EĞİTİM - 19 Kasım 2020 Perşembe 23:11

Girişimcilik, inovasyon ve KOSGEB destekleri anlatıldı

A
A
A
Girişimcilik, inovasyon ve KOSGEB destekleri anlatıldı

Bartın Üniversitesi’nin KOSGEB iş birliğinde gerçekleştirdiği çevrimiçi panelde girişimcilik ve inovasyon konuları anlatılarak, KOSGEB destekleri hakkında bilgiler verildi.

Bartın Üniversitesi’nin KOSGEB iş birliğinde gerçekleştirdiği çevrimiçi panelde girişimcilik ve inovasyon konuları anlatılarak, KOSGEB destekleri hakkında bilgiler verildi.


Bartın Üniversitesi Proje ve Teknoloji Ofisi Genel Koordinatörlüğü ile KOSGEB iş birliğinde “Girişimcilik, İnovasyon ve KOSGEB Destekleri” adlı çevrimiçi panel gerçekleştirildi. 16-22 Kasım Avrupa Kobi Haftası dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, üniversite bünyesinde geleceğe dönük olarak yapılan çalışmalardan bahsetti.


Rektör Uzun, “girişimcilik” ve “inovasyon” kavramlarının önemine değinerek “Günümüz dünyasında her alanda ciddi bir rekabet ortamı oluşmuştur. Ülkeler, bölgeler hatta şehirler rekabet güçlerini arttırma konusunda doğru ve sürdürülebilir stratejiler geliştirmenin arayışına girmiştir. Bilginin öneminin çok daha arttığı ve üretim sürecine yoğun olarak girdiği bu dönemde, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla birlikte yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi ayakta kalmanın olmazsa olmazlarından biri olmuştur. İşte bu noktada Bartın Üniversitesi olarak en değerli yatırımın insana yapılan yatırım olduğu bilinciyle öğrencilerimizi geleceğe hazırlıyoruz” dedi.


“Girişimciliği eğitim süreçlerimizin tamamına yaymaya gayret ediyoruz”


Bartın Üniversitesi’nde “Girişimciliğin” bir ders olarak müfredatta yer aldığını ifade eden Rektör Uzun, “Güçlü akademik insan kaynağımızla verdiğimiz eğitimin yanı sıra, öğrencilerimizin kariyer ve gelecek planlarını şekillendirecek bu gibi etkinliklerle de yeni ufuklara birlikte yelken açıyoruz. Ekonomik büyümenin önemli bileşeni olan ‘Girişimciliği’ bir ders olarak vermenin ötesinde oluşturulan iklimle eğitim sürecimizin tamamına yaymaya gayret ediyoruz. Öğrencilerimizden gerekli zaman ile çabayı ortaya koymalarını, risk almalarını ve ülkemizin kalkınmasına destek olmalarını istiyoruz. Gayretlerimizin kısa sürede sonuç verdiğini görmekten de mutluluk duyuyoruz. KOSGEB desteğiyle daha öğrenciyken kendi işletmelerini kuran öğrencilerimizle, bir yandan eğitimlerine devam ederken diğer yandan da kurdukları şirketle havacılık ve savunma sanayine yönelik projeler geliştiren öğrencilerimizle gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.


“Bölgemizin rekabetçi üretim yapısını güçlendirmek için çalışıyoruz”


Rektör Uzun, Bartın Üniversitesi’nde ihtisaslaşma çalışmaları kapsamında ülkemizin rekabetçi üretim yapısını güçlendirecek, verimliliğini arttıracak, hızlandırıcı ve ekosistemi iyileştirici çalışmalara odaklanıldığını söyledi.


Rektör Uzun, “Büyüyen ve gelişen bir üniversite olarak ‘Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları’ ihtisaslaşma alanımıza yönelik çalışmalarla geleceğimize ışık tutuyor, ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda çaba sarf etmeye devam ediyoruz. ‘Filyos Limanı ve Endüstri Bölgesi Projesi’ne odaklanarak güçlü finansal yapıyı destekleyecek öneriler sunmak, dijital yetenekleri arttırmak iş ve yatırım ortamının kapasitesini yükseltmek, Ar-Ge ve yeniliklerle kritik teknolojilerin geliştirilmesine ortam hazırlamak ve ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağını yetiştirmek için gayret gösteriyoruz” diye konuştu.


“81 ilde 3,5 milyon KOBİ’mize ulaşabiliyoruz”


Girişimciliğin desteklenmesinin ekonomik açıdan önemine değinen KOSGEB Başkan Yardımcısı Recep Ali Erdoğan ise “KOSGEB olarak 1990 yılından bu yana KOBİ’lerin geliştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Bu amaçla bir taraftan politika geliştiriyor, diğer taraftan bu politikaları gerçekleştirecek destekleri sağlıyoruz. Bu anlamda KOBİ ve Girişimcilik konusunda ülkemizin en önemli kurumlarından birisi durumundayız. Ülkemizde KOBİ ölçeğinde 3.5 milyondan fazla işletmemiz bulunuyor. Bu işletmeler Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99’undan fazlasını oluşturuyor. Türkiye ekonomisinin omurgası konumundaki KOBİ’lerin çalışan sayıları içindeki, cirodaki ve ihracattaki payı önemlerini net şekilde ortaya koyuyor. Bu nedenlerle ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması, daha fazla katma değerli üretim, daha fazla istihdam ve daha fazla ihracat için bir taraftan girişimciliğin geliştirilmesi ve daha fazla sağlıklı işletmeler kurulması diğer taraftan ise KOBİ’lerin rekabet gücünün geliştirilmesi şarttır. İşte KOSGEB olarak faaliyetlerimizin odak noktasını bu iki hedef oluşturmaktadır. 81 ilimizde hatta temsilciliklerimizle ilçelerimizde KOBİ’lerimize ulaşıyor ve onları destekliyoruz” dedi.


“Bugüne kadar 14 bin 963 girişimcimize destek ödemesi yaptık”


Erdoğan, Girişimcilik Destek Programı’nın girişimcilerin ihtiyaçlarını dikkate alarak yenilendiğini de aktararak “Yeni programımızda girişimci adaylara önce eğitim veriyor sonra iş kurmalarını destekliyoruz. Geleneksel Girişimci Destek Programı ve İleri Girişimci Destek Programı altında bugüne kadar bin 84‘ü orta yüksek ve yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren 14 bin 963 girişimcimize toplamda 416 milyon TL destek ödemesi yaptık. Ayrıca daha önce sınıf ortamında verilen girişimcilik eğitimlerini artık KOSGEB e-Akademi olarak adlandırdığımız online bir platformdan veriyoruz. Bugüne kadar hayallerini gerçekleştirmek isteyen 100 bin üzerinde girişimci adayımız eğitimlerini tamamlayarak ülkemizin girişimcilik ekosistemine dâhil oldu” ifadelerini kullandı.


“KOSGEB olarak girişimcilerimizin yanındayız”


KOSGEB KOBİ Geliştirme Daire Başkanı Mehmet Öğüt ise bazı başarı hikâyeleri üzerinden gerçekleştirdiği konuşmasında katılımcılara önemli tavsiyelerde bulundu.


Öğüt, “Malumunuz olduğu üzere son yılların en gözde atılımlarından biri girişimcilik. Birçok genç, parlak bir fikir bulup kendi işinin başına geçmek istiyor. Ama iş sadece güzel bir girişim fikri bulmakla bitmiyor. Girişimci olmak isteyen kişinin sahip olması gereken belli başlı özellikler var. Çünkü girişimcilik gerçekten farklı kabiliyetler isteyen özel bir alan. İster istemez yaşanan aksilikler bazen motivasyonu düşürebilir ve hem kendinize hem de yaptığınız işe inancınızı yitirebilirsiniz. Bunların hepsi çok normal duygulardır. Öncelikle böyle hissettiğiniz için kendinize kızmamalısınız. En başarılı girişimciler bile zamanında büyük zorluklarla karşılaştılar ve bunları yenmeyi başararak şu anki konumlarına geldiler. Bu insanlar başarısız olmaktan korkmazlar. Girişimciliği bir gaye olarak edinirler ve yollarına çıkan tüm engelleri yılmadan aşarak başarıya ulaşırlar. Bu neden ile öncelikle kişi kendisine bir strateji belirlemesi gerekmektedir. Hedefler koymalı ve gelecekte kendilerini nerede görmek istediklerini hayal etmeleri gerekiyor. Bu doğrultuda KOSGEB olarak girişimcilerimizin her zaman yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz” diye konuştu.


KOSGEB destekleri anlatıldı


Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte KOSGEB Bartın Müdürü Gökhan Akdağoğlu tarafından yapılan sunumla destek programları aktarıldı. KOSGEB Arge ve İnovasyon Destek Programı, “Geleneksel Girişimci Programı” ve “İleri Girişimci Programı” hakkında bilgiler veren Akdağoğlu, KOSGEB web sayfası üzerinden E-devlet şifreleriyle, hiçbir bürokratik engel olmadan başvuruların yapılabileceğini ifade etti.


Bartın Üniversitesi ile de yakın iş birliği içerisinde çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerinin de altını çizen Akdağoğlu, “Büyüyen ve durmadan çalışan bir yapıda girişimcilerimizi desteklemeye devam ediyoruz” dedi.


Çevrimiçi panelde KOSGEB Arge ve İnovasyon Destek Programı kapsamında desteklenerek kendi şirketlerini kuran Bartın Üniversitesi öğrencisi, Daiplo Tasarım, Mühendislik, Danışmanlık, Havacılık ve Savunma Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden Müge Bozkurt ile Billanka Bilişim ve Teknoloji Ticaret Limited Şirketi’nden Aybars Kabarık tarafından tecrübe paylaşımı yapıldı.


Etkinlik karşılıklı soru ve cevapların alınmasının ardından son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”