MAGAZİN - 30 Ağustos 2018 Perşembe 17:33

Rus ve Ukraynalı mankenler Hasankeyf’i salladı

A
A
A
Rus ve Ukraynalı mankenler Hasankeyf’i salladı

Batman’ın 12 bin yıllık tarihi ilçesi Hasankeyf’te yöresel elbise ve gelinlik defilesi düzenlendi.

Batman’ın 12 bin yıllık tarihi ilçesi Hasankeyf’te yöresel elbise ve gelinlik defilesi düzenlendi. Defilede, Rus ve Ukraynalı mankenler ilçeyi salladı.


Diyarbakır ve Batman’da faaliyet yürüten bir moda evi tarafından Ilısu Baraj suları altında kalacak olan 12 bin yıllık tarihi ilçe Hasankeyf’te yöresel elbise ve gelinlik defilesi düzenlendi. Defilede yöresel elbise ve gelinlikleri tanıtan Rus ve Ukraynalı mankenler ilçeyi adeta salladı. Hasankeyfli vatandaşların kıyafetlerden çok mankenlere ilgi göstermesi ise dikkatlerden kaçmadı.


Ukraynalı model Oksana Kuznetsova, 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf’i görmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. İlçeyi ilk defa gördüğünü anlatan Kuznetsova, “Böyle güzel bir yeri sular altında kalmadan görmek bizi çok mutlu etti. Yöresel kıyafetleri tarihin gölgesinde tanıttık. 8 manken Ukrayna’dan defile için geldik. Türkiye’de ve Hasankeyf’te bulunmaktan büyük bir mutluluk yaşıyorum” dedi.


Rus manken Marina Nasyetkina, “Hasankeyf’e defile için geldik. Burada olmaktan çok mutluyum. Ama Hasankeyf’te baraj yapılması beni çok üzdü. Çünkü burası çok mükemmel bir yer. İnsanlar buraya gelip tarihi görebilirler” diye konuştu.



“Üzüntümüzü dile getirmeye çalıştık”


Hasankeyf’in sular altında kalmasının kendilerini üzdüğünü ve bu yüzden defileyi düzenlediklerini anlatan Mezopotamya Moda Evi ortaklarından Mehmet Kaymak, şunları kaydetti:


“Defilemizin asıl amacı arkamızda gördüğünüz 12 bin yıllık tarihin yok olmasından dolayı üzüntümüzü dile getirmeye çalışıyoruz. Bundan dolaylı böyle bir çalışmayı burada yürütmek istedik. Rusya’dan ve Ukrayna’dan gelen mankenlerimiz var, yerli mankenlerimiz var. Burada yaptığımız tasarımlarla bir şeyler anlatabilmek için böyle bir girişimde bulunduk. Özellikle Mezopotamya bölgesinde böyle bir defile yapmaktan Mezopotamya Moda olarak onur duyuyoruz” şeklinde konuştu.



“Büyük bir üzüntü içerisindeyiz”


Yöresel kıyafet ve gelinlik tasarımcısı Nadide Pehlivan ise, tarihi Hasankeyf’in yok oluşu nedeniyle büyük bir üzüntü içerisinde olduklarını belirterek, “Bu nedenden ötürü defile yapmaya karar verdik. Son bir defada olsa bu görüntüyü sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.