ASAYİŞ - 20 Aralık 2025 Cumartesi 12:56

Aydın’da 19 yaşındaki gençten haber alınamıyor

A
A
A
Aydın’da 19 yaşındaki gençten haber alınamıyor

Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan ve ailesiyle tartıştıktan sonra evden ayrılan 19 yaşındaki İshak Akın’dan dün geceden bu yana haber alınamıyor.


Olay, Efeler ilçesi Mimar Sinan Mahallesi Ali İhsan Paşa Bulvarı üzerinde saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre İshak Akın (19), dün akşam ailesiyle yaşadığı tartışmanın ardından evden ayrıldı. Ailesi, gece saatlerinden bu yana çocuklarına ulaşamayınca durumu yetkililere bildirerek kayıp başvurusunda bulundu. Yapılan ihbarın ardından polis ekipleri gencin bulunması için çalışma başlattı.


İshak Akın’ı gören ya da nerede olduğuna dair bilgi sahibi olan vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne veya en yakın emniyet birimine bilgi vermelerini istenirken, olayla ilgili inceleme sürüyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Bakan Kacır: "Su kaynaklarımızın sanayimizde etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep’te OSB İsale Hattı ve İslahiye Sanayi Sitesi Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Bakan Kacır, "Su kaynaklarımızın sanayimizde etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz" dedi. Bir dizi program ve açılış törenine katılmak üzere Gaziantep’te bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, OSB İsale Hattı ve İslahiye Sanayi Sitesi Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı. Törende açılış konuşmasını yapan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, isale hattı projesinin öneminden, vizyonundan ve hedeflerinden bahsederek proje detayları hakkında bilgi verdi. "Ülkemiz de jeopolitik konumu gereği iklim krizini en fazla hisseden ülkeler arasında yer alıyor" Konuşmasına Bakan Kacır, "Tüm dünyanın küresel iklim değişikliği tehdidini somut şekilde hissettiği bir dönemden geçiyoruz. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, ekonomilere büyük zarar veren ve doğal yaşamı tehdit eden bu gerçek, her bir coğrafyayı farklı şekilde sınıyor. İklim değişikliğinin etkileri, adeta bir alarm niteliğinde kendini göstererek, sistemsel bir kırılmaya işaret ediyor. Ülkemiz de jeopolitik konumu gereği iklim krizini en fazla hisseden ülkeler arasında yer alıyor. Suyun verimli ve etkin kullanımı; sektörler arası ortak kullanılan bir kaynak olarak planlı yönetimi, Tarımdan endüstriyel kullanıma kadar geniş bir yelpazede su ayak izini azaltıcı adımların hayata geçirilmesi, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için olmazsa olmazımızdır. Zira su şehirlerimizin refahı kadar, sanayimizin sürekliliği için de stratejik bir girdidir. Hele ki Gaziantep gibi; üretim kabiliyetiyle, ihracat performansıyla, girişimci ruhuyla Türkiye’nin omurgasını taşıyan şehirlerimizde ‘su yönetimi’, geleceği yönetmek demektir" dedi. "OSB’lerimizde verimliliğin temeli olan merkezi atık su arıtma tesisi sayısını 147’ye çıkardık ve 221 OSB’de atık su sorununu çözdük" Gaziantep OSB’de 221 atık su sorununu çözdüklerini söyleyen Bakan Kacır, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; su kaynaklarımızın sanayimizde etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Planlı sanayileşme atılımımızın merkezinde yer alan organize sanayi bölgelerimizin; su, enerji ve atık yönetimini entegre bir anlayışla ele alıyoruz. OSB’lerimizi verimli ve çevreci üretim üslerine dönüştürüyoruz. Bu doğrultuda, OSB’lerimizde verimliliğin temeli olan merkezi atık su arıtma tesisi sayısını 147’ye çıkardık ve 221 OSB’de atık su sorununu çözdük. Dünya Bankası ile sürdürdüğümüz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’nde önümüzdeki yıl 8 OSB’de Atıksu Arıtma Tesisi ve 5 OSB’de Atıksu Geri Kazanım Tesisi projesini tamamlamayacağız. Yeşil Dönüşüm Programıyla imalat sanayiimizdeki firmaların döngüsel ekonomi, atık yönetimi, kaynak verimliliği, karbon salınımını azaltmaya dönük yatırım projelerine 180 milyon liraya kadar nakit destekler, yatırımların yüzde 40’ına kadar vergi indirimi sağlıyoruz. Bugün de yine stratejik bir sanayi alt yapı yatırımını, bir vizyon projeyi Gaziantep OSB’mize kazandırıyoruz. Bakanlığımız destekleriyle hayata geçirilen Fırat-Gaziantep OSB Su İsale Hattı Projesi ile Gaziantep sanayisinin su ihtiyacını yüksek verimlilikle karşılıyoruz. Fırat Nehri’nden organize sanayi bölgemize ulaştırdığımız su sayesinde, su temininde yeraltı kaynaklarına olan ihtiyacı ortadan kaldırıyoruz. Toplam yatırım tutarı 4 milyar lira olan projemiz kapsamında 5 adet terfi istasyonu ve 6 adet regülasyon havuzu inşa ettik. Hidrolik, mekanik ve yapısal imalatları eksiksiz şekilde tamamlanan projemiz günlük 120 bin metreküp su iletim kapasitesiyle Gaziantep OSB’mizin halihazırdaki ve gelecekteki sanayi suyu ihtiyacını sorunsuz şekilde karşılayacak. Bakanlık olarak üretim zincirimizin her bir halkasını besleyecek, üretimde ekonomimizin tüm sektörlerinde verimliliği yükseltecek projeleri hayata geçirmeye kararlıyız. Bu doğrultuda attığımız bir diğer adımla da Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa’da içme suyu ve atık su arıtma tesislerinde bulunan eski ve verimsiz motorların, yüksek verimliliğe sahip motorlarla değişimini gerçekleştirdik. Bu projemiz kapsamında; 29 tesiste toplam 121 adet verimsiz motorun değişimini tamamladık" ifadelerini kullandı. "Gaziantep’te 2 bin 265 hektar büyüklüğünde 11 yeni sanayi alanı ilan ettik" Gaziantep genelinde 11 yeni sanayi alanı ilan ettiğini söyleyen Bakan Kacır, "Aradan geçen 2,5 senede, depremden etkilenen illerimiz ve vatandaşlarımız her daim önceliğimiz oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, bu ağır yıkıma maruz kalan diğer illerimizde olduğu gibi, Gaziantep’te de çok boyutlu bir eylem planını devreye aldık. KOBİ’lerimizin acil ihtiyaçlarına yönelik 1 yılı geri ödemesiz, 3 yıl vadeli ve sıfır faizli destek sunan KOSGEB Acil Destek Kredisi Programı ile; ilimizdeki 480 KOBİ için 300 milyon lira kredi hacmi oluşturduk. Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı kapsamında şehrimizde 4 bin 881 KOBİ’ye 2,6 milyar lira kaynak sağladık. Depremlerin ağır yıkıma yol açtığı Gaziantep ilimizde Araban, İslâhiye ve Nurdağı ilçelerini cazibe merkezleri programına dahil ettik. Program kapsamında düzenlediğimiz 40 teşvik belgesiyle 16,5 milyar liralık yatırım ve 2 bin 300 istihdamın önünü açtık. Cumhurbaşkanımızın imzasıyla, geçtiğimiz ay sonunda yürürlüğe giren yeni teşvik sistemiyle de üç ilçemizde gerçekleştirilecek yatırımlar için en üst düzey istihdam teşviklerini sunuyoruz. Depremden yoğun etkilenen ilçelerimizdeki OSB’lerde çalışanların SGK primi işveren paylarını 14 yıl, çalışan paylarını 10 yıl bakanlık olarak karşılıyoruz. Deprem felaketinin hemen ardından sanayi işletmelerimizin, en kısa sürede üretime yeniden başlayabilmesini sağlamak öncelikli hamlelerimizden biri oldu. Sanayicilerimizin talepleri ve bölgesel ihtiyaçlar doğrultusunda depremden sonra ilimizde 2 bin 265 hektar büyüklüğünde 11 yeni sanayi alanı ilan ettik" şeklinde konuştu. "80 işyeri sanayi sitesini İslahiye’de inşa ettik" İslahiye’de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Kacır, "Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi ve sanayi altyapısının güçlenmesi amacıyla 80 işyeri sanayi sitesini İslahiye’de inşa ettik. Noter huzurunda gerçekleştirdiğimiz kura ile 48 işyerinin hak sahiplerini belirledik. Hak sahiplerimize alın terlerinin kazanca dönüştüğü iş yerlerinin hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. İşletmelerimiz inşallah yeniden ayağa kalkacak, iş yerlerimiz faaliyetlerine güvenle kaldığı yerden devam edecek. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emeğin, alın terinin arkasında durmaya, Gaziantep’i yeni eser ve hizmetlerle donatmaya devam edeceğiz. Şehrimizin sanayicisi, üreticisi her daim yanında güçlü bir omuz, kuvvetli bir destek olduğunu bilerek güvenle adım atacak. Bizler tüm imkanlarımızla, vizyon projelerimizle, kalkınma hamlelerimizle Gaziantep’i ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise çok önemli bir yatırımı hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyerek projenin detayları ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise, OSB isale hattı ve İslahiye sanayi sitesi anahtar teslim töreni ile Gaziantep sanayisinde Türkiye Yüzüyılı’na yakışır yatırımların hayata geçtiğini vurgulayarak emeği geçenlere teşekkür edip hayırlı olması temennisinde bulundu. Konuşmaların ardından OSB isale hattı açılış ve İslahiye Sanayi Sitesi anahtar teslim töreni yapıldı.
Antalya Bakan Uraloğlu: "23 yılda Antalya’nın ulaşım ve iletişim altyapısına 244,6 milyar lirayı aşan yatırımlar gerçekleştirdik" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Son 23 yılda Antalya’nın ulaşım ve iletişim altyapısına 244,6 milyar lirayı aşan yatırımlar gerçekleştirdik. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 197 kilometreden 761 kilometreye, BSK kaplamalı yol uzunluğumuzu ise 123 kilometreden bin 101 kilometreye çıkardık" dedi. 2025 yılının Temmuz ayında temeli atılan Alanya Doğu Çevre Yolu’nun Hasbahçe-Mahmutlar arası 12 kilometrelik kesimi ile Demirtaş Kavşağı bugün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu tarafından hizmete açıldı. Açılış töreninde konuşan Bakan Uraloğlu, "Antalya’ya her zaman hizmetle, eserle, bereketle geliyoruz. Sadece bu yıl içerisinde daha ilk aydan Korkuteli-Elmalı Yolu’nu açtık. Nisan ayında Antalya Havalimanımızın 35 milyon olan yolcu kapasitesini 82 milyona çıkaran yeni terminal binasını hizmete sunduk. Temmuz ayında Antalya-Alanya Otoyolu’nun temelini attık, Demre Yat Limanı’nın açılışını gerçekleştirdik. Ekim ayında Kepezüstü ve Sanayi Farklı Seviyeli Kavşakları’nı, Elmalı Şehir Geçişi ve Elmalı-Finike Yolu’nun Elmalı-Avlanbeli kesiminin açılışlarını yaptık. Avlanbeli-Finike kesiminin yapımını başlattık. Geçen ayın başında hemen yanı başımızdaki Gazipaşa’da denizcilik vizyonumuzun en yeni mücevheri olan Gazipaşa Yat Limanımızı açarak başta Alanya olmak üzere tüm bölgenin deniz turizmi faaliyetlerine güçlü bir nefes kattık. Ve bugün de Alanya’mıza, Alanya Doğu Çevre Yolu ve Demirtaş Kavşağı’mızın açılışını gerçekleştirmek üzere iki büyük müjde ile geldik" dedi. "23 yılda Antalya’nın ulaşım ve iletişim altyapısına 244,6 milyar lirayı aşan yatırımlar gerçekleştirdik" AK Parti olarak 23 yılda Antalya için büyük yatırımlar yapıldığını söyleyen Bakan Uraloğlu, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, son 23 yılda Antalya’nın ulaşım ve iletişim altyapısına 244,6 milyar lirayı aşan yatırımlar gerçekleştirdik. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 197 kilometreden 761 kilometreye, BSK kaplamalı yol uzunluğumuzu ise 123 kilometreden bin 101 kilometreye çıkardık. Antalya Batı Çevre Yolu’nu açtık. Antalya Kuzey Çevre Yolunda; Başköy, Korkuteli, Kirişçiler ve Isparta Köprülü Kavşaklarını hizmete sunduk. Antalya-Kemer-Tekirova-Finike Yolu kapsamında Phaselis (Fasalis) Tüneli’ni açtık. Böylelikle Antalya’nın; Demre, Finike, Kumluca, Kemer, Kaş ve Kalkan gibi turizm cenneti beldelerinin ulaşımını güçlendirdik. Antalya’yı Konya’ya bağlayan kuzey-güney aksının en önemli geçiş noktasını oluşturan 5 000 metre uzunluğundaki Demirkapı Tünelini hizmete açtık. Akdeniz ve İç Anadolu’yu ayıran Torosların tünel konforuyla sadece 5 dakikada geçilmesini sağladık. Alanya-Kuşyuvası-Taşkent Yolu Tünellerini inşa ettik. Kızılkaya-Antalya Yolu, Antalya-Alanya-Gazipaşa Yolu, Kumluca-Finike Yolu, Demre Şehir Geçişi, Kaş Çevre Yolu, Kalkan Şehir Geçişi, Akseki Bağlantı Yolu, Kızılcadağ-Elmalı Yolu, Konaklı-Güzelbağ Yolu ve Antalya Şehir Hastanesi Bağlantı Yolları’nı da hizmete sunduk. Antalya’yı kuzeyden güneye, doğudan batıya modern yollarla, tünellerle, köprülerle donattık. Ve az önce bahsettiğim üzere Antalya-Alanya Otoyolu’muzun yapımına başladık. 84 km ana gövde ve 38 km bağlantı yoluyla toplam 122 km’lik bu dev proje, 5 tünel, 16 viyadük ve 7 kavşakla modern mühendisliğin zirvesi olacak’’ şeklinde konuştu. "14 sinyalize kavşak, 3 yaya üstgeçidi ve 43 yaya altgeçidi" Antalya-Alanya Doğu Çevre Yolu hakkında bilgilendirmelerde bulunan Uraloğlu, "Akdeniz’in turkuaz kıyılarında, Toroslar’ın heybetli gölgesinde her yıl milyonlarca misafiri ağırlayan Alanya her mevsim cazibe merkezi olarak turizmde parlayan yıldızımızdır. Özellikle yerli ve yabancı ziyaretçi hareketliliği ile nüfus artışına paralel olarak kent içinde trafik yoğunluğuyla karşı karşıya kalıyor. Ulaşım imkanları açısından şehir içi ve doğu aksında yeni soluklar gerektiriyordu. İşte bugün açılışını yaptığımız Alanya Doğu Çevre Yolumuz ve Alanya-Gazipaşa Yolu üzerindeki Demirtaş Kavşağımız, tam bu ihtiyaçlara cevap veriyor. Bildiğiniz üzere Alanya’nın büyüyen yapısı ve turizm amaçlı artan trafik hacmi nedeniyle mevcut Alanya Çevre Yolu şehir içi yol haline gelmişti. Her gün ortalama 33 bine yaklaşan araç geçişinin olduğu bu yolda 14 sinyalize kavşak, 3 yaya üstgeçidi ve 43 yaya altgeçidi de bulunmakta. İşte bu noktada Alanya Doğu Çevre Yolu’nda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla; Akdeniz sahil yolunun yoğun trafik yükü altında kalan Alanya şehir geçişini rahatlatarak, transit trafiği şehir merkezinden uzaklaştırdık. Çevre Yolumuzu Hasbahçe- Kargıcak arasında toplam 15,2 km uzunluğunda, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında projelendirdik. Ve bugün yolumuzun Hasbahçe-Mahmutlar arasındaki 12 kilometrelik kesimini hizmete açmanın gururunu yaşıyoruz. Açılışını gerçekleştirdiğimiz bu 12 kilometrelik kesimin ilk 4,5 kilometresini 3 gidiş 3 geliş 6 şeritli, devamındaki 7,5 kilometresini ise 2 gidiş ve 2 geliş 4 şeritli olarak inşa ettik. Yine hizmete sunduğumuz bu kesimde; 653 metre uzunluğunda Oba Tüneli, 1.692 metre uzunluğunda Dim Tüneli ve 363 metre uzunluğunda Mahmutlar Aç-Kapa Tüneli olmak üzere toplam 2 bin 708 metre uzunluğunda 3 adet çift tüplü tünel ile 1031 metre uzunluğunda 7 çift köprü, 60 metre uzunluğunda 1 adet tek köprü ve 3 adet farklı seviyeli kavşak inşa ederek modern mühendisliğin en güzel örneklerinden birini hayata geçirdik’’ ifadelerini kullandı. Açılış törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ak Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen, Alanya Kaymakamı Şakir Öner Öztürk, Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Antalya İl Alay Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Engin Burak Mindivanlı, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Hüseyin Direk, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Hilmi Özgönül, kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşların temsilcileri ile davetliler katıldı.
Kocaeli Adaleti görmeyi beklerken görme yetisinden oldu Kocaeli’de 2017 yılında çalıştığı şantiyede iş makinesinin altında kalarak hayatını kaybeden İsmail Bayraktar’ın ailesi, 8 yıldır hukuk mücadelesini sürdürüyor. Yaşadığı ağır travmaya bağlı olarak görme yetisini kaybetme noktasına geldiğini, eşinin ise kansere yakalandığını söyleyen acılı anne, "Yaşayan bir ölü gibiyim. Gecem gündüzüme karıştı" dedi. Edinilen bilgiye göre, 8 yıl önce bir beton santralinin şantiyesinde meydana gelen kazada, 39 yaşındaki İsmail Bayraktar yaşamını yitirdi. Olayın ardından başlatılan hukuk sürecinde sanıklara verilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi ve hükmedilen tazminatın tahsil edilememesi, aileyi hukuk mücadelesine sevk etti. "1 milyon TL’lik tazminat ödenmedi" İsmail Bayraktar’ın hayatını kaybetmesinin ardından açılan maddi tazminat davasında mahkeme, Bayraktar ailesi lehine yaklaşık 1 milyon liraya yakın tazminata hükmetti. Ancak aradan geçen yıllara rağmen bu bedelin hiçbir kısmının aileye ödenmediği öğrenildi. Aile, hem verilen hapis cezalarının fiilen infaz edilmemesi hem de hükmedilen tazminatın tahsil edilememesinin, yaşadıkları adaletsizlik duygusunu daha da derinleştirdiğini dile getirdi. "Kendi işi olmayan bir göreve gönderildi" iddiası Ağabeyinin ölümüne yol açan süreci anlatan Ali Bayraktar, "Aynı firmada abim beton, ben hafriyat bölümündeydim. Abimin görevi belliydi ancak müdürü tarafından kendisine işi olmayan bir görev verildi. İnsanların yürüyerek girmesinin yasak olduğu, kepçenin ve tırların girebileceği bir alana abim gönderilerek kameraların silinmesi istendi. Abim, kamerayı silmek için gittiği alanda vahim kazayı geçirdi. 2017 yılının Kasım ayında kepçenin altında kalarak hayatını kaybetti" dedi. Dava sürecine ilişkin Bayraktar, "Davayı kazandık. Cezayı alanlar M.S., H.A. ve kepçe operatörüydü. Verilen ceza 4’er yıldı ancak paraya çevrildi cezaları ve cezaevine girmediler. Maddi tazminat davasında ise o günün parasıyla avukat masrafları dahil yaklaşık 1 milyona yakın bir bedel vardı. Onu da hiçbir şekilde ödemediler. Ne aradılar ne sordular. Biz ise her gün büyüdüklerini görüyoruz. Her şeyin hukuk yoluyla çözülmesini istiyoruz. Bir gün yaptıkları dolandırıcılık ortaya çıkacak. Yetim hakkı yiyerek büyünmez. Devletimizin de bir gün bu işi çözeceğine inanıyorum. O günü dört gözle bekliyoruz" diye konuştu. "Seni hangi kepçeyle ezdiler?" Yaşanan sürecin aile üyeleri üzerinde ağır tahribat oluşturduğunu belirten Bayraktar, babasının kansere yakalandığını ve çocukların psikolojisinin bozulduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kızı babasına mezarda, ’Baba kalk, ben seni iyileştireceğim. Senin ne işin var burada? Biz daha balık tutmaya gidecektik, gezecektik, beni sen okuldan alacaktın. Seni hangi kepçeyle ezdiler? Ben gidip kendi cezasını ben vereceğim’ diyor. Bunu söyleyen 12 yaşında bir kız çocuğu. Bu kelimeleri kullanan bir çocuk. İnsanın içi parçalanıyor. Buna hangi vicdan dayanır, hangi yürek dayanır? Abim İsmail öldüğünde oğlu 14, kızı 3 yaşındaydı. O zamanlar kızı konuşmayı kesti, 7 yaşına kadar neredeyse hiç konuşmadı. Bu süreçte otizmli oldu. Babam bu süreçte çocuğunun kahrından kanser oldu, biz de yeni öğrendik, son evre. Kendisine bunu söylemedik." Acılı anne: "Ben artık ağlamaktan göremiyorum, gözlerim bozuldu" 77 yaşındaki anne Mevlide Bayraktar, yaşadıkları üzüntünün tüm ailenin sağlığını bozduğunu söyledi. Gözyaşlarının hiç dinmediğini belirten Bayraktar, "Yıllardır bu acının içindeyim. Ömrümü çürüttüm, ömrüm tamamen bitti. Hayatta yaşayacak gibi değilim. Yaşayan bir ölü gibiyim. Gecem gündüzüme karıştı. Çocuklarımın yüzüne bakamıyorum. Ölen oğlumun kızını alıp mezarlığa gidiyorum. Kızı, babasının kim ezdiğini soruyor ama cevap veremiyorum. Psikolojimiz bozuldu. Eşim kanser hastası oldu, ben artık ağlamaktan göremiyorum, gözlerim bozuldu. Hiç halimizi hatırımızı sormadılar" ifadelerini kullandı. "Bir çukura düştüm, çıkamıyorum" Eşinin ölümünden sonra hayatının altüst olduğunu ve iki çocuğu için ayakta kalmaya çalıştığını anlatan Aslaniye Bayraktar da, firmanın verdiği destek sözlerini tutmadığını belirterek, "İki çocuğum için mücadele ediyorum. İki kayınbiraderim maddi olarak bana destek oluyor. Firma sahibi bize söz verdi, ’Destek olacağız’ dediler ama hiçbir zaman arkamızda olmadılar. Onları Allah’a havale ediyorum. Onlar rahat yatıyor, biz rahat yatamıyoruz. Çocuğumun sıkıntıları var, onunla yaşıyorum. Kendi çocuğumun derdine düştüm. Oğlum büyüdü, askerliği var. Hepsi bir yük olarak omzumda duruyor. Gidiyorum eşimin mezarına, onunla konuşup dönüyorum. Topraklara sarılıyorum. Onlar çoluğuyla çocuğuyla rahat rahat oturuyor. Eşimle çok güzel bir evliliğimiz vardı. 16 yıl evli kaldık. Bir çukura düştüm, çıkamıyorum. Eşimi adeta joker gibi kullandılar" şeklinde konuştu. "Amacımız para değil" Babasını kaybettiğinde 14 yaşında olan, bugün ise 22 yaşına gelen Alper Bayraktar, 8 yıldır yaslarını dahi tutamadıklarını vurguladı. Sürekli bir hukuk mücadelesi içinde olduklarını belirten Bayraktar, "Bu süre boyunca acımızı yaşayamadık. Hep bir mücadele, hep bir koşuşturma içinde kaldık. Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz. En büyük temennimiz bu. Bizim amacımız para değil. Biz adaletimizi istiyoruz. Acımızı yaşamak istiyoruz" cümlelerini kullandı.
Samsun Samsun’da engelli kadının zorluklarla imtihanı Samsun’un Canik ilçesinde yaşayan bedensel engelli Sevim Uzun (61), tek hareket edebildiği bacağını da kaybetme riskiyle karşı karşıya. İkinci kattaki evinde dış dünyadan kopuk yaşayan Uzun, 3 bin liralık engelli maaşıyla 6 bin liralık kirasını karşılayamazken, hayırseverlerden akülü araç ve kira desteği talep ediyor. Belediye Evleri Mahallesi’nde ikamet eden Sevim Uzun, küçük yaşta kendisine yapılan yanlış iğne nedeniyle çocuk felci geçirdi ve bir bacağını kaybetti. Yıllarca kullanabildiği tek bacağıyla yaşamını sürdürürken, bu bacağında oluşan menüsküs yırtığı nedeniyle hareket kabiliyetini büyük ölçüde yitirme noktasına geldi. Ev içinde iki koltuk değneğiyle sınırlı şekilde hareket edebilen Uzun için asıl zorluk evden çıkmakla başlıyor. Komşusu Zöhre Karabaş, "Merdivenlerden inerken iki koltuk değneğini göğsüme tutarak indiriyorum. Çıkarken her iki basamakta bir dinlendiriyorum. İndiğimiz zaman araba gelene kadar bina önünde yarım saat, bir saat oturmak zorunda kalıyor çünkü yürüyemiyor. 6 aydan beri bu dizinden dolayı hiç evden dışarı çıkamadı, sadece hastane için çıkarabildik. Araba olmadan elli adım atıp da gidemiyor" dedi. Engelli maaşının kirasını karşılamadığını ve bazı vakıf ve kurumlar ile komşularının desteğiyle hayatta kalabildiğini söyleyen Sevim Uzun ise, "Çok mağdur durumdayım. Üç bin lira engelli maaşı alıyorum. Altı bin lira kira veriyorum. Sobalı bir evde yaşıyorum. Ama üç bin lira bana yetmiyor. Hiçbir şekilde kiramı karşılayamıyorum. Bana komşularım sağdan soldan destek veriyorlar. Tek başıma geçinemiyorum. Elektriğimi, suyumu onlarla ödüyorum. Hatta yiyecek bile alamıyorum" diye konuştu. Sevim Uzun’un hastaneye gitmesi veya imzası gerektiği için fatura yatırmaya gitmesi gerektiğinde, toplu taşımaya binmesi imkansız olduğundan, her gidiş-dönüşte 250-300 lira taksi parası verilmesi gerekiyor. Bu parayı ise yine komşuları aralarında topluyor. Vakıflardan gelen erzak kolisi ve ayda bir gönderilen temizlik görevlisi dışında kalıcı bir çözümü olmayan Uzun, sadece karnını doyurmak değil, özgürce hareket edebilmek istiyor. Hayırseverlerden engelli akülü araç talep eden Uzun, "Akülü aracım olsa en azından ihtiyaçlarımı görürdüm. Bana lütfen hayırseverlerden bu yardımı bekliyorum. Hiç kimsem yok, oğlum da akrabalarım da destek olmuyor. Mağdur durumdayım, destek bekliyorum" şeklinde konuştu. Komşusu Karabaş ise durumu özetleyerek, "En büyük ihtiyacımız akülü araba ve kira desteği. Allah rızası için kimin gücü yetiyorsa bu kızımıza el uzatsın" çağrısında bulundu.
Kastamonu Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.