MAGAZİN - 14 Ağustos 2025 Perşembe 16:32

Tuğçe Aral, canlı yayında taciz mesajlarını ifşa etti

A
A
A
Tuğçe Aral, canlı yayında taciz mesajlarını ifşa etti

Ünlü manken ve sunucu Tuğçe Aral, konuk olduğu bir televizyon programında yaptığı açıklamalarla magazin gündeminde geniş yankı uyandırdı.


Aral, kendisine sosyal medyadan gelen taciz mesajlarını canlı yayında program sunucularına göstererek tepkisini dile getirdi. Açıklamaları sonrası kısa sürede Türkiye’nin en çok konuşulan isimlerinden biri haline gelen Aral’ın yaşam öyküsü ve kariyeri merak konusu oldu.


1991 yılında İstanbul’da doğan Aral, Gürcistan göçmeni ve Karadeniz kökenli bir ailenin kızı. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamlayan Aral, Çemberlitaş Kız Lisesi’nden dereceyle mezun oldu. Lisans eğitimini Kocaeli Üniversitesi’nde tamamlayan Aral, üniversite yıllarında farklı kurumlarda öğretmenlik yaparak iş hayatına erken yaşta başladı.


2010’da modellik kariyerine adım atan Aral, 2013’te Best Model of Turkey yarışmasında "Best Swimsuit" seçildi. 2014’te Miss Freedom of Turkey birinciliğini elde ederek "Kraliçe" unvanını aldı. 117 santimetrelik bacak boyuyla dikkat çeken Aral, bu özelliğiyle "Bayan Bacak" olarak anıldı.


İstanbul Fashion Week, haute couture defileler, ünlü tasarımcıların özel sunumları ve prestijli markaların defilelerinde yer alan Aral, aynı dönemde tiyatro eğitimi aldı. Ödül geceleri ve televizyon programlarında sunuculuk yaptı; Beyaz TV’de yayınlanan "Aşçın Olayım" adlı programı sundu.


Yurt içi ve yurt dışında birçok markanın katalog çekimlerinde ve defilelerinde yer alan Aral, bugüne kadar 19 farklı modellik ve güzellik yarışmasında jüri üyeliği yaptı. TRT 1’de yayınlanan "Yürek Çıkmazı" dizisinin ana kadrosunda rol aldı.


Modellik, sunuculuk, oyunculuk ve müzik alanlarında çalışmalarını sürdüren Aral, özellikle modellik ve sunuculukta kendini bulduğunu ifade ediyor. 1,78 metre boyunda, 89-60-92 ölçülerine sahip olan Aral, geçtiğimiz aylarda Londra Moda Haftası’nda baş manken olarak podyuma çıktı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu Ziraat Türkiye Kupası grupları yapılan kura çekiminin ardından belli oldu. Buna göre C Grubu ilk hafta maçında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi oynanacak. Ziraat Türkiye Kupası grup müsabakaları kura çekimi TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Orhan Saka Konferans Salonu’nda yapılan kura çekimine TFF 1. Başkan Vekili Mecnun Otyakmaz, TFF Yönetim Kurulu Üyeleri ve kulüp temsilcileri katıldı. Galatasaray ise kura çekimine temsilci göndermedi. Kura çekiminde 4 torbada bulunan 24 takım, 8’erli olarak 3 grupta yer aldı. Grup aşamasında takımlar her torbadan 1 ekiple olmak üzere toplam 4 maç yapacak. Bu mücadelelerin 2’si iç saha, 2’si de deplasmanda oynanacak. Gruplarını ilk 2 sırada bitiren 6 takım ve en iyi 2 grup üçüncüsü olmak üzere toplam 8 takım çeyrek finale yükselecek. Türkiye Kupası grup aşamasında ilk müsabakalar 23, 24, 25 Aralık 2025, son karşılaşmalar ise 3, 4, 5 Mart 2026 tarihlerinde yapılacak. "Milli takımımızın Dünya Kupası’na katılacağına inanıyoruz" Kura çekimi öncesi açıklamalarda bulunan TFF 1. Başkan Vekili Mecnun Otyakmaz, "Türkiye olarak Ziraat Türkiye Kupası kura heyecanına odaklandık. Ancak bugün bir başka heyecan da Dünya Kupası için yaşanacak. 2026 Dünya Kupası grup kuraları bu akşam çekilecek. Milli takımımız kurada muhtemel adaylar arasında yer alıyor. Başkanımız İbrahim Hacıosmanoğlu’nun her fırsatta vurguladığı gibi milli takımımızın Dünya Kupası’na katılacağına inanıyoruz. Elde ettiği sonuçlarla göğsümüzü kabartan Montella ve futbolcularımızın Romanya, sonrasında da Slovakya - Kosova eşlemesini kazanacağına güvenimiz tamdır. İnşallah elemelerdeki performansın bu maçlara da yansıtacak olan millilerimiz 24 yılık Dünya Kupası özlemine de son vereceklerlerdir. Milli takımımız tribünlerin desteği ve 85 milyonun dualarıyla Dünya Kupası’na renk katacaktır. Kulüplerimizi Avrupa kupalarında çıtayı yukarı çıkarmalarını istiyoruz Avrupa kuplarının en kolay yolu Türkiye Kupası’ndan geçmektedir. Futbolumuza katkı sunan takımlarımıza teşekkür ediyoruz başarılar diliyorum. Türkiye Kupası’nda 7 bölgeden, 81 ilden takımlar kendini gösterme şansı buldu. 24 takımın mücadele edeceği grup aşamaları bu heyecanı yukarı taşıyacak. Temennimiz 23 Aralık’ta başlayacak grup maçlarımızın seyir zevki yüksek maçlara sahne olmasıdır. Şimdiden takımlarımıza başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. Kura çekiminin ardından gruplar şu şekilde oluştu. A Grubu Galatasaray RAMS Başakşehir Trabzonspor Corendon Alanyaspor Fatih Karagümrük İstanbulspor Boluspor Fethiyespor B Grubu Samsunspor Eyüpspor Konyaspor Antalyaspor Gençlerbirliği Bodrum FK Iğdır FK Aliağa Futbol C Grubu Fenerbahçe Beşiktaş Çaykur Rizespor Gaziantep FK Kocaelispor Erzurumspor FK Ankara Keçiörengücü Beyoğlu Yeniçarşı Grupların belirlenmesinin ardından ilk karşılaşmalar da netleşti. A, B ve C gruplarının ilk maçları şu şekilde: A Grubu Galatasaray - RAMS Başakşehir Trabzonspor - Corendon Alanyaspor Fatih Karagümrük - İstanbulspor Boluspor - Fethiyespor B Grubu Samsunspor - Eyüpspor Konyaspor - Konyaspor Gençlerbirliği - Bodrum FK Iğdır FK - Aliağa Futbol C Grubu Fenerbahçe - Beşiktaş Çaykur Rizespor - Gaziantep FK Kocaelispor - Erzurumspor FK Ankara Keçiörengücü - Beyoğlu Yeniçarşı
Ağrı Leyla Aydemir davasında süreç yeniden başlıyor, dava 16 Ocak’ta yeniden görülecek Yargıtay’ın bozma kararının ardından Leyla Aydemir davası 16 Ocak’ta yeniden ele alınacak. Duruşmada hem AFAD tanıkları dinlenecek hem de savcılığın yürüttüğü kapsamlı soruşturmanın sonuçları dosyaya aktarılacak. Ağrı’da 2018 yılında kaybolduktan günler sonra cansız bedenine ulaşılan 4 yaşındaki Leyla Aydemir davası, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye hazırlanıyor. Yargıtay, önceki yargılamada eksik araştırma yapıldığı ve dosyaya sonradan sunulan ses kayıtlarının değerlendirilmediği gerekçesiyle beraat kararlarını bozarak dosyayı Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Bozma sonrası yeniden başlayan süreç kapsamında davanın yeni duruşması 16 Ocak’ta yapılacak. Leyla Aydemir’in annesi Şükran Aydemir’in avukatı Erdoğan Tunç, duruşmada olay döneminde arama ve kurtarma çalışmalarına katılan AFAD personelinin tanık olarak dinleneceğini, sanıkların ise bozma kararına ilişkin beyanlarının alınacağını açıkladı. "16 Ocak tarihinde görülecek duruşmada AFAD üyeleri tanık olarak dinlenecek" Davanın ikinci yargılamasına ilişkin duruşma, 16 Ocak’ta yapılacak. Anne Şükran Aydemir’in avukatı Erdoğan Tunç, duruşmada önemli isimlerin tanık sıfatıyla dinleneceğini belirterek şu bilgileri paylaştı: "Hatırlanacağı üzere Leyla Aydemir davasında sunduğum ses kayıtları neticesinde dosya Yargıtay tarafından bozulmuştu. 16 Ocak tarihinde görülecek duruşmada, olayın yaşandığı tarihlerde arama-kurtarma faaliyetlerine katılan AFAD üyeleri tanık olarak dinlenecek. Sanıkların bozma ilamına karşı beyanları alınacak." Tunç, Yargıtay kararının ardından savcılık nezdinde başlayan yeni soruşturmaya da dikkat çekerek sürecin kapsamlı şekilde yürütüldüğünü ifade etti: "Bozma kararından sonra Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştum. Bunun üzerine geniş kapsamlı bir soruşturma başladı ve önemli mesafe alındı. Son üç ay içinde birçok kişinin ifadesi alındı; olaya tanıklık ettiğine dair şüphe bulunan bazı kişiler tespit edildi. Bu kişilerden birinin yurt dışına kaçtığı belirlendi ve hakkında yakalama kararı çıkarıldı." Avukat Tunç, soruşturmanın derinleştirilmesi için savcılığa yeni talepler sunduğunu belirterek, "Olayın hem sanıklar hem de işbirlikçileri bakımından tüm yönleriyle aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu süreçte titizlikle çalışan Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına ve cinayet büro ekiplerine kamuoyu adına teşekkür ederim" dedi.
Manisa Ferdi Zeyrek davası Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediliyor Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in 6 Haziran 2025 günü evinin havuzundaki arızayı kontrol etmek isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine devam ediliyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in Kurban Bayramı’nın 1. günü 6 Haziran 2025 gecesi evinin havuzundaki arızayı kontrol etmek isterken elektrik akımına kapılarak ağır yaralanması ve ardından kaldırıldığı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde 9 Haziran günü hayatını kaybetmesine ilişkin ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 2’si tutuklu 10 kişi, hakim karşısına çıktı. CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper’in de takip ettiği davada tutuklu sanıklar H.İ. ve N.B. ile tutuksuz yargılanan 8 sanık, müşteki sıfatıyla Başkan Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir Zeyrek ve avukatlar hazır bulundu. "Ferdi beyin evine bir vida dahi çakmadım" Sanıklardan havuz motorunu yapan bobinaj firmasının eski çalışanı H.İ., havuz motorunu yetersiz yetkinlikle söküp taktığı gerekçesiyle yargılandığı davada ifade verdi. Başkan Zeyrek’in ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili olaydan çok önce işten ayrıldığını kendi işini kurduğunu ve bahse konu olan havuz motoruyla bir ilgisi bulunmadığını söyleyen H.İ., "6 aydan beri tutukluyum. Yanlış anlaşılmadan dolayı tutuklandım. Bahsi geçen bobinaj firmasında 2022 yılında işten ayrıldım. Vicdanım rahat. Ben Ferdi beyin evine bir vida dahi çakmadım. Olay benim üzerime kaldı. Ferdi beyin evine dahi gitmedim" dedi. "Kurulumdan sonra bir çok işlem yapılmış" CE uygunluk belgesi olmayan ekipman kullandığı, projelendirme yapmadığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan N.B. ise ifadesinde "Ben motoru 5 sene önce yaptım. CE belgesi olmadığı söyleniyor ancak belgem var ve dosyada mevcuttur. Ferdi beyin işini 5 sene önce yaptım. Havuzun elektro mekanik işini yaptık. Yapı denetim firmaları da denetledi. 5 sene önce yaptığım motor su altında kalmasın diye de zeminden yükseğe monte edildi. Benim yaptığım kurulumdan sonra bir çok işlem yapılmış. CE belgelerim ve su sızdırmaz malzeme kullandığım ispatlıdır. Motor montajdan sonra tamir görmüş" dedi. ’Yapılan işin projelendirilmesi gerekiyor mu?’ sorusu üzerine, N.B., projeyi sorgulama sorumluluğu olmadığını, bu konuda da bir yükümlülük ve mevzuatın bulunmadığını belirterek, "Bana mimari bir proje verildi. Havuz ruhsata dahil midir, değil midir? Kontrol etme sorumluluğum yok. Bana iş geldiğinde gerekli izinlerin alındığını kabul ederim. Buradaki ihmal kaçak akım rölesinin sökülmesinden kaynaklanıyor. Benim yaptığım malzemeden kaynaklanan bir sorun yok. Kaçak akım rölesini söken ve motoru tamir eden sorumludur. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. "Biz motoru 38 ay önce tamir ettik" Motoru tamir eden bobinaj firması sahibi H.A., tutuksuz olarak yargılandığı davada "38 ay önce motor tamir gördü. Testlerden geçmeyen hiçbir motoru teslim etmeyiz. Motoru teslim alım tutanağına göre Ferdi bey motoru bize kendisi getirdi. Ama kendisini şahsen görmedim. Elimizdeki tutanaklara göre bunu söylüyorum. Daha sonra yine kendisi alarak montajını yaptı. 2022 nisan ayında motor bir kere bize tamire geldi. Sökme ve takma işlemini biz yapmadık" dedi. Yapı denetim firması sorumlusu makine mühendisi ve denetçi H.Ş., havuz ve makine dairesinin standartlara aykırı konumlandırılmasını denetlemediği gerekçesiyle tutuksuz yargılandığı davada "Biz projesi olmayan bir yapının denetimini yapamayız. Süs havuzu olarak projeye sonradan eklendi. Benim yasal olarak sorumluluğum yoktur. Ben havuzu görmedim" dedi. Proje ve uygulama denetçisi olarak görev alan elektrik mühendisi, denetçi M.Ç., olayın kendi alanında bir konu olmadığını ve bir sorumluluğunun bulunmadığını söyledi. Yapı denetim firmasında proje ve uygulama denetçisi inşaat mühendisi R.A., kaba inşaat olarak tabir edilen kısmın tamamlanmasıyla sorumluluğunun sona erdiğini, havuzun bu aşamadan sonra yapıldığını ve sorumluluğu olmadığını ifade etti. Merhum Ferdi Zeyrek’le arsayı birlikte aldıkları ve inşaatı birlikte yaptıkları bilinen müteahhit firma sahibi aynı zamanda da bölgede evi bulunan M.G., "Ferdi’yle bizim bir ev yaparak orada yaşamak gibi bir hayalimiz vardı. Daha sonra bu arsayı bulduk. O dönem için çok büyük miktarda fiyatı vardı. Kredi olarak benim şirketim üzerinden kredi çektik ve 6 arkadaş ortak krediyi ödeyerek evleri yaptık. Yapı denetim sırasında havuzların üzeri toprakla kapatılmıştı" dedi. Tutuksuz sanıklardan havuz operatörü Y.Ö., "Havuzun bakımını yaptığım doğru değil. Sadece temizliği ile ilgileniyorum. Site görevlisi A.S. beni aradığında ben il dışındaydım. Bana durumu anlattığında Kurban Bayramı olduğunu, kimseye ulaşamayacağımızı ve havuzu kullanmamalarını söyledim. Ben en son temizlik yaptığımda motorda bir arıza yoktu" dedi. Site görevlisi A.S. "Havuz motoru çalışmayınca site yöneticisi Ali Altınordu ile beraber kontrol ederek Y.Ö.’yü aradık. Kendisi öğleden sonra geleceğini söyledi. Nasılsa geleceğini söyledi diye Ferdi beye haber vermedim. Ben havuz motorunu kontrol ettiğimde şalter kapalıydı" şeklinde ifade verdi. Elektrik dağıtım firması görevlisi M.E. ise verdiği ifadede "Bizim sorumluluğumuz bina girişine kadar. Binadaki elektrik tesisatıyla ilgili bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı. "Ferdi hiçbir arızaya müdahale etmezdi" Sanık ifadelerinin dinlenmesinin ardından merhum Ferdi Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek müşteki sıfatıyla dinlendi. Müteahhit M.G.’den şikayetçi olmadığını söyleyen Zeyrek, "Metal korkuluklarda elektrik vardı. Evin şalterini kapatıp Ferdi’yi çıkarmaya çalıştım. Çok ağır olduğu için çıkaramadım. Eve taşındığımız ilk zamanlar haricinde bir elektrik arızası yaşamadık. Ferdi de hiçbir arızaya müdahale etmezdi. Usta çağırırdı. Sadece o akşam bir sorun var mı? diyerek kontrol etmek istedi. Daha öncesinde Nehir’i de motor odasına girmemesi konusunda uyarırdı" dedi. Müşteki olarak ifade veren Nehir Zeyrek ise "Buraya çıkan kimse sorumluluk kabul etmedi. Benim amacım kimseyi hedef göstermek değil. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Sanık ve müşteki ifadelerinin ardından mahkeme heyeti tanık ifadelerini dinledi. Dava tanık ifadelerinin dinlenmesiyle görülmeye devam ediliyor.