ASAYİŞ - 01 Aralık 2023 Cuma 14:56

Sürat teknesiyle ölüme sebep olmuştu...Hakkında karar çıktı

A
A
A

Balıkesir’in Erdek ilçesinde Çuğra mevkiinde sürat teknesiyle Elvan Fırat Taşdöğen’e (46) çarparak ölümüne neden olan işadamı Ender Küçük’ün (51) davasında, karar çıktı. Küçük, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

7 Ağustos 2021’de meydana gelen sürat teknesi kazasında, evli ve 1 çocuk annesi Taşdöğen hayatını kaybetmişti. Elvan Fırat Taşdöğen, Ankara’dan ailesiyle tatil için Balıkesir’in Erdek ilçesi Sahil Mahallesi’ndeki yazlık evlerine gelmişti. Çuğra sahilinde denize giren Taşdöğen, bu sırada Ender Küçük’ün kullandığı teknenin altında kalmıştı. Kolu parçalanan Taşdöğen, kaldırıldığı Erdek Neyyire Sıtkı Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirmişti. Evli ve 1 çocuk annesi Taşdöğenin cenazesi, Ankara’da toprağa verilmiş, olayın ardından Ender Küçük, gözaltına alınmıştı. Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde müteahhitlik yapan, amatör lig ekiplerinden 1923 Mustafakemalpaşa Spor Kulübü’nün eski başkanı Ender Küçük, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Şikayetçi avukatının itirazı ile Ender Küçük, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

Bir süre cezaevinde kalan Küçük, sonraki süreçte avukatlarının başvurusuyla serbest kaldı. Soruşturmanın sonunda, Küçük hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası talebiyle, Erdek Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sonuçlandı. Küçük, taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Küçük’ün hakkında herhangi bir takdir indirimi uygulanmasına gidilmezken, amatör denizcilik belgesinin de 2 yıl süreyle geri alınmasına karar verildi.

Erdek Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada yargılan Küçük ifadesinde, çok üzgün olduğunu belirterek, “Rahmetlinin ailesinin yaşadığı acıları anlıyorum. Aynı acıları benim ailem de yaşadı. Olaydan 1 ay sonra annem vefat etti, 5 ay sonra da babam vefat etti. Yüzde 94 engelli oğlum da şu an tedaviye cevap vermiyor. 35 yıldan beri araç kullanıyorum. Vergi mükellefiyim. Bugüne kadar başıma böyle bir olay gelmedi. Kırmızı ışıkta ceza yemişliğim yok. Olayın olduğu gün de kontrollerimi yaptıktan sonra açıldım. Süratim yoktu. Rahmetli suyun üstünde olsaydı, kesinlikle görürdüm. Kazaya sebep olmazdım. Allah kimsenin başına böyle bir olay vermesin. Kadere inanan bir insanım.” şeklinde konuştu.

Elvan Fırat Taşdöğenin eşi Aydın Taşdöğen, bunun üzerine Küçük’ün yalan konuştuğunu ileri sürdü. Taşdöğen, “Beyana ek olarak zanlı yalan konuşuyor. Çünkü daha önceki yazılı savunmalarında da iki kişiyi gördüğünü söylüyor ve bu kişilerin arasında 5 metre vardı, birbirleriyle konuştuklarını gördüm diyor. Tanıklar da aynı şekilde açıklama yapıyorlar. Yani Burcu Hanım olsun, Mehmet Özcan olsun aynı açıklamaları yapıyorlar. İki kişi konuşarak yüzüyorlardı diyor. Kaldı ki hız yapmadım diyor. Direk olarak üzerlerine sürmüş. Hem yüzenlerin olduğunu görüyor hem tekneyi üzerlerine sürüyor. Şamandıraları kaçırıyor. Şamandırlar hem yatay, hem dikey olarak çekilmiş. Halkın anlayacağı, benim bölgeme girme diyor özet olarak. Bu sanık zaten savunmalarında da olduğu gibi herhangi bir pişmanlık göstermiyor. En üst seviyeden cezalandırılmasını talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Sürat teknesiyle ölüme sebep olmuştu...Hakkında karar çıktı

Aydın Taşdöğen’in avukatı müvekkilinin beyanlarına katıldığını belirterek, “ Öncelikle Limanlar Yönetmeliği’nin 22 ve 14’üncü maddesine göre 2021 yılında yüzme alanı olarak belirlenen yer 200 metredir. Yani buradan anlamamız gereken şey, sürat teknesi gibi herhangi bir motorlu aracın yüzme alanına girmemesi gerekmektedir. Bilir kişi raporunda zaten alanın yüzme alanı olduğu belirtiliyor. Burada tekne kullanma eylemi yasak. Olaya şöyle bakmamız gerekiyor. Kara yolu olarak düşünelim. Trafiğe kapalı ve yaya yoluna açık olan bir yer düşünün. Burada birkaç aracın park ettiğini düşünelim. Bu araçların öncelikle park cezası yemesi gerekiyor. Orada park eden araçlar varken de bir aracın süratli bir şekilde yaya yoluna daldığını ve bir insana çarpıp ölümüne sebebiyet verdiğini düşünelim. Burada kalkıp şunu diyemeyiz. Orada zaten araçlar park ediyordu. Bu yüzden insanların dikkatli olması gerekiyor. Bunu diyemeyiz. Burası trafiğe kapalıdır. Bu yüzden zanlının tam ve asli kusurlu olduğu kanaatindeyiz. Biz şahsın amatör denizcilik belgesi olması nedeniyle, kendisi savcılık ifadesinde denizde iki kişiyi gördüğünü söylüyor. Denizde iki kişiyi görmesine rağmen, o iki kişiye doğrudan ve süratli bir biçimde sürüyor. Bunu şuradan anlıyoruz. Teknede bulunan iki şahsa ve aynı zamanda da tanığa teknenin önüne oturması söylenmiş. Çünkü hızlı bir şekilde kalkacak, bu kasıtla ve mantıkla hareket ediyor ve teknenin önünün kalkacağı hakkında bilgi sahibi. Şahısların teknenin önünde yük yaparak teknenin alabora olmamasını istiyor. Burada süratli bir şekilde hareket etme kastının olduğu kanaatindeyiz. İki kişiyi gördüğünü de çok açık şekilde beyan ediyor. Tekne trafiğine kapalı bir alandayken. Bu yüzden biz görevsizlik nedeniyle olası kasıt olduğunu düşünüyoruz. Görevsizlik kararı vermeniz gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra gerek beyanlarda gerek yargılama aşamasında özellikle keşifle, sanığın hiçbir şekilde pişman olduğuna dair bir beyanını göremedik. Kişi bazında ulaşılamıyor olabilir ama vekiller aracılığıyla da herhangi bir başsağlığı, buna yönelik herhangi bir yardım talebinde de bulunulmamıştır. Bu yüzden takdiri indirim uygulanmaması gerektiği kanaatindeyiz. En üst hadden ceza verilerek, herhangi bir indirim uygulanmasını reddediyoruz. Burada şamandıranın dışında olduğu öne sürülüyor ancak keşifte de gördüğünüz üzere otelin kendi misafirleri için belirlemiş olduğu herhangi bir geçerliliği olmayan alanlardır. Bir yan otele baktığımızda daha önce olabiliyor. Orası zaten 150 santim derinlikte olan, normal bir vatandaşın yüzün üstünde kaldığı alan.” dedi.

Küçük, söz alarak, “Bugüne kadar verdiğim ifadelerin hiçbir tanesinde yanlış ifade vermedim. Ben o gün iskeleden ayrıldığımda iki kişiyi gördüm. Zaten onu söyledim. Onlarla benim alakam yok. Ben açığa gidiyorum ama rahmetli kulaklık takmış, antidepresan hap yutmuş. Suyun altındaki bir insanı görmem nasıl olabilir?” şeklinde savunmasını yaptı.

Küçük’ün avukatı ise, “İddia edilen 200 metrelik bir sınır. Şamandıralarla ilgili Sahil Güvenlik’ten bir dosya içerisinde yazı var. Sürat teknesi diye sürekli üzerimizde bir baskı kuruluyor. O alan ve o alan arasındaki hızlanma mesafesi bilir kişi raporlarında mevcut. Kazanın onların dediği şekilde iddia edilen yerde olması durumunda zaten teknenin o şekilde hızlanabilme şansı yok. Bizim dediğimiz şekilde olduysa, zaten usul olarak bu durumda olmamamız gerekiyor. Kazadaki esaslı sebep şamandıra dışında bir kişinin yüzmesi. Müvekkilimin kusuru görmemesinden kaynaklı taksir yönündedir. Bunun özel yeteneğine ve oradan geçerim tarzında bir güven besleyerek hareket etme durumu yoktur. Dosya aşamasındaki hiçbir delille de bu sabitlemiş değildir. Pişmanlık göstermiyor diyorlar. Şu anda bile basın var. Televizyonlarda çıktı. Serbest kaldıktan sonra basının baskısıyla tutuklandı. Ne yaşadığını o biliyor. Pişmanlık duymaması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Buna bizzat en fazla şahit olan kişi benim. Yani karşı tarafı düşündüğü zaman, onunla iletişime geçebilmesi, böylece tepkiyi göz önünde bulundurup gelebilmesi çok mümkün değil. Dosya içerisinde pişman olmadığına, burada hareketleriyle veya sözleriyle herhangi bir durum yok. Biz bu nedenle öncelikle müteveffanın kusurunun göz önünde bulundurularak, şamandıranın dışında yüzmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini mahkemece göz önünde bulundurulmasını, bunun akabinde de neden olan indirimlerin uygulanmasını, dosya üzerindeki delillerden takdirden üst sınırın uygulanamayacak olmasını, mahkemenin bu yönde karar vermesini, ayrıca pişman olduğu, bundan mütevelliyi de indirimlerin uygulanmasını talep ediyorum.” dedi.

Taşdöğen’in avukatı, “Sürekli belirtiyorlar, kişiler ön tarafa oturtulmuş, görüş açılsın diye. Fakat denizdekilerden birisi kendini zor kurtarıyor, birisi de rahmetli oluyor. Kişinin tekneyi oturarak kullandığı tanıkların ifadelerinde var,” dedi. Küçük, savunmasına, “1. Kural teknenin dengesini sağlamakla mükellefsin. Teknenin dengesinin sağlanması gerekiyor. Akabinde geri gittiğinde çevre kontrolü yapılması gerekiyor. Ben çevre kontrolümü yaptım. Şamandıranın dışında iki bayan gördüm ama benim gittiğim yerde o şekilde kimseyi görmedim. Ben kızlarımı teknenin önüne, teknenin dengesini sağlamak amacıyla oturttum” ifadelerini ekledi.

Mahkeme; “Taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı, takdirden de alt sırından uzaklaşılmak suretiyle, 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eylemin bilinçli taksir boyutunda kaldığından dolayı 1/3 oranında arttırım yapılarak 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında herhangi bir takdir indirimi uygulanmasına gerek olmadığından, sanığın amatör denizcilik belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına karar verdi. Karar bu şekliyle istinafa açık olması suretiyle verildi.

Gökhan Dağlı - Umut Osman Sunci

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TFF, Süper Lig’de 33. haftanın VAR kayıtlarını açıkladı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Trendyol Süper Lig’de 33. haftada oynanan karşılaşmaların VAR kayıtlarını açıkladı. TFF, Süper Lig’in 33. haftasında oynanan 5 karşılaşmanın Video Yardımcı Hakem (VAR) kayıtlarını Youtube hesabından ses ve görüntülü olarak paylaştı. Videoda yer alan maçlar ve alınan kararlar şöyle: - Beşiktaş - Hatayspor maçının 49. dakikasında ev sahibi atağı sonrası Video Yardımcı Hakem (VAR), hakem Adnan Deniz Kayatepe’ye ceza sahasında ‘elle oynama nedeniyle sahada inceleme’ önerisinde bulundu. Kamil Ahmet Çörekçi’nin elle oynadığını ifade eden Kayatepe, "Gördüm eli net şekilde açık. Benim için temiz. Son kararım penaltı kar yok" diyerek sahaya döndü ve penaltı noktasını gösterdi. - Sivasspor - Antalyaspor müsabakasının 44. dakikasında ev sahibi ekibin Garry Rodrigues ile bulduğu gol sonrası hakem Burak Pakkan, pozisyonu izlemek için kenara geldi. Sol kanattan yapılan ortada Rodrigues’in ofsaytta olduğu ve doğrudan etki ettiğini ifade etti. Sahaya dönen Pakkan, golü iptal etti. - Bodrum FK - Samsunspor karşılaşmasının 7. dakikasında VAR, "sahada inceleme tavsiye ediyorum. Defans oyuncusunun çok büyük elle oynamasını görmen için" uyarısında bulundu. VAR monitörüne gelen Yasin Kol, kalecinin topa temasının ardından Seferi’nin elle oynadığı gerekçesiyle konuk ekip lehine penaltı noktasını gösterdi. - Bodrum FK - Samsunspor maçının 90+7. dakikasında hakem Yasin Kol, elle oynama nedeniyle Bodrum lehine penaltı noktasını gösterdi. VAR’dan inceleme önerisi alan Kol, pozisyonu izledikten sonra penaltıyı iptal etti. - Gaziantep FK - Fenerbahçe mücadelesinin 64. dakikasında sarı-lacivertlilerin atağında Youssef En-Nesyri ceza sahasında yerde kaldı. Direnç Tonusluoğlu, ‘sahada inceleme önerisi’ sonrası kenara gelerek pozisyonu izledi. VAR’ın, "defans oyuncusunun elinin hücum oyuncusunun yüzüne vurduğunu göreceksin" yorumu sonrası, Tonusluoğlu da "Tamam, savunma oyuncusunun yüze doğru kural dışı bir el kullandığını gördüm. Penaltı ve sarı kart vereceğim" ifadelerini kullandı ve sahaya dönerek penaltı noktasını gösterdi. - Trabzonspor - Alanyaspor müsabakasının 42. dakikasında konuk ekip atağı sonrası hakem Ali Şansalan, ‘sahada inceleme önerisi’ aldı. VAR monitörüne giden Şansalan, sol kanattan yapılan orta sonrası ceza sahasında Edin Visca’nın topa elle temasını izledi. Video Yardımcı Hakem, "kol vücudun dışına uzandı" yorumunu yaparken, Şansalan sahaya dönerek Alanyaspor lehine penaltı noktasını gösterdi.
İstanbul Ali Koç: "Kulüpler Birliği olarak, Süper Lig’de anonim şirket kurulmasına dair karar çıkarttık" Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç, "Lig A.Ş. ya da Süper Lig A.Ş adını sonra koyacağız. Onun kurulmasına dair karar çıkartıldı. Bu geçmişte de kurulmuştu. Ama o zamanki yapısı, hukuki düzeni yeterli değildi. Bir müddet sonra feshedildi. 1-2 sene faaliyet gösterdi. Şimdi farklı bir hukuki modele gittik" dedi. Kulüpler Birliği Vakfı, bugün Beşiktaş’ta bulunan bir otelde toplandı. Yapılan toplantının ardından Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toplantının gündem başlıkları ile ilgili konuşan Ali Koç, "20 küsüre yakın gündemimiz vardı. Bunların içinde VAR hakemlerinden tutun, yeni MHK yapısı, Tutarlık İzleme Modülü, gençlik gelişim ligleri, müsabaka saatleri, yayın ihalesinde yer alan verilerin bizlerle paylaşılması gibi konular vardı. Futbol okulları ile ilgili bir talimat vardı onu konuştuk. UEFA’nın altyapı fonunu konuştuk. Danışma kurulunda kimin bizi temsil edeceğini belirledik. Bugünün en önemli kazanımlarından bir tanesi Lig A.Ş. ya da Süper Lig A.Ş adını sonra koyacağız. Onun kurulmasına dair karar çıkartıldı. Bu geçmişte de kurulmuştu. Ama o zamanki yapısı, hukuki düzeni yeterli değildi. Bir müddet sonra feshedildi. 1-2 sene faaliyet gösterdi. Şimdi farklı bir hukuki modele gittik. Burada önemli olan çıkan takımlar, düşen takımlar otomatik olarak hisse devri bizim sistemimizde gerçekleşmiyordu. Onu aşacak bir yöntem belirledik, düğmeye bastık. Belki hemen kısa vadede bir faaliyeti olmayacak ama artık kulüpler ticari konularda kendi menfaatlerinde daha söz sahibi olmak istiyorlar" ifadelerini kullandı. "Bizler daha çok söz sahibi olacaksak kanunsal değişiklikler lazım" Kulüpler olarak kendilerini etkileyen konularda şu an hiç söz hakları olmadığına değinen Koç, "TFF’nin şu an ilgilendiği 8 ayrı madde var. O maddelerden 7 tanesi zaten kanunen TFF’ye bağlanmış. 8. madde de ticari konular. Geriye dönük olarak yeni bir çalışma grubu kurduk, Türk futbol anayasasının ilk defa yazılması. Genellikle kulüplerimiz 149 profesyonel kulüp olmasının Türk futboluna fayda değil zarar sağladığını düşünüyorlar. Bunun en fazla 60-80 kulüp olması lazım. Biz 60’ın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Bizler daha çok söz sahibi olacaksak kanunsal değişiklikler lazım. Bunun TFF ile beraber dizayn edilip hükumetimize götürülmesi lazım. Dolayısıyla Türk futbolunun birazcık daha batıya yakın bir şekilde yönetilmesi konusunda ilk adımımızı atmış oluyoruz. Bir tarafta İngiltere var, her şeyi kulüpler yapıyor. Bir tarafta da Türkiye var, her şeyi federasyon yapıyor. Biz tabii ki İngiltere modelini savunmuyoruz ama ortada bir model bulunmasını savunuyoruz. Bugünkü federasyonumuz bu konulara açık. Bu konuda iş birliği yaptığımız en önemli paydaşımızla aynı frekansta olmamız muhtemel bir değişikliği de daha hızlandıracaktır diye düşünüyoruz" diye konuştu. "Bize 5 yıllık bir harita sunulsun ona göre herkes kendi planını, programını yapsın" Toplantıda Türkiye Kupası ve Süper Kupa formatını da incelediklerini aktaran Ali Koç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Futbolcu uygunluğu kuralını istişare ettik. Geneline baktığımız zaman iyi bir çalışma yapılmış ama bazı konularda değişikliğe ihtiyacımız var. Ama esas amacımız bize 5 yıllık bir harita sunulsun ona göre herkes kendi planını, programını yapsın. Kulüp başkanlarımız gelişim ligleri ve U19 liginin bölgesel olmasının daha uygun olacağını düşünüyorlardı. Hem TFF’nin uzmanları hem de bizim kulüplerimizdeki konuyla ilgili uzmanlar bunun doğru bir yaklaşım olmadığını söylediler. Türkiye Kupası ve Süper Kupa formatını inceledik. Türkiye Kupası 1 yıl uzatılmıştı. Şimdi ihaleye çıkılacak. Bununla ilgili yeni bir format olur olmaz bilmiyoruz. Geçen sene bir format yapıldı. Bu formatta kimsenin ciddi bir rahatsızlığı, şikayeti yok. Yeni bir ihaleye çıkılacağı için neler nasıl olur onu konuştuk. Süper Kupa formatını da istişare ettik. Maç takvimi çok yoğun. Ocak ayında olması konusunda da endişeli olanlar vardı. Pandemiden beri her geçen sene futbolcuların izin süreleri daha da azalıyor. Bazı kulüplerimiz ciddi anlamda ihracat yapıyor. Bunun da ihracat teşviki kapsamına alınıp alınmaması konularını değerlendirdik." "Türk futbolunun kendini yeniden icat etmesi gereken bir dönemden geçiyoruz" Türk futbolunun kendini yeniden icat etmesi gereken bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Başkan Koç, "Biz inanıyoruz ki bu konuda federasyon ve kulüpler beraber çalışıp aynı vizyon ve hedefe odaklanırsa Ankara kısmının daha kolay olacağına inanıyoruz. Futbol anayasası, karar verdiğimiz yeni şirketimiz, kanun değişiklikleri Türk futbolunun kendini yeniden icat etmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Avrupa’ya baktığınız zaman her şey değişiyor. Bizlerin görevi de biraz Türk futbolunu Avrupa’da örnek gördüğümüz ülkelere daha uygun hale getirmek" açıklamasını yaptı. "Bize göre yabancı VAR fayda sağladı" Yabancı VAR’ın fayda sağladığını sözlerine eleyen Ali Koç, "VAR konusunda da genel kanaat yabancı VAR devam etmeli ama edecekse VAR hakemi kalitesinin belli kriterlerin üzerinde olması. Son haftalarda yaşadığımız sıkıntılardan dolayı incelediğimiz VAR hakemlerine baktığımız zaman bizim kulüpler birliği olarak başkanlarımızın talep ettiği seviyeden uzak bazı isimler olduğunu da gördük. Tabii bu ilk defa denenen bir şey. Şikayet ederken artısını da söylemekte fayda var. Bize göre yabancı VAR fayda sağladı. Önümüzdeki sezon devam eder etmez bilmiyorum. Şahsen devam etmesi gerektiğini de düşünüyorum" cümlelerine yer verdi. Danışma kurulunun görevinin hakemlik sistemini dizayn etmek olduğunu vurgulayan Koç, "Danışma kurulunun görevi bundan sonraki hakemlik sistemini dizayn etmektir. Hakem atamak, hakem eğitmek değil. Türk hakemlik müessesesinin nasıl olması gerektiğini dizayn etmektir. Bence federasyonumuzun iyi bir yaklaşımı var. Artık kronikleşmiş sistemden ayrılması lazım" şeklinde konuştu. Son olarak yabancı kuralının kozmetikleşmesi gerektiğini belirten Ali Koç, "2003-2004 kuralı var. Genelde herkes memnun. Tek sezonluk olmaması gerektiğini federasyonla istişare edeceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.