ÇEVRE - 21 Haziran 2025 Cumartesi 09:56

Her sene aynı çile: Sürekli patlayan sulama borusu çiftçiyi perişan etti tarlalar susuz kaldı

A
A
A
Her sene aynı çile: Sürekli patlayan sulama borusu çiftçiyi perişan etti tarlalar susuz kaldı

Bayburt-Gümüşhane arasındaki verimli topraklarda, düz ovada çiftçilik yapan üreticiler, sürekli patlayan sulama borusu yüzünden mağduriyet yaşıyor. Tarlalarını sulayamayan çiftçilerin ekili ürünleri susuzluğa hapsoldu, mahsuller toprak altında kurudu. "Battık, her yere borçlandık" diyerek sitem eden çiftçiler, sulama altyapısının değişmesini istediler.


Geçen sene Çayıryolu köyünde tarım yapan çiftçiler, patlayan su borusu nedeniyle mağdur olmuş, 10 gün boyunca tarlalarını sulayamamışlardı. Ekili arazilerini sulayamayan çiftçilerin ürünleri susuzluktan solmuş, mahsulleri sıcak havadan dolayı yanmıştı. Bu sene de Demirözü-Gümüşhane arasındaki Salyazı mevkiinde benzer bir problemle karşı karşıya kalan çiftçiler, yarım yamalak yapılan işlere isyan ettiler. Sulama yapılan boruların tamamen değişmesini, sürekli patlayan boru sorununun bir an önce çözüme kavuşturulmasını isteyen üreticiler, bıktıklarını belirterek, sitemde bulundular. Borudaki patlağı tamir etmeye gelen Devlet Su İşleri(DSİ) ekipleri söz konusu alanda arızayı giderebilmek için çalışma başlattı. Patlayan boruya ulaşabilmek için derince bir kuyu ekskavatörle eşildi. Suyun tahliye edilmesinin ardından ekiplerce borudaki arıza giderilmeye çalışıldı.



"Biz bu yıldan ümitliydik, daha bereketli bir yıl geçireceğimizi bekliyorduk"


Bölgede çerezlik ayçiçeği yetiştiriciliği yapan Mehmet Nuri Yılmaz, bu seneki yağışların bol olmasından dolayı iyi bir tarım sezonu geçireceklerini ancak sulama dönemindeki susuzluktan ötürü verimden umutsuz olduklarını söyledi. Söz konusu alanda çalışma yapıldığını, bu çalışmaların geçici çözüm olduğunu savunan Yılmaz, yetkililerden kalıcı çözüm bulunmasını istedi. Daha sistemli bir sulama altyapısının yapılması için çağrıda bulunan Yılmaz, "Ana borunun patlaması sebebiyle şu an sulama yapamıyoruz. Devletimiz yetkililerini göndermiş, bölgede çalışmalar yapılıyor ama kalıcı bir çözüm değil. Tamir edilen boru bir gün su verebildi, tekrar patladı. Biz bu yıldan ümitliydik, daha bereketli bir yıl geçireceğimizi bekliyorduk ama sulama sistemlerinin sorunlu olmasından dolayı çok iyi bir verim alacağımıza inanmıyoruz. Devletten tek isteğimiz var o da kalıcı bir çözüm bulunabilmesi. Daha sistemli sulama altyapısının yapılmasını istiyoruz" dedi.



"Bir hafta önce yapmışlardı bir gün su vermeden patladı. Çözüm istiyoruz"


Bölgede tarım faaliyeti yürüten İbrahim İnci, "Çok mağduruz" diyerek, yardım istedi. Sulama altyapısının tamamen değişmesi gerektiğini belirten İnci, borunun bir hafta önce tamirinin yapıldığını, bir gün tarlalarını suladıktan sonra yeniden patladığını iddia etti. İnci, "Bir hafta önce yapmışlardı, bir gün su vermeden tekrar patladı, çözüm istiyoruz. Yapıp gidiyorlar, şimdi tamir etsinler 10-15 gün sonra borunun yeniden patlayacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. Sulama altyapısının sağlam olmadığını dile getiren inci, "Sağlam bir zemin yok, sağlam bir şey yapmamışlar, o yüzden çok mağduruz. Devletimizden, ileri gelen büyüklerimizden burası için bir çözüm istiyoruz, yardım bekliyoruz. Buranın altyapısının tamamen değişmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.



"2 gün sulama yapıyoruz, 20 gün su alamıyoruz, arazimiz yandı"


Şeker pancarı yetiştiriciliği yapan İmdat İnci, ana hattaki soruna ekiplerin defalarca müdahale ettiğini ancak sorunun bir türlü giderilemediğini vurguladı. Yapılan çalışmaları yetersiz bulan İnci, "Bir ana hattımız var, sürekli orası patlıyor. Geliyorlar, yalan yanlış patlaklara yama yapıp, gidiyorlar. 2 gün sulama yapıyoruz, 20 gün su alamıyoruz, arazimiz yandı" dedi.



"Bankalara, kooperatiflere, fabrikalara borcum var. Battık gibi bir şey"


Sulama sistemine güvenerek bin dönüm yer ektiğini söyleyen İnci, ürünlerin sulanmaması durumunda zararının büyük olacağını kaydetti. Bankalara, kooperatiflere, fabrikalara borçlandığını dile getiren İnci, yağmurun yağmasını dört gözle beklediğini belirterek, "Sulamaya güvenerek bin dönüm yer ektim. Bu sulamadan faydalanacağım diye su isteyen bitki ektim. Bu ürünleri sulayamazsak, ben büyük zarardayım. Bu zararımı kime söyleyeyim, kim bana yardımcı olacak. Bankalara borcum var, kooperatiflere borcum var, fabrikalara borcum var. Battık gibi bir şey, Allah bilir. Yağmur yağarsa kurtarırız, yoksa ocağımız battı" şeklinde konuştu.



Her sene aynı çile: Sürekli patlayan sulama borusu çiftçiyi perişan etti tarlalar susuz kaldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da salça yapım telaşı başladı Aydın’da havaların sıcak gitmesiyle birlikte domates sezonu hareketliliği erken başlarken, mutfakları da kış hazırlığı telaşı sardı. Yerli domateslerin çıkmasıyla birlikte vatandaşlar salça yapımlarına başladı. Türkiye’nin domates üretim merkezleri arasında yer alan Aydın’da, domates üreticilerinde sezon hareketliliği bu yıl havaların sıcak gitmesi sebebiyle erken başladı. Yerli domateslerin çıkmasıyla birlikte vatandaşlarda da kış hazırlığı telaşı başladı. Sofralarında doğal ürünleri tercih eden Aydınlıların ise balkon ve teraslarda güneşlenmeye bıraktıkları salçalık ve kurutmalık domatesler, renkli görüntüler oluşturdu. Bazı vatandaşlar aldıkları domatesleri kaynatmak için bahçelerinde kazanlar kurdu, bazıları ise kurutmak için kurutulmuş domates yapmak için balkon ve terasları adeta kırmızıya boyadı. "Sofrada tuzu olmayanın yemeye yüzü olmazmış" Atalarından öğrendikleri geleneği sürdürdüklerini ve her yıl kış hazırlıkları yaptıklarını ifade eden vatandaşlardan Kemal Göçgeldi; "Bu sene havaların sıcak gitmesiyle birlikte yerli domatesler biraz erken çıktı. Biz de her yıl olduğu gibi bu yıl da kendi yiyeceğimiz ürünlerimizi yapıyoruz. Kışlık domates soslarımızı, salçalarımızı hazırlıyoruz. Domateslerimizi salçaya dönüştürmek için bahçemizde hazırlığımızı yaptık. Yerli domateslerimizi İncirliova’daki Acarlar Mahallemizden aldık getirdik. Zaten bu dönemlerde Aydın genelinde birçok evde kışlık hazırlıkları başladı. Yılın bu zamanlarında balkon ve teraslar adeta kırmızıya boyanıyor. ‘Sofrada tuzu olmayanın yemeye yüzü olmaz’ demiş atalarımız. Bizim de kışın yemeye yüzümüz olsun. Allah çoluk çocuk yemeye nasip etsin inşallah" dedi.
Trabzon Trabzon’un yol ağı, Washington gidiş-geliş mesafesini geride bıraktı Türkiye’nin Karadeniz kıyısındaki şehirlerinden biri olan Trabzon, sahip olduğu yol ağı uzunluğuyla dikkat çekiyor. Kentin toplam yol ağı uzunluğu 22 bin kilometreye ulaşarak, Türkiye’nin en uzun yol ağına sahip illeri arasında yer alıyor. Coğrafi açıdan zorlu ve dağlık bir yapıya sahip olan Trabzon’da yol yapımı, şehirleşme ve altyapı çalışmaları yıllar içinde geniş bir kapsama ulaştı. Özellikle mahalle yolları, stabilize yollar, şehir içi bağlantı yolları ve kırsal altyapı projeleriyle şekillenen bu geniş ulaşım ağı, Karadeniz’in engebeli coğrafyasında yaşamı kolaylaştırıyor. Türkiye ortalamasının üzerine çıkan Trabzon yol ağı ulaşım yükünü gözler önüne sererken, ilginç bir detayı da beraberinde getiriyor. Trabzon ile Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington arasındaki kuş uçuşu mesafenin 9 bin 57 kilometre olduğu göz önünde bulundurulduğunda Trabzon’un toplam yol uzunluğu bu mesafenin iki katından daha fazlasına denk geliyor. Başkan Genç: "Neredeyse dünyanın yarı çapını dolaşıyoruz" Yol ağı uzunluğu bakımından Türkiye’nin en önde illeri arasında yer aldıklarını belirten Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, engebeli arazi ve dağınık yerleşimden dolayı çok zorlandıklarını kaydetti. Yol ağı uzunluğu bakımından neredeyse dünyanın yarıçapını dolaştıklarını belirten Başkan Genç, "Gerçekten çok zorlanıyoruz. Bizim topoğrafyamız, arazilerimiz oldukça engebeli. Tam 22 bin kilometrelik bir yol ağına sahibiz. Bunun 2 bin kilometresi Karayolları Genel Müdürlüğü’ne, 20 bin kilometresi ise Büyükşehir ve ilçe belediyelerimize, mezra ve yayla yollarına ait. Engebeli arazi yapısı ve dağınık yerleşim nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyoruz. Ankara’ya gittiğimizde bakanımız, milletvekillerimiz ve genel müdürlüklerimiz bize destek oluyor. Ancak bizim temel önceliğimiz, mevcut imkan ve kabiliyetlerimizle, şartlar ne olursa olsun vatandaşımızın ulaşımını sağlamak. Türkiye’de bu kadar uzun bir yol ağına sahip başka bir yer olduğunu sanmıyorum. Çünkü mesele yalnızca yol uzunluğu değil arazinin zorluğu, engebeliliği işimizi daha da zorlaştırıyor. 22 bin kilometrelik yol ağıyla adeta dünyanın yarıçapını dolaşıyoruz" ifadelerini kullandı.