ÇEVRE - 30 Ekim 2024 Çarşamba 09:55

Denizin altında sessiz tehlike: Müsilaj Marmara’da 24 metreye kadar yayıldı

A
A
A

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde 2021 yılında büyük zarara yol açan müsilaj oluşumunun yeniden ortaya çıktığını açıkladı. Prof. Dr. Sarı, 23 Ekim ve 25 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştirdiği dalışlarda müsilajın 10 metreden başlayarak 24 metre derinliğe kadar yayıldığını belirtti.

Müsilajın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nin uzun yıllar ortalamasına göre 2 derece daha sıcak olduğunu belirtti. Sarı, "Deniz yüzeyindeki su sıcaklığı 21 derece olarak ölçülürken, 40 metre derinlikte ise bu sıcaklık 16 dereceye düşüyor" diye konuştu. Karadeniz’den gelen akıntıların durağanlaştığını ve kirlilik yükünün hala kritik seviyede olduğunu vurgulayan Sarı, "Müsilaj, denize bırakılan atıkların ve durağan deniz şartlarının bir sonucu. 2021’de alınan önlemler yetersiz kaldı; Marmara Denizi yeniden risk altında" dedi.

Denizin altında sessiz tehlike: Müsilaj Marmara’da 24 metreye kadar yayıldı

Marmara Denizi’ni korumanın tek yolunun kirlilik yükünü azaltmak olduğunu belirten Prof. Dr. Sarı, aksi halde müsilajın balıkçılık ve turizmi ciddi şekilde etkileyeceği uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Sarı İHA muhabirine durum ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:

"2021 yılından beri düzenli dalışlarla sürekli olarak müsilajı takip ediyorum ben. Bu süre esnasında her hafta düzenli dalışlar yapıyoruz. Kıyıdan giriyoruz bazen yüzeyden dibe apiko dalışlar yapıyoruz. Son geçen hafta çarşamba günü 23 Ekim 2024’te yaptığım dalışta 10 metre ile 13 metre arasında ne yazık ki müsilaj ile karşılaştık ve etrafı dolaştığım zaman aslında bir bölgede değil o alanın Erdek körfezinin birçok yerinde olduğunu gördüm. Cuma günü 25 Ekim 2024’te tekrar Erdek körfezinde başka bir noktasında 27 metreye kadar bir dalış yaptım orada da 10 metreden 24 metreye kadar ne yazık ki her tarafın müsilaj olduğunu gördüm. Şimdi kamuoyu müjilajı denizin yüzeyine çıkan sarı köpükler olarak biliyor o ilkbaharda genellikle müsilajın yukarı çıkmasıyla gördüğümüz bir manzara. Şu anda esasında müsilaj yüzeyden 24 metre derinliğe kadar çoğalmaya yayılmaya başlamış durumda. Burdan bir kaç hafta içerisinde Marmara Denizi’nin diğer bölgelerinede yayılma potansiyeli var. Umut edelim ki yanılalım ki sadece Erdek körfezine mahsus kalsın ve Marmara Denizi’nin diğer bölgelerine yayılmamış olsun. Ancak geçmiş tecrübelerimiz ve daha önce yapılmış bilimsel çalışmalar bunun ne yazık ki yayılacağını gösteriyor. Peki neden biz yineden müsilaj ile karşılaştık? 2021 yılında yüzeye çıktığında korktuk telaşlandık. 22 eylemden oluşan bir Marmara Denizi Eylem Planı hazırladık ve ondan sonra Ağustos gibi 2021’in Ağustos’u gibi müsilaj yüzeyden kaybolunca da yaşasın kurtulduk zannettik. Israrla ben ve benim gibi bir sürü bilim insanı müsilajın bitmediğini ve nedenlerini ortadan kaldırmadan bir sonuç olarak Marmara Denizi’ni tehdit edeceğini hep söyledik. Şu anda ortaya çıkan durum aslında bizim söylediklerimizin bilimin söylediklerinin ortaya çıkmış hali ispatı niteliğinde. Çünkü müsilaj bir sonuç, nedenlerini ortadan kaldırmadan sonuç olan müsilajdan kurtulamayız."

Denizin altında sessiz tehlike: Müsilaj Marmara’da 24 metreye kadar yayıldı

Müsilajın bir sürü nedeni olduğunu ifade eden ancak 3 tane tetikleyiciye dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, "Birincisi Marmara Denizi’ni kirletiyoruz. Marmara Denizi’nin çevresindeki 25 milyon insanın atıklarının en iyi ihtimal ile yüzde 55’ini arıtıyoruz. Geri kalan yüzde 45’i yani yaklaşık yarısı hiç arıtılmadan Marmara’ya boca edilmeye devam ediliyor. Endüstrinin zehirli atıkları yani neredeyse yarısı bile arıtılmadan Marmara Denizi’ne akıtılıyor. İnanmayan varsa gitsin Bursa Nilüfer çayına baksın, Gönen çayına baksın, Biga çayına baksın veya gitsin bir tünel ile bağlanan Ergene’ye baksın nasııl zehir aktığını görecekler. Bir tetikleyici bu. İkincisi deniz şartlarındaki durağanlık. Şu anda Karadeniz’den Marmara Denizi’ne İstanbul Boğazı aracılığıyla gelen su minimum düzeyde deniz şartlarındaki durağanlıkta maksimum düzeyde dolayısıyla ikinci tetikleyici de bu. Üçüncü tetikleyici ise küresel iklim değişikliğine bağlı olarak bütün dünya denizleri yüzey sıcaklıklarında gözlenen ortalamanın çok üstündeki sıcaklıklar şu anda Marmara Denizi uzun yıllar ortalamasına göre 2 buçuk derece daha sıcak. Yani 30 yıllık 40 yıllık ortalama veriye baktığımızda Marmara Denizi olması gerekenden 2 buçuk derece Ekim ayının sonuna geldiğimiz şu günlerde daha sıcak. Ya bu üçlü tetikleyici devreye girdiği için biz şu anda müsilaj ile karşı karşıyayız. İklim değişikliğine müdahale edemiyoruz. Durağandan müdahale edemiyoruz. Elimizde müdahale edebildiğimiz tek parametre Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak 2021 yılında dilimizde tüy bitti. Kirlilik yükünü azaltalım, kirlilik yükünü azaltalım, kirlilik yükünü azaltalım diye üzgünüm kirlilik yükünü azaltamadık ve bugün erdek körfezinde müsilaj başlamış durumda bunun üstesinden nasıl geleceğiz şu anda eğer acilen tedbir almazsak kış boyunca bu müsilaj Marmara Denizi’nin derinliklerinde devam edecek. Önce balıkçılık sektörünü vuracak, gırgır ağları ince gözlü küçük gözlü ağlar bir şey gibi kıvamlı yapıda olduğu için müsilaj bu gırgır ağlarının gözlerini kapatacak kısa süre içerisinde balıkçılar balık avlayamaz hale gelecekler. ikincisi bu üretim devam edecek ilkbaharda su sıcaklıkları iyice yükselmeye başladığında müsilaj üretimi de maksimum düzeye çıkacak ve biz o zaman müsilajı yüzeyde göreceğiz deniz yüzeyinde göreceğiz. Deniz yüzeyinde gördüğümüzde bu sefer iç turizme hizmet eden Marmara Denizi çevresindeki tüm turzim tesisleri bundan etkilenecek daha vaktimiz var yani hemen çok acil bir şekilde vakit kaybetmeden kirlilik yükünü azaltmak için harekete geçelim. 3 günde, 3 ayda, 1 yılda arıtma tesisi yapamayız lakin sanayi tesislerinin derelere akarsulara veya doğrudan denizlere saldıkları atıkları derhal denetleyip durdurmamız lazım. Diğer taraftan belediyelerin yerel yönetimlerin işlettiği arıtma tesisleri organize sanayi bölgelerinin işlettiği arıtma tesisleri bunlar etkin çalıştırılıyor denetlememiz lazım. Eğer var olan bir arıtma tesisi çalışmıyorsa derhal onun çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Böylece kirlilik yükünü azaltırsak belki hem balıkçılığa olan etkilerini hem de turizme olacak etkilerini bahar, yaz aylarında bir parça azaltmış oluruz ama uzun vadede müsilajdan kurtulmak istiyorsak Marmara Denizi’ne 1 litre bile atığı bırakmamamız lazım. Marmara Denizi atık çukuru değil foseptik değil, Marmara Denizi balıkların, yengeçlerin, pinaların, deniz çayırlarının evi. Ben evimdeki çöpleri toplayıp bir başkasının evine atabiliyor muyum var mı böyle bir şey? Ben evimde biriktirdiğim çöpleri balıkların evine, yengeçlerin evine, pinaların evine, deniz çayırlarının evine atmıyorum bu anlayıştan vazgeçmemiz, deniz ile kurduğumuz yanlış ilişkiyi değiştirmemiz gerekiyor" dedi.

Gökhan Dağlı - Berra Karakaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Sevdiğini 60 yıldır bekleyen "Memiş Dayı" Vali Koç’u duygulandırdı Ağrı Valisi Mustafa Koç, Taşlıçay ilçesinde "Memiş Dayı" olarak tanınan 78 yaşındaki Orhan Turan’ı yaşadığı dağ başındaki konteynerde ziyaret etti. Genç yaşlarda başlık parası nedeniyle evlenemediği kadını halen bekleyen ve yarım asrı aşkın süredir yalnız yaşayan Turan, ziyaret sırasında kendi yazdığı şiirini Vali Koç’a okuyarak duygu dolu anlar yaşattı. Taşlıçay ilçesinin sevilen simalarından biri olan Orhan Turan, 60 yıl önce çeşme başında gördüğü bir kadına aşık olduğunu ancak ailesinin talep ettiği başlık parasını karşılayamadığı için evlenemediğini anlattı. Maddi imkansızlıklar nedeniyle sevdiği kadına kavuşamayan Turan, yıllar sonra askere gidip döndüğünde, kadının ailesiyle birlikte başka bir ile göç ettiğini öğrendi. Umudunu yitirmeyen ve Türkiye’nin dört bir yanında sevdiğini arayan Turan, sonuç alamayınca Taşlıçay’a geri dönerek dağ başında inşa ettiği küçük bir barakada yaşamaya başladı. Yıllardır yalnız yaşayan Turan, zaman zaman araç yıkayarak geçimini sağlıyor ve ziyaretçilerine yanık sesiyle türküler söylüyor. İsmini haleh kimseyle paylaşmadığı sevdiği kadının bir gün çıkıp geleceğine inandığını söyleyen Turan, duvarlarını kendi yazdığı şiir ve sözlerle süslediği konteynerinde vefanın, sabrın ve saf sevdanın sembolü haline geldi. "Bir ömür boyu sadakat, sabır ve sevda" Ağrı Valisi Mustafa Koç, Orhan Turan’ı kaldığı yerde ziyaret ederek uzun uzun sohbet etti. Turan’ın yıllara yayılan sevdasını ve hayat hikayesini dinleyen Vali Koç, kendisine okunan şiir karşısında duygusal anlar yaşadı. Ziyaretin ardından değerlendirmede bulunan Vali Koç, "Taşlıçay ilçemizde Memiş Dayı’nın gönül hikayesine tanıklık ettik. 78 yaşındaki Memiş Dayı, ömrünün tam 60 yılını sevdiğini bekleyerek geçirmiş. Dile kolay, bir ömür boyu sadakat, sabır ve sevdayla yoğrulmuş bir hayat. Kendi kaleme aldığı şiirler, duygularının ne kadar derin, sevgisinin ne kadar gerçek olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Sevdasına sadık kalmış bir yürekten dökülen dizeler hepimizi derinden etkiledi. Sevmek, ancak bu kadar içten, bu kadar güzel anlatılabilirdi" ifadelerini kullandı. "Ben beklemeye devam edeceğim" Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Orhan Turan ise, "Sayın Valimizin ziyareti beni çok mutlu etti. 60 yıldır bekliyorum. İlk günkü gibi beklemeye de devam edeceğim. Ben, sevdiğimin bir gün geri döneceğine yürekten inanıyorum" dedi. Vali Koç, Memiş Dayı’nın duygularla yoğrulmuş hayat hikâyesini dinledikten sonra kendisine sağlık ve huzur dileyerek ziyareti sonlandırdı.
Manisa Tekvando kulüplerarası minikler turnuvası başladı Yunusemre Belediyesi tarafından geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek anısına düzenlenen Kulüplerarası Minikler Tekvando Turnuvası başladı. Yuntdağı Ortaköy’de düzenlenen turnuvaya 14 ilden yaklaşık 500 sporcu katıldı. 9-11 yaş grubundaki sporcuların katıldığı organizasyon, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Manisa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Tekvando Federasyonu ve Yunusemre Belediyespor iş birliğiyle gerçekleştiriliyor. 20 Temmuz Pazar gününe kadar sürecek turnuvanın açılışına Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Türkiye Tekvando Federasyonu Üyesi Ünal Karadağ, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Mehmet Arslan, Yunusemre Belediyespor Başkanı Bülent Kanik, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Gökay Budak, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasında Türkiye Tekvando Federasyonu Üyesi Ünal Karadağ, "Türk sporunu ileri taşımak için hep birlikte çalışıyoruz. Gençlerimize destek olan herkese teşekkür ediyorum" dedi. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ise konuşmasında, sporun sadece futboldan ibaret olmadığını vurgulayarak, "Ferdi Zeyrek başkanımızı anmak için düzenlenen bu turnuvada önemli olan kardeşliği, sosyal çevreyi geliştirmek ve onurlu şekilde spor yapmak. Katılan herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından sporcular kortej yürüyüşü yaptı. İlk gün yapılan müsabakalarda dereceye giren sporculara protokol üyeleri tarafından ödülleri verildi. Turnuva, 20 Temmuz Pazar gününe kadar devam edecek.
Bartın Bartın’da uyuşturucu opersyonu: 10 gözaltı Bartın ve İstanbul’da gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonunda 10 kişi gözaltına alındı. Rekor düzeyde ekstasy hap ele geçirilen operasyonda gözaltına alınanlardan 8’i çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar, Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu koordinesinde Bartın Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen çalıbaşlatılan projeli çalışma kapsamında yapılan toplam 53,69 gram Metamfetamin maddesi 12,91 gram Sentetik Kannabinoid (Bonzai) maddesi ele geçirildi. Çalışmalar derinleştiren ekipler, Bartın ve İstanbul’da bulunan 10 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Bartın İl merkezinde 2, Bartın Kozcağız Beldesinde 6 ve İstanbul Esenlet ilçesinde 1 kişi olmak üzere toplam 10 kişi gözaltına alındı. Rekor seviyede eksatsy ele geçirildi Yapılan ikamet aramalarında ise 4 bin 659 adet ekstasy hap, 4 adet hassas terazi, 3,38 gram sentetik kannabinoid (bonzai), 7 adet 9x19 mm, 9 adeti 7x65 mm olan toplam 16 adet fişek ele geçirildi. Ele geçirilen 4 bin 659 adet ekstasy uyuşturucu hap ise, Bartın tarihinde bir operasyonda ele geçirilmiş en fazla miktardaki ekstasy hap oldu. Gözaltına alınan 10 kişi, Emniyet Müdürlüğü’nündeki işlemleri tamamlanarak önce hastaneye ardından ise Bartın Adliyesi’ne sevk edildi. 8 kişi tutuklandı Savcılığa çıkartılan 10 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şahıslardan 8’i çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken 2’si adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.