bizlerle çalışmaya davet ediyoruz. Kadın istedi ve yaptı, yapmaya da devam edeceğiz” dedi.



“Kooperatifçiliğin birinci kuralı, gönüllülük ve dayanışmadır”


İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer İzmir’de 1960’larda örgütlenen, kadınla erkeğin bir arada tarlada çalışarak, ama aynı zamanda o küçük kırsalda kalkınmanın emekçisi kadınla erkeğin kurduğu kırsal kalkınma kooperatifinin üst birlik çatı başkanı olduğunu hatırlatan İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, “Müjgan başkanımın dediği gibi kadın isterse yapar. Kuruluşundan bu yana da kadın başkan hiç olmamış. Birlik demek, bütün kalkınma kooperatiflerinin üst çatısı demek. İzmir’de 20 binin üzerinde üretici ortağımız var. Dolayısıyla tarlada, söz alma mekanizmalarında kadın ve erkek bir arada toplumsal cinsiyet eşitliğinin felsefesi ve önderliğinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu birliğin başkanı olarak aldığım bayrağı gururla ileriye götürmeye çalışıyorum. Yanımızda yöremizde yetişebildiğimiz kadar bu yolda çalışan kadınlarla beraber dayanışma içinde olmayı istiyoruz. Çünkü kooperatifçiliğin birinci kuralı gönüllülük ve dayanışmadır. Elimizden geldiğimizce yanınızda olacağımızı söz veriyoruz. Tarladan sofraya yanınızdayız ve elinizi tutuyoruz” dedi.



“Herkesin emeğine sağlık”


Aydın ekonomisinin yüzde 50’sinin tarıma dayalı olduğunu hatırlatan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da; "Aydın’da tarım deyince akan sular duruyor ve özellikle Kadın Kooperatiflerini de dün olduğu gibi bugünde destekliyoruz. 19 tane koca yürekli Kadın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Tunç Soyer’in eşi sayın Neptün Soyer’in desteğiyle bugünlere geldi. Bugün o 19 kadına da 2 bin kadının verdiği destekle kooperatifin tesisini açıyoruz. Herkesin emeğine sağlık, eline sağlık iyi ki varsınız” diye konuştu.



“Bizler, kadınıyla erkeğiyle cephede ve cephe gerisinde büyük mücadele verdik”


Türk Medeni Kanunu’nun 95. yıl dönümü vesileyle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duygusunu bir kez daha ifade ettiğini söyleyen Çerçioğlu, “Kadın ve erkek eşitliği bizim için çok önemli. Bu konuda bir üzüntümü de ifade etmek istiyorum. Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kadın-erkek eşitliğini simgeleyen soyut bir heykel yapmak istediğimizi belirttik. Maalesef AK Parti Büyükşehir Meclis üyeleri red oyu verdi. Soruyorum, kadın-erkek eşitliği soyut bir heykelle Aydın’ın belirli noktalarında simgelenmesinden neden rahatsızlık duyuyorsunuz. Sizler kadınlardan korkuyorsunuz, kadınların gücünden korkuyorsunuz. O büyük mücadelenin kıvılcımları bu topraklarda yakıldı. Bizler, kadınıyla erkeğiyle cephede ve cephe gerisinde büyük mücadele verdik. Dün de verdik, bugün de veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” dedi.



Sultanhisar ilçesine bağlı Atça Mahallesi Devlet Karayolu kenarında bulunan restoran ve kafe olarak hizmet verecek olan tesiste kooperatif ürünlerinin satışı da yapılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Neden olmasın" dedi, 45 yaşında üniversite hayaline kavuştu Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim gören 45 yaşındaki Gönül İnan, yıllar boyunca içinde büyüttüğü üniversite hayalini ertelemesine rağmen vazgeçmedi. 3 çocuk annesi İnan, 45 yaşında girdiği sınavı kazanarak üniversite sıralarındaki yerini aldı. Trabzon’da yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Gönül İnan, bir arkadaşının "Neden olmasın" sözüyle cesaret buldu. Bu teşvikle üniversite sınavına girmeye karar veren İnan, zorlu hazırlık sürecini ev ve çocuk sorumluluklarıyla birlikte yürüttü. "Kadın isterse her yaşta başarır" sözünü yaşayarak gösteren Gönül İnan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Birinci sınıfta eğitime başlayan Gönül İnan, genç arkadaşlarıyla aynı sırayı paylaşmaya başladı. Derslere olan ilgisi, disiplini ve kararlılığı takdir toplayan İnan, yarım kalan hayalini tamamlayarak pek çok kadına umut oldu. Yıllarca çocuklarının okul heyecanını yaşayan Gönül İnan, şimdi kendi sınav stresini, ders telaşını ve başarı sevincini yaşıyor. "Çocuklarım çok büyük destekçim oldu" Çocuklarından birinin Ankara’da psikoloji, diğerinin Samsun’da makine mühendisliği en küçük çocuğunun ise ilkokulda eğitimine devam ettiğini belirten Gönül İnan, "Televizyonda yaşı büyük hanımların bir girişimde bulundukları gördüğüm zaman hayranlık duyuyordum. Tekrar üniversite sınavlarına girmeme vesile olan aslında arkadaşım Gülcan. Deneyelim bence yapabiliriz dedi. Bende çok ümitle olmayarak deneyelim dedim. Sonuçlar açıklandığında kazandığımı gördüm. Asıl hedefim aslında Almanca öğretmenliğiydi. Almanya geçmişim olduğu için bir şeyler başarırım diye düşündüm. Maalesef Trabzon’da Almanca öğretmenliğine dair bir bölüm olmadığı için İngilizce’yi tercih ettim. Bir baktım ki sıradayım. Nasip oldu şu anda İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Çocuklarım çok büyük destekçim oldu. Kızım Ankara’da psikoloji okuyor, oğlum Samsun’da makine mühendisliği okuyor. Onlarla istişare ediyorum. Aslında onlar biraz benim velim gibi oldular. Kayıt işlerini hep kızım yaptı. Normalde veliler çocuklarını kaydeder bizde ters oldu. Artık üniversite hayatından bahsediyoruz. Vizyonu açık gençlerle tanışmak benim için çok güzel bir duygu. Hep çok saygılılar. Güzel anlaşıyoruz, ben hepsini ayrı ayrı seviyorum. Çocuklarım uzakta olduğu için hepsini evladım yerine koydum. Onların da beni sevdiğini görüyorum" dedi. "Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum" Sınıf arkadaşlarının motive edici cümleler kurduğunu kaydeden İnan, "İlk sınıfa girdiğim an biraz sessizdim analiz ettim ama sonra günler geçtikçe baktım gençlerde benim için ‘Bu yaştan sonra nereden geldi’ şeklinde bakmadılar. Bir ara ümitsizliğe kapıldım; ’Acaba yapabilecek miyim?’ ’Her şeyi unuttum tekrar baştan hatırlayamıyorum’ gibi baktım motive edici cümleler kurdular. ’Olur mu abla devam et iyi gidiyorsun’ şeklinde bu bana çok iyi geldi. Benim de çocuklarım uzakta olduğu için empati yapıyorum. Bir anne olarak düşünüyorum. Her zaman bir sıkıntınız olduğunda beni arayabilirsiniz diyorum. Öğrenmenin ve eğitimin yaşı yoktur. Hiçbir zaman geç değil. Ev hanımlarına sesleniyorum tabii ki evi toparlamak düzeltmek güzel şey ama her gün aynı iş aynı hiç kimse madalya takmıyor. Bu işler bitmiyor, kendi kültürünüzü geliştirin. Mutlu olduğunuz şeyleri yapın. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır derler en azından çabalıyorum. Henüz bir plan yapmadım ama tercümanlık veya öğretmenlik yapabilirim. Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum. Benim için bu bile yeterli" şeklinde konuştu. "İyi ki benim annem" Gönül İnan’ın Ankara’da Psikoloji eğitimi gören kızı Cemre İnan ise "Çok gururlu ve mutluyum. İyi ki benim annem. Başaracağını biliyordum. Güveniyordum o yüzden şaşırmadım. Her zaman yanında bulunacağım. Sınıf arkadaşları ile diyaloglarına şahit oldum. Bu beni çok mutlu etti. Hepsi çok değerli ve kıymetli insanlar. İyi ki annemin yanındalar. Aynı sınıfta annemle eğitim görseydik eğlenceli olabilirdi" diye konuştu. "Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor" Gönül İnan’ın sınıf arkadaşı Arda Akgün de, "Bu kadar genç öğrencinin arasında bizim iki katımız yaşa sahip bir öğrencinin olması elbette alışagelmiş bir durum değil. Hepimiz bu duruma şaşırmıştık ancak Gönül ablanın bize olan tutumu, bize yaptığı ablalık görevi gerçekten bizim için çok değerli. Kendisi tüm sınıf tarafından sevilen çok önemli bir insan. Kendisini çok seviyoruz. Derslerde de çok aktif. Buraya bir öğrenci bilincinde gelmiş. Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor. Öğrenme hırsı bizimki gibi kendisini çok taktir ediyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Dünya halıları bu koleksiyonda Samsun’da görev yapan bir öğretmen, 25 farklı ülkeden topladığı 150 duvar halısından oluşan koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Müzik öğretmeni olarak görev yapan Seçkin Esen (55), şimdiye kadar edindiği kazanımını farklı bir amaç uğrunda kullanıyor. Dünyanın birçok kıtasına giderek kültürel değeri olan duvar halılarını toplayan Esen, 25 farklı ülkeden onlarca halı satın aldı. Halıları koleksiyon hâline getiren Seçkin Esen, yurt içi ve yurt dışından topladığı 150 halıdan 40’ına hikâye yazarak proje oluşturdu. Geçen yıl 120 halısını Mersin’de sergileyen Esen, koleksiyonuna dünyadan birçok halı daha ekledi. Esen ayrıca göz bebeği olarak gördüğü halıların satılık olmadığını ancak sürekli olarak koleksiyonunu genişlettiğini sözlerine ekledi. Müzik Öğretmeni Seçkin Esen, "Koleksiyonumuzu imkânlar dâhilinde genişletmeye çalıştık. Yine yurt dışından bulduk, yurt içinden bulduk, yurt dışından gelenleri bulduk ve koleksiyonumuz genişledi. 25 tane daha koleksiyonumuza halı kattık. 150’ye yakın halımız var. Çok değerli duvar halılarımız mevcut. Bu halıları ülkemize yakışan bir şekilde sergiye çıkaracağız. Koleksiyonu gelecek kuşaklara aktarılacak bir miras olarak değerlendiriyoruz. Yani bir araba olsa, ev olsa, tarla olsa değer verebiliriz. Bizim için ülkemizde böyle bir çeşitliliğin olması, böyle bir koleksiyonun olması her şeyden daha değerli" dedi. "Japonya’dan Almanya’ya, Çin’den İspanya’ya birçok ülkenin halısı bu koleksiyonda" Doğudan başlayarak birçok kıtadan o yöreye ait duvar halılarını topladığını dile getiren Esen, "Halı koleksiyonuna doğudan başladık biz. Öncelikle Türk cumhuriyetlerinden, Çin’den, Japonya’dan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan oralardan duvar halıları aldık. Daha sonra İran, Irak kısmından aldık. Savaştan önce gittiğimizde Ukrayna’dan aldık. İtalya’dan var, İspanya’dan var, Hindistan’dan var, Almanya’dan var. Yaklaşık 25 ülkeden halı topladık. Koleksiyondaki halılarda değişik güzellikte ve ender olan halılar var. Türkmenistan’dan ipek dokuma halılar ender halılardır. Bizi bilenler çeşitli ülkelerden önce halının fotoğrafını atıyor. Kriterlerimize uyuyor mu, ender mi bunlara bakıp sonra da gidip alıyoruz" diye konuştu. "Koleksiyondaki tüm halılar benim göz bebeğim" Tüm halılarını göz bebeği olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Esen, "Tüm halılar benim göz bebeğim. Oğlum da tüm bu eserlere, mirasıma sahip çıkacak" dedi. Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde de yüksek lisans yapan Seçkin Esen, en büyük hobisinin duvar halılarını izlemek olduğunu sözlerine ekledi.