KÜLTÜR SANAT - 08 Eylül 2025 Pazartesi 10:14

Öğretim Görevlisi Kaplan, "Bilecik İstiklal Madalyasını hak ediyor"

A
A
A
Öğretim Görevlisi Kaplan, "Bilecik İstiklal Madalyasını hak ediyor"

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan, kent için önemli bir çağrıda bulunarak, "Bilecik’in Milli Mücadele’de oynadığı stratejik, askeri ve toplumsal rol; yaşadığı büyük acılar ve gösterdiği eşsiz fedakârlıklar, bu toprakların İstiklâl Madalyası ile taçlandırılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır" dedi.


Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan, Bilecik’in düşman işgalinden kurtuluşun 103. yılının kutlandığı şu günlerde önemli bir çağrı yaptı. Kaplan, "6 Eylül 1922, sadece bir şehrin değil, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük yolunda gösterdiği direnişin en anlamlı simgelerinden biridir. Bilecik’in Milli Mücadele’de oynadığı stratejik, askeri ve toplumsal rol; yaşadığı büyük acılar ve gösterdiği eşsiz fedakârlıklar, bu toprakların "İstiklâl Madalyası" ile taçlandırılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır" dedi.



"Halkımız topyekûn direniş göstermiştir"


Kaplan, Bilecik’in milli mücadeledeki stratejik ve tarihi öneminden bahsederek, "Bilecik, Anadolu’nun kalbinde yer alan coğrafi konumu, İstanbul-Ankara demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla hem Batı hem Doğu cephelerinin kavşak noktası olmuştur. İnönü Muharebeleri başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nın kritik safhaları Bilecik ve çevresinde cereyan etmiş; şehrimiz üç kez Yunan işgaline uğramış, savunma hattının merkezi olmuştur. Bilecik ve çevresinde kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, Bozüyük ve Söğüt teşkilatları, İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane sevkiyatında lojistik köprü olmuş, istihbarat ağı ile cepheye destek sağlamıştır. Kadınlarımız ve çocuklarımız, ipek fabrikalarında üretilen malzemelerin cepheye taşınmasında aktif rol üstlenmiş; halkımız topyekûn direniş göstermiştir" dedi.



"Bilecik’i yüzde 90’ı yakılmış, 3 bin 771 sivil katledilmiş"


Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan, Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Aralık 1920’de İstanbul Hükümeti temsilcileriyle Bilecik’te yaptığı görüşme, Milli Mücadele’nin siyasi meşruiyetini güçlendirdiğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti;


"Yerel liderlerimiz, TBMM emirleriyle tam uyum içinde hareket etmiş, merkezi otoriteye bağlılık göstermiştir. Bilecik, üç Yunan işgali sırasında büyük yıkıma uğramış; şehrin yüzde 90’ı yakılmış, 3 bin 771 sivil katledilmiş, Osmanlı’nın kuruluşuna ait arşivler ve Ertuğrul Gazi Türbesi tahrip edilmiştir. Ekonomik olarak 40 ipek fabrikası yok edilmiş, bölge halkı ağır bedeller ödemiştir. Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa direniş ve yıkım nedeniyle İstiklâl Madalyası ile onurlandırılmıştır. İnebolu ise lojistik destek rolüyle bu unvanı almıştır. Bilecik, hem lojistik hem de cephe hattı olarak, üç işgali ve yaşadığı ağır tahribat ile bu şehirlerden geri kalmamaktadır."



"Bilecik’in Milli Mücadeledeki rolü belgelenmelidir"


Kaplan son olarak, "Bilecik’in bu onuru hak ettiğine inanan tüm hemşehrilerimizi, yerel yöneticilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı ve milletvekillerimizi, aşağıdaki adımlar doğrultusunda resmi girişimlerin başlatılması için birlik olmaya davet ediyoruz: İnebolu örneğinde olduğu gibi, TBMM’de özel bir kanun teklifi hazırlanmalı; Anayasa ve idare hukuku uzmanlarından görüş alınmalıdır. ATASE Arşivi, TBMM tutanakları, yerel kaynaklar ve akademik raporlar ile Bilecik’in Milli Mücadeledeki rolü belgelenmelidir. Bilecik Belediyesi ve İl Kültür Müdürlüğü öncülüğünde başvuru komisyonu kurulmalı; sosyal medya kampanyaları ve belgesellerle halk bilinçlendirilmelidir. Tarihi kanıtlar, demografik veriler, hukuki gerekçeler ve siyasi taahhütler dosyada toplanmalıdır. Delil toplama, kamuoyu oluşturma ve kanun teklifi aşamaları disiplinler arası bir çalışma ile yürütülmelidir. Bilecik’in İstiklâl Madalyası ile onurlandırılması, şehrimizin ve halkımızın Kurtuluş Savaşı’ndaki fedakârlıklarının, direnişinin ve vatan sevgisinin hak ettiği şekilde tescillenmesi anlamına gelecektir" ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kameraya yansıdı Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devre beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Elinde bir kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var önünde. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmadan, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisinde tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluna devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.