GÜNDEM - 04 Eylül 2025 Perşembe 13:24

Başkasının kollarıyla incir hasadı yapıyor

A
A
A
Başkasının kollarıyla incir hasadı yapıyor

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen çift kol nakliyle tıp tarihine geçen ve hayata yeniden tutunan 44 yaşındaki Cihan Topal, azmiyle göz dolduruyor. Nakil olan kollarıyla otomobil ve motosiklet kullanan, zeytin toplayan, tavuk besleyen, koyunlarına bakan Topal, bu yılki incir hasadına da başladı.



Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı Terziler Mahallesi’nde çiftçilik yapan evli ve 2 çocuk babası Cihan Topal, 2008 yılında iş kazası geçirerek iki kolunu kaybetti. Topal, kol nakli olmak için Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne başvururken, sevindiren haber 2 yıl sonra geldi. Muğla’nın Milas ilçesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Fatih Demirel’in iki kolu, Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ile ekibi tarafından 25 Eylül 2010’da ameliyatla nakledilirken Topal, Türkiye’de ilk çift kol nakli yapılan hasta olarak tıp tarihine geçmişti.



"Mücadeleyi hiç bırakmadım"


Terziler Mahallesi’ndeki bahçesinde incir hasadına başlayan Topal, yaşadıklarını anlattı. Topal, "2008-2010 yılları arasında iki elim yoktu, iki yıl böyle yaşadım. Şimdi ağacın dalını tutuyorsunuz, bunu hissediyorsunuz. Şu yaprağı tutup bunu hissetmek, şuradan inciri böyle koparıp bunu yiyebilmek bile ayrı bir duygu, ayrı bir sevinç. Çünkü düşünün iki elinizi kaybetmişsiniz, hayata küserseniz tamamen hayatınız bitmiş olur. Ama mücadeleye devam etmek gerekiyor, hiçbir zaman mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Ben hiç bırakmadım, her şeyi Allah’tan istedim. Çok şükür Türkiye’de 25 Eylül 2010 yılında ilk kez gerçekleşen çift kol nakli ameliyatıyla hayata tutundum" dedi.



"Rabbim dualarımızı kabul etti"


Topal, 2014 yılında dünyaya gelen oğluna, ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan’ın ismini verdiğini aktararak, "Ben bu ameliyata baş koyduğumda, ’Allah’ım kızımın elinden tutup bir parka götüreyim. Bir okula götürecek, saçını okşayacak kadar iki elim olsun, başka bir şey istemiyorum’ dedim. Rabbim çok şükür dualarımızı kabul etti. Ben bu ameliyata kızımın elinden tutmak için, bir parkta gezdirmek için, saçını okşayabilmek için baş koydum. Şu anda da çok şükür kızım hemşirelik okuyor. Allah nasip ederse bu sene staja başlayacak. Onların mutluluğu, onların elinden tutabilmek, onlara sarılmak kadar güzel bir duygu yok. Hayatımda bunlar çok güzel duygular, yaşadığım anlar" şeklinde konuştu.



Hayalleri gerçeğe dönüştü


Topal, şu anda elleriyle her şeyi yapabildiğini, bunun mutluluğunu yaşadığını vurgulayarak "Arabamı, motosikletimi kullanabiliyorum. Kendi incirimizi, zeytinimizi kendimiz topluyoruz. Kendim yapabiliyorum ben bunları. Tavukların yemini, suyunu veriyorum, yumurtasını alabiliyorum. Bunların hepsi aslında hayaldi. Hepsi hayaldi ama dediğim gibi mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Mücadeleyi bırakmış olsaydık, şu anda biz hayatta olmazdık. Onun için çok şükür hayatımızda çok güzel şeyler değişti. ’Ne olduk’ demeyeceğiz, ’ne olacağız’ diyeceğiz" ifadelerini kullandı.



Organ bağışı çağrısı"


Organ naklinin önemine de işaret eden Topal, "Ben bugün hayattaysam her şeyimi yapabiliyorsam, bunu organ bağışına borçluyum. Organ bağışı sayesinde bugün her şeyimi yapabiliyorum. Organ bağışı olmasa bu ameliyatlar olmaz, kimse de bunları yapamaz. Keşke herkes organ bağışına duyarlı olsa. Benim yüzüm dahil bütün organlarım bağışlanmış durumda. Ehliyet aldığım yılda bağışladım, 2000 yılında. Ameliyat olmazdan yıllar önceden bağışladım. Çok şükür bu günlerimize. Her sağlıklı bir vatandaş her dakika, her gün bir engelli adayıdır. Bunu unutmamak gerekiyor. Engelli kardeşlerimize yardımcı olmak gerekiyor. Elimizden geldiğince hepimiz yardımcı olmaya çalışalım. Ama organ bağışı çok önemli" diyerek herkesi duyarlılığa davet etti.



Başkasının kollarıyla incir hasadı yapıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.