GÜNDEM - 08 Temmuz 2025 Salı 09:25

Bayburt Belediyesi 9 aydır sanayi esnafını susuzlukla imtihan ediyor

A
A
A
Bayburt Belediyesi 9 aydır sanayi esnafını susuzlukla imtihan ediyor

Bayburt Çoruh Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren 2 dükkanın suyu 9 aydır Bayburt Belediyesi tarafından bağlanıp, verilmiyor. Sanayi esnafı, işlerini taşıma suyuyla yürüttüklerini iddia ederek, belediyeye sitemde bulundu.


Çoruh Karma Sanayi Sitesi’nde yapımı tamamlanan 2 dükkanın temiz ve pis su boruları bir türlü Bayburt Belediyesince bağlanamadı. Yapımı devam eden diğer dükkanların da tamamlanmasıyla mevcut alanda işletme sayısı 74’e çıkacak. Sanayi esnafı, 2 dükkana su veremeyen belediyenin 74 dükkana suyu nasıl vereceğini merak ediyor. Öte yandan sanayi bölgesinde bulunan 21 Şubat Küçük Sanayi Sitesi’ndeki 176 dükkanın suyunun olduğu, bir tek Çoruh Sanayi Sitesi’nde yapımı tamamlanan 2 dükkanın suyunun olmadığı iddia edildi.


Sınırlı Sorumlu Bayburt Çoruh Karma Sanayi Sitesi Yapı Kredi Kooperatifi Başkanı Cengiz Kahraman, inşaat ruhsatlarını aldıkları halde inşaat alanına Bayburt Belediyesi tarafından temiz ve pis su borularının bağlanmadığını söyledi. Çelik konstrüksiyon imalatı yapan ekibi ve kendisinin 9 aydır susuzlukla mücadele ettiğini kaydeden Başkan Kahraman, "İnşaat ruhsatlarını almamıza rağmen Bayburt Belediyesi tarafından kooperatifimizin inşaat alanına temiz su ve pis su hattı bağlanmadı. Burada kendi ekibimizle çelik konstrüksiyon imalatı yapıyoruz. Bu ekibimiz 9 aydır susuzlukla mücadele ediyor. Geçen sene Eylül’ün 18’inde inşaat ruhsatını aldık, buraya başladık. 9’uncu, 10’uncu aylarda belediye başkanını telefonla aradım, ilgileneceklerini söylediler herhangi bir şey olmadı. Daha sonra Mayıs ayının içerisinde tekrar belediye başkanına mesaj attık, o da olmadı" diyerek konuştu.



"Bu inadın, bu vurdumduymazlığın sebebini anlayamıyoruz"


2025 yılında bu denli mağduriyet yaşamaktan utanç duyduklarını vurgulayan Başkan Kahraman, kendilerinden sonra belediyeye su müracaatında bulunan dükkanların suyunun bağlandığını iddia ederek, "Bu inadın, bu vurdumduymazlığın, bu önemsememezliğin sebebini anlayamıyoruz. Bayburt Belediyesi suyumuzu bağlayamıyor. 2 metre eşilecek bir alan var. Kendileri eşemiyorlarsa eğer bize müsaade etsinler biz eşelim, kendi ekipleri gelsin bağlantı için bize yol göstersinler, gerekirse biz yapalım. 2025 yılında suyu ve kanalı bağlatamıyoruz. Belediyedeki idareciler, birim müdürleri, belediye başkanı ne istiyor, onu anlamıyoruz. Bizden sonra müracaat edenlerin su ve kanalları bağlandı, sanayi işletmesinin suyu ve kanalı neden bağlanmıyor?" şeklinde konuştu.



"Abdest almaya, lavabo ihtiyacını karşılamaya her 200-300 metre yürüyerek camiye gidiyoruz"


12-13 kişilik ekibin işletmelerinde su olmadığı için her gün abdest almaya camiye gittiğini belirten Kahraman, su ihtiyaçlarını da camiden karşıladıklarını vurguladı. Herhangi bir yangın anında susuzluktan dolayı yangına müdahale edemeyeceklerini dile getiren Kahraman, "12-13 tane çalışanımız var. Her gün namaz kılmak için abdest almaya, lavabo ihtiyaçlarını karşılaşılamaya 200-300 metre yürüyerek caminin oraya gitmek zorunda kalıyorlar, iş ve zaman kaybı. Bir de yangın olsa burada ne olacak? yangın tüpü almışız ama sonuçta yangın suyla söner. Bıktık, usandık bu kadar vurdumduymazlık olmaz" dedi.



"Çok sıkıntı çekiyoruz"


Mermer dükkanı işleten mermerci Süleyman Polat, su olmadığı için büyük sıkıntı yaşadıklarının altını çizdi. Kendileri gibi müşterilerinin de su sorunuyla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Polat, "En çok suyla işi olan esnafların başında geliyorum. Temiz su ve pis su hattı olmadığı için kendi dükkanımızı işletemiyoruz. Buraya bir müşterimiz geldiği zaman lavabo ihtiyacını karşılayamıyor. Müşterilerimiz ellerini yıkamak istese su olmadığı için ellerini yıkayamıyor, şu an çok sıkıntı çekiyoruz" diye konuştu.



"Lütfen bize kulak verin"


Çoruh Karma Sanayi Sitesi Yapı Kredi Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Sarıaslan, "Lütfen bize kulak verin" diyerek, "Burada iş yeri olmayan arkadaşımıza kapalı alanımızda iş yeri tahsisinde bulunduk. Fakat su ve kanalizasyon olmadığından dolayı gelen müşterilerimiz ve iş yerinde çalışan arkadaşlarımız mağdur oluyor. Lütfen bize kulak verin" ifadelerini kullandı.



"Belediye adına utanıyorum"


Traktör ve iş makineleri tamircisi olan Murat Özdemir isimli vatandaş, yaşanan su probleminden büyük utanç duyduğunu bildirdi. Belediyenin yapamadığı iş yüzünden de belediye adına utandığını kaydeden Özdemir, "2 bin metrekareden fazla beton döktük, betonlarımız susuzluktan yandı. Biz bu bidonlarla, taşıma suyuyla mı betonumuzu sulayacağız. Lütfen rica ediyoruz ilgilenelim, alakalı olalım, bu yatırım Bayburt’a yapılıyor. Ne yapmamız gerekiyor, söylesinler onu yapalım. Kimden yardım isteyeceğiz, kime sesimizi duyuracağız. Utanıyorum, belediye adına utanıyorum. Bir işletmeye su verilmemiz mi, 2 dükkan sadece. 9 aydan beri kooperatif başkanımız belediyenin kapısını aşındırıyor. Bu kadar vurdumduymazlık olur mu? Şahsen utanıyorum, bu durumdan dolayı onların adına da utanıyorum. Su istiyoruz, sadece su istiyoruz" dedi.



Bayburt Belediyesi 9 aydır sanayi esnafını susuzlukla imtihan ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.