ASAYİŞ - 22 Ekim 2025 Çarşamba 10:42

(Özel) 2 bin yıllık tehlike ’ben buradayım’ dedi

A
A
A
(Özel) 2 bin yıllık tehlike ’ben buradayım’ dedi

Balıkesir’de dün gece yaşanan 2.5 büyüklüğündeki hissedilen deprem tüm şehirde şok etkisine neden oldu. Depremin büyüklüğünden ziyade meydana geldiği fay herkesin dikkatini çekti. Depremle ilgilenen profesörlerin, uzmanların şehrin içinden geçen ve 2 bin yıldır büyük deprem üretmediğini ifade ettiği Gökçeyazı fayı üzerinde meydana gelen deprem herkesin aklında soru işareti bıraktı. Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan ise, "Uzun zamandır bu faya dikkat edilmesi konusunda uyarılarımızı yapıyorduk. Halkımızın, büyük bir depreme karşı mutlaka önlemlerini alması ve dikkatli olmaeesı gerekiyor" açıklamasında bulundu.


Balıkesir’de dün gece saat 22.47’de merkez üssü Balıkesir il merkezi (Karesi merkez ilçesi) olan 2.5 büyüklüğündeki sarsıntı kısa süreli paniğe neden oldu. Yerin 12 kilometre derinliğinde olan deprem 2-3 saniye kadar sürse de psikolojik etkisi diğer depremlerden farklı oldu. Depremle ilgilenen profesörlerin, jeoloji mühendislerinin yıllardır dikkat edilmesi gerektiği fay olan ve Gökçeyazı fayı olarak bilinen fay üzerinde meydana gelmesi endişeleri daha da arttırdı.


Öte yandan, depremle ilgili dikkat çeken bir başka husus ise depremden saniyeler önce cep telefonlarına gelen uyarının Sındırgı ilçesinde 4.5 büyüklüğünde bir deprem olması ile ilgili olması oldu. Depremin ardından ise gerek AFAD, gerek Kandilli verilerinde Sındırgı ilçesinde o saatte bir deprem kaydı olmamasıydı.



Aykan: "7.2’lik bir deprem üretebilir"


Konuyla ilgili konuşan Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, "Balıkesir, Gökçeyazı fayının deformasyon alanı içerisinde son 24 saatte, 2 tane deprem oldu. Bu depremler küçük büyüklükte depremlerdir ve normal şartlarda hasara ve yıkımlara neden olmaz, çoğu zaman da bu büyüklükteki depremleri hissetmeyiz bile; fakat depremin merkez üssü yerleşim birimlerinde olduğu için halkımız tarafından hissedildiğini düşünüyorum. Bu deprem, küçük büyüklükte bir deprem olsa da, bu depremin olduğu yer çok önemli. Çünkü Gökçeyazı fay segmenti üzerinde yapılmış olan paleosismolojik çalışmalara göre; bu fayın 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyelinin olduğu ve bu fay üzerinde en son olan depremin üzerinden 2 bin yıl gibi uzun bir süre geçtiğini göstermiştir. Bu yüzden de bu fayın tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor. Bu fayın yakın bir gelecekte büyük bir deprem üretme potansiyelinin olduğunu ifade edebilirim. Uzun zamandır bu faya dikkat edilmesi konusunda uyarılarımızı yapıyorduk. Halkımızın, büyük bir depreme karşı mutlaka önlemlerini alması ve dikkatli olması gerekiyor" dedi.



"Yakın gelecekte yıkıcı bir deprem beklenmektedir"


"Havran-Balıkesir Fay Zonu’na ait Gökçeyazı segmenti üzerinde yakın gelecekte yıkıcı bir deprem beklenmektedir" bu ifade 2019 yılında Jeoloji Mühendisleri Odası’nın düzenlediği ’Balıkesir’in Afet Durumu ve Yönetimi Çalıştayı’ sonuç bildirileri kitabında yer aldı. Sonuç bildirge kitabında Gökçeyazı fayı ile ilgili şu cümlelere yer verildi:


"Balıkesir fayına ait Gökçeyazı segmenti üzerinde açılan Güngörmez ve Dede hendekleri, bu segmentin MÖ yüzey faylanmasıyla sonuçlanmış depremler ürettiğini ve fakat MS döneminde henüz kırılmadığını göstermektedir. Özellikle Güngörmez hendeği içerisinden elde edilen verilerle, MÖ 850±50’ye kadar 4 paleodepremin geliştiği saptanmıştır. Bu depremlere göre fayın deprem tekrarlama aralığı yaklaşık bin yıl olarak kabul edilmiştir. Buna göre, fayın MS dönemde deprem ürettiğine dair herhangi bir sismolojik kayıt olmadığından, bu faydan kaynaklanan son depremin üzerinden 2 bin yıl gibi uzun bir süre geçtiği anlaşılmaktadır. Hendek verileri ayrıca Dede hendeğindeki fay kolunun Güngörmez hendeğindeki fay koluna göre daha yaşlı olduğunu göstermektedir. Gökçeyazı segmenti diri bir fay olup yaklaşık 40 kilometre boyunca takip edilebilmektedir."



(Özel) 2 bin yıllık tehlike ’ben buradayım’ dedi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.