ÇEVRE - 28 Nisan 2025 Pazartesi 21:15

Çeşmi cihan Amasra’nın ağlayan ağacı kesildi

A
A
A
Çeşmi cihan Amasra’nın ağlayan ağacı kesildi

Türkiye’nin turizmde yükselen değeri Bartın’ın Amasra ilçesinin sembolleri arasında yer alan ağlayan ağaç kesildi. Bartın Belediyesi ve bölgede bulunan işletme yetkilileri, ağacın şikayet üzerine onucu güvenlik gerekçesiyle kesildiğini duyurdu.


Fatih Sultan Mehmet Han’ın denizi ve muhteşem doğası nedeniyle "çeşmi cihan (dünyanın gözbebeği)" olarak nitilendirdiği Amasra’nın sembolleri arasında yer alan ağlayan ağaç kesildi. Yıllarca yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği ağlayan ağacın kesilmesi, ilçede ve sosyal medyada tepkilere neden oldu.


Amasra Belediyesi tarafından Boztepe Mahallesi’ndeki bir çay bahçesinde 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan ağlayan ağaçla ilgili yapılan açıklamada, ağacın Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile kesildiği ifade edildi. Açıklamada, "Şikayetler üzerine Valilik makamının 26.11.2021 tarihli ’olur’u ile teşkil edilen Anıt Ağaç Koruma ve Bakım Komisyonu, söz konusu ağaçla ilgili olarak 19.02.2025 tarihinde mahallinde bir inceleme gerçekleştirmiştir. Yapılan detaylı incelemeler neticesinde Komisyon, ağacın canlılığını tamamen yitirdiği, bulunduğu konum itibarıyla sert rüzgarlara açık olduğu ve özellikle turizm sezonunda yoğun insan hareketliliğinin yaşandığı bir bölgede bulunması sebebiyle ileride yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi amacıyla ağacın dipten kesilerek alandan uzaklaştırılmasının uygun olacağı kanaatine varmıştır. Ayrıca ağacın turistik değerinin korunması maksadıyla kesilen kuru gövdenin bir kısmının tanıtıcı bir tabela eşliğinde aynı bölgede sergilenmesi de uygun görülmüştür. Bu tespitler doğrultusunda Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 26.03.2025 tarih ve 9856 sayılı kararı ile de selvi ağacının tehlike arz etmesi nedeniyle kesilmesine karar verilmiştir. Alınan ilgili kurul kararları çerçevesinde söz konusu selvi ağacı Amasra Müze Müdürlüğü’nün denetimi altında belediyemiz ekipleri tarafından kesilmiştir. Amasra Belediye Başkanlığı olarak kesilen bu kıymetli ağacımızın yerine en kısa sürede yeni bir fidan dikilerek doğaya ve iklim değişikliğiyle olan mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir" denildi.



İşletmeden ağacın kurutulduğu iddiası


Ağlayan ağacın adını taşıyan çay bahçesinin yetkilileri ise, yaptıkları açıklamada ağacın dışarıdan müdahale ile kurutulmuş olabileceğini iddia etti. Yetkililer, "İşletmemizin bahçesinde yıllardır sizlerle birlikte anı biriktiren, işletmemiz bünyesinde yıllardır varlığını sürdüren, ’ağlayan ağaç’ olarak bilinen kıymetli ağacımız, birçok misafirimize hem doğayla bağ kurma hem de huzur bulma imkânı sunmuştur. İlçemizin simgesi haline gelen ağlayan ağacımız, ne yazık ki gelen şikayetler ve artan baskılar sonucu bir aileye mensup birkaç kişinin şikayeti üzerine ’ağacın kuruması’ gerekçesiyle ağaç değerlendirme komisyon kararı doğrultusunda kesilmiştir. Üzülerek belirtmek isteriz ki, ağacımıza dışarıdan müdahale edilmiş olabileceği yönünde bizde ciddi bir şüphe uyandırmıştır. Ancak elimizde resmi bir analiz sonucu veya kesin bir kanıt bulunmadığından dolayı bu hususta kesin bir beyanda bulunamıyoruz. Her şeye rağmen doğaya ve sizlere olan sevgimizden vazgeçmiyoruz. Belediyemiz tarafından aynı türden yeni bir ağacın en kısa sürede yerine dikileceğini duymak bizleri sevindirdi. Yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. İşletmemiz, tüm güzelliğiyle ve siz değerli misafirlerimizin desteğiyle hizmet vermeyi sürdürmektedir. Onu kaybetmek içimizi burksa da her son yeni bir başlangıçtır. Yerine dikeceğimiz yeni fidanlarla hayatı yeniden yeşerteceğiz" ifadelerini kullandı.



Çeşmi cihan Amasra’nın ağlayan ağacı kesildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.