ÇEVRE - 26 Haziran 2024 Çarşamba 12:32

Arapapıştı Kanyonu hayran bırakıyor

A
A
A
Arapapıştı Kanyonu hayran bırakıyor

Aydın’ın Bozdoğan ilçesindeki Arapapıştı Kanyonu, turkuaz rengi suyu, dimdik yamaçları, tarihi kalıntıları ve kıvrımları ile görenleri kendine hayran bırakıyor.



Ege’nin saklı cenneti olarak bilinen Arapapıştı Kanyonu; milyonlarca yıllık jeolojik hareketlerin ve Akçay Nehri’nin yıllar içerisinde aşındırmasıyla oluştu. Kanyon, doğal güzelliğinin yanı sıra tarihi kalıntılarıyla da Ege’nin saklı cenneti. Baharda tekne turlarının başlamasıyla kanyonun ziyaretçisi hiç eksik olmuyor.



6 kilometre uzunluğunda 380 metre yüksekliğindeki kanyonda tekneyle yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor. Kanyon’da; antik kent kalıntıları, kayaların içine gizlenmiş tapınak, yaklaşık 2 bin 500 yıllık bir kaya mezarı bulunuyor. Arkaik döneme tarihlenen bu gizemli kaya mezarı, barajın su seviyesi yükseldiğinde sular altında kalıyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun girişimleri ile 2016’da tekne turları ile turizme açılan Arapapıştı Kanyonu’na olan ilgi her geçen yıl artıyor.



Dünyanın sekizinci harikası


Kanyonu görmek ve tekne turlarına katılmak için yurt dışından ve Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi ağırladıklarını ifade eden Gezi Teknesi Kaptanlarından Ümit Aysal: “Kemer Barajı, Aydin ili Bozdoğan ilçesi sınırları içinde, Akçay üzerinde sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954-1958 yılları arasında inşa edilmiş, 25 Eylül 1958’de hizmete girmiştir. Kemer Barajı’nı besleyen Akçay’ın yıllar içerisinde aşındırmasıyla oluşan Arapapıştı Kanyonu 380 metre yüksekliği, 6 kilometre uzunluğu ile benzersiz bir doğayı barındırmaktadır. Aydın, Muğla, Denizli il sınırlarının kesişim noktasından başlayan Arapapıştı Kanyonu kimi yerlerde genişliği 12 metreye düşen kanallar şeklinde kıvrılarak devam eder. Doğal oluşumları bünyesinde barındırmasının yanı sıra antik dönemden kalma şehir kalıntıları ile de tarih ve doğanın birleştiği nadir alanlardandır. Kemer Barajı’nda alabalık, sazan ve yayın balığı bulunmaktadır. Çevrede bulunan çok sayıda restoranda bu lezzetler gelen müşterilere sunulurken köy pazarında ise bölgede yetişen ürünler satılmaktadır. Ayrıca baraj çevresinde yaşayan karabatak, gri balıkçıl, akbalıkçıl, kızıl şahin, dağ keçisi, porsuk, kaya güvercini, domuz ve tilki gibi hayvanlar bölgenin ekosisteminde önemli rol oynamaktadır. Kemer Barajı’nın bulunduğu Akçay Vadisi’nde dağcılık, kaya tırmanma alanı, doğa yürüyüşleri ve piknik yapılabilecek doğal alanlar bulunmaktadır. Barajda Akçay’ın oluşturduğu yan yana altı adet olan ve "Sıra inler" olarak anılan mağaralar mevcuttur. Su seviyesi düştüğünde içlerine tekne ile girilebilmektedir. Kemer Barajı yakınlarında Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen kalıntılar da mevcuttur. Akçay Vadisi’nde iki göl arasında bulunan Arapapıştı Kanyonu, antik dönemden beri insanların saklanmak ve dini bir hayat yaşamak amacıyla kullandıkları yerlerden biri olmuştur. Kanyonun yamacında daha önce hiçbir gezginin bahsetmediği ve yaklaşık 2 bin 500 yıllık gizemli bir kaya mezarı vardır. Pers yapımı olduğu tahmin edilen kaya mezarının yönetici ya da general konumunda önemi olan bir şahıs için yapıldığını düşünülmektedir. Antik dönemde, Karia sınırlarında kalan Nazilli yakınlarında Luvilerin yerleştiği bilinmektedir. Pers egemenliği sırasında bütün Batı Anadolu gibi bu yörede Sard Satraplığı’na bağlı bulunuyordu. Arkaik döneme (M.Ö. yaklaşık 6. yy.) tarihlenen kaya mezarının barajın su seviyesi yükseldiği zaman kaya mezarı sular altında kalmaktadır. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun önem verdiği projelerinden birisi olan "Arapapıştı Kanyonu Ekoturizm Projesi" ile dünyanın 8. harikası olarak gördüğümüz Kemer Barajı güzelliklerini halkımızla buluşturmaya devam ediyoruz” dedi.



“Herkese de tavsiye ediyoruz”


Kanyonu görmek ve tekne turlarına katılmak için Kocaeli’den geldiklerini ifade eden Pelin ve Selçuk Girgin çifti, “Bu güzellikleri görmek ve doğayı yaşamak için geldik. Ülkemizin böyle güzelliklerini görmek gerekiyor. Değişik bir yer. Bu güzellikleri bizlere kazandırdığı için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na çok teşekkür ediyoruz. Herkese de tavsiye ediyoruz” dedi.



İzmir’den gelen Sezen Aksoy da konuşmasında, “Buranın adını çok duydum. Burayı çok beğendim. Ama yaz ortasında değil de bahar aylarında gelmek gerekiyor. Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na çok teşekkür ediyorum” dedi.



Arapapıştı Kanyonu hayran bırakıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.