YEREL HABERLER - 11 Mayıs 2013 Cumartesi 14:19

BÜ`DE ``YÜZYILIN SORUNLARI VE SOSYOLOJİ`` SEMPOZYUMU YAPILDI

A
A
A
BÜ`DE ``YÜZYILIN SORUNLARI VE SOSYOLOJİ`` SEMPOZYUMU YAPILDI

Bartın Üniversitesi (BÜ) Sosyoloji Kulübü tarafından ``Yüzyılın Sorunları ve Sosyoloji`` Sempozyumunun ikincisi gerçekleşti.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali Öztürk, ``Sosyoloji yeni bir bölüm, henüz iki yılımızı doldurmadık genç bir bölümümüz. Sosyoloji de genç bir bilim. O gençlik dualitesinden dinamik bir düşünce ve süreç üreteceğimizi düşünüyorum. 20. yüzyıl derin sınıfsal ayrılıkların, derin toplumsal travmaların yaşandığı bir yüzyıl. Sanayileşmenin, çarpık kentleşmenin, büyük göçlerin, büyük varoşların oluştuğu bir çağ.`` dedi.
Daha sonra konuşan Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Emre, ``Toplumlar da güç kaybedebilir, hasta olabilir. Birey için sorun, toplum için de sorun haline dönüştüğü zaman akut hale geliyor.`` dedi.
Yüzyıl içinde yaşanan sorunların bünyenin bütününü etkileyecek ve bugünden geleceğe miras bırakacak bir sorun mu olduğu yoksa o çağa özgü bir sorun olarak çokta genelleşmeden belli bir coğrafyaya hapsedilip edilmediği meselesi olduğunu belirten Emre, ``20. Yüzyılın sorunları deyince küreselleşen terör, ekonomik dengesizlik, açlık, sefalet, yoksulluk, gençlerin amaçsızlaşması, kolektif kültürün amaçsızlık üzerine kurulması ve güçlü olma hissinin kendine yeter ve yaşam alanının daha istikrarlı, daha sağlıklı hale dönüşmesi gerekirken, güçlü olma hissini yayılmacı bir tutumla güçsüzler üzerinde belli bir tahakküme dönüşmesine yol açmasıdır`` diye konuştu.
Daha sonra konuşan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, ``Düşünce adamlarının, sanat adamlarının aynı zamanda politikacılarında hedeflerinin daha yaşanır bir yere getirmek dünyayı daha güzel kılmaktır. Yani insanın gerçekten bu olumlu olgunun dışında kalması insanın tabiatının aykırıdır. Burada zannediyorum fikir adamlarının, felsefecilerinin, sosyologların, psikologlarının, romancıların, şairlerin eserlerinde vurgulanmış olan insani değerlerinin daha da öne çıkararak yaşanması, kişileştirilmesi gibi sorunlar karşı karşıyayız. O bakımdan benin kanaatimce bugüne kadar yaşadığımız tecrübeler ile geldiğimiz nokta da bende oluşan fikir, bir medeniyetin değeri ürettiği teknoloji ile ölçülebilir ama teknoloji o medeniyetin değerini ölçmede gerçekten yetersiz kalabilecek kriterlerden bir tanesidir`` dedi.
Sempozyumun ilk gününde Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Prof. Dr. Neşet Toku`nun ``Siyasal Meşruiyet ve İnsan Hakları Öğretici`` konulu konferansı ile başladı. Sempozyum daha sonra ``Tarih ve Toplum Tartışmaları`` ile devam etti. Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Emre`nin oturum Başkanlığında gerçekleşen oturumda; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ertan Eğribel`in ``1000 yıllık Mesele-Türk Kimliği``, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ufuk Özcan`ın ``1492: Yeni Kıtanın keşfi ve Günümüze Yansımaları``, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Fuat Aydın`ın `` Romanlaşan Hıristiyanlık ve Günümüzde Yansımaları`` ve Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Ali Öztürk`ün ``Medeniyet Tartışmaları ve Sosyolojinin İmkanları`` konuları yer aldı. Sempozyumun ikinci günü ``Toplumsal dönüşüm ve yeni arayışlar konulu oturum ile başladı. Yrd. Doç. Dr. Ali Öztürk`ün başkanlık ettiği oturumda Doç. Dr. Hür Mahmut Yücer, ``Türkiye`de Tasavvuf ve Tarikat Serencamı ve Yeni Yöntem Araştırmaları``, Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir Oğrak: ``Arap Baharı ve Çağdaş Dini Hareketler``, Yrd. Doç. Dr. Sinan Yılmaz: ``Modern Dönemde Aile Araştırmalarına Genel Bir Bakış``, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Yenen: ``Yüzyılımızda Sinema ve Toplum İlişkisi`` konulu konuşma yaptı.
``Toplumsal Gerçeklik ve Teorinin Krizi`` konulu oturuma ise Bartın Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. İsmail Ceritli başkanlık etti. Oturumda Prof. Dr. İsmet Emre ``Bartın Üniversitesi: Postmodern Sürecin Sosyolojisi``, H. Mustafa Açıköz, ``21.yy ve Düşüncenin Krizi``, Recep Tezgel: ``Kırsalın Dönüşümü ve Sosyolog İstihdamı``, Yrd. Doç. Dr. Alper Karslı: ``Bireysel ve Toplumsal Gerçekliğin İnşası ve Biçimlendirilmesinde Davranış Bilimlerinin Aracı Rolü`` konulu konuşmalarının ardından sempozyum sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.