YEREL HABERLER - 16 Mart 2012 Cuma 17:14

SÖKE GENÇLİK MECLİSİ BAŞKAN VE YÜRÜTME KURULU BELİRLENDİ

A
A
A
SÖKE GENÇLİK MECLİSİ BAŞKAN VE YÜRÜTME KURULU BELİRLENDİ

Söke Kent Konseyi bünyesinde kurulan Gençlik Meclisi, seçimli genel kurul toplantısını yaptı. Okul temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı Gençlik Meclisi genel kurulunda başkan ve yürütme kurulu belirlendi.
Genel Kurula Söke Kent Konseyi Başkanı Levent Tuna ve Kent Konseyi Genel Sekreteri Damla Baybora da katıldı. Gençlik Meclisi’nin etkin çalışmalar ortaya koyacağına inandığını ifade eden Söke kent Konseyi Başkanı Levent Tuna; Gençlik Meclisi çalışmalarına katılan ve destek veren tüm gençleri kutladı.
Yapılan seçimlerde Gençlik Meclisi Başkanlığı’na Tuba Özturlar ve Sevda Demir aday oldu. Tuba Özturlar 19 oy alarak başkanlığa seçilirken, Sevda Demir 11 oya aldı. Toplam 31 oyun kullanıldığı ve bir oyun geçersiz olduğu seçimler sonunda Ceren Denizci (Kız Meslek Lisesi) 21, Seçil Cengiz (And. Öğretmen Lisesi) 19, Gülsüm Çekin (Kız Meslek Lisesi) 19, Berrin Çakmakoğlu (And. Öğretmen Lisesi) 18, Doğukan Ünlü (Söke MYO) 17, Şilan Özgü Yaşar (TKP) 17 oy alarak Gençlik Meclisi Yürütme Kuruluna seçilen isimler oldu.
Yapılan seçimler sonunda seçilen isimleri kutlayan Söke Kent Konseyi Başkanı Levent Tuna, çalışmalarında başarılar diledi. Gençlik Meclisi Başkanı Tuba Özturlar, kendisine destek veren herkese teşekkür ederken; “Gençlik Meclisi olarak üreteceğimiz projeleri hayata geçirmek istiyoruz. İlçemize sosyal ve kültürel hareket sağlayacak, etkin projeleri hayata geçireceğimize inanıyorum” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Üniversite öğrencilerine orman yangınlarına müdahale eğitimi Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) öğrencilerine orman yangınlarına müdahale eğitimi verildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğünce orman yangınlarına müdahalede "Gönüllü Olmak Artık Daha Kolay" sloganıyla OMÜ öğrencilerine orman yangınlarına karşı mücadele hakkında bilgi verildi. Rektör Ünal: “Üniversitemiz, Türkiye’deki üniversiteler arasında akredite olan tek arama kurtarma takımına sahip” Turizm Fakültesi Hanife Aşçı Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Burada yanan sadece bir ağaç değil. Ağaçla beraber aslında bütün varlığımız yok oluyor. Ormanların bize ve doğaya kattığı değerleri düşünün. Bütün bunların bir ihmalle ya da bir ihanetle yok olduğunu görüyoruz. Bu konuda farkındalık oluşturmak bizim için çok önemli. Özellikle de üniversite nesli olarak sizin bunu hayatınızın bir parçası olarak algılamanız gerekiyor. Yani ormanların geliştirilmesi için ve özellikle de ihanet bağlamındaki saldırılara karşı bir duyarlılık kazanmanız gerekiyor. Zira alacağınız eğitim, bazen bilinçsizce, bazen de kazara ortaya çıkan orman yangınlarını en az zararla atlatmayı mümkün kılacaktır. Çünkü bu tip durumlarda kendinizi korumayı mutlaka öğrenmeniz gerekiyor. Dolayısıyla üniversitemizde sizlere verilen bu eğitimin yaygınlaştırılması, sonrasında arkadaşlarınızın da bu hususta teşvik edilmesi ve bu eğitimin kurumsal hâle getirilmesi arzusu içerisindeyiz. Üniversitemiz, Türkiye’deki üniversiteler arasında akredite olan tek arama kurtarma takımına sahip. Amacımız öğrencilerimizin bu takımın içerisinde yer alması ve ihtiyaç duyulması hâlinde çağrılı bir şekilde göreve hazır olmaları. Bu eğitim bizim açımızdan büyük gurur kaynağı. Özellikle her kampüsümüzde planlı bir ormanlaştırma faaliyeti yürütülmesi ve ormanlarımızın da korunması için çalışma içerisindeyiz. Bu da sadece bizim tarafımızdan değil, eğitimli insanlar tarafından yapılabilir” dedi. “Gönüllü olmak ve bunun yaygınlaştırılmasını sağlamak da son derece önemli” Doğaya karşı duyarlı olmanın da eğitimin bir parçası olduğuna dikkat çeken Rektör Ünal, “Orman içerisindeki bir dumanın neden çıktığını merak ediyorsanız bu eğitimin gereğini yerine getirmişsiniz demektir. O yüzden nereye başvuracağınızı ve nasıl bir pozisyon alacağınızı bilmeniz, burada son derece önem arz ediyor. Bu durum sadece sizin sorununuz değil, bu aynı zamanda insanlığın sorunu. Eğer insani duygularınız ve değerler karşısındaki hassasiyetiniz güçlüyse emin olun, güzel çalışmalara imza atacaksınız. Hayatınız boyunca güzelliklerin ve iyiliklerin yaygınlaşması adına taraf olacaksınız demektir. Diğer yandan üniversite olarak öğrencilerimizin talebini önemsiyoruz. Sizler bir sıkıntıyı ya da bir ihtiyacı görüp iyileştirme noktasında bir talep üretebiliyorsanız, hayatınız boyunca bu diyaloğunuz sürecek demektir. Böyle bir çağrıya kulak vermiş olmanız bizim için çok değerli. Ümit ediyorum, bundan sonra da biraz daha profesyonel bir şekilde bu sürecin içerisinde yer alırsınız. Burada son teşekkürü bakanlığımıza iletmek istiyorum. Çünkü bir gönüllülük kavramıyla birlikte buradaki etkinliği yaydılar ve misyonu gençleştirip böyle bir politika geliştirdiler. Bu nedenle gönüllü olmak ve bunun yaygınlaştırılmasını sağlamak da son derece önemli” diye konuştu. “Ormanlarımızı artırır ve onları korursak büyük tehlikenin önlemini de almış oluruz” Orman yönetimi olarak Türkiye’deki ormanların korunması, bakımı ve iyileştirilmesi için çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Amasya Orman Bölge Müdürü Ferdi Özer, “Görevlerimizi yerine getirirken; zorlandığımız, eksik kaldığımız ve gücümüzün yetmediği zamanlar da oluyor. İşte bunların en başında ne yazık ki orman yangınları geliyor. Özellikle 2020 yılından itibaren ülkemizin Güney ve Ege Bölgelerinde çıkan orman yangınları günlerce, haftalarca hatta aylarca sürdü. Ama çok şükür, başta devlet büyüklerimiz olmak üzere bütün toplumun her kesiminde hakikaten çok büyük destek gördük. İşte bu vesileyle biz orman teşkilatı olarak gerek hava araçları gerekse yeni araçlarımızı daima hazır tutuyoruz. ‘Orman Gönüllüsü’ projemiz ile de yetişemediğimiz ve eksik kaldığımız yerlerde de desteğinizi bekliyoruz. Bugüne kadar köylülerden tutun, dağdaki çobanlarımıza kadar pek çok vatandaşımız, yani toplumun birçok kesiminden insan âdeta orman gönüllümüz olmak için yarıştılar. Umarım, hem teşkilatımız hem de ülkemizin tüm kurum ve kuruluşları dâhil olmak üzere hep beraber ormanlarımızı en iyi şekilde gelecek nesillere aktaracağız. Bizler ormanlarımızı çoğaltır ve onları korursak büyük tehlikenin önlemini de almış oluruz. Bugün burada alacağınız günlük eğitimlerle de daha bilinçli bir orman gönüllüsü olacaksınız. Aldığımız eğitimlerle muhtemel yangınlarda en önde mücadele etmenizi beklemiyoruz. Dediğim gibi bu bizim görevimiz. Bunun için zaten ekipmanımız ve araçlarımız var. Sizlerden istediğimiz bu tür büyük felaketlerde en azından arka planda bize destek olmanız ve güç vermeniz. Diğer yandan, eğer bulunduğunuz sosyal ortamlarda da aldığınız eğitimlerden bahsederseniz çevrenizin de temel bilgisi olur” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Amasya Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Engin Keleş, orman yangınlarına karşı mücadele hakkındaki sunumuyla OMÜ’lü öğrencileri bilgilendirdi. Programda ayrıca, orman gönüllüsü olmak için eğitime katılan ve ardından yapılan sınavda başarı gösterenlere sertifikaları verildi. Programlara ayrıca Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yetkin Bulut, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan, Bafra Turizm Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Seyfullah Gül, Orman Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Kurumeşe, Bafra Orman İşletme Müdürü Mustafa Bayraktar, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.
Burdur Diyaliz tedavisinin ardından rahatsızlanarak sevk edildiği Antalya’da hayatını kaybeden ilk hasta toprağa verildi Burdur’da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Mustafa Demir memleketi Karamanlı’da toprağa verildi. Burdur Devlet Hastanesi’nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak’ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14’ü ise entübe edilmişti. Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 70 yaşındaki Mustafa Demir, olaydan 3 gün sonra hayatını kaybetti. Antalya’daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Mustafa Demir’in cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur’un Karamanlı ilçesindeki evinin önüne getirilen Mustafa Demir’in cenazesi burada helallik alınmasının ardından Cami Mahallesi’ndeki İpekçioğlu Camii avlusuna götürüldü. Tefenni Müftüsü Selman Ünal Çolak tarafından kılınan cenaze namazının ardından Demir’in cenazesi ilçe mezarlığına getirilerek burada toprağa verildi. Karamanlı ilçesindeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder ve yakınları katıldı. Evinin önünde helallik alındığı esnada Mustafa Demir’in yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı.